semaver
Active member
Piyasalarda son durum: Dolar ne kadar oldu? (13 Temmuz 2021) Dolar/TL tarihi doruğunun çabucak altında 8.6-8.75 dar bandında seyir izlemeye devam etti. Merkez Bankası’nın (TCMB) bugün başlayacak ve yarın sonuçları açıklanacak faiz sonucunın beklendiği haftada global piyasalar, data gündemi ve Hazine ihaleleri takip ediliyor.
Yatırımcılar bu hafta ABD’de başlayacak ikinci çeyrek bilanço periyodunu, bir fazlaca ülkenin enflasyon verisini ve ABD Merkez Bankası Lideri (Fed) Jerome Powell’ın konuşmasını takip edecekler. Powell’ın Çarşamba ve Perşembe gerçekleştireceği konuşması ABD’de para siyasetinde sıkılaşmanın ne vakit başlayabileceğine dair ipuçları için yakından takip edilecek.
Dolar, ABD TÜFE verisi öncesinde yatırımcılar bilginin para siyasetinde sıkılaşmaya ve faiz artırımına ne vakit gidilebileceğine dair ipuçları sağlayıp sağlamayacağını takip ederken takviye buldu.
Dolar, avro karşısında dünkü kazanımlarını koruyarak 1.1861 dolarda seyretti. Avro, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Lideri Christine Lagarde’nin faiz oranlarına dair gevşek para siyaseti benimseneceğini işaret etmesiyle baskı altında kaldı.
Reuters anketine katılan ekonomistler ABD TÜFE verisinin Haziran’da bundan evvelki aya kıyasla %0.5, bundan evvelki yılın birebir ayına kıyasla %4.9 artmasını bekliyor. İşlemciler datanın beklentileri tutturamaması halinde faiz oranlarına dair varsayımların değişerek doların ve tahvil piyasalarının hareketleneceğini düşünüyorlar.
Geçen hafta 8.6350-8.73 üzere yalnızca %1 marj taşıyan bir bantta süreç bakılırsan dolar/TL bu haftaya da yatay bir seyirle başladı. Kur saat 08.44 prestijiyle 8.6325/8.6470 düzeyindeydi. Avro/TL 10.2403/10.2584, sepet bazında TL 9.4364/9.4527 düzeyindeydi. Türkiye’nin 5 yıllık CDS’leri dün 388/392 baz puan düzeyinden kapandı.
İç piyasada ise bugün Mayıs ayı sanayi üretimi bilgileri takip edilecek. Sanayi üretimi pandemi tesirlerinden nispeten daha sonlu etkilendiği için bundan evvelki yıla nazaran hatırı sayılır yükseliş gösteriyor. Fakat datada bundan evvelki aya nazaran yavaşlama da Nisan prestijiyle başlamıştı.
Hazine tarafında ise 10 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvilin bir daha ihracı ve iki yıl vadeli TL cinsi kira sertifikası borçlanması gerçekleşecek.
Hazine yarın ise kurumsal yatırımcılara 2 yıl vadeli dolar cinsi kira sertifikası ihracı gerçekleştirecek.
TCMB KARARINDA PİYASA ÖNÜMÜZDEKİ DEVİR BİLDİRİLERİNE ODAKLANDI
Türkiye’de enflasyondaki yükselişin akabinde TCMB’den faiz indirimi beklentilerinin ötelenmesi TL’ye bir ölçü dayanak olurken, neredeyse tüm gelişmekte olan ülke para üniteleri geçen hafta yükselen dolar karşısında paha yitirdi.
TL bir haftalık periyoda bakıldığında yalnızca %0.1 kayıpla gelişmekte olan ülke para üniteleri karşısında en düzgün performans gösteren üç para ünitesinden biri oldu.
Yurtarasında enflasyonun Haziran ayında kaydettiği sürpriz artışın akabinde TCMB’nin birinci faiz indirimini ne vakit yapacağı kestirimleri neredeyse büsbütün yılın son çeyreğine ötelenirken, Reuters anketine katılan dört kurum artık bu yıl faiz indirimi beklemediğini belirtti.
TCMB’nin bu hafta faizleri sabit tutması beklenirken piyasalar daha epey PPK metnindeki değişiklikler ile yapılacak kelamlı yönlendirmelere odaklanacaklar.
