Deloitte’un dijital tüketici tercihlerini farklı taraflardan tahlil ederek tüketici trendlerine ait içgörüler ve bu alandaki hizmet sağlayıcılarına değerli bilgiler sunan “Dijital Tüketici Trendleri Araştırması” yayımlandı.
Deloitte’tan yapılan açıklamaya bakılırsa, araştırma, ortalarında Türkiye’nin de bulunduğu 14 ülkeden iştirakçinin verdiği karşılıkların tahliline dayanıyor.
Araştırmaya nazaran, Türkiye’den araştırmaya katılanların yarısından fazlası akıllı telefon, dizüstü bilgisayar, kablosuz kulaklık ve tablet üzere aygıtlara sahip. Kelam konusu aygıtlar içinde sahiplik oranı en yüksek olan yüzde 91 ile akıllı telefonlar olurken, akıllı telefonları yüzde 77 sahiplik oranıyla dizüstü bilgisayarlar takip ediyor.
Kulaklık ve tablet sahipliğinde bayanlar erkekleri geride bırakırken, masaüstü bilgisayar sahiplik oranında ise erkekler önde yer aldı. Kullanıcılar; e-ticaret, görüntü ve TV izleme, bankacılık ve oyun üzere farklı alanlarda elektronik aygıtları kullanmayı tercih ediyor.
Akıllı saat ve fitness bileklikleri yükselişte
2019’da yapılan bundan evvelki araştırmaya kıyasla kullanması artış gösteren aygıtlar içinde birinci sırada dijital sıhhat uygulamalarını destekleyen akıllı saatler ve idman takiplerinin yapılabildiği fitness bileklikleri öne çıkıyor.
Akıllı saatlerin sahiplik oranı 12 puan artışla yüzde 34’e çıkarken, fitness bilekliklerinin sahiplik oranı 8 puan artışla yüzde 20 düzeyine ulaştı. Her iki kategori de 25-34 yaş kümesinde daha yaygın kullanılıyor.
Akıllı saat, fitness bilekliği ve akıllı telefon üzerinden en çok takip edilen metrikler sırasıyla adım sayısı (yüzde 70), nabız (yüzde 52), kilo (yüzde 39), uyku nizamı (yüzde 37) ve kalori alımı (yüzde 31) oldu.
Araştırma neticelerina bakılırsa, global ve lokal ölçekte bakıldığında iştirakçilerin akıllı telefon sahipliği ve kullanım sıklığı oranlarının yüksek olmasının yanında, sahip oldukları akıllı telefonların da yeni olduğu dikkati çekiyor. Her 4 kullanıcıdan 3’ünün telefonu 3 yaşından küçük.
Türkiye’de telefon değiştirme sıklığı geçmiş senelera bakılırsa azaldı. Son 2 yılda telefon değiştirenlerin oranı 2019’a kıyasla 9 puan azalarak yüzde 49’a geriledi. Globalde ise ortalama 1 puan düşerek yüzde 51 oldu.
Telefon satın alma kanalı tercihleri incelendiğinde Türkiye’deki iştirakçiler globaldekilerden farklılaşıyor. Türkiye’deki iştirakçilerin yüzde 49’u mevcut telefonlarını mağazadan alırken, yalnızca yüzde 27’si çevrim içi kanalları kullandıklarını belirtti. Buna rağmen küresel iştirakçilerde mağaza ve çevrim içi satın alma oranlarının yüzde 37 ve yüzde 38 olduğu görülüyor.
Akıllı televizyon kullanıcıları arttı
Türkiye’de televizyon izleme alışkanlığına paralel olarak akıllı TV sahipliği oranı da yüzde 66 üzere yüksek bir sayı çıktı. Bu oran globalde yüzde 58.
Klâsik televizyonları akıllı televizyona dönüştüren görüntü akış aygıtlarına (Chromecast, Xiaomi Mi TV Stick) sahip kullanıcıların Türkiye oranı da küresel ortalamanın 2 puan üzerinde (yüzde 30) bulunuyor.
Robot süpürgelerde Türkiye fark attı
Küresel ortalama ile kıyaslandığında Türkiye’de sahiplik bakımından en yüksek müspet ayrışmanın 13 puanlık fark ile robot süpürgeler ve akıllı mesken aletleri kategorilerinde olduğu dikkati çekiyor.
