Hüseyin GÖKÇE / ANKARA
Türkiye’nin makine ihracatı yılın üçüncü çeyreği sonunda, geçtiğimiz yılın tıpkı devrine göre yüzde 7,4 artarak 18,4 milyar dolara yükselirken, bu vakitte Rusya’ya yapılan ihracat ise yüzde 37.6 artış gösterdi. Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Lideri Kutlu Karavelioğlu, bölümün Uzakdoğu menşeli kullanılmış makineye yönelik devlet takviyesinin bitirilmesi istikametindeki talebinden bahsederken, önlemde geç kalınması durumunda Cumhuriyetin 2. yüzyılında telafisi güç problemlerle karşılaşılabileceği ikazında bulundu. Karavelioğlu, AB’nin güç yatırımlarının Türk makineciler için değerli bir fırsat olduğunun altını çizdi.
Sanayide birfazlaca alanın sürdürülebilir olmaktan çıkarak bir tıkanma yaşandığına değinen Karavelioğlu, “Küreselleşme sürecinde minimize edilen birfazlaca maliyet kalemi dünya sınai üretimine misliyle geri dönüyor ve dünya epey daha kıymetli bir geleceğe gidiyor” dedi. Stoklu çalışma mecburiyetinin, üretici açısından bir çarpan tesiri bulunmasına karşın maliyetlerin satış fiyatlarına çabucak yansıtılamadığını belirten Karavelioğlu, “İmalatçılar artık üretim güçlerini koruyabilmek için stoklarını eritmeye değil, finansmana erişim imkânlarının artırılmasına gereksinim duyuyor. Türkiye’de ölçek büyüten makine imalat bölümünün, hammadde ve yarı mamul stoklarını yalnızca son 2 yılda 4 milyar doların üzerinde artırmak durumunda kaldığı varsayım ediliyor” tabirlerini kullandı. Artan tüm maliyetlere karşın makine teçhizat yatırımlarındaki alışılmadık performansın bu sene de sürdüğü bilgisini veren Karavelioğlu, “İlk iki çeyrekte yüzde 13,2 ve yüzde 17,8 olan artış suratı korunamayacak olsa da yılı bu alanda yüzde 12’lik büyüme ile kapatacağız. Dünya ortalamasını ikiye katlayan cazip bir ülke olarak, tüm rakiplerimizin de odağında olacağız” diye konuştu.
“Telafisi güç sonuçlarla karşılaşabiliriz”
Küresel ticaretin daraldığı bu üzere devirlerde iç pazarda zaafa düşmemek için tedbirler alınması gerektiğine değinen Karavelioğlu, “Bu sebeple başta devlet dayanaklı Uzak Doğu malları ve kullanılmış makineler olmak üzere her bahisteki mevzuatın rakip ülkelerde olduğu üzere tahkim edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Yatırım teşvik mevzuatının da bu perspektifle elden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Karavelioğlu, “Hazır güncellenme periyoduna girilmişken, ithalatı desteklenmeyecek makineler listesinin kapsamının genişletilmesini ve ithal ikamesinde muhtaçlık duyduğumuz bütün mamüllerin Uzak Doğu’nun niteliksiz ve dampingli mallarının haksız rekabetinden korunmasını istiyoruz. bir fazlaca ülkede ithalat ve kamu alımları mevzuatına emekçi hakları ile sübvansiyonların da dahil edildiği bu biçimdesine kritik bir devirde, önlemleri sıkılaştırmakta geri kalırsak Cumhuriyet’in 2. yüzyılında telafisi güç sonuçlarla karşılaşabiliriz” dedi.
