Türkiye hububat bölümü, yut dışına yönelik çalışmalara iştirak sağladığı milletlerarası tertiplerle devam ediyor. Geçen yılı 9 milyar 156 milyon dolar ihracatla kapatan kesim, yeni periyotta katma kıymeti yüksek ihracata odaklandı. Üretim ve istihdam odaklı çalışan kesim, Dubai’de düzenlenen dünyanın en büyük besin fuarlarından Gulfood’a 200 firma ile iştirak gösterdi.
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Lider Adayı ve Tayaş Besin İdare Şurası Lideri Kazım Taycı, “Gulfood dünyanın her bölgesinden geniş bir iştirak aldığı için kamu ve özel tüm kurumlardan giriş takviyesi alıyor. İktisat Bakanlığından yüzde 50 teşvik mevcut. Afrika bölgesi, Ortadoğu hatta kısmen Asya Pasifik ülkelerinin iştirakçilerinin ve ziyaretçilerinin yer aldığı bir aktiflik. Geçmişte kendimizi yalnızca Avrupa’daki ISM, Anuga üzere fuarlar ile duyururduk lakin Dubai Gulfood’un Türkiye açısından epey daha fazla değer arz ediyor.” dedi.
“Cumhurbaşkanımızın resmi ziyareti ticaretimize can suyu olacak”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14-15 Şubat’ta Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştireceği resmi ziyareti de pahalandıran Taycı, “Bu ziyaret bana nazaran bölge ülkeleriyle ticaretimize can suyu olacak. Bilhassa Körfez ülkeleriyle siyaset ve ticaret eş kıymette. Yapılacak muahedeler ve olumlu görüşmeler ile ticaretimize epeyce önemli katkılar sağlayacaktır. Türkiye’nin genel ticaretinde yalnızca Suudi Arabistan’da 3 milyar dolarlık bir ticaretimiz vardı. Geçtiğimiz yıl prestijiyle bu sayılar 189 milyon dolarlara kadar düştü. Cumhurbaşkanımızın burada yapacağı görüşmeler ile tekrar 3 milyar doları yakalayabileceğimize ve Birleşik Arap Emirlikleri ile olan gayri resmi kısmi ambargoların da uygunlaşan alakalarla birlikte kalkması yardımıyla hacmimizin yaklaşık yüzde 40 artabileceğine inanıyorum.” formunda konuştu.
“Türk mamüllerine ilgi artıyor”
Dubai’nin fuarcılık merkezi özelinde dünyanın parlayan yıldızı olduğuna işaret eden Taycı, şunları kaydetti: “Fuarda 120 ülkeden 4 binden çok iştirakçi var. Yaklaşık 100 bin ziyaretçi bekleniyor. Türkiye ise 200 iştirakçi ile birinci 5’in içerisinde. Besin kesiminde önde gelen ve ortalarında Türklerin de bulunduğu 150’den çok konuşmacı, 100’den çok ödüllü şef hem iştirak birebir vakitte özel gösteriler yapıyor. Dubai, Avrupa’ya göre biroldukca açıdan daha rahat. Avrupa’ya nazaran otel, yeme içme, konaklama imkanları epey daha uygun. Bu üzere niçinlerden dolayı bu fuar her geçen yıl daha da fazla parlıyor. Hububat, bakliyat, içecek, temel besin, et, süt, balık üzere besinin her alanına yönelik bir fuar. Öbür yandan Ortadoğu’da Türk mamüllerine ilgi artıyor. MENA bölgesinde, Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Katar’da, Bahreyn’de, Yemen’de, Umman’da, yani genel olarak Ortadoğu’da ihracatımız yeterli gidiyor. Eser kalitemiz, rekabetçi fiyat siyasetimiz, termin sürelerimizin kısa olması ve en kıymetlisi Ortadoğu mentalitesini bir Avrupalıya göre daha süratli anlayabilmemiz bize burada avantajlar sağlıyor.”
“İhracatta kuyruklu yıldızı yakaladık”
Pandemi ile bir arada tedarik zincirlerindeki bozulmanın Türkiye ihracatı için fırsatlar oluşturduğunu da lisana getiren Taycı, “Burada bir kuyruklu yıldız yakaladık. İhracatımız yüzde 35- 40 büyüdü. Amacımız ise bunun sürdürülebilirliğini sağlamak. Elde ettiğimiz yeni pazarlarda bilinirliğimizi artırmaya devam etmeliyiz. İhracatçı oturduğu yerden eserini satamaz. Ticaret Bakanlığımızın da belirlediği ülkeler öncelikli olmak üzere Tayland’a, Çin’e, Kore’ye, Japonya’ya, Brezilya’ya, Meksika’ya, Amerika’ya, Rusya’ya, Hong Kong’a gidecek ve buralardaki fuarlara iştirak göstereceğiz.” sözlerini kullandı.
