CHP Küme Başkanvekili Özgür Özel, Meclis’te yaptığı basın açıklamasında, Odatv’nin haberini gündeme taşıdı.
Odatv, Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un kardeşi Oktay Selçuk’un yöneticisi olduğu şirketin özel okullara iki yılda yaklaşık 26 milyon liralık satış yaptığını ortaya çıkarmıştı.
“RESMEN İKİNCİ RUHSAR PEKCAN VAKASI”
Özgür Özel, Meclis’teki açıklamasında durumun “ikinci Ruhsar Pekcan hadisesi” olduğunu belirtti ve şunları kaydetti:
“Sıcak gündemde olağan olarak Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın hizmet vermek durumunda olduğu öğrencilerin pazar günkü imtihanı olmakla birlikte Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un kardeşi Oktay Selçuk’un Ulusal Eğitim Bakanlığı’na kestiği faturalar, aldığı paralar var.
Şirketin ismi, İnova Akademi Bilişim Eğitim Hizmetleri Sanayi. 2016 yılında kurulmuş.
2019 ve 2020 senelerında Ulusal Eğitim Bakanlığı’nda faaliyet gösteren okullara ve kurumlara 25 milyon 678 bin liralık fatura kesmiş, para tahsil etmiş.
Resmen bir ikinci Ruhsar Pekcan olayı. aslına bakarsan hadisenin ilerleyişi de tıpkı. Ziya Selçuk çıktı, açıklama yaptı.
Açıklamasının Ruhsar Pekcan’ın evvel susup, daha sonra açıklayıp, battıkça battığı açıklamasından farkı yok.
“BAKANLIĞI KABUL EDERSENİZ BU İŞLERİ BIRAKACAKSINIZ”
Diyor ki; ‘Benim kardeşim bir abonelik mukavelesiyle yani bir mal satmıyor, aboneleri var okullar, kurumlar abone. Onlara bilişim eğitimi hizmeti veriyoruz ve karşılığında da para alıyoruz.’
E, Ruhsar Pekcan’ınki de aşağı üst tıpkı savunmaydı. ‘Ben yokum, kardeşim’, ‘Ben yokum, kocam.’
‘Ucuza veriyoruz’ dedi, daha sonradan palavra çıktı.
Burada da ‘2016’dan beri esasen biz veriyoruz’ diyor. Artık bütün gelişmiş demokrasilerde, bu biçimde bakılırsavlere gelenlerin birinci dereceden, ikinci dereceden, hatta üçüncü dereceden akrabaları, o kurumlarla ticari bağlantı ortasında olmazlar.
Sayın Bakan bir karar verecek. Ya bakanlığı kabul etmeyecekti. Zira ‘Bizim İnova Akademi uygun para kazanıyor. Biz oranın tedarikçisiyiz, hizmet sunucusuyuz. 25 milyon lira da güzel para. Ben ne yapacağım sizin 25 bin liralık maaşınızı, bin katını Ulusal Eğitim’den şirketimiz alıyor. Ben ticarete devam edeceğim. Kardeşim ticaretine devam edecek’ diyebilirdi. Bakanlığı kabul ederseniz bu işleri bırakacaksınız.”
Odatv, Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un kardeşi Oktay Selçuk’un yöneticisi olduğu şirketin özel okullara iki yılda yaklaşık 26 milyon liralık satış yaptığını ortaya çıkarmıştı.
“RESMEN İKİNCİ RUHSAR PEKCAN VAKASI”
Özgür Özel, Meclis’teki açıklamasında durumun “ikinci Ruhsar Pekcan hadisesi” olduğunu belirtti ve şunları kaydetti:
“Sıcak gündemde olağan olarak Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın hizmet vermek durumunda olduğu öğrencilerin pazar günkü imtihanı olmakla birlikte Ulusal Eğitim Bakanı Ziya Selçuk’un kardeşi Oktay Selçuk’un Ulusal Eğitim Bakanlığı’na kestiği faturalar, aldığı paralar var.
Şirketin ismi, İnova Akademi Bilişim Eğitim Hizmetleri Sanayi. 2016 yılında kurulmuş.
2019 ve 2020 senelerında Ulusal Eğitim Bakanlığı’nda faaliyet gösteren okullara ve kurumlara 25 milyon 678 bin liralık fatura kesmiş, para tahsil etmiş.
Resmen bir ikinci Ruhsar Pekcan olayı. aslına bakarsan hadisenin ilerleyişi de tıpkı. Ziya Selçuk çıktı, açıklama yaptı.
Açıklamasının Ruhsar Pekcan’ın evvel susup, daha sonra açıklayıp, battıkça battığı açıklamasından farkı yok.
“BAKANLIĞI KABUL EDERSENİZ BU İŞLERİ BIRAKACAKSINIZ”
Diyor ki; ‘Benim kardeşim bir abonelik mukavelesiyle yani bir mal satmıyor, aboneleri var okullar, kurumlar abone. Onlara bilişim eğitimi hizmeti veriyoruz ve karşılığında da para alıyoruz.’
E, Ruhsar Pekcan’ınki de aşağı üst tıpkı savunmaydı. ‘Ben yokum, kardeşim’, ‘Ben yokum, kocam.’
‘Ucuza veriyoruz’ dedi, daha sonradan palavra çıktı.
Burada da ‘2016’dan beri esasen biz veriyoruz’ diyor. Artık bütün gelişmiş demokrasilerde, bu biçimde bakılırsavlere gelenlerin birinci dereceden, ikinci dereceden, hatta üçüncü dereceden akrabaları, o kurumlarla ticari bağlantı ortasında olmazlar.
Sayın Bakan bir karar verecek. Ya bakanlığı kabul etmeyecekti. Zira ‘Bizim İnova Akademi uygun para kazanıyor. Biz oranın tedarikçisiyiz, hizmet sunucusuyuz. 25 milyon lira da güzel para. Ben ne yapacağım sizin 25 bin liralık maaşınızı, bin katını Ulusal Eğitim’den şirketimiz alıyor. Ben ticarete devam edeceğim. Kardeşim ticaretine devam edecek’ diyebilirdi. Bakanlığı kabul ederseniz bu işleri bırakacaksınız.”