Araştırmaya nazaran, kullanıcıların yüzde 87’si, gün içerisinde en çok akıllı telefonlarını kullanıyor. Telefonları yüzde 77 ile akıllı televizyonlar, yüzde 75 ile dizüstü bilgisayarlar takip ediyor.
Türkiye’deki iştirakçilerin yüzde 77’si konut internet hizmetini sabit genişbant internet sağlayıcılarından alıyor.
İştirakçilerin yüzde 34’ü salgın devrinde daha yüksek süratte internet hizmeti almayı tercih etti. İnternet suratına verilen bu ehemmiyet, 5G teknolojisine geçiş konusundaki tavra da olumlu yansıyor. İştirakçilerin yüzde 51’i 5G ağına geçmek istediğini, yüzde 60’ı operatör tercihlerini 5G kapsama alanı yeterliliğini göz önünde bulundurarak değiştirebileceğini belirtiyor.
Türkiye’deki 18 ila 34 yaş ortası iştirakçiler, şimdiki olaylar hakkında bilgi edinmek için YouTube, Twitter üzere toplumsal medya platformlarını tercih ediyor. 35 ila 55 yaş aralığındaki iştirakçiler ise televizyon haberleri ve haber sitelerini takip ediyor.
“Tüketicilerin dijital alışkanlıkları süratli halde değişti”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Önderi Hakan Göl, salgın sürecinin tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de dijital dönüşümü hızlandırdığını, tüketicilerin dijital alışkanlıklarının süratli halde değiştiğini belirterek, araştırmaya ait olarak şunları kaydetti:
“Markaların dijital dünyada yeni iş fikirleri geliştirebilmelerine, iş modellerini adapte edebilmelerine yardımcı olmak ve rekabet stratejilerine ışık tutabilmek maksadıyla dijital tüketici trendlerini araştırdık. Dijital pazarlama uzmanları, e-ticaret profesyonelleri, toplumsal medya yöneticileri, uygulama geliştiriciler akıllı aygıtların çevrim içi hayatları nasıl şekillendirdiğine bakarak gündemlerini belirleyebilir. Bilhassa abonelikler dünyasının pandemi daha sonrası bir daha şekilleneceğini nazaranbiliyoruz.”
Okumaya devam et...
Deloitte’tan yapılan açıklamaya bakılırsa, araştırma, ortalarında Türkiye’nin de bulunduğu 14 ülkeden iştirakçinin verdiği karşılıkların tahliline dayanıyor.
Araştırmaya nazaran, Türkiye’den araştırmaya katılanların yarısından fazlası akıllı telefon, dizüstü bilgisayar, kablosuz kulaklık ve tablet üzere aygıtlara sahip. Kelam konusu aygıtlar içinde sahiplik oranı en yüksek olan yüzde 91 ile akıllı telefonlar olurken, akıllı telefonları yüzde 77 sahiplik oranıyla dizüstü bilgisayarlar takip ediyor.
Kulaklık ve tablet sahipliğinde bayanlar erkekleri geride bırakırken, masaüstü bilgisayar sahiplik oranında ise erkekler önde yer aldı. Kullanıcılar; e-ticaret, görüntü ve TV izleme, bankacılık ve oyun üzere farklı alanlarda elektronik aygıtları kullanmayı tercih ediyor.
Akıllı saat ve fitness bileklikleri yükselişte
2019’da yapılan bundan evvelki araştırmaya kıyasla kullanması artış gösteren aygıtlar içinde birinci sırada dijital sıhhat uygulamalarını destekleyen akıllı saatler ve idman takiplerinin yapılabildiği fitness bileklikleri öne çıkıyor.
Akıllı saatlerin sahiplik oranı 12 puan artışla yüzde 34’e çıkarken, fitness bilekliklerinin sahiplik oranı 8 puan artışla yüzde 20 düzeyine ulaştı. Her iki kategori de 25-34 yaş kümesinde daha yaygın kullanılıyor.
Akıllı saat, fitness bilekliği ve akıllı telefon üzerinden en çok takip edilen metrikler sırasıyla adım sayısı (yüzde 70), nabız (yüzde 52), kilo (yüzde 39), uyku nizamı (yüzde 37) ve kalori alımı (yüzde 31) oldu.
