semaver
Active member
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde bakılırsavli Genel Cerrahi ve Organ Nakli Merkezi Sorumlu Doktoru Doç. Dr. Tuğrul Çakır, 2 yıldır kolon kanseri hastasını ‘uyanık’ ameliyat ederek tarihe geçti. Dünyada birtakım örnekleri olan uyanık ve konuşarak yapılan ameliyat Türkiye’de bir birinci olma özelliği taşıyor.
‘HASTA UYANIKKEN KONUŞARAK VE AĞRISIZ AMELİYAT YAPTIK’
Tarihi ameliyatta pankreas, onikiparmak bağırsağı, safra yolları, karaciğerin sağ tarafı, dalak, apandis, kalın bağırsağının 3’te 2’sini, midenin 3’te 2’sini ve bu organların etrafındaki lenf bezlerini çıkardıklarını anlatan Doç. Dr. Çakır şu kelamları kaydetti:
”Hastanın ameliyat telaşını ve sistemik hastalıklarından dolayı anestezi hekimlerimizle önemli bir grup çalışması yaparak, hastaya genel anestezi vermeden spinal yüksek epidural anesteziyle tümörün yayıldığı organların çıkarılmasına karar verdik. Kaygımız, ‘Acaba hasta küçük de olsa ağrı hissedecek mi’ diyeydi. Grubumuzla eksiksiz bir iş disipliniyle bu operasyonu hasta uyanıkken, konuşarak ve ağrısız biçimde yaptık. Ameliyatta vakte karşı yarış ortasında olmamız gerekiyordu zira spinal anestezi kısa vadeli ameliyatlarda uygulanan bir metottur. Anestezi uzmanlarımızın yanı sıra hangi organların tümörle ilişkisi olduğu, hangi damarların tümöre yakın olduğuyla ilgili radyoloji grubumuzla de yol haritası belirledik.
TÜRKİYE’DE BİRİNCİ
8 farklı hastaya yapılacak ameliyatları tek hastada yaptık. 6 saat süren ameliyat bizim için özel. Uyutulmayan hastayla konuşularak yapılan ameliyatta pankreas, onikiparmak bağırsağı, safra yolları, karaciğerin sağ tarafı, dalak, apandis, kalın bağırsağının 3’te 2’sini, midenin 3’te 2’sini ve bu organların etrafındaki lenf bezlerini çıkardık. Bu organların her biri farklı ayrı hastalar için girilen büyük birer ameliyat. Ameliyat öncesi planımızı ameliyat sırasında da hiç şaşmadan uyguladık ve başarılı bir sonuç oldu. Hastamız çok düzgün. Daha evvel spinal anesteziyle epeyce sayıda ameliyat yapmıştık lakin bu kadar büyük bir cerrahi, Türkiye’de birinci oldu.
4’ÜNCÜ GÜN KENDİME GELEBİLDİM
Uzun süren olaylarda bizler de cerrahlar olarak kendi hazırlığımızı yaparız. Ameliyatı konforlu halde yürütmek için varis çorapları, ameliyat esnasında hareketsiz kaldığımız için kan sulandırıcı ilaçlar alarak giriyoruz fakat bu hastanın ameliyatından çıktıktan daha sonra neredeyse 3 gün beyin ve vücut yorgunluğum devam etti. 4’üncü gün kendime gelebildim ancak bütün bu yorgunluklar, şifayla son bulan bir ameliyat sonunda bitti.”
Büyük boyuttaki bu ameliyatın 42 yıllık meslek hayatında kendisi için de birinci olduğunu söyleyen Anestezi uzmanı Dr. Lütfi Özyürek şu kelamları kaydetti:
”Hastayı değerlendirdiğimizde daha az travmaya yol açacak spinal yüksek epidural anestezinin uygun olabileceğini düşündüm.”
‘HASTA İÇİN KONFORLU YÖNTEM’
Uyguladıkları tekniklerden konforlu diyerek bahseden Anestezi uzmanı Dr. Hayri Fatih Metinyurt şu kelamları kaydetti:
”Hastaya uyguladığımız kombine spinal ve epidural anestezinin, ileri derecede kalp ve akciğer hastalıkları olan hastalarda ameliyat daha sonrası ağır bakıma çıkışını engelliyor ya da alındığında ağır bakımda kalma müddetini azaltıyor. Hasta ventilatöre bağlanmadığı için epey konforlu bir ameliyat daha sonrası periyot geçiriyor ve bu hastaları çabucak servise alabiliyoruz. Bunun kararı da taburculuk müddeti epey kısa oluyor. Konforlu bir yöntem”
‘AMELİYATTA TABİPLER BENİMLE KONUŞTU, YALNIZCA SES DUYDUM’
Antalya’da inşaat işi yapan ve 2 yıl evvel kolon kanseri tanısı aldığı için sedyeyle ameliyathaneye gdolayılmesinden itibaren ameliyatı hatırladığını belirten Cevdet Taşar ise şu kelamları kaydetti:
“Ameliyatta hocalar benimle konuşuyorlardı. hiç bir ağrı ve acı hissetmedim. Yalnızca hırıltı üzere ses duydum. Artık ağrılarımdan kurtulayım kâfi. Ne olursa olsun, diye girdim ameliyata. Allah’a bıraktım ve hocalarıma güvendim. Kaygıyı bir kenara koydum. En sonunda tümör büyüdü ve bu hale geldi. Acile getirildiğimde epey berbattım. Ameliyata alındım. Aslında kendimi epeyce şanslı da görmüyordum zira geciktirdiğim bir ameliyattı. Çok şükür. Şu anda uygunum. Türkiye’de bu türlü ameliyat edilen birinci hastaymışım, o denli denildi. Bu da bana nasip olmuş demek ki. Herkese teşekkür ederim; hekimlerime, devletime, emeği geçen herkese teşekkür ederim.”
