semaver
Active member
Muğla Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Osman Gürün, Cumhuriyet’e konuştu Muğla Büyükşehir Belediye Lideri Dr. Osman Gürün, zeytin alanlarının maden alanlarına dönüştürülmesine sert reaksiyon gösterdi. Yapılan uygulamanın tam bir akıl tutulması olduğunu tabir eden Gürün, “Madenler için zeytinlikler ortadan kaldırılmak isteniyor. Üstten padişah fermanı üzere arama ruhsatı veriliyor. Bu vicdansız bir karar, hukuksal süreci başlattık” dedi. Muğla’nın gündem başlıklarından biri Rusya-Ukrayna savaşı… Osman Gürün savaşın turizmi olumsuz etkileyeceğini söylüyor ve ekliyor: “ Kentimizi hemşehrilerimiz ve konuklarımız için hazır hale getiriyoruz. On yıllardır çözülemeyen altyapı sıkıntılarını Dünya Bankası kredileri ile çözüyoruz… ”
Sayın Gürün, Muğla ayakta… Maden Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe eklenen bir unsurla zeytin alanlarında güç için maden aranmasının önü açıldı. Muğla, zeytinin de başşehri… Ne yaptınız bu bahiste?
Dünyanın en özel, savlı, tescillenmiş zeytin yağları bu topraklarda yetişir. Topraklarınızda yetişen eserler de sizin ve coğrafyanızın özelliğini belirler. Zeytin ağacı vakte meydan okuyan, soğuğa, sıcağa karşı sağlam, inatçı asırlık ağaçlardır. Bizlere atalarımızdan miras, evlatlarımıza da bizim mirasımızdır. Öncelikle bir daha bir gece yarısı alınan bu sonucu anlamakta kuvvetlik çekiyorum. Bizler zeytin alanlarımızı müdafaamız, çoğaltmamız gerektiğini söylerken alınan karar tam bir akıl tutulmasıdır. Türkiye’deki 8 milyon 891 bin 677 dekar olarak belirlenen zeytin alanlarının 1 milyon 12 bin dekar üzere değerli bir kısmı Muğlamızda bulunuyor. Bir tarım kenti olan kentimize tarım topraklarının yüzde 48.29’u zeytin alanlarıdır. Yani neredeyse tarım alanlarımızın yarısı zeytin ağacıdır. Muğla’da üreticilerimizin zeytinyağları biroldukça defa dünya birincilikleri aldı. Bir gece yarısı maden yönetmeliğine eklenen elektrik gücü üretimi için zeytin alanlarımızın talan edilmesine müsaade vermeyeceğiz. Muğla’mızın yüzde 65’ine maden arama ruhsatı verenlerle devam eden gayretimize bir yenisini daha eklediler. Zeytin alanlarını maden aramaya açan yönetmeliğe karşı hukuksal gayret başlatıyoruz. Zeytinimizi madene kurban etmeyeceğiz.
‘MASRAF İKİ KAT ARTTI’
Muğla’nın gündeminde dünyanın gözlerini çevirdiği Rusya-Ukrayna savaşı var… Muğla dünyada bir marka kent olarak turizmin de çekim merkezi. Turizmciler savaş niçiniyle telaşlı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk üzere birfazlaca savaş görmüş, zaferler kazanmış bir başkomutan, devlet adamı “Yurtta barış, dünyada barış” diyor. Yalnızca barıştan yana taraf olmalıyız…1936’da imzalanan ve ulu başkan Atatürk’ün de 100 yıllık bir öngörüsü, dehası olan Montrö mukavelesinin değerini bir sefer daha herkes anladı. Montrö üzere tarihi kıymetlerimizin tekrar asla tartışmaya açılmayacağını düşünüyorum. Türkiye’nin Karadeniz’e olan iki komşu ülke Rusya ve Ukrayna ile kültürel, tarihi, toplumsal, ekonomik bağları fazlaca kuvvetli. Muğlamızın da iki devletle turizmden tarıma hayli değerli bağları var. Örneğin Muğla’yı yeğleyen yabancı turist skalasında iki ülke başı çekmektedir. Bu savaştan turizm, tarım ve güç olmak üzere biroldukca kesim olumsuz etkilenmeye başladı. Bir canın daha ziyan görmeden bu savaşın bitmesini canı gönülden istiyoruz.
