Bakan Varank, Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) akademik yılı açılışında konuştu.
Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Dronepark’ta faaliyet gösteren şirket tarafınca montajı tamamlanan “Sancak” isimli İnsansız Hava Aracı’nı (İHA) inceleyen Varank ve birlikteindekiler, “görüş sınırı ötesi ” sistemi (BVLOS) ile bir İHA’yı GTÜ Dronepark’taki uçuş istasyonundan dijital ortamda uzaktan yöneterek İngiltere’de uçurdu.
sonrasındasında Bilişim Vadisi’ndeki Türkiye Açık Kaynak Platformu 42 Kocaeli Yazılım Okulunun açılış merasimine katılan Varank, Fransa kökenli Ekol 42 iş birliğiyle hayata geçirdikleri 42 İstanbul Yazılım Okulunun açılışını bu ayın başında gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu.
Varank, 242 şahısla eğitimlere başlayan 42 İstanbul’un, bir aylık birinci havuz eğitiminin geçen hafta tamamlandığını belirterek, “42 Okulları, yenilikçi yaklaşımıyla bir eğitmen olmadan birbirinden öğrenme metoduna dayalı bir müfredata sahip. O yüzden eğitimin birinci saatlerinde bir sessizlik hakimken ilerleyen saatlerde öğrenciler birbirleriyle konuşmaya başlamış. Bu yolla aslında eğitim modelinin ana gayesi olan irtibat, grup oyunu ve eleştirel düşünme maharetlerini geliştiriyoruz. Hiç alışık olmadığımız bu yola öğrencilerimiz süratli bir biçimde adapte olmuş durumda. 7/24 açık yerleşke prosedürüyle eğitim veren okulumuzda, öğrencilerimiz uzun saatler geçiriyor hatta sabahlayan öğrencilerimiz dahi oluyor. Muvaffakiyetle geçen bu birinci havuz eğitiminin sonuçları 2 hafta ortasında açıklanacak ve yeni eğitimlere geçilecek.” diye konuştu.
“Öğrencilerimiz yazılım alanında fark yaratacak”
Bilişim Vadisi’nin konut sahipliği yaptığı 42 Kocaeli’nin, 339 bilgisayar kapasitesi ile 1155 metrekare alanda 7/24 eğitim vereceğini lisana getiren Varank, “Tüm Türkiye’den 3 binden çok müracaat aldığımız okulumuza, elemeler sonunda 172 kişi birinci havuz eğitimine kaydoldu. Bilişim Vadisi’nde, teknoloji ekosisteminin tam göbeğinde eğitim alacaklar. Yerli arabamız TOGG başta olmak üzere biroldukça teknoloji şirketiyle tıpkı yerleşkesi paylaşacaklar. İnanıyorum ki burada da sabahlayan öğrencilerimiz olacaktır. Tüm bu süreçlerden daha sonra eminim ki yüzlerce gencimiz yaratıcı işlerde kendilerine yer bulacaklar. Hakikaten bu yenilikçi modelde eğitim alan öğrencilerimizin yazılım alanında fark yaratacaklarını düşünüyorum.” sözlerini kullandı.
Varank, 42 okullarında eğitim alan öğrencilerin yaklaşık yarısının daha önce hiç bir kodlama tecrübesi olmamasına karşın mezunlarının tamamının istihdam edildiğini belirterek, buradan mezun olan öğrencilerin, bilişim ve yazılım alanında dünyanın en yeterli şirketlerinde çalışmaya başladığını bildirdi.
Bu okulların, aslında özel yetenek havuzu görevi goren, yazılım bölümü için bulunmaz bir insan kaynağı alanı pozisyonunda olduğunu vurgulayan Varank, 42 İstanbul ve 42 Kocaeli okullarının da yakın vakitte tıpkı performansı yakalayacağına hatta o performansı daha da ileriye götüreceğine inandığını vurguladı.
