semaver
Active member
Delta ve Delta Plus varyantı niçiniyle artan olay sayılarının azaltılmasında bir daha en kuvvetli olan silahın aşı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Haydar Sur, aşı yaptırmayanlardan istenen PCR testinin pandemiyle çabada yeteri kadar tesirli olmayacağını belirtti. Okulların kesinlikle açık tutulması gerektiğini belirten Prof. Dr. Haydar Sur, ailelerin okullarına sahip çıkıp çocuklarının sıhhatini tehdit etmeden bir bilim yuvası olma özelliğinde takviye vermeleri gerektiğini vurguladı.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, Delta ve Delta Plus varyantı niçiniyle artan olay sayılarına ait değerlendirmelerde bulundu.
Yeni varyantlara karşı hazırlanmak kıymetli
Delta ve Delta Plus varyantının daha süratli yayılmasına karşın öldürücülüğü konusunda çabucak hemen kâfi bir bilgi olmadığını belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “İlerleyen günlerde bu açığa çıkacaktır. Bu varyantın, aşı ile bağışıklanmış bireylerdeki davranış halinin de ne olduğu çabucak hemen tam netleşmiş değil. Önümüzdeki süreçte bu bilgiler bilim adamları tarafınca çalışılan sonuçlar dünyayla paylaşılacaktır. Lakin Delta, Delta Plus ya da diğer isimli bu varyantlar ne son olacaktır ne de bunların erkenden, evvelde karakterleri varsayım edilebilecektir. O yüzden bizim hazırlıklı olmamız, koronavirüsün varyantlarıyla uğraşmaktan daha değerli olacak biçimde tümünün kökünü yok edecek stratejilere sığınmamız gerekir.” dedi.
En kuvvetli silah, bir daha aşı
Yeni varyantlarla gayrette en kuvvetli ve en değerli silahın aşı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Haydar Sur, “Aşı yaptırmayan insanlara davetimiz şudur: Lütfen aşınızı yaptırın. Aşının bir tehlikesi yok. Bilim ne söylüyorsa onun sesine kulak verin. Ne kadar hayli vatandaşımız aşılanırsa o kadar az yeni varyant ortaya çıkacaktır. Yani kendinizi aşılatmamakla yalnızca kendinize değil, bütün topluma, bu biçimde yeni varyantların üremesi için yer oluşturuyorsunuz. Bu büyük bir vebaldir ve sorumluluktur.” dedi.
PCR testi aşının yerini tutmaz
Aşı olmayanlardan PCR testi istenmesinin bulaşın önüne kısmen geçebileceğini belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “Bulaşın önüne kısmen geçebilir lakin PCR testi % 100 belirleyici olsaydı aşının yerini meblağ diyebilirdik. %70, %75’ler oranında belirleyici özelliği olan bir testten bahsediyoruz. Hâlbuki aşıda %90, %95 oranında direkt hastalıktan bizi koruyan bir tedbirden bahsediyoruz. Aşının yerini asla tutmaz. Ancak bir daha de insanların en azından hastalığın taşıyıcısı olmadığını belgelemesi, öbür insanlara sorumluluğu olduğunu hatırlatması açısından değerlidir.” diye konuştu.
Prof. Dr. Haydar Sur, okulların açılmasıyla birlikte aşılamanın ehemmiyetinin bir sefer daha anlaşıldığını belirterek öğretmenlerin ve okul çalışanının aşı yaptırması gerektiğini tabir etti.
Okullar açık kalmalıdır
Okullarda eğitimin yüz yüze yapılmasının değerine dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Sur, okulların kesinlikle açık kalması gerektiğini belirterek şunları söylemiş oldu:
“Milyonlarca çocuğumuzun okul ortamında kazanacağı toplumsal hünerler epeyce değerlidir. Gelecekte yetişkin insan olarak ülkemizi devralacak bu bireylerin kendini geliştirmeleri ismine epey büyük kayıplar var. Yalnızca eğitim eksikliğinden de bahsetmiyorum. Burada konuşulması gereken öbür mevzular da var. Toplumsal yaralar. Avrupa Birliği’nin Hollanda, Fransa ve Almanya üzere ülkelerin yer aldığı altı ülkesinde, geçen sene geniş boyutlu bir çalışma yapıldı. sonuçları yayımlandı. Bilhassa dezavantajlı durumdaki çocukların okuldan uzak kalmasının o denli büyük kayıplara yol açtığı anlaşıldı. Okulları ne kıymetine olursa olsun açma sonucu aldılar.”
Okul ve aile iş birliği artırılmalıdır
Okulları pandeminin devam etmesine karşın açma sonucunın ülkemizde de gerçek bir yaklaşım olduğunu belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “Okullar açık kalmalıdır. Okul idareleri pandemiye karşı tedbirleri güçlendirilmelidir. Okul-aile iş birliği artırılmalıdır. Okulun, gereç, altyapı vb. eksikliklerini de devlet bunu destekleyecektir şüphesiz fakat aileler de okullarına sahip çıkıp çocuklarının sıhhatini tehdit etmeden bir bilim yuvası olma özelliğinde takviye vermelidir.” Tabirlerini kullandı.
Aşı tereddütü yaşayanlar uygun bilgiyle ikna edilmeli
Prof. Dr. Haydar Sur, aşıya karşı tereddütü olanlara karşı bilinçlendirmenin değerli olduğunu vurgulayarak “Bizim hakikat bilgiyi âlâ yayma konusunda sorumluluğumuzu almamız ve o şahısların bu uğraşlarını etkisiz hale getirmemiz, aşı tereddütü ortasında olan insanların aşılanmasını sağlamamız gerekiyor. Sorumluluğumuz burada başlıyor.” dedi.