Türkiye’nin en ağır sorunu yoksulluk… Güç ve akaryakıt meblağlarında olağanüstü artışlarla kriz süratle derinleşti. Mahallî idareler de güç artırımlarından etkilendi. Belediyelerin hem geliri azaldı birebir vakitte vatandaşın gereksinimi arttı. Siz neler yapıyorsunuz bu bahiste.
söylemiş olduğiniz üzere vatandaşlarımızın alım gücü, hayat kalitesi yeterlice düştü. Elektrikten akaryakıta hiç bir devir yaşanmayan artırım yağmuru altındayız. Yalnızca vatandaşlarımız değil onlara hizmet götüren kurum ve kuruluşlar da bu artırımlardan olumsuz etkileniyor. Örneğin ulaşım hizmetlerinde vatandaşlarımız kadar bu kesimden ekmek yiyen sürücü esnafımızı da düşünmemiz gerekiyor. Bir tarafta geçen yıla bakılırsa neredeyse iki katına deposunu dolduran sürücü esnafı başka tarafta daima artırımlardan daha sonra aracını çalıştırmaya korkarak toplu taşıma kullanan hemşerilerimiz. İki tarafı da şad etmek, artırımların yansımalarını en az hissetmelerini sağlamak için uğraş veriyoruz.
Tüm kalemlerde masraflarımız iki katına çıktı. Bilhassa vatandaşa hizmet veren belediyelerimizin elektrik ve akaryakıt üzere güç masraflarında daha öncesinden talep ettiğimiz üzere KDV ve ÖTV alınmaması gerekiyor. Acil düzenleme yapılmalı ve ekonomik istikrar için adımlar atılmalıdır. Toplumsal belediyecilik manasında hemşerilerimizin bu kara ekonomik tabloda yanlarında olmak için karakış takviye paketini hayata geçirdik. 2014 yılından beri sürdürdüğümüz Halkkart hizmetimize ilaveten nakdi ve yakacak yardımlarının yanı sıra öğrencilerimize özel takviye paketleri veriyoruz. Belediyemize başvuran ailemizin her bir üyesine kaidelerin elverdiği takviyeleri sağlamanın ve onların yanında olmanın memnunluğunu yaşıyoruz.
Muğla yaygın yerleşim biçimi ile Türkiye’nin en büyük coğrafyalarından birine sahip. Bir uçtan başkasına üç saatte gidiyorsunuz. Her yerleşimin altyapı gereksinimi var. Başta Bodrum’da olmak üzere biroldukça yol ve mahalle kazılı… Çalışmalar sürüyor. Kredi gereksiniminiz ile ilgili sorun yaşıyor musunuz?
2014 yılında Muğla Büyükşehir oldu. O günden bugüne Muğlamıza en çok yatırım yapan kurum belediyemiz. Birbirinden pahalı 13 ilçesi, 569 mahallesi olan vilayetimizde altyapıya büyük ehemmiyet veriyoruz. Bilhassa dünyanın ve ülkemizin çekim merkezi olan Bodrum’da öz kaynaklarımız ve Dünya Bankası kredileri ile büyük bir altyapı yatırımını hayata geçirdik. Bodrum’un altyapıdan yararlanma oranını yüzde 46’dan yüzde 91’e çıkarıyoruz. Bodrum haricinde Fethiye, Datça ilçelerimizde devam eden, Ula ve Kavaklıdere’de tamamlanan altyapı çalışmalarımız var. Kısa bir süre daha sonra Milas Ören’de de büyük bir yatırımı hayata geçireceğiz.
Muğla’mızın altyapı konusunda eksikliklerini tamamlamak, altyapıda kayıp kaçakları azaltmak, yenilenebilir güç yatırımları için sağladığımız dış kaynaklı kredi, 2020 Aralık ayından beri Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alınmasını bekliyor.
Vilayet genelinde epeyce kuvvetli bir ağı oluşturacak çalışmaların hayata geçmesi için Cumhurbaşkanlığı onayı gerekiyordu.
2022 yılı açıklanan program dahilinde Muğla Büyükşehir Belediyemizin projelerini hazırladığı yalnızca finansmanının sağlanacağı onay bir daha Cumhurbaşkanlığından çıkmadı.Osman Gürün, İzmir Temsilcimiz Tuncay Mollaveisoğlu ile buluştu.
