semaver
Active member
Prof. Dr. Kurugöl’den ‘yeni varyant’ uyarısı: Aralık ve ocakta büyük artış olabilir Covid-19 salgınında bugüne kadar tespit edilen, ‘en epey mutasyona uğramış varyant’ olarak da bilinen ‘Nu’ varyantı ile ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Zafer Kurugöl, daha evvel bir daha Güney Afrika’dan çıkan ‘Beta’ üzere aşılara, antikorlara ve ilaçlara daha dirençli olma, bağışıklık sisteminden de kaçma mümkünlüğü bulunduğu için yeni varyantın telaş verici olduğunu söylemiş oldu.
‘Nu’ varyantı için alınması gereken tedbirlerin başkalarından epey da farklı olmadığına dikkat çeken Kurugöl, “Elimizdeki silahlar aşikâr. Birincisi aşı başkaları maske, aralık ve el paklığı. Son günlerde maalesef maske kullanmasına daha az ehemmiyet veriyoruz. Daha fazlaca değer vermeliyiz. Aşılanmalı, kurallara uymalıyız. Ülkemizde salgın bitmiş havası var. halbuki salgın sürüyor, her gün 200’den çok canımızı yitiriyoruz. Yeni tedbirler almazsak yeni bir dalganın ülkemize gelme mümkünlüğü devasa yükseklikte. Aralık ve ocak aylarında hayli büyük bir artış olabilir. Güney Afrika ve birtakım ülkelerden ülkemize girişler yasaklandı. Bu fazlaca hakikat. Ayrıyeten bu ülkelerden son 2 hafta ortasında gelenlerin saptanıp test yapılarak karantinaya alınması gerekiyor” diye konuştu.
“DİĞER VARYANTLARDAN FARKLI PROFİLE SAHİP”
Covid-19’la çabada tüm dünya olarak uygun pozisyonda olunmadığını belirten Prof. Dr. Kurugöl, “Almanya, Hollanda ve Belçika üzere biroldukca Avrupa ülkesinde besbelli olay artışları var. Bu olumsuz haberlere bir de Güney Afrika’dan gelen yeni bir varyant eklendi. Bu yeni varyant şimdiye kadar bildiğimiz öbür varyantlardan epey farklı bir profile sahip. Salgının başladığı Wuhan’dan çıkan virüse bakılırsa daha fazla farklılık gösteren bir varyant. Şu an için ‘B1.1.529’ olarak isimlendirilen bu varyant, Güney Afrikalı bilim insanları tarafınca geçen hafta ortasında bildirildi. Bu varyant, virüsün bağlandığı reseptöre daha kuvvetli bağlanıyor. Yani daha fazla bulaşıcı olma mümkünlüğü yüksek” dedi.
“ÇOĞALMA DAHA HIZLI”
Yeni varyantın daha süratli çoğaldığını belirten Prof. Dr. Kurugöl, “Daha evvel bir daha Güney Afrika’dan çıkan ‘Beta’ üzere aşılara, antikorlar ve hatta ilaçlara daha dirençli olma, bağışıklık sisteminden kaçma mümkünlüğü var. Bunlar birleşince yeni varyant bizlere, telaş veriyor. Sayılara baktığımızda Güney Afrika’da 100’lere kadar düşen hadise sayısı, 1 hafta ortasında 3 binlere çıktı. Yeni varyant Güney Afrika haricinde komşusu Botswana, İsrail ve Hong Kong’da görüldü. Hong Kong’a Güney Afrika’dan giden bir kişi havaalanında hastalığı bulaştırdı. Oturduğu bölge karantinaya alınmasına karşın olaylar oluştu. İsrail’de de olaylar görüldü. Bu olaylarda aşılı olmalarına karşın yeni varyant hastalık yaptı” açıklamasında bulundu.
Dünya Sıhhat Örgütü’nün yeni varyant için toplandığını belirten Kurugöl, “Muhtemelen yeni varyanta ‘Nu’ ismi yahut ‘Omicron’ ismi verilecek. İsminin ne olmasından öte bunun ne kadar bulaşıcı ve kaygı verici olduğu kıymetli. Sahiden de birinci bulgular tasa verici” dedi.
“AŞILAMA KÂFİ DEĞİL”
Aşılanma oranlarına da değinen Prof. Dr. Kurugöl, “Aşılama oranlarında belirli bir düzey çıksak da bilhassa çocuk ve genç aşılanmasında gerideyiz. Aşılama oranımız istediğimiz düzeyde değil. Biroldukca aşılı bireyde de ortadan geçen vakit niçiniyle koruyuculuk azaldı. Bu şahısların süratle hatırlatma dozu olması gerekir. Önümüzdeki günlerde aşımız Turkovac’ın da devreye girmesiyle aşılama oranlarımız artacaktır. Umudum bu yönde” dedi.
Hastalığın Güney Afrika’da çıkışıyla ilgili ise Kurugöl, “Aşısız kronik bir hasta, AIDS hastasında ortaya çıktığı düşünülüyor. Hasta aşısız olduğu ve süreç uzun sürdüğü için epey sayıda mutasyon kararı bu yeni varyant ortaya çıktı. Bilindiği üzere virüs, insan bedeninde mutasyona uğrayarak yeni varyantlar ortaya çıkıyor. Yeni, tehlikeli varyantları önlemenin yolu toplumda bulaşın önlenmesi, bunun için aşılama oranının artması, tüm nüfusun yüzde 80’inin aşıyla bağışık olması gerekiyor” diye konuştu.