Hibya Haber Ajansı
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Haydar Sur, Delta ve Delta Plus varyantı niçiniyle artan olay sayılarına ait değerlendirmelerde bulundu.
Yeni varyantlara karşı hazırlanmak kıymetli
Delta ve Delta Plus varyantının daha süratli yayılmasına karşın öldürücülüğü konusunda çabucak hemen kâfi bir bilgi olmadığını belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “İlerleyen günlerde bu açığa çıkacaktır. Bu varyantın, aşı ile bağışıklanmış bireylerdeki davranış halinin de ne olduğu çabucak hemen tam netleşmiş değil. Önümüzdeki süreçte bu bilgiler bilim adamları tarafınca çalışılan sonuçlar dünyayla paylaşılacaktır. Lakin Delta, Delta Plus ya da diğer isimli bu varyantlar ne son olacaktır ne de bunların erkenden, evvelde karakterleri varsayım edilebilecektir. O yüzden bizim hazırlıklı olmamız, koronavirüsün varyantlarıyla uğraşmaktan daha değerli olacak biçimde tümünün kökünü yok edecek stratejilere sığınmamız gerekir.” dedi.
En kuvvetli silah, bir daha aşı
Yeni varyantlarla gayrette en kuvvetli ve en değerli silahın aşı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Haydar Sur, “Aşı yaptırmayan insanlara davetimiz şudur: Lütfen aşınızı yaptırın. Aşının bir tehlikesi yok. Bilim ne söylüyorsa onun sesine kulak verin. Ne kadar hayli vatandaşımız aşılanırsa o kadar az yeni varyant ortaya çıkacaktır. Yani kendinizi aşılatmamakla yalnızca kendinize değil, bütün topluma, bu biçimde yeni varyantların üremesi için yer oluşturuyorsunuz. Bu büyük bir vebaldir ve sorumluluktur.” dedi.
PCR testi aşının yerini tutmaz
Aşı olmayanlardan PCR testi istenmesinin bulaşın önüne kısmen geçebileceğini belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “Bulaşın önüne kısmen geçebilir lakin PCR testi % 100 belirleyici olsaydı aşının yerini meblağ diyebilirdik. %70, %75’ler oranında belirleyici özelliği olan bir testten bahsediyoruz. Hâlbuki aşıda %90, %95 oranında direkt hastalıktan bizi koruyan bir tedbirden bahsediyoruz. Aşının yerini asla tutmaz. Ancak bir daha de insanların en azından hastalığın taşıyıcısı olmadığını belgelemesi, öbür insanlara sorumluluğu olduğunu hatırlatması açısından değerlidir.” diye konuştu.
Prof. Dr. Haydar Sur, okulların açılmasıyla birlikte aşılamanın ehemmiyetinin bir sefer daha anlaşıldığını belirterek öğretmenlerin ve okul çalışanının aşı yaptırması gerektiğini tabir etti.
Okullar açık kalmalıdır
Okullarda eğitimin yüz yüze yapılmasının değerine dikkat çeken Prof. Dr. Haydar Sur, okulların kesinlikle açık kalması gerektiğini belirterek şunları söylemiş oldu:
“Milyonlarca çocuğumuzun okul ortamında kazanacağı toplumsal hünerler epeyce değerlidir. Gelecekte yetişkin insan olarak ülkemizi devralacak bu bireylerin kendini geliştirmeleri ismine epey büyük kayıplar var. Yalnızca eğitim eksikliğinden de bahsetmiyorum. Burada konuşulması gereken öbür mevzular da var. Toplumsal yaralar. Avrupa Birliği’nin Hollanda, Fransa ve Almanya üzere ülkelerin yer aldığı altı ülkesinde, geçen sene geniş boyutlu bir çalışma yapıldı. sonuçları yayımlandı. Bilhassa dezavantajlı durumdaki çocukların okuldan uzak kalmasının o denli büyük kayıplara yol açtığı anlaşıldı. Okulları ne kıymetine olursa olsun açma sonucu aldılar.”
Okul ve aile iş birliği artırılmalıdır
Okulları pandeminin devam etmesine karşın açma sonucunın ülkemizde de gerçek bir yaklaşım olduğunu belirten Prof. Dr. Haydar Sur, “Okullar açık kalmalıdır. Okul idareleri pandemiye karşı tedbirleri güçlendirilmelidir. Okul-aile iş birliği artırılmalıdır. Okulun, gereç, altyapı vb. eksikliklerini de devlet bunu destekleyecektir şüphesiz fakat aileler de okullarına sahip çıkıp çocuklarının sıhhatini tehdit etmeden bir bilim yuvası olma özelliğinde takviye vermelidir.” Tabirlerini kullandı.
Aşı tereddütü yaşayanlar uygun bilgiyle ikna edilmeli
Prof. Dr. Haydar Sur, aşıya karşı tereddütü olanlara karşı bilinçlendirmenin değerli olduğunu vurgulayarak “Bizim hakikat bilgiyi âlâ yayma konusunda sorumluluğumuzu almamız ve o şahısların bu uğraşlarını etkisiz hale getirmemiz, aşı tereddütü ortasında olan insanların aşılanmasını sağlamamız gerekiyor. Sorumluluğumuz burada başlıyor.” dedi.
Hibya Haber Ajansı