‘VAR GÜCÜMÜZLE ÜRETECEĞİZ’
Muğla bir turizm kenti olmasının yanı sıra tarım kenti… Nüfusun yarıdan fazlası kırsalda yaşıyor. Sizin tarımda Türkiye’ye örnek projeleriniz var. bilgileri bu sayfaya sığmaz fakat özetler misiniz?
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fazlaca bilinen ve kullanılan kelamlarından “Köylü milletin efendisidir” kelamının tamamı aslında “Üreten köylü milletin efendisidir.”
Savaştan çıkmış, üretmeyen bir toplumdan kısa müddette tarımda, endüstride kuvvetli bir devlet yaratan Atatürk’ün büyük öngörüsü “Milli iktisadın temeli tarımdır” iradesidir.
Günümüzde daima geri giden ziraî üretimi tekrar canlandırmak, topraklarından ümidi kesmiş halkımızın toprağını satmasını engelleyerek toprağında üreterek keyifli olmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Muğla bilinenin bilakis yalnızca bir turizm kenti değildir. söylemiş olduğiniz üzere, verimli toprakları ile değerli bir tarım kentidir. Kentimizde evvel üreten köylümüzün toprağını tanıması, toprağında hangi eserleri üretebileceği, ne kadar su, gübre kullanımı gerektiği üzere temel ayrıntıları sağlamak için toprağımızın verisini çıkardık. Bunun için toprak, bitki, sulama suyu tahlil laboratuvarımızı kurduk. Yalnızca Muğla’nın değil Türkiye’nin biroldukca vilayetinden hatta Kıbrıs ve Azerbaycan’dan da gelen toprakları tahlil eden bir laboratuvara sahibiz. ondan sonrasında Türkiye’nin en kapsamlı Mahallî Tohum Merkezi’ni kentimize kazandırdık. Zira ulusal iktisadın temeli tarım, ulusal tarımın temeli de lokal tohumdur. Üretimde bayanın rolünü artırmak ve üretime bayan eli değmesi için Alım Garantili Çiçek üretimi, kıl keçisi dayanağı, koku vadisi ve kooperatif desteklemelerini hayata geçirdik. Beni en epey sevindiren ve duygulandıran kıl keçisi takviyemizi alan üreticilerden 27’sinin üniversite mezunu bayanlarımız olmasıydı. Okudukları kısımlarla ilgili iş bulamayan kızlarımız kıl keçisi projemize katılarak bizlere güç verdiler. Üç keçi ile başlayan projede kısa vakitte işlerini büyüten, kendi minik hayvan çiftliğini oluşturan genç teşebbüsçü kızlarımız bizleri gururlandırdı. Emelimiz tam da buydu. Toprağına sahip çıkan, umutsuz olmayan, emeğiyle üreten, yarınlara inanan tüm üreticilerimiz bilsinler ki artlarında Büyükşehir’in takviyesi ve deneyimi var.
Türkiye’nin, Muğla’mızın varlıklı, bereketli toprakları var ve biz bu toprakların umutsuz insanları olmayı reddediyor, var gücümüzle üretiyoruz.
‘ATILAN İMZALAR UMUTTUR’
Sayın Lider son olarak ülke gündemine dair fikrinizi merak ediyorum. Altı parti bir ortaya gelerek ortak bir metne imza attılar. İttifakı ve aday tartışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de uzun bir müddetdir itimat erozyonu yaşanıyor. İnancın olmadığı yerde umudun yeşermesi de pek mümkün değildir. Bireylere, kurumlara, birbirimize olan itimat hissini bir daha inşa etmemiz gerekiyor. Siyasi ayrımcılık, telaffuzlar, ötekileştirmelerin yerine birebir masa etrafında toplanabilen, birbirini dinleyen, saygılı, düzeyli birleştiren üsluba muhtaçlığımız vardı. Tam da bu noktada tahminen de bir ortaya gelmeleri mümkün gözükmeyen ideolojileri, hayat görüşleri farklı altı parti bir ortaya geldi.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem için atılan imzaların hepsi bir umuttur. Yıpranmış, yorulmuş, ötekileştirilmiş tahminen de ümitsizliğe itilmiş tüm kesitleri kucaklayan bu beraberlik 2023 Türkiyesi’nin Atatürk’ün yolunda kuruluş ayarları ile demokratik temeller üzerine tekrar oturtulmasıdır. Altı partiyi bir ortaya getiren irade, önümüzdeki seçimlerde Millet İttifakı’nın adayı olarak seçime girecek ve bizlerde umutlu yarınlar, Atatürk’ün yolunda kuvvetli bir Türkiye için Millet İttifakı adayımızı tüm gücümüzle destekleyeceğiz.
