Üç yılda 250’ye yakın arsa ve arazi 193 milyon dolara satıldı

semaver

Active member
Üç yılda 250’ye yakın arsa ve arazi 193 milyon dolara satıldı Ülkenin onlarca yılda biriktirdiği varlıklarını birer birer elden çıkartan, son olarak en karlı KİT’lerden olan Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketi’ni de (TEİAŞ) özelleştirme sonucu alan iktidar, daha evvel özelleştirdiği kurumların yüzlerce arsa ve yerini de sattı. Son üç yılda toplam fiyatı 193 milyon dolara ulaşan 244 arsa ve arazi satıldı. Yalnızca 2021’in altı ayında satılan taşınmazların sayısı iki yılın toplamına yaklaştı.

Türkiye’nin en büyük stratejik kamu işletmelerini özelleştiren Özelleştirme Yönetimi Başkanlığı’nın son üç yıldaki faaliyeti yüklü olarak tümüne yakını kamu kurum ve kuruluşlarına ilişkin olan arsa ve yerleri satmak oldu. 2019 yılında 116 milyon dolarlık özelleştirme gelirlerinin 82,3 milyon doları, 2020 yılında da 22,3 milyon dolar olan özelleştirme gelirlerinin 22 milyon doları arsa-arazi satışından oluştu.

244 ARAZİ SATILDI

BirGün’den Nurcan Gökdemir’in haberine göre, 2021’de ise bu satış büyük bir sürat kazandı. Yıl boyunca elde edilen 86,6 milyon dolarlık özelleştirmelerin 1,5 milyon doları işletme ve tesis satışından, 817 bin 950 doları kamu kurumlarına zamandan, 84,3 milyon doları ise taşınmaz satışlarından kaynaklandı. 2019 yılında 97, 2020’de 37 taşınmaz satılırken altı ay boyunca satılanların sayısı 110 oldu. İktidar yalnızca son üç yılda 244 arsa-araziyi 193 milyon dolara elden çıkarttı.

2019, 2020 ve 2021 yılında satılan taşınmazların tamamına yakını özelleştirilen Sümer Holding ve şeker fabrikalarına ilişkin arsa ve topraklardan oluştu. Hazine ilişkin de ortalarında bir limanın bulunduğu 92 taşınmaz satıldı. Kabahat örgütü elebaşı Sedat Peker’in ifşa ettiği devletteki karanlık alakalar geçmiş devirlerde de yaşandı. 1987 yılında özelleştirilmesine karar verilen Sümerbank, 1988’de Sümerbank Şirketler Topluluğu, 1995’de de Sümerbank ismiyle bir daha yapılandırıldı. Birebir yıl Garipoğlu Şirketler Topluluğuna 103,4 milyon dolara satılan dev kuruluş, şirket sahibi Hayyam Garipoğlu’nun Malki cinayeti ve Türkbank skandalına karışması üzerine geri alındı ve 1999’da TMSF’ye devredildi. 2001 tarihinde de Oyak Grubu’na satıldı. Sümer Holding’in özelleştirme kapsamına alındığı tarihten bugüne kadar 16 bağlı paydaşlığı ve şirketi, 47 işletmesi, 47 iştirak payı, 1 markası, 3 tesisi, 6 yarım kalmış tesisi, 309 mağazası, 254 binası ile birlikte taşınmazı, Holding’in ve Holding ile birleştirilerek hukuksal kişilikleri sonlandırılan şirketlerin de dahil olduğu toplam 4 bin 700 arsa ve yeri özelleştirildi.

ŞEKER FABRİKALARI


Yöre halkı, çalışanlar ve sendikaların büyük reaksiyonlarına rağmen Şeker Fabrikaları A.Ş. de 2008 yılında özelleştirme programına alındı.

2018 yılında Türkşeker’e ilişkin 14 şeker fabrikasının özelleştirme ihaleleri gerçekleştirildi, dördünün ihaleleri iptal edilirken 10’unun satış kontratları imzalanarak alıcılara zamanları gerçekleştirildi. Bu satış sırasında da Erzurum ve Erzincan şeker fabrikaları Albayrak Grubu’na satıldı. Bu tartışmalı satışın yanısıra öteki fabrikaların tamamına yakını da iktidara yakın sermaye kümelerine verildi. Özelleştirme daha sonrası Türkşeker’in de hayli sayıda taşınmazı satıldı, üç yılda kurumun 63 arsa ve toprağı elden çıktı.

ÖZELLEŞTİRME POLİTİK BİR TERCİH

TEİAŞ’nin özelleştirme kapsamına alınmasına yönelik yansılar devam ediyor. TMMOB Makina Mühendisleri Odası Lideri Yunus Yener, “Elektrik Ağının Kamuda Kalan Son Halkası Olan TEİAŞ Özelleştirilmemeli” başlıklı açıklama yayımladı. “Cumhuriyetimizin bir kazanımı olarak esaslı bir geçmişe dayalı TEİAŞ’ın özelleştirme kapsamına alınarak sermaye şirketlerine devredilmesi, elektrik arz güvenliği açısından yaratacağı olası tehditler ile bir arada ülke iktisadı açısından önemli risk oluşturacaktır” denilen açıklamada şu sözler yer aldı:

“TEİAŞ 2020 yılında yaklaşık 14,9 milyar TL cirosu, 4 milyar TL’ye varan yatırım hacmi ve 4,7 milyar TL’yi bulan net kârı ile beğenilen bir kuruluştur. TEİAŞ’ın özelleştirme kapsamına alınması, ülkemiz çıkarları aleyhine ve milletlerarası birfazlaca yabancı şirket ve onlara taşeronluk yapacak işbirlikçi yerli şirketlerin iştahını kabartacak kamu-toplum faydasına muhalif bir politik tercihtir. Bu niçinler prestijiyle TEİAŞ’ın özeleştirilmesi süreci derhal durdurulmalı, kamu mülkiyetinde ve idaresinde özerk bir yapıya kavuşturulmalıdır.”