İhracat 9 ayda 18,4 milyar dolar oldu
Makine imalat sanayi konsolide datalarına bakılırsa, yılın 9 ayı sonunda Türkiye’nin özgür bölgeler dâhil toplam makine ihracatı yüzde 7.4’lük artışla18.4 milyar dolara çıktı. Ortalama ihracat ünite meblağlarında yüzde 5.5 artış ile 6 doların üzerine çıktığı bilgisini veren MAİB Lideri Kutlu Karavelioğlu, global fiyat artışlarının bu yılki toplam makine ihracatına katkısının 1.2 milyar doları bulacağını belirtti. Fiyat artışı kaynaklı gelirin, parite kaynaklı kaybın lakin yarısını karşılayabileceğinin altını çizen Karavelioğlu, “Sterlin ve Euro’nun, dolar karşısında bedel kayıplarının makine dalı için külfetinin 9 ayda 1,5 milyar doları bulduğunu hesaplayabiliyoruz” dedi. “Makine yatırımında alışılmadık performans” Karavelioğlu, Türkiye’nin makine teçhizat yatırımlarındaki alışılmadık performansının bu sene de sürdüğünü belirtirken, birinci iki çeyrekteki performans yakalanamasa da bu yılın yüzde 12 büyüme ile kapatılmasının beklendiğini anlattı. Karavelioğlu, bu performansın yıllık 35.9 milyar dolara ulaşan ithalatın yıpratıcı baskısına karşın yakalanacağını, yatırım teşvik mevzuatının da be perspektifte elden geçirilmesini istedi.
“Avrupa’nın güç yatırımları bizim için değerli fırsat”
Avrupa’da yenilenebilir güç yatırımlarında hızlanmaya vurgu yapan Kutlu Karavelioğlu, “Türkiye’nin makine ihracatındaki hissesi yüzde 13’ü aşan Almanya global rekabet stratejisi ortasında, liderlik ettiği alanlar ortasına yenilenebilir güç ihtisasını da ekliyor. Alman sanayiine entegrasyon düzeyi en üst seviyede olan makine imalat bölümümüz güç üretim gereçlerinde de emniyetli bir tedarikçi pozisyonunda. Rüzgâr türbinleri, turbo-jetler, elektrik motorları ve jeneratörler üzere güç makinelerinin ihracatında birinci dokuz ayda yakaladığımız yüzde 21,9 ila yüzde 46,5’lik yüksek artışlar, dalımızın ileri teknolojili bu alanlarda kat ettiği aralığın de bir göstergesi. Yatırımlar, bizler için kıymetli fırsatlar yaratacaktır” dedi.
Okumaya devam et...
Türkiye’nin makine ihracatı yılın üçüncü çeyreği sonunda, geçtiğimiz yılın tıpkı devrine göre yüzde 7,4 artarak 18,4 milyar dolara yükselirken, bu vakitte Rusya’ya yapılan ihracat ise yüzde 37.6 artış gösterdi. Makine İhracatçıları Birliği (MAİB) Lideri Kutlu Karavelioğlu, bölümün Uzakdoğu menşeli kullanılmış makineye yönelik devlet takviyesinin bitirilmesi istikametindeki talebinden bahsederken, önlemde geç kalınması durumunda Cumhuriyetin 2. yüzyılında telafisi güç problemlerle karşılaşılabileceği ikazında bulundu. Karavelioğlu, AB’nin güç yatırımlarının Türk makineciler için değerli bir fırsat olduğunun altını çizdi.
Sanayide birfazlaca alanın sürdürülebilir olmaktan çıkarak bir tıkanma yaşandığına değinen Karavelioğlu, “Küreselleşme sürecinde minimize edilen birfazlaca maliyet kalemi dünya sınai üretimine misliyle geri dönüyor ve dünya epey daha kıymetli bir geleceğe gidiyor” dedi. Stoklu çalışma mecburiyetinin, üretici açısından bir çarpan tesiri bulunmasına karşın maliyetlerin satış fiyatlarına çabucak yansıtılamadığını belirten Karavelioğlu, “İmalatçılar artık üretim güçlerini koruyabilmek için stoklarını eritmeye değil, finansmana erişim imkânlarının artırılmasına gereksinim duyuyor. Türkiye’de ölçek büyüten makine imalat bölümünün, hammadde ve yarı mamul stoklarını yalnızca son 2 yılda 4 milyar doların üzerinde artırmak durumunda kaldığı varsayım ediliyor” tabirlerini kullandı. Artan tüm maliyetlere karşın makine teçhizat yatırımlarındaki alışılmadık performansın bu sene de sürdüğü bilgisini veren Karavelioğlu, “İlk iki çeyrekte yüzde 13,2 ve yüzde 17,8 olan artış suratı korunamayacak olsa da yılı bu alanda yüzde 12’lik büyüme ile kapatacağız. Dünya ortalamasını ikiye katlayan cazip bir ülke olarak, tüm rakiplerimizin de odağında olacağız” diye konuştu.