Sayın Gürün, Muğla ayakta… Maden Yönetmeliği’nde yapılan değişikliğe eklenen bir unsurla zeytin alanlarında güç için maden aranmasının önü açıldı. Muğla, zeytinin de başşehri… Ne yaptınız bu bahiste?
Dünyanın en özel, savlı, tescillenmiş zeytin yağları bu topraklarda yetişir. Topraklarınızda yetişen eserler de sizin ve coğrafyanızın özelliğini belirler. Zeytin ağacı vakte meydan okuyan, soğuğa, sıcağa karşı sağlam, inatçı asırlık ağaçlardır. Bizlere atalarımızdan miras, evlatlarımıza da bizim mirasımızdır. Öncelikle bir daha bir gece yarısı alınan bu sonucu anlamakta kuvvetlik çekiyorum. Bizler zeytin alanlarımızı müdafaamız, çoğaltmamız gerektiğini söylerken alınan karar tam bir akıl tutulmasıdır. Türkiye’deki 8 milyon 891 bin 677 dekar olarak belirlenen zeytin alanlarının 1 milyon 12 bin dekar üzere değerli bir kısmı Muğlamızda bulunuyor. Bir tarım kenti olan kentimize tarım topraklarının yüzde 48.29’u zeytin alanlarıdır. Yani neredeyse tarım alanlarımızın yarısı zeytin ağacıdır. Muğla’da üreticilerimizin zeytinyağları biroldukça defa dünya birincilikleri aldı. Bir gece yarısı maden yönetmeliğine eklenen elektrik gücü üretimi için zeytin alanlarımızın talan edilmesine müsaade vermeyeceğiz. Muğla’mızın yüzde 65’ine maden arama ruhsatı verenlerle devam eden gayretimize bir yenisini daha eklediler. Zeytin alanlarını maden aramaya açan yönetmeliğe karşı hukuksal gayret başlatıyoruz. Zeytinimizi madene kurban etmeyeceğiz.
‘MASRAF İKİ KAT ARTTI’
Muğla’nın gündeminde dünyanın gözlerini çevirdiği Rusya-Ukrayna savaşı var… Muğla dünyada bir marka kent olarak turizmin de çekim merkezi. Turizmciler savaş niçiniyle telaşlı.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk üzere birfazlaca savaş görmüş, zaferler kazanmış bir başkomutan, devlet adamı “Yurtta barış, dünyada barış” diyor. Yalnızca barıştan yana taraf olmalıyız…1936’da imzalanan ve ulu başkan Atatürk’ün de 100 yıllık bir öngörüsü, dehası olan Montrö mukavelesinin değerini bir sefer daha herkes anladı. Montrö üzere tarihi kıymetlerimizin tekrar asla tartışmaya açılmayacağını düşünüyorum. Türkiye’nin Karadeniz’e olan iki komşu ülke Rusya ve Ukrayna ile kültürel, tarihi, toplumsal, ekonomik bağları fazlaca kuvvetli. Muğlamızın da iki devletle turizmden tarıma hayli değerli bağları var. Örneğin Muğla’yı yeğleyen yabancı turist skalasında iki ülke başı çekmektedir. Bu savaştan turizm, tarım ve güç olmak üzere biroldukca kesim olumsuz etkilenmeye başladı. Bir canın daha ziyan görmeden bu savaşın bitmesini canı gönülden istiyoruz.