Araştırma neticelerina bakılırsa, global ve lokal ölçekte bakıldığında iştirakçilerin akıllı telefon sahipliği ve kullanım sıklığı oranlarının yüksek olmasının yanında, sahip oldukları akıllı telefonların da yeni olduğu dikkati çekiyor. Her 4 kullanıcıdan 3’ünün telefonu 3 yaşından küçük.
Türkiye’de telefon değiştirme sıklığı geçmiş senelera bakılırsa azaldı. Son 2 yılda telefon değiştirenlerin oranı 2019’a kıyasla 9 puan azalarak yüzde 49’a geriledi. Globalde ise ortalama 1 puan düşerek yüzde 51 oldu.
Telefon satın alma kanalı tercihleri incelendiğinde Türkiye’deki iştirakçiler globaldekilerden farklılaşıyor. Türkiye’deki iştirakçilerin yüzde 49’u mevcut telefonlarını mağazadan alırken, yalnızca yüzde 27’si çevrim içi kanalları kullandıklarını belirtti. Buna rağmen küresel iştirakçilerde mağaza ve çevrim içi satın alma oranlarının yüzde 37 ve yüzde 38 olduğu görülüyor.
Akıllı televizyon kullanıcıları arttı
Türkiye’de televizyon izleme alışkanlığına paralel olarak akıllı TV sahipliği oranı da yüzde 66 üzere yüksek bir sayı çıktı. Bu oran globalde yüzde 58.
Klâsik televizyonları akıllı televizyona dönüştüren görüntü akış aygıtlarına (Chromecast, Xiaomi Mi TV Stick) sahip kullanıcıların Türkiye oranı da küresel ortalamanın 2 puan üzerinde (yüzde 30) bulunuyor.
Robot süpürgelerde Türkiye fark attı
Küresel ortalama ile kıyaslandığında Türkiye’de sahiplik bakımından en yüksek müspet ayrışmanın 13 puanlık fark ile robot süpürgeler ve akıllı mesken aletleri kategorilerinde olduğu dikkati çekiyor.
Araştırmaya nazaran, kullanıcıların yüzde 87’si, gün içerisinde en çok akıllı telefonlarını kullanıyor. Telefonları yüzde 77 ile akıllı televizyonlar, yüzde 75 ile dizüstü bilgisayarlar takip ediyor.
Türkiye’deki iştirakçilerin yüzde 77’si konut internet hizmetini sabit genişbant internet sağlayıcılarından alıyor.
İştirakçilerin yüzde 34’ü salgın devrinde daha yüksek süratte internet hizmeti almayı tercih etti. İnternet suratına verilen bu ehemmiyet, 5G teknolojisine geçiş konusundaki tavra da olumlu yansıyor. İştirakçilerin yüzde 51’i 5G ağına geçmek istediğini, yüzde 60’ı operatör tercihlerini 5G kapsama alanı yeterliliğini göz önünde bulundurarak değiştirebileceğini belirtiyor.
Türkiye’deki 18 ila 34 yaş ortası iştirakçiler, şimdiki olaylar hakkında bilgi edinmek için YouTube, Twitter üzere toplumsal medya platformlarını tercih ediyor. 35 ila 55 yaş aralığındaki iştirakçiler ise televizyon haberleri ve haber sitelerini takip ediyor.
“Tüketicilerin dijital alışkanlıkları süratli halde değişti”
Açıklamada görüşlerine yer verilen Deloitte Türkiye Danışmanlık Hizmetleri Önderi Hakan Göl, salgın sürecinin tüm dünyada olduğu üzere Türkiye’de de dijital dönüşümü hızlandırdığını, tüketicilerin dijital alışkanlıklarının süratli halde değiştiğini belirterek, araştırmaya ait olarak şunları kaydetti:
“Markaların dijital dünyada yeni iş fikirleri geliştirebilmelerine, iş modellerini adapte edebilmelerine yardımcı olmak ve rekabet stratejilerine ışık tutabilmek maksadıyla dijital tüketici trendlerini araştırdık. Dijital pazarlama uzmanları, e-ticaret profesyonelleri, toplumsal medya yöneticileri, uygulama geliştiriciler akıllı aygıtların çevrim içi hayatları nasıl şekillendirdiğine bakarak gündemlerini belirleyebilir. Bilhassa abonelikler dünyasının pandemi daha sonrası bir daha şekilleneceğini nazaranbiliyoruz.”
Okumaya devam et...