Varank, buradan mezun olmayı başaran gençlerin, Türkiye’nin ve farklı ülkelerin en tezli projelerinde kendilerine yer bulabilecek yetkinlikte olacaklarını belirterek, 42 Okulları projesiyle alakalı görüşmelerin başladığı birinci günden bu yana, tüm paydaşların değerli katkı ve takviyelerde bulunduğunu bildirdi.
Bakanlık, TÜBİTAK TÜSSİDE ve Bilişim Vadisi’nin başından beri bu işin uyumunu yürüttüğünü söz eden Varank, İstanbul ve Doğu Marmara Kalkınma ajanslarının yaklaşık 30 milyon liralık dayanakla projeyi finanse ettiğini lisana getirdi.
“Şirketler makûs niyetli yazılımlar üzerinden telafisi güç kayıplarla karşı karşıya kalabiliyor”
Bakan Varank, ergenlerden beklentilerine ait şunları söylemiş oldu:
“Birer teşebbüsçü olarak Türkiye’nin geleceğine ve bilişim ekosistemine katkı sunmanız… Ülkemizde açık kaynak yazılım geliştirme külçeşidini sağlamlaştırmada savımız büyük. Geçtiğimiz günlerde Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ni deklare ettik. Gayemiz, sadece yapay zeka alanında en az 10 bin istihdamı yakalamak. Geleceğin teknolojisinde aklınıza koyduğunuz, kalbinizin süratli hızlı çarpmasına sebep olan ne var ise sizlerle bir arada heyecanlanmaya hazır olduğumuzu bilin isterim. Gençlerimizin içlerindeki teknoloji ateşini büyütmek için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. İşte geçen hafta 40 bin ekibin müracaatta bulunduğu bir teknoloji şenliğini 72 paydaşımızla gerçekleştirdik. TEKNOFEST yarışlarında dedesinin tarlasından ilham alarak uzayda tarım yapabilecek robotları üretmeye çalışan gençlerimiz bile vardı. Katıldıkları müsabakalarda değerli dereceler elde ettiler.”
Gelecekte milyar dolarlık savunma sistemlerinin yerini sıradan yazılımların alacağını, siber güvenliğe de bu sebeple farklı ehemmiyet verdiklerini vurgulayan Varank, şirketlerin berbat niyetli yazılımlar üzerinden telafisi güç kayıplarla karşı karşıya kalabildiğini, her şeyden öte milyonlarca insanın verisinin elden ele dolaştığını ve büyük bir güvenlik açığının yaşandığını anlattı.
Varank, bu sebeple yazılım dünyasında da ülkesini ve vatandaşlarını gözünü kırpmadan koruyacak kahramanlara gereksinim olduğunu belirterek, “Özellikle siber güvenlik alanında fark oluşturacak, dünyada ses getirecek yazılımcıları 42 okulları üzere projelerle yetiştirmek istiyoruz. Sizlere baktığımda o kahramanları görüyorum.” dedi.
Varank, Türkiye’nin her köşesinde gençlerin teknolojiye olan tutkusunun arttığını belirterek, “Türkiye’nin gençlerini A, B C diye sonlandırmak hiç yanlışsız değil. Biz Türkiye’nin gençlerini ‘TEKNOFEST kuşağı’ olarak görüyoruz. Gençlerimiz TEKNOFEST nesli olarak geleceğe emin adımlarla yürümeye devam ediyor. Bugün hamdolsun savunma endüstrinde elde ettiğimiz muvaffakiyetleri tüm dünya konuşuyor. Bizim savunma endüstrinde geliştirdiğimiz yerli ve ulusal eserleri satın alabilmek için emin olun ülkeler sıraya girmiş durumda. Savunma endüstrinde elde ettiğimiz bu başarıyı değişen teknolojinin bütün alanlarına, endüstrinin bütün alanlarına yaygınlaştırmak istiyoruz. Bunu başarmanın yolu da gençlerimize yatırım yapmaktan geçiyor. Bunun şuurundayız. 42 okulları üzere projelerle gençlerimize yatırım yapmaya devam edeceğiz, gençlerimizle yol yürümeye devam edeceğiz. Yapmamız gereken tek şey, onların önlerini açabilmek. Gençlerimize fırsat verdiğimizde onların neler başarabildiklerini biliyoruz. İnşallah bugün açtığımız okulla ve burada elde edeceğimiz performansla, Türkiye’nin öteki bölgelerinde de açacağımız yazılım okullarıyla Türkiye’nin yazılımcı sayısını önemli noktalara taşıyacağız. Türkiye’yi muasır medeniyetler düzeyinin üzerine çıkarma yarışında bu yazılımcı kardeşlerimizle birlikte büyük işler başaracağız.” dedi.
