Zülfü Livaneli’den yangınlara şiir

Serkankutlu

Global Mod
Global Mod
Sanatçı ve muharrir Zülfü Livaneli, son günlerde yaşanan yangınların akabinde bir şiir yazdı.

“Gecenin gölgesi düşerken” ismini verdiği şiirini toplumsal medyadan paylaşan Livaneli, “Her Musa’nın bir firavunu var ise, Her firavunun da Bir Musa’sı var elbette, Bir yanda perde-i zulmet, Bir yanda perde-i cinnet, Elveda diyor, Elveda diyor memleket” satırlarını kullanımı dikkat çekti.

Livaneli’nin şiirinin tamamı şu biçimde:

Gecenin gölgesi düşerken
Ayıplarımızın üstüne
Kızıl lisanlar yalarken
Gökyüzünü
Meyyit vücutlar çöküyor
Suyun tabanına
Ağır ağır
Bir matem raksında sallanarak
Ve kendini kurban etmeye çıkmış
Anaların duaları
Göğe çarpıp dönüyor birer birer
Göğün akkor kafesine

Gecenin gölgesi düşerken
Üstümüze
sonucuyor genç ölülerin
Ak dişleri
Yüzüm yanıyor
Yanıyor yüzüm
Bu yangın, bu utanç
Bu hüzün
Bitmeyecek mi ey yaradanım
Ses ver ey kadir-i mutlak
Ve ilah susuyor
Yer gök susuyor
Ayı ikiye bölen bulut
Beni de kesiyor bu biçimde
Sıkıyorum dişlerimi
Çakmak taşları çatlıyor
Utancından
Benim acım diyor Gülten Akın
Benim acım
Acıların beyefendisidir
İnsaf et beyefendim
İçtiği kan olmuş beyefendim
Ne tabir artık sana
ne tabir

Deniz bağırıyor: Boğuluyorum
Orman haykırıyor: Yakılıyorum
Ağaç çığlık çığlığa: Sökülüyorum
Değil mi ki
Karar verilmiş
Dar-ül harp harap olacak
Mevt fermanı boynuna asılacak

Ey mahşeri yığın,
Ey aklını çorbasına katık eden
Güruh-u mutade
Dingin, kıpırtısız,
Asırlardır duyarsız
Kestin mümkünümü çarelerimi
Onulmaz kıldın yarelerimi

O yaşlı adam
Hani o ağlayan
Süt her neyse
Kaymak da o olur
Diyeni unutma
Kirli süt
Kirli kaymak
Behey ahir vakit Ebreheleri
Behey Haccac-ı zalimler
Hangi kitapta muharrir
Bu kadar cana kıymak

Nemrut üzere zalim n’oldu
Bir sinek girdi kulağına
Bir küçük sinek
Parçaladı başını kayalarda
Can cekişerek
Evet
İşte bu bir ibret
Biliriz ve tekrar ederiz ki
Her Musa’nın bir firavunu var ise
Her firavunun da
Bir Musa’sı var elbette
Bir yanda perde-i zulmet
Bir yanda perde-i cinnet
Elveda diyor
Elveda diyor memleket

Kara çarşaflar çektiniz
Ufkumuza
Gün ışığı vurmaz oldu
alnımıza
Bir taun
Bir lanet
Bir afattır üstümüze gelen

O dedi ki:

Yurdumuza çöktüler
Çökertmeyi yaktılar
Yürekler kan ağlarken
Seyrimize baktılar

Ben dedim ki:

Göğsümün üstünde
Bir değirmen taşı
Taşı taşı taşı
Nereye kadar
Taşı da taşı
Taşı da taşı