semaver
Active member
Yargı, Datça’nın en hoş koyu Alavara’da yapılaşmanın önünü açan sonucu iptal etti Yargı, Etraf ve Şehircilik Bakanlığı’nın, Datça’nın en hoş koylarından tabiat mükemmeli Alavara Koyu’nun doğal sit derecesinin düşürülmesi ve yapılaşmanın önünü açan sonucunı iptal etti. Bakanlık sonucunın bölgede ileride yapılaşma baskısı yaratacağı belirtilen kararda ekolojik istikrarın etkileneceği vurgulandı.
Bakanlık tarafınca, Muğla’nın Datça Yarımadası’ndaki, doğal ömrün sürekliliği ve biyolojik çeşitlilik açısından korunması gerekli alanlardan biri olan Alavara Koyu’nun sit derecesi düşürülmüştü. Doğal sit alanı olan koya turizm tesisi yapılmasının önü açılmıştı. sonucun iptali istemiyle dava açan Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı dilekçesinde “sonucun haksız ve hukuksuz olduğuna dikkat çekerek alanın doğal özellikleri ve müdafaa kullanma istikrarının hiçe sayılarak yapılaşmaya açılmasının amaçlandığı”nı belirtmişti.
‘EKOSİSTEME ZİYAN VERİR’
Davayı görüşen Muğla Yönetim Mahkemesi eksper raporuna atıfta bulunarak sonucun bölgede ekosistem ve bitki çeşitlerine ziyan vereceğini aktardı. Mahkeme, bakanlığın sonucunın alanın ekolojik bütünlüğünün korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından uygun olmadığını söz etti. Kararda “Dava konusu bölgelerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının, alanın ekolojik-habitat parçalanmalarından korunmasıyla mümkün olabileceği lakin bu türlü ekolojik koridorlar oluşarak güç, unsur ve biyoçeşitlilik alışverişin korunabileceği, bu niçinle dava konusu alanda alınan kararların, alanın ekolojik bütünlüğünün korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından uygun olmadığı belirtilmektedir” denildi.
‘ETKİ TARTIŞMASIZ’
Ayrıyeten bakanlığın sonucunın bölgede doğal ve kültürel bakımdan ahengi düşük yoğunlukta faaliyetlere, turizm ve toplu yerleşimlere müsaade verilmesine ortam hazırlayacağı vurgulanan kararda özetle şu tabirlere yer verildi:
“Bölge doğal yapısı prestijiyle korunması gereken alan olduğundan, bu alandaki doğal etrafın yaşanabilir ve sürdürülebilir biçimde korunabilmesi maksadıyla doğal kaynak kıymetlerinin koruma-kullanma istikrarı içerisinde ele alınması gerektiği, bölgenin kıyı alanları da dahil olmak üzere büyük kısmının sürdürülebilir muhafaza ve denetimli kullanım alanları olarak tescil edilmesinin ileriki süreçlerde bölgede yapılaşma baskısı yaratacağı ve ekolojik istikrarın bu sebeple önemli halde etkileneceği de emsalsizdır.”
Mahkeme, bakanlığın sonucunı oybirliğiyle iptal etti.
Bakanlık tarafınca, Muğla’nın Datça Yarımadası’ndaki, doğal ömrün sürekliliği ve biyolojik çeşitlilik açısından korunması gerekli alanlardan biri olan Alavara Koyu’nun sit derecesi düşürülmüştü. Doğal sit alanı olan koya turizm tesisi yapılmasının önü açılmıştı. sonucun iptali istemiyle dava açan Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı dilekçesinde “sonucun haksız ve hukuksuz olduğuna dikkat çekerek alanın doğal özellikleri ve müdafaa kullanma istikrarının hiçe sayılarak yapılaşmaya açılmasının amaçlandığı”nı belirtmişti.
‘EKOSİSTEME ZİYAN VERİR’
Davayı görüşen Muğla Yönetim Mahkemesi eksper raporuna atıfta bulunarak sonucun bölgede ekosistem ve bitki çeşitlerine ziyan vereceğini aktardı. Mahkeme, bakanlığın sonucunın alanın ekolojik bütünlüğünün korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından uygun olmadığını söz etti. Kararda “Dava konusu bölgelerin sürdürülebilirliğinin sağlanmasının, alanın ekolojik-habitat parçalanmalarından korunmasıyla mümkün olabileceği lakin bu türlü ekolojik koridorlar oluşarak güç, unsur ve biyoçeşitlilik alışverişin korunabileceği, bu niçinle dava konusu alanda alınan kararların, alanın ekolojik bütünlüğünün korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanması açısından uygun olmadığı belirtilmektedir” denildi.
‘ETKİ TARTIŞMASIZ’
Ayrıyeten bakanlığın sonucunın bölgede doğal ve kültürel bakımdan ahengi düşük yoğunlukta faaliyetlere, turizm ve toplu yerleşimlere müsaade verilmesine ortam hazırlayacağı vurgulanan kararda özetle şu tabirlere yer verildi:
“Bölge doğal yapısı prestijiyle korunması gereken alan olduğundan, bu alandaki doğal etrafın yaşanabilir ve sürdürülebilir biçimde korunabilmesi maksadıyla doğal kaynak kıymetlerinin koruma-kullanma istikrarı içerisinde ele alınması gerektiği, bölgenin kıyı alanları da dahil olmak üzere büyük kısmının sürdürülebilir muhafaza ve denetimli kullanım alanları olarak tescil edilmesinin ileriki süreçlerde bölgede yapılaşma baskısı yaratacağı ve ekolojik istikrarın bu sebeple önemli halde etkileneceği de emsalsizdır.”
Mahkeme, bakanlığın sonucunı oybirliğiyle iptal etti.