Oscarlı gerçek hikaye, green book (Yeşil Rehber) piyanist Don Shirley'e yeniden hayat verdi

celikci

New member
Oscarlı gerçek hikaye, green book (Yeşil Rehber) piyanist Don Shirley'e yeniden hayat verdi
Takvimler 1962 yılını gösterdiğinde ABD’nin güney eyaletlerinin tümünü kapsayan bir turneye çıkan siyah caz piyanisti Don Shirley’in şoförlüğünü ve korumalığını Tony Lip isimli bir beyaz yapıyordu. ABD’de ırklar arasındaki gerilimin en üst düzeyde olduğu bir döneme rastlayan bu turne için Manhattan yola çıkan biri siyah, diğeri ise beyaz olan bu ikili, ABD’deki en ırkçı bölgelerde seyahat ederken güvenliklerini küçük ve yeşil bir kitap sağlayacaktı. İnsanlık Ayıbının VesikasıSeneler 1936’yı gösterdiğinde macerasına 10 sayfalık bir broşür olarak ‘The Negro Motorist Green Book – Zenci Sürücünün Yeşil Rehberi’ ismiyle başlayan bu kitabın içeriğinde zenci gezginlerin hizmet alabileceği bar, restoran ve mola yerleri vardı. Bu kitap içeriğinden de anlaşılacağı üzere insanlığın ne kadar vahim bir hale geldiğinin vesikasıydı. İnsanlık ayıbının vesikası olan bu kitap 1936 yılından 1967 yılına kadar basıldı. Zihinlerdeki Tehlikeli SoruShirley ve Lip’in başından geçenler ‘Green Book – Yeşil Rehber’ adlı komedi drama filminde yeniden canlandırıldı. Bu film, En İyi Film Oscarına layık görüldü. Filmde siyah caz piyanist Don Shirley’i En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu Oscarının sahibi Mahershala Ali canlandırırken, piyanistin şoförünü ise Viggo Mortensen oynadı. Filmin konusu oldukça eğlenceli olsa da zihinlere siyahların kendi ülkelerinde güvenle seyahat edebilmek için neden bir rehbere gereksinim duydukları gibi tehlikeli bir soruyu getirdi. Jim Crow YasalarıJim Crow yasaları gereğince filmin konusunun geçtiği yıllardaki ırk ayrımcılığı ABD’nin güney eyaletlerinde halen resmen uygulanmaktaydı. Jim Crow ise ABD’nin güney eyaletlerinde bulunan pamuk tarlalarında çalışan işçiler tarafından söylenen bir şarkıdaki karakterin ismiydi. Amerikan iç savaşından sonra kölelik sistemi 1860’lı yıllarda güney eyaletlerde yakalansa da siyah ve beyaz ayrımcılığı ve uygulamada siyahların toplumun kenarına itilmesine neden olan ‘ayrı ama eşit’ kuralı, yerel ve eyalet seviyesindeki yasalar ile yürürlüğe konarak resmen uygulanıyordu. Irk ayrımcılığının tavan yaptığı bir dönemde her siyah sürücünün seyahat etmesi türlü türlü zorlukları ve tehlikeleri göze alması anlamına geliyordu. En İyi ve En Kötü İhtimalSiyahi yayıncı Alvin Hall’in ifadesine göre o dönemki koşulların en iyi ihtimali siyahi sürücülerin araçlarını tamir etmeyi beyazların işlettiği işletmelerin kabul etmemesi veya otel odası vermemesinden dolayı yaşanan rahatsızlıktı. Geçen sene BBC Radyosu tarafından çekilen Yeşil Rehber belgeseline açıklamalarda bulunan Hall, en kötü ihtimalde ise siyahi sürücülerin ‘yanlış kasabada, yanlış bara’ girmeleri halinde hayatlarının tehlikeye girebileceğini ifade ediyor. Güvenliklerini Listeye BorçlularBu en kötü ihtimali göz önünde bulunduran Victor Hugo Green isimli bir postacı, yine kendisi gibi postacı olan arkadaşlarından siyahi ailelerin hiçbir endişeye mahal bırakmadan hizmet alabileceği yerlerin bir listesini istemeyi düşünüyor. Yeşil Rehber olarak adlandırılan bu listede restoranların, otellerin, mola yerlerinin ve barların isimleri yer alıyordu. Victor Green bu liste sayesinde zenci gezginlerin zorluklar ve rahatsızlıklarla karşılaşmayacağını düşünüyordu. Tarihçi Gretchen Sulluvan Sorin, bu kitabın çok büyük bir hızla 1950’ler ile 1960’lı yılların başlarında otoyollarda gezmekte olan her siyahinin kutsal kitabı haline geldiğini ifade ediyor. Hoşgörünün KataloğuIrk ayrımcılığının tavan yaptığı bir dönemde ABD’de seyahat etmekte olan siyahi Amerikalıların ‘açık düşmanlık ve fiziksel tehlikeyle’ iç içe yaşadıklarını ifade eden Alvin Hall’e göre Yeşil Rehber, düşmanca ve hoşgörüsüz davranışların hakim olduğu bir dünyada sığınakların ve hoşgörünün kataloğu niteliğinde bir eser. Smithsonian dergisinde yer alan bilgiye göre her sene Nisan ve Mayıs aylarında basılan Yeşil Rehber’in her baskısı 15 bin civarında satılıyordu. Geleceğe Umut Dolu Bir Bakış1948 yılındaki baskıyı geleceğe dair umut dolu bir sözle basan Victor Hugo Green, ‘Bu rehberin basılmasına gerek duyulmadığı gün çok yakın bir gelecekte gelecek. O gün geldiğinde ırkımız, ABD’de eşit fırsatların ve ayrıcalıkların sahibi olacak.’ ifadelerine yer vermişti. 1962 yılında Victor Hugo Green hayatını kaybetti. Yeşil Kitap ise ABD’nin Vatandaşlık Hakları Yasasını geçirdikten sonra üç yıl daha basıldı ve 1967 yılında basımına son verildi. Akıllardaki soru ise kitabın basımı çok mu erken sonlandırılmıştı?Bu soruya Alvin Hall, Yeşil Rehber’i eline aldıktan sonra memleketi Tallahassee, Florida, Alabama, Mississiphi, Tennessee ve Missouri’ye gittikten sonra birçok Afro-Amerikalı’nın halen seyahat ettiği esnada güvende olmadığını düşündüğü yanıtını veriyor. Halen sürmekte olan ırklar arası gerilim ise ‘Black Lives Matter – Siyahların Hayatı Önemlidir’ hareketinin doğmasına vesile oldu. Siyahilerin seyahat esnasında halen tedbirli olması gerektiğini vurgulayan Alvin Hall, Yeşil Kitap’ın basımına 1967 yılında son verilse de Victor Green’in kitabında bahsettiği önerilerin bugünde geçerli olduğunu önemle vurguluyor.

ALINTIDIR