‘HASTA UYANIKKEN KONUŞARAK VE AĞRISIZ AMELİYAT YAPTIK’
Tarihi ameliyatta pankreas, onikiparmak bağırsağı, safra yolları, karaciğerin sağ tarafı, dalak, apandis, kalın bağırsağının 3’te 2’sini, midenin 3’te 2’sini ve bu organların etrafındaki lenf bezlerini çıkardıklarını anlatan Doç. Dr. Çakır şu kelamları kaydetti:
”Hastanın ameliyat telaşını ve sistemik hastalıklarından dolayı anestezi hekimlerimizle önemli bir grup çalışması yaparak, hastaya genel anestezi vermeden spinal yüksek epidural anesteziyle tümörün yayıldığı organların çıkarılmasına karar verdik. Kaygımız, ‘Acaba hasta küçük de olsa ağrı hissedecek mi’ diyeydi. Grubumuzla eksiksiz bir iş disipliniyle bu operasyonu hasta uyanıkken, konuşarak ve ağrısız biçimde yaptık. Ameliyatta vakte karşı yarış ortasında olmamız gerekiyordu zira spinal anestezi kısa vadeli ameliyatlarda uygulanan bir metottur. Anestezi uzmanlarımızın yanı sıra hangi organların tümörle ilişkisi olduğu, hangi damarların tümöre yakın olduğuyla ilgili radyoloji grubumuzla de yol haritası belirledik.
TÜRKİYE’DE BİRİNCİ
8 farklı hastaya yapılacak ameliyatları tek hastada yaptık. 6 saat süren ameliyat bizim için özel. Uyutulmayan hastayla konuşularak yapılan ameliyatta pankreas, onikiparmak bağırsağı, safra yolları, karaciğerin sağ tarafı, dalak, apandis, kalın bağırsağının 3’te 2’sini, midenin 3’te 2’sini ve bu organların etrafındaki lenf bezlerini çıkardık. Bu organların her biri farklı ayrı hastalar için girilen büyük birer ameliyat. Ameliyat öncesi planımızı ameliyat sırasında da hiç şaşmadan uyguladık ve başarılı bir sonuç oldu. Hastamız çok düzgün. Daha evvel spinal anesteziyle epeyce sayıda ameliyat yapmıştık lakin bu kadar büyük bir cerrahi, Türkiye’de birinci oldu.
4’ÜNCÜ GÜN KENDİME GELEBİLDİM
Uzun süren olaylarda bizler de cerrahlar olarak kendi hazırlığımızı yaparız. Ameliyatı konforlu halde yürütmek için varis çorapları, ameliyat esnasında hareketsiz kaldığımız için kan sulandırıcı ilaçlar alarak giriyoruz fakat bu hastanın ameliyatından çıktıktan daha sonra neredeyse 3 gün beyin ve vücut yorgunluğum devam etti. 4’üncü gün kendime gelebildim ancak bütün bu yorgunluklar, şifayla son bulan bir ameliyat sonunda bitti.”
Büyük boyuttaki bu ameliyatın 42 yıllık meslek hayatında kendisi için de birinci olduğunu söyleyen Anestezi uzmanı Dr. Lütfi Özyürek şu kelamları kaydetti:
”Hastayı değerlendirdiğimizde daha az travmaya yol açacak spinal yüksek epidural anestezinin uygun olabileceğini düşündüm.”
‘HASTA İÇİN KONFORLU YÖNTEM’
Uyguladıkları tekniklerden konforlu diyerek bahseden Anestezi uzmanı Dr. Hayri Fatih Metinyurt şu kelamları kaydetti:
”Hastaya uyguladığımız kombine spinal ve epidural anestezinin, ileri derecede kalp ve akciğer hastalıkları olan hastalarda ameliyat daha sonrası ağır bakıma çıkışını engelliyor ya da alındığında ağır bakımda kalma müddetini azaltıyor. Hasta ventilatöre bağlanmadığı için epey konforlu bir ameliyat daha sonrası periyot geçiriyor ve bu hastaları çabucak servise alabiliyoruz. Bunun kararı da taburculuk müddeti epey kısa oluyor. Konforlu bir yöntem”
‘AMELİYATTA TABİPLER BENİMLE KONUŞTU, YALNIZCA SES DUYDUM’
Antalya’da inşaat işi yapan ve 2 yıl evvel kolon kanseri tanısı aldığı için sedyeyle ameliyathaneye gdolayılmesinden itibaren ameliyatı hatırladığını belirten Cevdet Taşar ise şu kelamları kaydetti:
“Ameliyatta hocalar benimle konuşuyorlardı. hiç bir ağrı ve acı hissetmedim. Yalnızca hırıltı üzere ses duydum. Artık ağrılarımdan kurtulayım kâfi. Ne olursa olsun, diye girdim ameliyata. Allah’a bıraktım ve hocalarıma güvendim. Kaygıyı bir kenara koydum. En sonunda tümör büyüdü ve bu hale geldi. Acile getirildiğimde epey berbattım. Ameliyata alındım. Aslında kendimi epeyce şanslı da görmüyordum zira geciktirdiğim bir ameliyattı. Çok şükür. Şu anda uygunum. Türkiye’de bu türlü ameliyat edilen birinci hastaymışım, o denli denildi. Bu da bana nasip olmuş demek ki. Herkese teşekkür ederim; hekimlerime, devletime, emeği geçen herkese teşekkür ederim.”