semaver
Active member
Taşımalı eğitim, hem kazalar tıpkı vakitte aktarılan kaynaklarla reaksiyon çekiyor Afyonkarahisar’da taşımalı eğitim servisinin kazasında beş öğrencinin hayatını yitirmesinin akabinde geçen hafta bu kere Rize’de yaşanan taşımalı eğitim kazasında bir kişi hayatını yitirirken 12’si öğrenci 13 kişi yaralandı.
Üstelik kazaya karışan servis sürücüsü daha evvel de şikâyet edilmişti. Lakin tedbir alınmayınca kaza kaçınılmaz oldu. Taşımalı eğitimden sorumlu şube müdürü ve şefin açığa alınmasını eleştiren Eğitim-İş Genel Lideri Özbay, “Asıl Ulusal Eğitim Müdürü nazaranvden alınmalıydı” dedi.
GERİCİ EĞİTİMİN kararı
Son 10 günde en az yedi taşımalı eğitim kazası yaşandığını vurgulayan Özbay, yaklaşık 500 bin öğrencinin taşımalı eğitim niçiniyle risk altında olduğunu kaydetti. Taşımalı eğitimin, eğitimi gericileştirme siyasetlerinin acı meyvesi olduğunu belirten Özbay “Köy okullarının kapatılması ve 4+4+4 sisteminin getirilmesiyle birlikte bilhassa taşrada öğrenciler ya tarlada kalmak ya her gün konutlarından epeyce uzak okullara gitmek ya da okulun yanında açılan tarikat yurtlarında kalmak zorunda bırakıldı” sözlerini kullandı.
‘MİLLİ GELİR HIRSIZI’
“Taşımalı eğitim bir ulusal gelir hırsızıdır. Son 10 yılda 25 milyar lirayı aşkın kaynak aktarılmıştır” değerlendirmesinde bulunan Özbay, “Taşımalı eğitim bir hatadır. Konutuna yakın güzel bir okul bu ülkedeki her çocuğumuzun en temel hakkıdır. Taşımalı eğitim, bu hakkın en canice yollardan gasbıdır. Daha kaç çocuğumuz feda edilecek” sorusunu yöneltti. Fahiş fiyatlı servis ihalelerine de değinen Özbay, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Akaryakıt ve araç bakım masraflarına gelen devasa artırımlar, ihalelerin akabinde birden fazla vakit devreye giren taşeron sistemi, geçinmekte zorluk çeken servis sürücülerini diğer yollara itiyor”.
Üstelik kazaya karışan servis sürücüsü daha evvel de şikâyet edilmişti. Lakin tedbir alınmayınca kaza kaçınılmaz oldu. Taşımalı eğitimden sorumlu şube müdürü ve şefin açığa alınmasını eleştiren Eğitim-İş Genel Lideri Özbay, “Asıl Ulusal Eğitim Müdürü nazaranvden alınmalıydı” dedi.
GERİCİ EĞİTİMİN kararı
Son 10 günde en az yedi taşımalı eğitim kazası yaşandığını vurgulayan Özbay, yaklaşık 500 bin öğrencinin taşımalı eğitim niçiniyle risk altında olduğunu kaydetti. Taşımalı eğitimin, eğitimi gericileştirme siyasetlerinin acı meyvesi olduğunu belirten Özbay “Köy okullarının kapatılması ve 4+4+4 sisteminin getirilmesiyle birlikte bilhassa taşrada öğrenciler ya tarlada kalmak ya her gün konutlarından epeyce uzak okullara gitmek ya da okulun yanında açılan tarikat yurtlarında kalmak zorunda bırakıldı” sözlerini kullandı.
‘MİLLİ GELİR HIRSIZI’
“Taşımalı eğitim bir ulusal gelir hırsızıdır. Son 10 yılda 25 milyar lirayı aşkın kaynak aktarılmıştır” değerlendirmesinde bulunan Özbay, “Taşımalı eğitim bir hatadır. Konutuna yakın güzel bir okul bu ülkedeki her çocuğumuzun en temel hakkıdır. Taşımalı eğitim, bu hakkın en canice yollardan gasbıdır. Daha kaç çocuğumuz feda edilecek” sorusunu yöneltti. Fahiş fiyatlı servis ihalelerine de değinen Özbay, kelamlarını şu biçimde sürdürdü: “Akaryakıt ve araç bakım masraflarına gelen devasa artırımlar, ihalelerin akabinde birden fazla vakit devreye giren taşeron sistemi, geçinmekte zorluk çeken servis sürücülerini diğer yollara itiyor”.