Reuters anketine katılan 18 kurumun tamamı Temmuz ayında siyaset faizinin sabit tutulmasını bekliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere siyasalların düşük faiz istekliliği piyasada bilinen bir gerçek. Fakat yıl başından bu yana %17 kıymet kaybeden TL’nin daha fazla bedel kaybetmesinin önündeki en önemli öge %19 oranındaki siyaset faizi. Faizlerdeki muhtemel bir indirimin ötelenmesi TL’yi destekleyici tarafta tesir yaratıyor.
TCMB Lideri Şahap Kavcıoğlu, yatırımcılarla kısa mühlet evvel yaptığı görüşmede enflasyonda bu ve önümüzdeki ay oynaklıklar olabileceğini ve Merkez Bankası’nın enflasyonda üçüncü çeyrek sonu ile dördüncü çeyrek başında besbelli düşüş olacağı beklentisini koruduğunu söylemişti.
TCMB’nin açıklamalarına karşın yatırımcılar siyasetin düşük faiz istekliliğini de göz önüne alarak kısa vadede faizlerde indirim olacağı tasasını hala taşıyorlar.
Kavcıoğlu’nun Mart ayında misyona beklenmedik ataması kendisinin bir an evvel faiz indirimi yapmak için bakılırsave geldiği beklentisi oluşturdu. Kavcıoğlu ise bugüne kadar faizleri %19’da sabit tuttu.
JPMorgan’ın son raporunda “Haziran (enflasyon) verisinden daha sonra birinci faiz indirimi beklentimizi Eylül ayından Ekim ayına öteliyoruz. Artık bu sene üç kez 100 baz puanlık faiz indirimi yerine tıpkı sayıda 50 baz puanlık faiz indirimi bekliyoruz” denildi.
Birfazlaca bankacı önümüzdeki aydan itibaren TCMB’nin faiz indirimlerine başlayabileceğinden telaş ediyor. Bankacılar makro gerçekleşmelerin fakat hudutlu indirimlere imkan tanıyabileceğini, bunun da enflasyonla çabada yeni zorluklar getireceğini belirtiyor. Süreçte telaş edilen en kıymetli öge ise erken faiz adımların TL’de yeni kıymet kayıplarını birlikteinde getirerek yeni faiz artışı muhtaçlığını tetiklemesi ihtimali. Siyasalların faiz artışlarına olumsuz bakış açısı niçiniyle bu senaryo piyasada önemli bir tasa doğuruyor.
Yatırımcılar bu hafta ABD’de başlayacak ikinci çeyrek bilanço periyodunu, bir fazlaca ülkenin enflasyon verisini ve ABD Merkez Bankası Lideri (Fed) Jerome Powell’ın konuşmasını takip edecekler. Powell’ın Çarşamba ve Perşembe gerçekleştireceği konuşması ABD’de para siyasetinde sıkılaşmanın ne vakit başlayabileceğine dair ipuçları için yakından takip edilecek.
Dolar, ABD TÜFE verisi öncesinde yatırımcılar bilginin para siyasetinde sıkılaşmaya ve faiz artırımına ne vakit gidilebileceğine dair ipuçları sağlayıp sağlamayacağını takip ederken takviye buldu.
Dolar, avro karşısında dünkü kazanımlarını koruyarak 1.1861 dolarda seyretti. Avro, Avrupa Merkez Bankası (ECB) Lideri Christine Lagarde’nin faiz oranlarına dair gevşek para siyaseti benimseneceğini işaret etmesiyle baskı altında kaldı.
Reuters anketine katılan ekonomistler ABD TÜFE verisinin Haziran’da bundan evvelki aya kıyasla %0.5, bundan evvelki yılın birebir ayına kıyasla %4.9 artmasını bekliyor. İşlemciler datanın beklentileri tutturamaması halinde faiz oranlarına dair varsayımların değişerek doların ve tahvil piyasalarının hareketleneceğini düşünüyorlar.
Geçen hafta 8.6350-8.73 üzere yalnızca %1 marj taşıyan bir bantta süreç bakılırsan dolar/TL bu haftaya da yatay bir seyirle başladı. Kur saat 08.44 prestijiyle 8.6325/8.6470 düzeyindeydi. Avro/TL 10.2403/10.2584, sepet bazında TL 9.4364/9.4527 düzeyindeydi. Türkiye’nin 5 yıllık CDS’leri dün 388/392 baz puan düzeyinden kapandı.
