ANKARA (DÜNYA)- Gümrüksüz olarak 400 bin ton şeker ithalatına yönelik tarife kontenjanı açılmasına, şeker fabrikalarında örgütlü Şeker İş sendikasından itiraz geldi. İthalat sonucunın, dünya meblağlarının da yüksek olduğu bir devirde alındığında dikkat çekilen açıklamada, Avrupa limanı FOB fiyatının Türkşeker’in satış fiyatının yüzde 50 üstünde olduğu kaydedildi. İthalatın piyasayı regüle etmeye yaramayacağı belirtilirken, “Aksine iç fiyatları yükseltici tarafta tesir yapacağı kesin olarak gözükmektedir.” denildi.
Tarife kontenjanı dağıtımında da endüstrici bazında adil bir sisteme yer verilmediğine değinilen açıklamada, “Tebliğde tahsisatın yalnızca C şekeri tahsisat dokümanı sahibi firmalar öncelikli olmak üzere, kelam konusu eseri şekerli mamul üretiminde hammadde olarak kullanan endüstrici firmalara yapılacağı belirtilmekle bir arada, bildiri ekindeki müracaat formunda ‘Yeni ithalatçı’ ve ‘Geleneksel İthalatçı’ için de seçim yapılabileceği görülmektedir.” denildi.
Şeker İş sendikası olarak 10 fabrikanın özelleştirme sürecinde bugünkü sorunlara yönelik ihtarlar yapıldığına vurgu yapılan açıklamada yer alan öteki konular şu biçimde: “bir daha bugün 2022/23 yani önümüzdeki dönemin da yerli şeker arzı açısından külfetli olabileceğine dair korkuların olduğu değerlendirildiğinde; ülkemiz şeker dalını daha faal tedbirler, daha istikrarlı fiyat siyasetleri ile dalı en kısa vakitte düzenleyemediği takdirde şekerde kendine kâfi bir ülke olmaktan süratle uzaklaşma riski ile karşı karşıya kalabileceğimiz kelam konusudur.
Ülkemiz pancar üretim potansiyeli ve heyeti şeker üretim kapasitesi bakımından ‘kendine yeten’ bir ülke olmakla birlikte, arz güvenliğimizi riske sokan biroldukça gelişme ve faktör karşısında C şekeri arzında sürekliliğin sağlanması için kalıcı stratejiler geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi, bağımsız yapıdaki Şeker Kurumu’nun gerekliliği ve bir daha oluşturulması; yani bölümün faal ve sağlıklı bir biçimde düzenlenmesini ve kontrolünü sağlayacak, bölüm paydaşlarının ortasında yer alacağı bağımsız karar alma organının oluşturulması gerekmektedir.
Ülkemiz şeker dalının strateji ve kalkınma planının belirlenmesi ile sanayi, personel, üretici ve devlet işbirliğinde daha denetimli ve şeffaf bir işleyişin sağlanması konuları dalımızın bugünü ve geleceği açısından en isabetli kararlar olacaktır.”
Okumaya devam et...
Tarife kontenjanı dağıtımında da endüstrici bazında adil bir sisteme yer verilmediğine değinilen açıklamada, “Tebliğde tahsisatın yalnızca C şekeri tahsisat dokümanı sahibi firmalar öncelikli olmak üzere, kelam konusu eseri şekerli mamul üretiminde hammadde olarak kullanan endüstrici firmalara yapılacağı belirtilmekle bir arada, bildiri ekindeki müracaat formunda ‘Yeni ithalatçı’ ve ‘Geleneksel İthalatçı’ için de seçim yapılabileceği görülmektedir.” denildi.
Şeker İş sendikası olarak 10 fabrikanın özelleştirme sürecinde bugünkü sorunlara yönelik ihtarlar yapıldığına vurgu yapılan açıklamada yer alan öteki konular şu biçimde: “bir daha bugün 2022/23 yani önümüzdeki dönemin da yerli şeker arzı açısından külfetli olabileceğine dair korkuların olduğu değerlendirildiğinde; ülkemiz şeker dalını daha faal tedbirler, daha istikrarlı fiyat siyasetleri ile dalı en kısa vakitte düzenleyemediği takdirde şekerde kendine kâfi bir ülke olmaktan süratle uzaklaşma riski ile karşı karşıya kalabileceğimiz kelam konusudur.
Ülkemiz pancar üretim potansiyeli ve heyeti şeker üretim kapasitesi bakımından ‘kendine yeten’ bir ülke olmakla birlikte, arz güvenliğimizi riske sokan biroldukça gelişme ve faktör karşısında C şekeri arzında sürekliliğin sağlanması için kalıcı stratejiler geliştirilmesi ve hayata geçirilmesi, bağımsız yapıdaki Şeker Kurumu’nun gerekliliği ve bir daha oluşturulması; yani bölümün faal ve sağlıklı bir biçimde düzenlenmesini ve kontrolünü sağlayacak, bölüm paydaşlarının ortasında yer alacağı bağımsız karar alma organının oluşturulması gerekmektedir.
Ülkemiz şeker dalının strateji ve kalkınma planının belirlenmesi ile sanayi, personel, üretici ve devlet işbirliğinde daha denetimli ve şeffaf bir işleyişin sağlanması konuları dalımızın bugünü ve geleceği açısından en isabetli kararlar olacaktır.”
Okumaya devam et...