Okumaya devam et...
İstanbul Hububat Bakliyat Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Lider Adayı ve Tayaş Besin İdare Şurası Lideri Kazım Taycı, “Gulfood dünyanın her bölgesinden geniş bir iştirak aldığı için kamu ve özel tüm kurumlardan giriş takviyesi alıyor. İktisat Bakanlığından yüzde 50 teşvik mevcut. Afrika bölgesi, Ortadoğu hatta kısmen Asya Pasifik ülkelerinin iştirakçilerinin ve ziyaretçilerinin yer aldığı bir aktiflik. Geçmişte kendimizi yalnızca Avrupa’daki ISM, Anuga üzere fuarlar ile duyururduk lakin Dubai Gulfood’un Türkiye açısından epey daha fazla değer arz ediyor.” dedi.
“Cumhurbaşkanımızın resmi ziyareti ticaretimize can suyu olacak”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 14-15 Şubat’ta Birleşik Arap Emirlikleri’ne gerçekleştireceği resmi ziyareti de pahalandıran Taycı, “Bu ziyaret bana nazaran bölge ülkeleriyle ticaretimize can suyu olacak. Bilhassa Körfez ülkeleriyle siyaset ve ticaret eş kıymette. Yapılacak muahedeler ve olumlu görüşmeler ile ticaretimize epeyce önemli katkılar sağlayacaktır. Türkiye’nin genel ticaretinde yalnızca Suudi Arabistan’da 3 milyar dolarlık bir ticaretimiz vardı. Geçtiğimiz yıl prestijiyle bu sayılar 189 milyon dolarlara kadar düştü. Cumhurbaşkanımızın burada yapacağı görüşmeler ile tekrar 3 milyar doları yakalayabileceğimize ve Birleşik Arap Emirlikleri ile olan gayri resmi kısmi ambargoların da uygunlaşan alakalarla birlikte kalkması yardımıyla hacmimizin yaklaşık yüzde 40 artabileceğine inanıyorum.” formunda konuştu.
“Türk mamüllerine ilgi artıyor”
Dubai’nin fuarcılık merkezi özelinde dünyanın parlayan yıldızı olduğuna işaret eden Taycı, şunları kaydetti: “Fuarda 120 ülkeden 4 binden çok iştirakçi var. Yaklaşık 100 bin ziyaretçi bekleniyor. Türkiye ise 200 iştirakçi ile birinci 5’in içerisinde. Besin kesiminde önde gelen ve ortalarında Türklerin de bulunduğu 150’den çok konuşmacı, 100’den çok ödüllü şef hem iştirak birebir vakitte özel gösteriler yapıyor. Dubai, Avrupa’ya göre biroldukca açıdan daha rahat. Avrupa’ya nazaran otel, yeme içme, konaklama imkanları epey daha uygun. Bu üzere niçinlerden dolayı bu fuar her geçen yıl daha da fazla parlıyor. Hububat, bakliyat, içecek, temel besin, et, süt, balık üzere besinin her alanına yönelik bir fuar. Öbür yandan Ortadoğu’da Türk mamüllerine ilgi artıyor. MENA bölgesinde, Birleşik Arap Emirlikleri’nde, Katar’da, Bahreyn’de, Yemen’de, Umman’da, yani genel olarak Ortadoğu’da ihracatımız yeterli gidiyor. Eser kalitemiz, rekabetçi fiyat siyasetimiz, termin sürelerimizin kısa olması ve en kıymetlisi Ortadoğu mentalitesini bir Avrupalıya göre daha süratli anlayabilmemiz bize burada avantajlar sağlıyor.”
“İhracatta kuyruklu yıldızı yakaladık”
Pandemi ile bir arada tedarik zincirlerindeki bozulmanın Türkiye ihracatı için fırsatlar oluşturduğunu da lisana getiren Taycı, “Burada bir kuyruklu yıldız yakaladık. İhracatımız yüzde 35- 40 büyüdü. Amacımız ise bunun sürdürülebilirliğini sağlamak. Elde ettiğimiz yeni pazarlarda bilinirliğimizi artırmaya devam etmeliyiz. İhracatçı oturduğu yerden eserini satamaz. Ticaret Bakanlığımızın da belirlediği ülkeler öncelikli olmak üzere Tayland’a, Çin’e, Kore’ye, Japonya’ya, Brezilya’ya, Meksika’ya, Amerika’ya, Rusya’ya, Hong Kong’a gidecek ve buralardaki fuarlara iştirak göstereceğiz.” sözlerini kullandı.
Okumaya devam et...