İç piyasada ise bugün Mayıs ayı sanayi üretimi bilgileri takip edilecek. Sanayi üretimi pandemi tesirlerinden nispeten daha sonlu etkilendiği için bundan evvelki yıla nazaran hatırı sayılır yükseliş gösteriyor. Fakat datada bundan evvelki aya nazaran yavaşlama da Nisan prestijiyle başlamıştı.
Hazine tarafında ise 10 yıl vadeli TÜFE’ye endeksli tahvilin bir daha ihracı ve iki yıl vadeli TL cinsi kira sertifikası borçlanması gerçekleşecek.
Hazine yarın ise kurumsal yatırımcılara 2 yıl vadeli dolar cinsi kira sertifikası ihracı gerçekleştirecek.
TCMB KARARINDA PİYASA ÖNÜMÜZDEKİ DEVİR BİLDİRİLERİNE ODAKLANDI
Türkiye’de enflasyondaki yükselişin akabinde TCMB’den faiz indirimi beklentilerinin ötelenmesi TL’ye bir ölçü dayanak olurken, neredeyse tüm gelişmekte olan ülke para üniteleri geçen hafta yükselen dolar karşısında paha yitirdi.
TL bir haftalık periyoda bakıldığında yalnızca %0.1 kayıpla gelişmekte olan ülke para üniteleri karşısında en düzgün performans gösteren üç para ünitesinden biri oldu.
Yurtarasında enflasyonun Haziran ayında kaydettiği sürpriz artışın akabinde TCMB’nin birinci faiz indirimini ne vakit yapacağı kestirimleri neredeyse büsbütün yılın son çeyreğine ötelenirken, Reuters anketine katılan dört kurum artık bu yıl faiz indirimi beklemediğini belirtti.
TCMB’nin bu hafta faizleri sabit tutması beklenirken piyasalar daha epey PPK metnindeki değişiklikler ile yapılacak kelamlı yönlendirmelere odaklanacaklar.
Reuters anketine katılan 18 kurumun tamamı Temmuz ayında siyaset faizinin sabit tutulmasını bekliyor.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere siyasalların düşük faiz istekliliği piyasada bilinen bir gerçek. Fakat yıl başından bu yana %17 kıymet kaybeden TL’nin daha fazla bedel kaybetmesinin önündeki en önemli öge %19 oranındaki siyaset faizi. Faizlerdeki muhtemel bir indirimin ötelenmesi TL’yi destekleyici tarafta tesir yaratıyor.
TCMB Lideri Şahap Kavcıoğlu, yatırımcılarla kısa mühlet evvel yaptığı görüşmede enflasyonda bu ve önümüzdeki ay oynaklıklar olabileceğini ve Merkez Bankası’nın enflasyonda üçüncü çeyrek sonu ile dördüncü çeyrek başında besbelli düşüş olacağı beklentisini koruduğunu söylemişti.
TCMB’nin açıklamalarına karşın yatırımcılar siyasetin düşük faiz istekliliğini de göz önüne alarak kısa vadede faizlerde indirim olacağı tasasını hala taşıyorlar.
Kavcıoğlu’nun Mart ayında misyona beklenmedik ataması kendisinin bir an evvel faiz indirimi yapmak için bakılırsave geldiği beklentisi oluşturdu. Kavcıoğlu ise bugüne kadar faizleri %19’da sabit tuttu.
JPMorgan’ın son raporunda “Haziran (enflasyon) verisinden daha sonra birinci faiz indirimi beklentimizi Eylül ayından Ekim ayına öteliyoruz. Artık bu sene üç kez 100 baz puanlık faiz indirimi yerine tıpkı sayıda 50 baz puanlık faiz indirimi bekliyoruz” denildi.
Birfazlaca bankacı önümüzdeki aydan itibaren TCMB’nin faiz indirimlerine başlayabileceğinden telaş ediyor. Bankacılar makro gerçekleşmelerin fakat hudutlu indirimlere imkan tanıyabileceğini, bunun da enflasyonla çabada yeni zorluklar getireceğini belirtiyor. Süreçte telaş edilen en kıymetli öge ise erken faiz adımların TL’de yeni kıymet kayıplarını birlikteinde getirerek yeni faiz artışı muhtaçlığını tetiklemesi ihtimali. Siyasalların faiz artışlarına olumsuz bakış açısı niçiniyle bu senaryo piyasada önemli bir tasa doğuruyor.