Aziz Sancar burs programı
Nobel Ödüllü bilim insanı Aziz Sancar ismine doktora daha sonrası araştırma bursu programı başlattıklarını lisana getiren Varank, geçen hafta TEKNOFEST’e katılan Aziz Sancar ile ülkedeki akademik ve teknolojik gelişmeleri kıymetlendirme fırsatı bulduklarını söylemiş oldu.
Varank, bu programa kesinlikle başvurulması gerektiğini vurgulayarak, “Tam bir Türkiye aşığı olan hocamız, bu programla akademimize katkı sunacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu tabir etti. Bu özel programda doktora daha sonrası araştırma yapacak genç bilim insanlarını Aziz hocamız şahsen seçecek ve kendi laboratuvarında 2 yıl boyunca doktora daha sonrası araştırmalarda onlarla çalışacak. Önümüzdeki yıl başında başlayacak programın seçilen araştırmacılar için fazlaca değerli bir tecrübe olacağına eminim.” diye konuştu.
TÜBİTAK ile uzun vakitten beri akademiye fazlaca geniş bir spektrumda dayanaklar sağladıklarını belirten Varank, son 19 yılda verdiklerin dayanakların büyüklüğünün aktüel sayılarla 21 milyar liraya ulaştığını lisana getirdi.
“Teknopark sayısı 89’a ulaştı”
Bakan Varank, üniversitelerde üretilen bilginin ticarileşmesi ve iktisada istikamet vermesi için buralarda girişimcilik külçeşidinin gelişmesinin kaide olduğunu, bu bahiste da epey değerli dayanaklarının kelam konusu olduğunu tabir etti.
Gerek oluşturdukları altyapılarla gerekse sağladıkları finansal dayanaklarla gençlerle ve akademisyenlerin yenilikçi projelerini hayata geçirmelerine her vakit yardımcı olduklarını vurgulayan Varanak, şöyleki devam etti:
“İşte teknoparklar, teknoloji girişimciliğini desteklemek üzere kullandığımız temel siyaset araçlarından biri. Teknoparklarda hayata atılan teşebbüsçüler nitelikli bir ekosistemin ve altyapının keyfini çıkardığı üzere birfazlaca vergisel dayanaktan faydalanıyor. 2002 yılında yalnızca 5 teknopark varken bugün bu sayı 89’a ulaştı. Teknoparkların inşasına ayırdığımız kaynak ölçüsü 1 milyar liraya ulaşmış durumda. Çabucak yanı başınızdaki Bilişim Vadisi, teknoparkların en hoş örneklerinden biri. Mobilite teknolojileri ve yazılım alanında ihtisaslaşmış biroldukça firma burada yeni eser ve hizmetlerini geliştiriyor hatta bugün orada ’42 Kocaeli Yazılım Okulu’nun da açılışını yapacağız. Gençlerimize bu okuldan azami seviyede istifade etmesini tavsiye ediyorum. Yeni ekonomik nizamda dijital teknolojilerin ve yapay zekanın yeri fazlaca kıymetli. Bu alanlarda kelam sahibi olmanın yolu da kuvvetli bir yazılımcı ordusuna sahip olmaktan geçiyor.”