“Telafisi güç sonuçlarla karşılaşabiliriz”
Küresel ticaretin daraldığı bu üzere devirlerde iç pazarda zaafa düşmemek için tedbirler alınması gerektiğine değinen Karavelioğlu, “Bu sebeple başta devlet dayanaklı Uzak Doğu malları ve kullanılmış makineler olmak üzere her bahisteki mevzuatın rakip ülkelerde olduğu üzere tahkim edilmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Yatırım teşvik mevzuatının da bu perspektifle elden geçirilmesi gerektiğine işaret eden Karavelioğlu, “Hazır güncellenme periyoduna girilmişken, ithalatı desteklenmeyecek makineler listesinin kapsamının genişletilmesini ve ithal ikamesinde muhtaçlık duyduğumuz bütün mamüllerin Uzak Doğu’nun niteliksiz ve dampingli mallarının haksız rekabetinden korunmasını istiyoruz. bir fazlaca ülkede ithalat ve kamu alımları mevzuatına emekçi hakları ile sübvansiyonların da dahil edildiği bu biçimdesine kritik bir devirde, önlemleri sıkılaştırmakta geri kalırsak Cumhuriyet’in 2. yüzyılında telafisi güç sonuçlarla karşılaşabiliriz” dedi.
İhracat 9 ayda 18,4 milyar dolar oldu
Makine imalat sanayi konsolide datalarına bakılırsa, yılın 9 ayı sonunda Türkiye’nin özgür bölgeler dâhil toplam makine ihracatı yüzde 7.4’lük artışla18.4 milyar dolara çıktı. Ortalama ihracat ünite meblağlarında yüzde 5.5 artış ile 6 doların üzerine çıktığı bilgisini veren MAİB Lideri Kutlu Karavelioğlu, global fiyat artışlarının bu yılki toplam makine ihracatına katkısının 1.2 milyar doları bulacağını belirtti. Fiyat artışı kaynaklı gelirin, parite kaynaklı kaybın lakin yarısını karşılayabileceğinin altını çizen Karavelioğlu, “Sterlin ve Euro’nun, dolar karşısında bedel kayıplarının makine dalı için külfetinin 9 ayda 1,5 milyar doları bulduğunu hesaplayabiliyoruz” dedi. “Makine yatırımında alışılmadık performans” Karavelioğlu, Türkiye’nin makine teçhizat yatırımlarındaki alışılmadık performansının bu sene de sürdüğünü belirtirken, birinci iki çeyrekteki performans yakalanamasa da bu yılın yüzde 12 büyüme ile kapatılmasının beklendiğini anlattı. Karavelioğlu, bu performansın yıllık 35.9 milyar dolara ulaşan ithalatın yıpratıcı baskısına karşın yakalanacağını, yatırım teşvik mevzuatının da be perspektifte elden geçirilmesini istedi.
“Avrupa’nın güç yatırımları bizim için değerli fırsat”
Avrupa’da yenilenebilir güç yatırımlarında hızlanmaya vurgu yapan Kutlu Karavelioğlu, “Türkiye’nin makine ihracatındaki hissesi yüzde 13’ü aşan Almanya global rekabet stratejisi ortasında, liderlik ettiği alanlar ortasına yenilenebilir güç ihtisasını da ekliyor. Alman sanayiine entegrasyon düzeyi en üst seviyede olan makine imalat bölümümüz güç üretim gereçlerinde de emniyetli bir tedarikçi pozisyonunda. Rüzgâr türbinleri, turbo-jetler, elektrik motorları ve jeneratörler üzere güç makinelerinin ihracatında birinci dokuz ayda yakaladığımız yüzde 21,9 ila yüzde 46,5’lik yüksek artışlar, dalımızın ileri teknolojili bu alanlarda kat ettiği aralığın de bir göstergesi. Yatırımlar, bizler için kıymetli fırsatlar yaratacaktır” dedi.
Okumaya devam et...