semaver
Active member
Bağışıklık sistemi bedeni mikroplara karşı savunan doku ve organlardan ve bunların salgılarından oluşur.Bağışıklık, bu sistemin yapı taşı olan ve lökosit olarak adlandırılan savunma hücrelerin vazifesidir. Bu hücreler gerek mikroplara saldırarak gerekse onlara karşı bazı toksik maddeler üreterek savaşır. Bu sebeple lökositlerin sayısında yahut fonksiyonlarındaki eksikliğe “Bağışıklık yetmezliği” denir. Bu durumda hastalıkların ortaya çıkmasına yol açar.
İnsan bedeni etrafında bulunan pek fazlaca mikrobun saldırısına uğrar ve bu organizmalar bedenimize girebilmek için uğraş verir. Sağlıklı bir beden, karşılaştığı hastalık etkenleriyle ve yabancı hususlarla sıklıkla baş eder. Ama bu savaş için kuvvetli bir bağışıklık sistemi oldukça önemlidir.Dünya genelinde yayılmaya devam eden Coronavirüs’le savaş için de bağışıklık sisteminin kuvvetli olması kuşkusuz ki epey fazla değerlidir.
Bağışıklığı güçlendirmek için Ozon tedavisinden faydalanılabilir. Ozon üç oksijen atomundan meydana gelmiş bir moleküldür. Bedene verildiğinde çabucak oksitleyici moleküller olan peroksidlere dönüşür. Peroksidler kuvvetli oksidan moleküller olduğundan beden tüm antioksidan sistemlerini devreye sokar ki buna “Terapotik şok” ismi verilir. Ozon yardımıyla oluşan antioksidan moleküllerin bedende damar tıkanıklığı, dolaşım-oksijenlenme bozukluğu, romatizmal hastalık, hudut basısı üzere.. durumların olduğu bölgelerde oluşan zararlı oksidan moleküllere etki ettiği düşünülmektedir.Ayrıca bağışıklık sistemini de güçlendirme tesirine sahiptir.
Ozon bedene akciğer haricinde çabucak her yolla verilebilmektedir. Bedene saf ozon verilmez, verilen aslında ortasında fazlaca az ozon bulunan oksijendir. Bu derece düşük ozon konsantrasyonu bile istenen tedavi tesirini yaratmaya kâfi olabilmektedir. Ozon enjeksiyonunun en değerli özelliği epeyce çabuk tesir etmesidir. Ozon enjeksiyonu sırasında ince iğne uçları kullanıldığından pek de ağrı yapan bir süreç değildir. Lakin kimi vakit hastada uygulanan ozona ilişkin yanma ve ağrı görülebilir.. Enjeksiyon sonu ağrısı bir kaç dakika ortasında hemencecik geçebilmektedir. Coronavirüse karşı burun ve öteki yollardan ozon tedavisi başlanması gözetici tesir sağlayabilir.
Hibya Haber Ajansı
İnsan bedeni etrafında bulunan pek fazlaca mikrobun saldırısına uğrar ve bu organizmalar bedenimize girebilmek için uğraş verir. Sağlıklı bir beden, karşılaştığı hastalık etkenleriyle ve yabancı hususlarla sıklıkla baş eder. Ama bu savaş için kuvvetli bir bağışıklık sistemi oldukça önemlidir.Dünya genelinde yayılmaya devam eden Coronavirüs’le savaş için de bağışıklık sisteminin kuvvetli olması kuşkusuz ki epey fazla değerlidir.
Bağışıklığı güçlendirmek için Ozon tedavisinden faydalanılabilir. Ozon üç oksijen atomundan meydana gelmiş bir moleküldür. Bedene verildiğinde çabucak oksitleyici moleküller olan peroksidlere dönüşür. Peroksidler kuvvetli oksidan moleküller olduğundan beden tüm antioksidan sistemlerini devreye sokar ki buna “Terapotik şok” ismi verilir. Ozon yardımıyla oluşan antioksidan moleküllerin bedende damar tıkanıklığı, dolaşım-oksijenlenme bozukluğu, romatizmal hastalık, hudut basısı üzere.. durumların olduğu bölgelerde oluşan zararlı oksidan moleküllere etki ettiği düşünülmektedir.Ayrıca bağışıklık sistemini de güçlendirme tesirine sahiptir.
Ozon bedene akciğer haricinde çabucak her yolla verilebilmektedir. Bedene saf ozon verilmez, verilen aslında ortasında fazlaca az ozon bulunan oksijendir. Bu derece düşük ozon konsantrasyonu bile istenen tedavi tesirini yaratmaya kâfi olabilmektedir. Ozon enjeksiyonunun en değerli özelliği epeyce çabuk tesir etmesidir. Ozon enjeksiyonu sırasında ince iğne uçları kullanıldığından pek de ağrı yapan bir süreç değildir. Lakin kimi vakit hastada uygulanan ozona ilişkin yanma ve ağrı görülebilir.. Enjeksiyon sonu ağrısı bir kaç dakika ortasında hemencecik geçebilmektedir. Coronavirüse karşı burun ve öteki yollardan ozon tedavisi başlanması gözetici tesir sağlayabilir.
Hibya Haber Ajansı