“Girişim sermayesi fonları girişimcilik ekosistemi için hayati değere sahip”
Bakan Varank, oluşturdukları altyapıların girişimcilik konusunda büyük bir gereksinimi giderdiğini lakin bu iş için finansmanın da gerekli olduğunu belirterek, “Erken kademelerde riskli görülen bilhassa teknoloji tabanlı teşebbüsler, klâsik banka kredilerinden neredeyse hiç faydalanamıyor. Bu noktada teşebbüs sermayesi fonları, girişimcilik ekosistemi için hayati değere sahip. ötürüsıyla gerek kendi kurduğumuz gerekse takviye sağladığımız fonlarla girişimcilerimizin kullanabileceği kaynaklar oluşturuyoruz. Bu fonlara ek olarak, Kalkınma Ajansları, TÜBİTAK ve KOSGEB üzerinden girişimcilere sağladığımız birfazlaca dayanak de mevcut. Dayanaklarımızın bilgileri için sizleri ‘www.yatirimadestek.gov.tr’ internet sayfasını ziyaret etmeye davet ediyorum. Bu platform aracılığıyla teşvik robotunu kullanabilir ve tüm dayanaklar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.” diye konuştu.
Gençlere seslenen Varank, “Sevgili gençler, siz kâfi ki yenilikçi fikirlerinizle gelin. Biz bu sürecin her evresinde yanınızdayız.” dedi.
Eğitimden alan kiralamasına, mentorlükten finansmana kadar her mevzuda gençlerin işini kolaylaştıracak araçlarının bulunduğunu lisana getiren Varank, “Ne vakit isterseniz KOSGEB’in, TÜBİTAK’ın ve kalkınma ajanslarının kapısını çalmaktan ya da direkt Bakanlığımıza müracaat etmekten çekinmeyin. Hükümet olarak ana gündemimiz, her vakit milletimizin refahını artırmak, ülkemizi muasır medeniyetler düzeyinin üzerine taşımak oldu. Bu gündem doğrultusunda gece gündüz çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. 19 yıldır yürüttüğümüz tüm çalışmaları daima bilgiye dayanan bilimsel temelli bir anlayışla sürdürdük. Kovid-19 pandemisiyle çabada danıştığımız bilim konseyi da bu yaklaşımın en somut ve yeni örneği. Onun için önümüzdeki periyotta de en büyük paydaşımız olan, bilginin merkezi pozisyonundaki üniversitelerimizin gelişimi için ağır uğraş göstereceğiz.” tabirlerini kullandı.
“GTÜ araştırma üniversitesi kimliğini güçlendirmektedir”
GTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan da üniversite hakkında bilgi vererek, biroldukca sıralamada üst basamaklarda yer aldıklarını söylemiş oldu.
Hem iş bulma birebir vakitte dalın mezunlarını işe alma sürecinde birinci 10 ortasında yer aldıklarını belirten Aslan, “GTÜ araştırma üniversitesi kimliğini güçlendirmektedir. Uçak mühendisliği kısmıyla geliştireceğimiz teknolojilerle ülkemize katma kıymet sağlamaya devam edeceğiz. Bilimsel çıktıları endüstriyle buluşturarak katma bedel üretiyoruz. Endüstrinin kalbinde yer alıyoruz ve bunun için üniversite-sanayi iş birliğini pek önemsiyoruz. Üniversite kapımız sanayicilere açıktır ve açık olmaya devam edecektir. Bölgemiz ve ülkemiz ismine teknoparkımız parlayan bir yıldız olacaktır. Ülkemiz dünyanın en bereketli topraklarına sahiptir. Bu topraklar akıllı çağdaş tekniklerle dünyanın gözbebeği olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Okumaya devam et...
