semaver
Active member
TKDF Lideri Güllü Canan, ‘İktidar, bayanları ikincil vatandaş görmemeli’ dedi Adalet Bakanlığı, bayana karşı şiddet cezalarını artıran bir düzenleme hazırlıyor. Bayana karşı şiddette yeterli hal indirimi kaldırılıyor. Cumhuriyet’e konuşan Türkiye Bayan Dernekleri Federasyonu (TKDF) Lideri Canan Güllü iktidarın “iyi hal indiriminin kaldırılmasına” yönelik açıklamaları samimi bulmadıklarını belirtti.
“EKLENECEK ÜÇ HUSUS VAR”
Bayana, çocuğa istismarı, tecavüzü tedbire noktasında iktidarı durduran şeyin ne olduğunu iktidara sormak istediğini lisana getiren Güllü, “Daha evvelki misyon müddetinde yanlışları sıralayan yeni Adalet Bakanı’nın uygulamada kararlılığını görmüyoruz. zatenız eklenecek üç husus var. O üç unsur bayana karşı şiddetin önlenmesini de sağlayacak. Bu üç hususta gard almakta iktidar temkinli davranıyor demeyeceğim, katiyen o tarafa yüzünü dönmüyor. Birincisi bayana karşı şiddetin Türk Ceza Kanunu’na unsur olarak eklenmesi. Bunun için hanımın evli, boşanmış, bir arada yaşıyor kimliğine bakılmaksızın öldüren kişinin cezalandırılmasıdır. İkincisi, son periyotta toplumsal medya kullanması, insanları ruhsal olarak intihara kadar sürükleyen bir surece geliyor, bunu ısrarla takip ediyoruz. Ancak orada da katalog kabahatler dediğimiz bir gün ile iki yıl ceza almış insanları hapishaneye göndermiyoruz. Katalog hatalar Ceza Muhakemeleri Yolu Kanunu’nun elden geçmesini gerektiren bir durumu ortaya koyuyor. Üçüncüsü ve en kıymetlisi, yargılamanın her evresinde karşımıza çıkan bir indirim öyküsü var. Kurtarın yargıçları bu güç durumdan. Hem kamuoyunun psikolojisi açısından hem yargıçlar açısından sıkıntı bir durum” dedi.
Canan Güllü
“DEVLET ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI”
“İSTANBUL MUKAVELESİ UYGULANSIN”
hiç bir insanın yaptığı kabahatin cezasını çekmedikçe yaptığından vazgeçmeyeceğini lisana getiren Güllü, “iki dilim baklava çalan insanı bu ülkede yargıladınız. bununla birlikte bu ülkede istismar etmiş, tecavüz etmiş, şiddet uygulamış insanları infaz maddesiyle özgür bıraktınız. İktidar İstanbul Sözleşmesi’nin gerçek manada yürürlükte olduğunu söylerse onlara güvenebiliriz. hanımı ikincil vatandaş değil de eşit vatandaş olarak görürlerse. Yani rayından çıkmış olan her şey rayına girecek. niye 2006 yılındaki başbakanlık genelgesi ile teşhisini yaptıkları, hakikat yola girdikleri bir yoldan kendilerini yolun dışına attılar, tali yola geçtiler. O bize siyasal İslam getiriyor. Bundan vazgeçmeleri lazım. Bu hamur bu mayayı tutmaz zira çağdaşlıkla yorulmuştur. Onların siyasal İslamın bu bayanlar kabul etmez.” dedi.
“EKLENECEK ÜÇ HUSUS VAR”
Bayana, çocuğa istismarı, tecavüzü tedbire noktasında iktidarı durduran şeyin ne olduğunu iktidara sormak istediğini lisana getiren Güllü, “Daha evvelki misyon müddetinde yanlışları sıralayan yeni Adalet Bakanı’nın uygulamada kararlılığını görmüyoruz. zatenız eklenecek üç husus var. O üç unsur bayana karşı şiddetin önlenmesini de sağlayacak. Bu üç hususta gard almakta iktidar temkinli davranıyor demeyeceğim, katiyen o tarafa yüzünü dönmüyor. Birincisi bayana karşı şiddetin Türk Ceza Kanunu’na unsur olarak eklenmesi. Bunun için hanımın evli, boşanmış, bir arada yaşıyor kimliğine bakılmaksızın öldüren kişinin cezalandırılmasıdır. İkincisi, son periyotta toplumsal medya kullanması, insanları ruhsal olarak intihara kadar sürükleyen bir surece geliyor, bunu ısrarla takip ediyoruz. Ancak orada da katalog kabahatler dediğimiz bir gün ile iki yıl ceza almış insanları hapishaneye göndermiyoruz. Katalog hatalar Ceza Muhakemeleri Yolu Kanunu’nun elden geçmesini gerektiren bir durumu ortaya koyuyor. Üçüncüsü ve en kıymetlisi, yargılamanın her evresinde karşımıza çıkan bir indirim öyküsü var. Kurtarın yargıçları bu güç durumdan. Hem kamuoyunun psikolojisi açısından hem yargıçlar açısından sıkıntı bir durum” dedi.
Canan Güllü
“DEVLET ÜZERİNE DÜŞENİ YAPMALI”
“İSTANBUL MUKAVELESİ UYGULANSIN”
hiç bir insanın yaptığı kabahatin cezasını çekmedikçe yaptığından vazgeçmeyeceğini lisana getiren Güllü, “iki dilim baklava çalan insanı bu ülkede yargıladınız. bununla birlikte bu ülkede istismar etmiş, tecavüz etmiş, şiddet uygulamış insanları infaz maddesiyle özgür bıraktınız. İktidar İstanbul Sözleşmesi’nin gerçek manada yürürlükte olduğunu söylerse onlara güvenebiliriz. hanımı ikincil vatandaş değil de eşit vatandaş olarak görürlerse. Yani rayından çıkmış olan her şey rayına girecek. niye 2006 yılındaki başbakanlık genelgesi ile teşhisini yaptıkları, hakikat yola girdikleri bir yoldan kendilerini yolun dışına attılar, tali yola geçtiler. O bize siyasal İslam getiriyor. Bundan vazgeçmeleri lazım. Bu hamur bu mayayı tutmaz zira çağdaşlıkla yorulmuştur. Onların siyasal İslamın bu bayanlar kabul etmez.” dedi.