Türkiye’nin en ağır sorunu yoksulluk… Güç ve akaryakıt meblağlarında olağanüstü artışlarla kriz süratle derinleşti. Mahallî idareler de güç artırımlarından etkilendi. Belediyelerin hem geliri azaldı birebir vakitte vatandaşın gereksinimi arttı. Siz neler yapıyorsunuz bu bahiste.
söylemiş olduğiniz üzere vatandaşlarımızın alım gücü, hayat kalitesi yeterlice düştü. Elektrikten akaryakıta hiç bir devir yaşanmayan artırım yağmuru altındayız. Yalnızca vatandaşlarımız değil onlara hizmet götüren kurum ve kuruluşlar da bu artırımlardan olumsuz etkileniyor. Örneğin ulaşım hizmetlerinde vatandaşlarımız kadar bu kesimden ekmek yiyen sürücü esnafımızı da düşünmemiz gerekiyor. Bir tarafta geçen yıla bakılırsa neredeyse iki katına deposunu dolduran sürücü esnafı başka tarafta daima artırımlardan daha sonra aracını çalıştırmaya korkarak toplu taşıma kullanan hemşerilerimiz. İki tarafı da şad etmek, artırımların yansımalarını en az hissetmelerini sağlamak için uğraş veriyoruz.
Tüm kalemlerde masraflarımız iki katına çıktı. Bilhassa vatandaşa hizmet veren belediyelerimizin elektrik ve akaryakıt üzere güç masraflarında daha öncesinden talep ettiğimiz üzere KDV ve ÖTV alınmaması gerekiyor. Acil düzenleme yapılmalı ve ekonomik istikrar için adımlar atılmalıdır. Toplumsal belediyecilik manasında hemşerilerimizin bu kara ekonomik tabloda yanlarında olmak için karakış takviye paketini hayata geçirdik. 2014 yılından beri sürdürdüğümüz Halkkart hizmetimize ilaveten nakdi ve yakacak yardımlarının yanı sıra öğrencilerimize özel takviye paketleri veriyoruz. Belediyemize başvuran ailemizin her bir üyesine kaidelerin elverdiği takviyeleri sağlamanın ve onların yanında olmanın memnunluğunu yaşıyoruz.
Muğla yaygın yerleşim biçimi ile Türkiye’nin en büyük coğrafyalarından birine sahip. Bir uçtan başkasına üç saatte gidiyorsunuz. Her yerleşimin altyapı gereksinimi var. Başta Bodrum’da olmak üzere biroldukça yol ve mahalle kazılı… Çalışmalar sürüyor. Kredi gereksiniminiz ile ilgili sorun yaşıyor musunuz?
2014 yılında Muğla Büyükşehir oldu. O günden bugüne Muğlamıza en çok yatırım yapan kurum belediyemiz. Birbirinden pahalı 13 ilçesi, 569 mahallesi olan vilayetimizde altyapıya büyük ehemmiyet veriyoruz. Bilhassa dünyanın ve ülkemizin çekim merkezi olan Bodrum’da öz kaynaklarımız ve Dünya Bankası kredileri ile büyük bir altyapı yatırımını hayata geçirdik. Bodrum’un altyapıdan yararlanma oranını yüzde 46’dan yüzde 91’e çıkarıyoruz. Bodrum haricinde Fethiye, Datça ilçelerimizde devam eden, Ula ve Kavaklıdere’de tamamlanan altyapı çalışmalarımız var. Kısa bir süre daha sonra Milas Ören’de de büyük bir yatırımı hayata geçireceğiz.
Muğla’mızın altyapı konusunda eksikliklerini tamamlamak, altyapıda kayıp kaçakları azaltmak, yenilenebilir güç yatırımları için sağladığımız dış kaynaklı kredi, 2020 Aralık ayından beri Cumhurbaşkanlığı yatırım programına alınmasını bekliyor.
Vilayet genelinde epeyce kuvvetli bir ağı oluşturacak çalışmaların hayata geçmesi için Cumhurbaşkanlığı onayı gerekiyordu.
2022 yılı açıklanan program dahilinde Muğla Büyükşehir Belediyemizin projelerini hazırladığı yalnızca finansmanının sağlanacağı onay bir daha Cumhurbaşkanlığından çıkmadı.Osman Gürün, İzmir Temsilcimiz Tuncay Mollaveisoğlu ile buluştu.
‘VAR GÜCÜMÜZLE ÜRETECEĞİZ’
Muğla bir turizm kenti olmasının yanı sıra tarım kenti… Nüfusun yarıdan fazlası kırsalda yaşıyor. Sizin tarımda Türkiye’ye örnek projeleriniz var. bilgileri bu sayfaya sığmaz fakat özetler misiniz?
Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün fazlaca bilinen ve kullanılan kelamlarından “Köylü milletin efendisidir” kelamının tamamı aslında “Üreten köylü milletin efendisidir.”