Gebze Teknik Üniversitesi (GTÜ) Dronepark’ta faaliyet gösteren şirket tarafınca montajı tamamlanan “Sancak” isimli İnsansız Hava Aracı’nı (İHA) inceleyen Varank ve birlikteindekiler, “görüş sınırı ötesi ” sistemi (BVLOS) ile bir İHA’yı GTÜ Dronepark’taki uçuş istasyonundan dijital ortamda uzaktan yöneterek İngiltere’de uçurdu.
sonrasındasında Bilişim Vadisi’ndeki Türkiye Açık Kaynak Platformu 42 Kocaeli Yazılım Okulunun açılış merasimine katılan Varank, Fransa kökenli Ekol 42 iş birliğiyle hayata geçirdikleri 42 İstanbul Yazılım Okulunun açılışını bu ayın başında gerçekleştirdiklerini söylemiş oldu.
Varank, 242 şahısla eğitimlere başlayan 42 İstanbul’un, bir aylık birinci havuz eğitiminin geçen hafta tamamlandığını belirterek, “42 Okulları, yenilikçi yaklaşımıyla bir eğitmen olmadan birbirinden öğrenme metoduna dayalı bir müfredata sahip. O yüzden eğitimin birinci saatlerinde bir sessizlik hakimken ilerleyen saatlerde öğrenciler birbirleriyle konuşmaya başlamış. Bu yolla aslında eğitim modelinin ana gayesi olan irtibat, grup oyunu ve eleştirel düşünme maharetlerini geliştiriyoruz. Hiç alışık olmadığımız bu yola öğrencilerimiz süratli bir biçimde adapte olmuş durumda. 7/24 açık yerleşke prosedürüyle eğitim veren okulumuzda, öğrencilerimiz uzun saatler geçiriyor hatta sabahlayan öğrencilerimiz dahi oluyor. Muvaffakiyetle geçen bu birinci havuz eğitiminin sonuçları 2 hafta ortasında açıklanacak ve yeni eğitimlere geçilecek.” diye konuştu.
“Öğrencilerimiz yazılım alanında fark yaratacak”
Bilişim Vadisi’nin konut sahipliği yaptığı 42 Kocaeli’nin, 339 bilgisayar kapasitesi ile 1155 metrekare alanda 7/24 eğitim vereceğini lisana getiren Varank, “Tüm Türkiye’den 3 binden çok müracaat aldığımız okulumuza, elemeler sonunda 172 kişi birinci havuz eğitimine kaydoldu. Bilişim Vadisi’nde, teknoloji ekosisteminin tam göbeğinde eğitim alacaklar. Yerli arabamız TOGG başta olmak üzere biroldukça teknoloji şirketiyle tıpkı yerleşkesi paylaşacaklar. İnanıyorum ki burada da sabahlayan öğrencilerimiz olacaktır. Tüm bu süreçlerden daha sonra eminim ki yüzlerce gencimiz yaratıcı işlerde kendilerine yer bulacaklar. Hakikaten bu yenilikçi modelde eğitim alan öğrencilerimizin yazılım alanında fark yaratacaklarını düşünüyorum.” sözlerini kullandı.
Varank, 42 okullarında eğitim alan öğrencilerin yaklaşık yarısının daha önce hiç bir kodlama tecrübesi olmamasına karşın mezunlarının tamamının istihdam edildiğini belirterek, buradan mezun olan öğrencilerin, bilişim ve yazılım alanında dünyanın en yeterli şirketlerinde çalışmaya başladığını bildirdi.
Bu okulların, aslında özel yetenek havuzu görevi goren, yazılım bölümü için bulunmaz bir insan kaynağı alanı pozisyonunda olduğunu vurgulayan Varank, 42 İstanbul ve 42 Kocaeli okullarının da yakın vakitte tıpkı performansı yakalayacağına hatta o performansı daha da ileriye götüreceğine inandığını vurguladı.
