semaver
Active member
Prof. Dr. Mehmet Ceyhan’dan kritik ikaz. Bu birinci kere oluyor diyerek paylaştı Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Kısmı Lideri Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, toplumsal medya hesabından “Salgınlarda düşünülmesi gereken lakin başa gelince tahlil için geç kalınan sıkıntılardan biri” diyerek değerli paylaşımlar yaptı.
“Çocuk sıhhati ve hastalıkları uzmanları ‘enfeksiyon’ yan kısmı eğitimine başvurmamaya başladılar” bilgisini paylaşan Ceyhan, “Kurulduğundan beri birinci sefer bilim kısmımızın açtığı 2 kişilik takıma başvuran olmadı” dedi.
“EN BÜYÜK HASTALIK RİSKİNİ ONLAR TAŞIYOR”
“bu biçimde giderse yakında salgınlarda çocuklara bakacak kaliteli ‘çocuk enfeksiyon hastalıkları uzmanı’ bulamayacağız” sözlerini kullanan Prof. Dr. Ceyhan, şu tabirleri kullandı:
niye doktorlar üniversitelerin çocuk enfeksiyon kısımlarına girmiyor? Salgında yükün büyük kısmı onların sırtına biniyor. Bunun karşılığını alamıyorlar. En büyük hastalık riskini onlar taşıyor. Bunun karşılığında yoksulluk hududunda para kazanıyorlar.
Uzman olduklarında, bizden öğrendiklerini yapıyorlar, yani enfeksiyon hastasına para karşılığı bakmıyorlar. Yalnızca hasta bireyi değil, toplumu o hastalıktan kurtarmaya çalışıyorlar, para kazanmayı düşünemiyorlar bile.
O yüzden para kazanabilecekleri branşlara yöneliyorlar. İdealist olup çocuk enfeksiyon yan kolu eğitimi almak isteyenlere ise devlet eşit fiyat vermiyor.
“EN DÜŞÜK FİYATI ALIYORLAR”
Önlerindeki 3 seçenek üniversite hastaneleri, Sıhhat Bakanlığı’na bağlı eğitim hastaneleri, vakıf üniversiteleri. En yüksek fiyatı özel vakıf üniversitelerinde, daha sonra devlete bağlı hastanelerde, en düşük fiyatı ise devletin üniversite hastanelerinde alıyorlar.
En ağır eğitim koşulları ise bilakis üniversite hastanelerinde. Zira öğrenci eğitimi ve fazla eğitim yükü üzere biroldukca ekstra yük yükleniyorlar. Nöbetler ve bitmeyen eğitim programları da gayreti.
YÖK’e bağlı bu üniversiteler de, Sıhhat Bakanlığı’na bağlı yeni kurulan üniversiteler üzere devlet kurumları ancak çalışanları daha düşük fiyat alıyor. Öteki kurumlarda da fazlaca başarılı akademisyenler var.
“ATEŞLİ ÇOCUKLARA BAKACAK TABİP BULAMAYABİLİRİZ”
Hepsi öğrencimiz, yani üniversitelerden yetiştiler. Bu farklılık giderilmezse, yakında ateşli çocuklara bakacak hekim, onları yetiştirecek hoca bulamayacağız. Tıp eğitimi % 50 hasta hizmetiyle veriliyorsa, % 50 de klinik dışı dallarca veriliyor.
Çocuk enfeksiyon sorunlarına ferdi değil, toplumsal bakmayı sağlayacak eğitimi esaslı üniversitelerin haricinde vermek kanımca mümkün değil.
“Çocuk sıhhati ve hastalıkları uzmanları ‘enfeksiyon’ yan kısmı eğitimine başvurmamaya başladılar” bilgisini paylaşan Ceyhan, “Kurulduğundan beri birinci sefer bilim kısmımızın açtığı 2 kişilik takıma başvuran olmadı” dedi.
“EN BÜYÜK HASTALIK RİSKİNİ ONLAR TAŞIYOR”
“bu biçimde giderse yakında salgınlarda çocuklara bakacak kaliteli ‘çocuk enfeksiyon hastalıkları uzmanı’ bulamayacağız” sözlerini kullanan Prof. Dr. Ceyhan, şu tabirleri kullandı:
niye doktorlar üniversitelerin çocuk enfeksiyon kısımlarına girmiyor? Salgında yükün büyük kısmı onların sırtına biniyor. Bunun karşılığını alamıyorlar. En büyük hastalık riskini onlar taşıyor. Bunun karşılığında yoksulluk hududunda para kazanıyorlar.
Uzman olduklarında, bizden öğrendiklerini yapıyorlar, yani enfeksiyon hastasına para karşılığı bakmıyorlar. Yalnızca hasta bireyi değil, toplumu o hastalıktan kurtarmaya çalışıyorlar, para kazanmayı düşünemiyorlar bile.
O yüzden para kazanabilecekleri branşlara yöneliyorlar. İdealist olup çocuk enfeksiyon yan kolu eğitimi almak isteyenlere ise devlet eşit fiyat vermiyor.
“EN DÜŞÜK FİYATI ALIYORLAR”
Önlerindeki 3 seçenek üniversite hastaneleri, Sıhhat Bakanlığı’na bağlı eğitim hastaneleri, vakıf üniversiteleri. En yüksek fiyatı özel vakıf üniversitelerinde, daha sonra devlete bağlı hastanelerde, en düşük fiyatı ise devletin üniversite hastanelerinde alıyorlar.
En ağır eğitim koşulları ise bilakis üniversite hastanelerinde. Zira öğrenci eğitimi ve fazla eğitim yükü üzere biroldukca ekstra yük yükleniyorlar. Nöbetler ve bitmeyen eğitim programları da gayreti.
YÖK’e bağlı bu üniversiteler de, Sıhhat Bakanlığı’na bağlı yeni kurulan üniversiteler üzere devlet kurumları ancak çalışanları daha düşük fiyat alıyor. Öteki kurumlarda da fazlaca başarılı akademisyenler var.
“ATEŞLİ ÇOCUKLARA BAKACAK TABİP BULAMAYABİLİRİZ”
Hepsi öğrencimiz, yani üniversitelerden yetiştiler. Bu farklılık giderilmezse, yakında ateşli çocuklara bakacak hekim, onları yetiştirecek hoca bulamayacağız. Tıp eğitimi % 50 hasta hizmetiyle veriliyorsa, % 50 de klinik dışı dallarca veriliyor.
Çocuk enfeksiyon sorunlarına ferdi değil, toplumsal bakmayı sağlayacak eğitimi esaslı üniversitelerin haricinde vermek kanımca mümkün değil.