‘Nu’ varyantı için alınması gereken tedbirlerin başkalarından epey da farklı olmadığına dikkat çeken Kurugöl, “Elimizdeki silahlar aşikâr. Birincisi aşı başkaları maske, aralık ve el paklığı. Son günlerde maalesef maske kullanmasına daha az ehemmiyet veriyoruz. Daha fazlaca değer vermeliyiz. Aşılanmalı, kurallara uymalıyız. Ülkemizde salgın bitmiş havası var. halbuki salgın sürüyor, her gün 200’den çok canımızı yitiriyoruz. Yeni tedbirler almazsak yeni bir dalganın ülkemize gelme mümkünlüğü devasa yükseklikte. Aralık ve ocak aylarında hayli büyük bir artış olabilir. Güney Afrika ve birtakım ülkelerden ülkemize girişler yasaklandı. Bu fazlaca hakikat. Ayrıyeten bu ülkelerden son 2 hafta ortasında gelenlerin saptanıp test yapılarak karantinaya alınması gerekiyor” diye konuştu.
“DİĞER VARYANTLARDAN FARKLI PROFİLE SAHİP”
Covid-19’la çabada tüm dünya olarak uygun pozisyonda olunmadığını belirten Prof. Dr. Kurugöl, “Almanya, Hollanda ve Belçika üzere biroldukca Avrupa ülkesinde besbelli olay artışları var. Bu olumsuz haberlere bir de Güney Afrika’dan gelen yeni bir varyant eklendi. Bu yeni varyant şimdiye kadar bildiğimiz öbür varyantlardan epey farklı bir profile sahip. Salgının başladığı Wuhan’dan çıkan virüse bakılırsa daha fazla farklılık gösteren bir varyant. Şu an için ‘B1.1.529’ olarak isimlendirilen bu varyant, Güney Afrikalı bilim insanları tarafınca geçen hafta ortasında bildirildi. Bu varyant, virüsün bağlandığı reseptöre daha kuvvetli bağlanıyor. Yani daha fazla bulaşıcı olma mümkünlüğü yüksek” dedi.
“ÇOĞALMA DAHA HIZLI”
Yeni varyantın daha süratli çoğaldığını belirten Prof. Dr. Kurugöl, “Daha evvel bir daha Güney Afrika’dan çıkan ‘Beta’ üzere aşılara, antikorlar ve hatta ilaçlara daha dirençli olma, bağışıklık sisteminden kaçma mümkünlüğü var. Bunlar birleşince yeni varyant bizlere, telaş veriyor. Sayılara baktığımızda Güney Afrika’da 100’lere kadar düşen hadise sayısı, 1 hafta ortasında 3 binlere çıktı. Yeni varyant Güney Afrika haricinde komşusu Botswana, İsrail ve Hong Kong’da görüldü. Hong Kong’a Güney Afrika’dan giden bir kişi havaalanında hastalığı bulaştırdı. Oturduğu bölge karantinaya alınmasına karşın olaylar oluştu. İsrail’de de olaylar görüldü. Bu olaylarda aşılı olmalarına karşın yeni varyant hastalık yaptı” açıklamasında bulundu.
Dünya Sıhhat Örgütü’nün yeni varyant için toplandığını belirten Kurugöl, “Muhtemelen yeni varyanta ‘Nu’ ismi yahut ‘Omicron’ ismi verilecek. İsminin ne olmasından öte bunun ne kadar bulaşıcı ve kaygı verici olduğu kıymetli. Sahiden de birinci bulgular tasa verici” dedi.
“AŞILAMA KÂFİ DEĞİL”
Aşılanma oranlarına da değinen Prof. Dr. Kurugöl, “Aşılama oranlarında belirli bir düzey çıksak da bilhassa çocuk ve genç aşılanmasında gerideyiz. Aşılama oranımız istediğimiz düzeyde değil. Biroldukca aşılı bireyde de ortadan geçen vakit niçiniyle koruyuculuk azaldı. Bu şahısların süratle hatırlatma dozu olması gerekir. Önümüzdeki günlerde aşımız Turkovac’ın da devreye girmesiyle aşılama oranlarımız artacaktır. Umudum bu yönde” dedi.
Hastalığın Güney Afrika’da çıkışıyla ilgili ise Kurugöl, “Aşısız kronik bir hasta, AIDS hastasında ortaya çıktığı düşünülüyor. Hasta aşısız olduğu ve süreç uzun sürdüğü için epey sayıda mutasyon kararı bu yeni varyant ortaya çıktı. Bilindiği üzere virüs, insan bedeninde mutasyona uğrayarak yeni varyantlar ortaya çıkıyor. Yeni, tehlikeli varyantları önlemenin yolu toplumda bulaşın önlenmesi, bunun için aşılama oranının artması, tüm nüfusun yüzde 80’inin aşıyla bağışık olması gerekiyor” diye konuştu.