Varank, buradan mezun olmayı başaran gençlerin, Türkiye’nin ve farklı ülkelerin en tezli projelerinde kendilerine yer bulabilecek yetkinlikte olacaklarını belirterek, 42 Okulları projesiyle alakalı görüşmelerin başladığı birinci günden bu yana, tüm paydaşların değerli katkı ve takviyelerde bulunduğunu bildirdi.
Bakanlık, TÜBİTAK TÜSSİDE ve Bilişim Vadisi’nin başından beri bu işin uyumunu yürüttüğünü söz eden Varank, İstanbul ve Doğu Marmara Kalkınma ajanslarının yaklaşık 30 milyon liralık dayanakla projeyi finanse ettiğini lisana getirdi.
“Şirketler makûs niyetli yazılımlar üzerinden telafisi güç kayıplarla karşı karşıya kalabiliyor”
Bakan Varank, ergenlerden beklentilerine ait şunları söylemiş oldu:
“Birer teşebbüsçü olarak Türkiye’nin geleceğine ve bilişim ekosistemine katkı sunmanız… Ülkemizde açık kaynak yazılım geliştirme külçeşidini sağlamlaştırmada savımız büyük. Geçtiğimiz günlerde Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’ni deklare ettik. Gayemiz, sadece yapay zeka alanında en az 10 bin istihdamı yakalamak. Geleceğin teknolojisinde aklınıza koyduğunuz, kalbinizin süratli hızlı çarpmasına sebep olan ne var ise sizlerle bir arada heyecanlanmaya hazır olduğumuzu bilin isterim. Gençlerimizin içlerindeki teknoloji ateşini büyütmek için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz. İşte geçen hafta 40 bin ekibin müracaatta bulunduğu bir teknoloji şenliğini 72 paydaşımızla gerçekleştirdik. TEKNOFEST yarışlarında dedesinin tarlasından ilham alarak uzayda tarım yapabilecek robotları üretmeye çalışan gençlerimiz bile vardı. Katıldıkları müsabakalarda değerli dereceler elde ettiler.”
Gelecekte milyar dolarlık savunma sistemlerinin yerini sıradan yazılımların alacağını, siber güvenliğe de bu sebeple farklı ehemmiyet verdiklerini vurgulayan Varank, şirketlerin berbat niyetli yazılımlar üzerinden telafisi güç kayıplarla karşı karşıya kalabildiğini, her şeyden öte milyonlarca insanın verisinin elden ele dolaştığını ve büyük bir güvenlik açığının yaşandığını anlattı.
Varank, bu sebeple yazılım dünyasında da ülkesini ve vatandaşlarını gözünü kırpmadan koruyacak kahramanlara gereksinim olduğunu belirterek, “Özellikle siber güvenlik alanında fark oluşturacak, dünyada ses getirecek yazılımcıları 42 okulları üzere projelerle yetiştirmek istiyoruz. Sizlere baktığımda o kahramanları görüyorum.” dedi.
Varank, Türkiye’nin her köşesinde gençlerin teknolojiye olan tutkusunun arttığını belirterek, “Türkiye’nin gençlerini A, B C diye sonlandırmak hiç yanlışsız değil. Biz Türkiye’nin gençlerini ‘TEKNOFEST kuşağı’ olarak görüyoruz. Gençlerimiz TEKNOFEST nesli olarak geleceğe emin adımlarla yürümeye devam ediyor. Bugün hamdolsun savunma endüstrinde elde ettiğimiz muvaffakiyetleri tüm dünya konuşuyor. Bizim savunma endüstrinde geliştirdiğimiz yerli ve ulusal eserleri satın alabilmek için emin olun ülkeler sıraya girmiş durumda. Savunma endüstrinde elde ettiğimiz bu başarıyı değişen teknolojinin bütün alanlarına, endüstrinin bütün alanlarına yaygınlaştırmak istiyoruz. Bunu başarmanın yolu da gençlerimize yatırım yapmaktan geçiyor. Bunun şuurundayız. 42 okulları üzere projelerle gençlerimize yatırım yapmaya devam edeceğiz, gençlerimizle yol yürümeye devam edeceğiz. Yapmamız gereken tek şey, onların önlerini açabilmek. Gençlerimize fırsat verdiğimizde onların neler başarabildiklerini biliyoruz. İnşallah bugün açtığımız okulla ve burada elde edeceğimiz performansla, Türkiye’nin öteki bölgelerinde de açacağımız yazılım okullarıyla Türkiye’nin yazılımcı sayısını önemli noktalara taşıyacağız. Türkiye’yi muasır medeniyetler düzeyinin üzerine çıkarma yarışında bu yazılımcı kardeşlerimizle birlikte büyük işler başaracağız.” dedi.
