Osmanlı’da hükümet binası yanınca o konak satışa çıkarıldı

Suzan

New member
Osmanlı klasik devrinde bab-ı asafi ve ya paşakapısı olarak nitelendirilen yer, II. Mahmud devrinden itibaren Bab-ı Ali olarak anılmaya başladı. Sadrazam’a bağlı olan devlet daireleri Bab-ı Ali’de yer alıyordu. 1838’de sadaret unvanı başvekalete dönüşünce Dahiliye ve Beşvakalet birleştirildi.

II.Mahmud periyodunun sonlarında Viyana Sefiri Sadık Rıfat Bey’in Cağaloğlu’ndaki konağı Hariciye Nezareti’ne tahsis edildi. bu biçimdelikle Hariciye Konağı olarak bilinen yapı ortaya çıktı. Bu yapı Hariciye Nazırı’na verilmişti ve darü’n-nezzare ismini alıyordu. Konakta nazırdan öteki, katipler ve Divan-ı Hümayun Tercümanı da bulunuyordu.



Bu durum 1839’a kadar sürdü. 1839 yılında Bab-ı Ali’de çıkan yangın ardından hükümet merkezi atıl durumda olan Defterdar Kapısı’na taşındı. Bab-ı Ali binasının bir daha inşa edilmesi için Hariciye Konağı satışa çıkarıldı.

Yeni Bab-ı Ali’nin inşa edilmesi beş yıldan fazla sürdü. Yeni bina yarı kargirdi. 3 kattan oluşuyordu katlardan biri ise bodrumdu. Binaya Boğaz’dan bakıldığında sağda Sadaret, solda Hariciye Nezareti bulunuyordu.