Doğu Karadeniz Bölgesi’nde küçük topraklarda 200 bin çiftçinin yaklaşık 834 bin dekar alanda 1 milyon 420 bin ton civarında yaş çay ürettiğini belirten Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Lideri Şemsi Bayraktar, işletme ölçeğinin büyütülmesi için kesinlikle toplulaştırma yapılması gerektiğini vurguladı.
Çay bahçelerinin giderek yaşlanması, çok yağışlar niçiniyle de toprak yapısının bozulması üzere problemlere acil tahlil üretilmesi gerektiğine işaret eden Bayraktar, “Bu manada, çay üreticilerimiz devlet tarafınca daha fazla desteklenmelidir. 2016’dan bu yana kiloda 13 kuruş olarak ödenen dayanak ölçüsü da artırılmalıdır.” sözlerini kullandı.
ÇAYKUR ile özel bölüm içindeki yaş çay alım fiyatı farklılığının ve ÇAYKUR kotalarının yetersizliğinden kaynaklanan sıkıntıların üreticileri her dönem daha fazla mağdur ettiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: “Bölgede yaş çay alımlarının yüzde 53,3’ünü ÇAYKUR, yüzde 46,7’sini özel kesim yapıyor. Özel dalın açıklanan fiyatlar doğrultusunda alım yapması için gerekli önlemler alınmalıdır. ÇAYKUR kotaları artırılarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır. Bu yıl ÇAYKUR tarafınca açıklanan taban fiyat kiloda 3,87 lira iken, çay hasadının devam ettiği ilçelerde özel dalın alım fiyatları kiloda 2,5 liraya kadar gerilemiştir. Bu durumda üretilen çayın yarıya yakını düşük fiyattan pazarlanmaktadır.”
Üreticilerin çay alımı ve pazarlanmasında karşılaştığı problemlerin ‘Çay Kanunu’nun çıkarılmasıyla çözülebileceğini belirten Bayraktar, üreticilerin kanunun bir an evvelce çıkarılmasını beklediğini bildirdi.
“Çiğ sütte fiyatlar bir daha belirlenmeli”
Ulusal Süt Konseyi’nin en son toplantısında çiğ süt tavsiye fiyatını 1 Temmuz-31 Aralık 2021 devrinde altı ay müddetle brüt 3 lira 20 kuruş olarak sabitlediğini hatırlatan Şemsi Bayraktar, “Bu fiyat süt üreticilerinin ziyan etmesine niye olacak. Önümüzdeki devirde döviz kur artışlarının yem başta olmak üzere öteki maliyetlere muhtemel tesirleri de dikkate alınarak fiyatlar bir daha belirlenmeli.” dedi.
Ziraî üretimde sürdürülebilirliği sağlamanın ve besin tedarik zincirini zaafa uğratmamanın birinci ve vazgeçilemez yolunun dayanaklar olduğunu vurgulayan Bayraktar, kuraklık dayanak ödemelerinin kuraklık koşullarına göre güncellenmesi ve vakit kaybedilmeden ödenmesi gerektiğini kaydetti.
Okumaya devam et...
Çay bahçelerinin giderek yaşlanması, çok yağışlar niçiniyle de toprak yapısının bozulması üzere problemlere acil tahlil üretilmesi gerektiğine işaret eden Bayraktar, “Bu manada, çay üreticilerimiz devlet tarafınca daha fazla desteklenmelidir. 2016’dan bu yana kiloda 13 kuruş olarak ödenen dayanak ölçüsü da artırılmalıdır.” sözlerini kullandı.
ÇAYKUR ile özel bölüm içindeki yaş çay alım fiyatı farklılığının ve ÇAYKUR kotalarının yetersizliğinden kaynaklanan sıkıntıların üreticileri her dönem daha fazla mağdur ettiğini belirten Bayraktar, şunları kaydetti: “Bölgede yaş çay alımlarının yüzde 53,3’ünü ÇAYKUR, yüzde 46,7’sini özel kesim yapıyor. Özel dalın açıklanan fiyatlar doğrultusunda alım yapması için gerekli önlemler alınmalıdır. ÇAYKUR kotaları artırılarak fiyat istikrarı sağlanmalıdır. Bu yıl ÇAYKUR tarafınca açıklanan taban fiyat kiloda 3,87 lira iken, çay hasadının devam ettiği ilçelerde özel dalın alım fiyatları kiloda 2,5 liraya kadar gerilemiştir. Bu durumda üretilen çayın yarıya yakını düşük fiyattan pazarlanmaktadır.”
Üreticilerin çay alımı ve pazarlanmasında karşılaştığı problemlerin ‘Çay Kanunu’nun çıkarılmasıyla çözülebileceğini belirten Bayraktar, üreticilerin kanunun bir an evvelce çıkarılmasını beklediğini bildirdi.
“Çiğ sütte fiyatlar bir daha belirlenmeli”
Ulusal Süt Konseyi’nin en son toplantısında çiğ süt tavsiye fiyatını 1 Temmuz-31 Aralık 2021 devrinde altı ay müddetle brüt 3 lira 20 kuruş olarak sabitlediğini hatırlatan Şemsi Bayraktar, “Bu fiyat süt üreticilerinin ziyan etmesine niye olacak. Önümüzdeki devirde döviz kur artışlarının yem başta olmak üzere öteki maliyetlere muhtemel tesirleri de dikkate alınarak fiyatlar bir daha belirlenmeli.” dedi.
Ziraî üretimde sürdürülebilirliği sağlamanın ve besin tedarik zincirini zaafa uğratmamanın birinci ve vazgeçilemez yolunun dayanaklar olduğunu vurgulayan Bayraktar, kuraklık dayanak ödemelerinin kuraklık koşullarına göre güncellenmesi ve vakit kaybedilmeden ödenmesi gerektiğini kaydetti.
Okumaya devam et...