Aziz Sancar burs programı
Nobel Ödüllü bilim insanı Aziz Sancar ismine doktora daha sonrası araştırma bursu programı başlattıklarını lisana getiren Varank, geçen hafta TEKNOFEST’e katılan Aziz Sancar ile ülkedeki akademik ve teknolojik gelişmeleri kıymetlendirme fırsatı bulduklarını söylemiş oldu.
Varank, bu programa kesinlikle başvurulması gerektiğini vurgulayarak, “Tam bir Türkiye aşığı olan hocamız, bu programla akademimize katkı sunacak olmaktan büyük bir memnuniyet duyduğunu tabir etti. Bu özel programda doktora daha sonrası araştırma yapacak genç bilim insanlarını Aziz hocamız şahsen seçecek ve kendi laboratuvarında 2 yıl boyunca doktora daha sonrası araştırmalarda onlarla çalışacak. Önümüzdeki yıl başında başlayacak programın seçilen araştırmacılar için fazlaca değerli bir tecrübe olacağına eminim.” diye konuştu.
TÜBİTAK ile uzun vakitten beri akademiye fazlaca geniş bir spektrumda dayanaklar sağladıklarını belirten Varank, son 19 yılda verdiklerin dayanakların büyüklüğünün aktüel sayılarla 21 milyar liraya ulaştığını lisana getirdi.
“Teknopark sayısı 89’a ulaştı”
Bakan Varank, üniversitelerde üretilen bilginin ticarileşmesi ve iktisada istikamet vermesi için buralarda girişimcilik külçeşidinin gelişmesinin kaide olduğunu, bu bahiste da epey değerli dayanaklarının kelam konusu olduğunu tabir etti.
Gerek oluşturdukları altyapılarla gerekse sağladıkları finansal dayanaklarla gençlerle ve akademisyenlerin yenilikçi projelerini hayata geçirmelerine her vakit yardımcı olduklarını vurgulayan Varanak, şöyleki devam etti:
“İşte teknoparklar, teknoloji girişimciliğini desteklemek üzere kullandığımız temel siyaset araçlarından biri. Teknoparklarda hayata atılan teşebbüsçüler nitelikli bir ekosistemin ve altyapının keyfini çıkardığı üzere birfazlaca vergisel dayanaktan faydalanıyor. 2002 yılında yalnızca 5 teknopark varken bugün bu sayı 89’a ulaştı. Teknoparkların inşasına ayırdığımız kaynak ölçüsü 1 milyar liraya ulaşmış durumda. Çabucak yanı başınızdaki Bilişim Vadisi, teknoparkların en hoş örneklerinden biri. Mobilite teknolojileri ve yazılım alanında ihtisaslaşmış biroldukça firma burada yeni eser ve hizmetlerini geliştiriyor hatta bugün orada ’42 Kocaeli Yazılım Okulu’nun da açılışını yapacağız. Gençlerimize bu okuldan azami seviyede istifade etmesini tavsiye ediyorum. Yeni ekonomik nizamda dijital teknolojilerin ve yapay zekanın yeri fazlaca kıymetli. Bu alanlarda kelam sahibi olmanın yolu da kuvvetli bir yazılımcı ordusuna sahip olmaktan geçiyor.”