Savaştan çıkmış, üretmeyen bir toplumdan kısa müddette tarımda, endüstride kuvvetli bir devlet yaratan Atatürk’ün büyük öngörüsü “Milli iktisadın temeli tarımdır” iradesidir.
Günümüzde daima geri giden ziraî üretimi tekrar canlandırmak, topraklarından ümidi kesmiş halkımızın toprağını satmasını engelleyerek toprağında üreterek keyifli olmasını sağlamaya çalışıyoruz.
Muğla bilinenin bilakis yalnızca bir turizm kenti değildir. söylemiş olduğiniz üzere, verimli toprakları ile değerli bir tarım kentidir. Kentimizde evvel üreten köylümüzün toprağını tanıması, toprağında hangi eserleri üretebileceği, ne kadar su, gübre kullanımı gerektiği üzere temel ayrıntıları sağlamak için toprağımızın verisini çıkardık. Bunun için toprak, bitki, sulama suyu tahlil laboratuvarımızı kurduk. Yalnızca Muğla’nın değil Türkiye’nin biroldukca vilayetinden hatta Kıbrıs ve Azerbaycan’dan da gelen toprakları tahlil eden bir laboratuvara sahibiz. ondan sonrasında Türkiye’nin en kapsamlı Mahallî Tohum Merkezi’ni kentimize kazandırdık. Zira ulusal iktisadın temeli tarım, ulusal tarımın temeli de lokal tohumdur. Üretimde bayanın rolünü artırmak ve üretime bayan eli değmesi için Alım Garantili Çiçek üretimi, kıl keçisi dayanağı, koku vadisi ve kooperatif desteklemelerini hayata geçirdik. Beni en epey sevindiren ve duygulandıran kıl keçisi takviyemizi alan üreticilerden 27’sinin üniversite mezunu bayanlarımız olmasıydı. Okudukları kısımlarla ilgili iş bulamayan kızlarımız kıl keçisi projemize katılarak bizlere güç verdiler. Üç keçi ile başlayan projede kısa vakitte işlerini büyüten, kendi minik hayvan çiftliğini oluşturan genç teşebbüsçü kızlarımız bizleri gururlandırdı. Emelimiz tam da buydu. Toprağına sahip çıkan, umutsuz olmayan, emeğiyle üreten, yarınlara inanan tüm üreticilerimiz bilsinler ki artlarında Büyükşehir’in takviyesi ve deneyimi var.
Türkiye’nin, Muğla’mızın varlıklı, bereketli toprakları var ve biz bu toprakların umutsuz insanları olmayı reddediyor, var gücümüzle üretiyoruz.
‘ATILAN İMZALAR UMUTTUR’
Sayın Lider son olarak ülke gündemine dair fikrinizi merak ediyorum. Altı parti bir ortaya gelerek ortak bir metne imza attılar. İttifakı ve aday tartışmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye’de uzun bir müddetdir itimat erozyonu yaşanıyor. İnancın olmadığı yerde umudun yeşermesi de pek mümkün değildir. Bireylere, kurumlara, birbirimize olan itimat hissini bir daha inşa etmemiz gerekiyor. Siyasi ayrımcılık, telaffuzlar, ötekileştirmelerin yerine birebir masa etrafında toplanabilen, birbirini dinleyen, saygılı, düzeyli birleştiren üsluba muhtaçlığımız vardı. Tam da bu noktada tahminen de bir ortaya gelmeleri mümkün gözükmeyen ideolojileri, hayat görüşleri farklı altı parti bir ortaya geldi.
Güçlendirilmiş parlamenter sistem için atılan imzaların hepsi bir umuttur. Yıpranmış, yorulmuş, ötekileştirilmiş tahminen de ümitsizliğe itilmiş tüm kesitleri kucaklayan bu beraberlik 2023 Türkiyesi’nin Atatürk’ün yolunda kuruluş ayarları ile demokratik temeller üzerine tekrar oturtulmasıdır. Altı partiyi bir ortaya getiren irade, önümüzdeki seçimlerde Millet İttifakı’nın adayı olarak seçime girecek ve bizlerde umutlu yarınlar, Atatürk’ün yolunda kuvvetli bir Türkiye için Millet İttifakı adayımızı tüm gücümüzle destekleyeceğiz.