“Girişim sermayesi fonları girişimcilik ekosistemi için hayati değere sahip”
Bakan Varank, oluşturdukları altyapıların girişimcilik konusunda büyük bir gereksinimi giderdiğini lakin bu iş için finansmanın da gerekli olduğunu belirterek, “Erken kademelerde riskli görülen bilhassa teknoloji tabanlı teşebbüsler, klâsik banka kredilerinden neredeyse hiç faydalanamıyor. Bu noktada teşebbüs sermayesi fonları, girişimcilik ekosistemi için hayati değere sahip. ötürüsıyla gerek kendi kurduğumuz gerekse takviye sağladığımız fonlarla girişimcilerimizin kullanabileceği kaynaklar oluşturuyoruz. Bu fonlara ek olarak, Kalkınma Ajansları, TÜBİTAK ve KOSGEB üzerinden girişimcilere sağladığımız birfazlaca dayanak de mevcut. Dayanaklarımızın bilgileri için sizleri ‘www.yatirimadestek.gov.tr’ internet sayfasını ziyaret etmeye davet ediyorum. Bu platform aracılığıyla teşvik robotunu kullanabilir ve tüm dayanaklar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.” diye konuştu.
Gençlere seslenen Varank, “Sevgili gençler, siz kâfi ki yenilikçi fikirlerinizle gelin. Biz bu sürecin her evresinde yanınızdayız.” dedi.
Eğitimden alan kiralamasına, mentorlükten finansmana kadar her mevzuda gençlerin işini kolaylaştıracak araçlarının bulunduğunu lisana getiren Varank, “Ne vakit isterseniz KOSGEB’in, TÜBİTAK’ın ve kalkınma ajanslarının kapısını çalmaktan ya da direkt Bakanlığımıza müracaat etmekten çekinmeyin. Hükümet olarak ana gündemimiz, her vakit milletimizin refahını artırmak, ülkemizi muasır medeniyetler düzeyinin üzerine taşımak oldu. Bu gündem doğrultusunda gece gündüz çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. 19 yıldır yürüttüğümüz tüm çalışmaları daima bilgiye dayanan bilimsel temelli bir anlayışla sürdürdük. Kovid-19 pandemisiyle çabada danıştığımız bilim konseyi da bu yaklaşımın en somut ve yeni örneği. Onun için önümüzdeki periyotta de en büyük paydaşımız olan, bilginin merkezi pozisyonundaki üniversitelerimizin gelişimi için ağır uğraş göstereceğiz.” tabirlerini kullandı.
“GTÜ araştırma üniversitesi kimliğini güçlendirmektedir”
GTÜ Rektörü Prof. Dr. Muhammed Hasan Aslan da üniversite hakkında bilgi vererek, biroldukca sıralamada üst basamaklarda yer aldıklarını söylemiş oldu.
Hem iş bulma birebir vakitte dalın mezunlarını işe alma sürecinde birinci 10 ortasında yer aldıklarını belirten Aslan, “GTÜ araştırma üniversitesi kimliğini güçlendirmektedir. Uçak mühendisliği kısmıyla geliştireceğimiz teknolojilerle ülkemize katma kıymet sağlamaya devam edeceğiz. Bilimsel çıktıları endüstriyle buluşturarak katma bedel üretiyoruz. Endüstrinin kalbinde yer alıyoruz ve bunun için üniversite-sanayi iş birliğini pek önemsiyoruz. Üniversite kapımız sanayicilere açıktır ve açık olmaya devam edecektir. Bölgemiz ve ülkemiz ismine teknoparkımız parlayan bir yıldız olacaktır. Ülkemiz dünyanın en bereketli topraklarına sahiptir. Bu topraklar akıllı çağdaş tekniklerle dünyanın gözbebeği olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.
Okumaya devam et...