Dünya korona virüsü salgını daha sonrasında ofislere dönmeyi tartışırken, ABD’li kongre üyesi Mark Takano kapsamlı bir tahlil yazarak gelecekteki beklentilerini yazdı.
Takano “Dört gün çalışma gelecek. niye mi?” başlıklı makalesinde, “Ben bir kongre üyesi olarak Amerika’daki çalışma nizamını değiştirecek bir yasa tasarısı hazırladım. Bunu kabullenme vakti geldi. Çalışma hayatının geleceği daima değişiyor. Milyonlarca ABD’li bugün pandemi ötürüsıyla esnek çalışmayı keyifle deneyimliyor. Ancak pandemi bittiğinde beşerler daha fazlasını isteyecek. Özgürlük isteyecek. Bu çalışanlar yeni bir olağan için hazır ve haftada 32 saat çalışma tam da gereksinimimiz olan” dedi.
“VERİMLİLİK YÜZDE 40 ARTTI”
Sözcü’nün aktardığına bakılırsa pilot programların İzlanda, Yeni Zelanda, İspanya ve Japonya’da denendiğini ve umut verici sonuçlar elde ettiklerini açıklayan Takano, “Yüzde 25 ile yüzde 40 içinde verimlilikte artış yaşandı, daha az hasta raporu alındı, iş/hayat istikrarı güzelleşti, aileleriyle daha hayli vakit geçirdiler, çocuk bakımına daha az para harcadılar. Ve ayrıyeten moralleri de düzeldi. İş ömrüyle ilgili bildiğimiz bütün global paradigmaları değiştirecek bir durum bu” dedi.
Ekonomimiz yalnızca beyaz yakalılardan oluşmuyor. Pandemi ile bir arada milyonlarca yarı vakitli ve saatlik çalışan da işsiz kaldı. İş bulma pazarı fazlaca daha zorlayıcı. Ben haftalık çalışma mühletini 40 saatten 32 saate indirmeyi önedim. Bu müddet kısaltılacak demek değil. Çalışanlar 32 saat daha sonrasında mesai fiyatı alarak gelirlerini artırabilir. Patron de ya mesai fiyatı öder ya da dönüşümlü çalışma ile yeni elemana para verir” dedi.
1908’DE BAŞLADI
Tarih boyunca bu tıp değişimlerin çabucak kabul edilmediğini altını çizen kongre üyesi, “100 yıl evvel 5 günlük çalışma ve iki gün hafta sonu fikri uzun mühlet sürümcemede kaldı. 1908’de New England’daki bir pamuk fabrikası 5 günlük çalışmayı kabul etti. 1926’da Henry Ford da cumartesi ve pazar günleri fabrikasını kapattı. 1929’da bir sendika 5 gün çalışmayı kabul etti ve en sonunda 1940’da 5 gün çalışma fikri ortaya çıktı” açıklamasını yaptı.
Takano, “Ülkemiz ve dünyamız iki yıldan kısa bir süre ortasında büyük değişimler yaşadı. Beşerler çok çalıştı, bunaldı ve yoruldu. Bir ülke olarak insanlarımıza öncelik vermek ve bu müddeti dolmuş, etkisiz sistemi rafa kaldırarak ıslahat yapmalıyız. 32 hafta çalışmak iş dünyasının geleceği ve bunu benimsemeliyiz” tabirini kullandı.
Odatv.com
Takano “Dört gün çalışma gelecek. niye mi?” başlıklı makalesinde, “Ben bir kongre üyesi olarak Amerika’daki çalışma nizamını değiştirecek bir yasa tasarısı hazırladım. Bunu kabullenme vakti geldi. Çalışma hayatının geleceği daima değişiyor. Milyonlarca ABD’li bugün pandemi ötürüsıyla esnek çalışmayı keyifle deneyimliyor. Ancak pandemi bittiğinde beşerler daha fazlasını isteyecek. Özgürlük isteyecek. Bu çalışanlar yeni bir olağan için hazır ve haftada 32 saat çalışma tam da gereksinimimiz olan” dedi.
“VERİMLİLİK YÜZDE 40 ARTTI”
Sözcü’nün aktardığına bakılırsa pilot programların İzlanda, Yeni Zelanda, İspanya ve Japonya’da denendiğini ve umut verici sonuçlar elde ettiklerini açıklayan Takano, “Yüzde 25 ile yüzde 40 içinde verimlilikte artış yaşandı, daha az hasta raporu alındı, iş/hayat istikrarı güzelleşti, aileleriyle daha hayli vakit geçirdiler, çocuk bakımına daha az para harcadılar. Ve ayrıyeten moralleri de düzeldi. İş ömrüyle ilgili bildiğimiz bütün global paradigmaları değiştirecek bir durum bu” dedi.
Ekonomimiz yalnızca beyaz yakalılardan oluşmuyor. Pandemi ile bir arada milyonlarca yarı vakitli ve saatlik çalışan da işsiz kaldı. İş bulma pazarı fazlaca daha zorlayıcı. Ben haftalık çalışma mühletini 40 saatten 32 saate indirmeyi önedim. Bu müddet kısaltılacak demek değil. Çalışanlar 32 saat daha sonrasında mesai fiyatı alarak gelirlerini artırabilir. Patron de ya mesai fiyatı öder ya da dönüşümlü çalışma ile yeni elemana para verir” dedi.
1908’DE BAŞLADI
Tarih boyunca bu tıp değişimlerin çabucak kabul edilmediğini altını çizen kongre üyesi, “100 yıl evvel 5 günlük çalışma ve iki gün hafta sonu fikri uzun mühlet sürümcemede kaldı. 1908’de New England’daki bir pamuk fabrikası 5 günlük çalışmayı kabul etti. 1926’da Henry Ford da cumartesi ve pazar günleri fabrikasını kapattı. 1929’da bir sendika 5 gün çalışmayı kabul etti ve en sonunda 1940’da 5 gün çalışma fikri ortaya çıktı” açıklamasını yaptı.
Takano, “Ülkemiz ve dünyamız iki yıldan kısa bir süre ortasında büyük değişimler yaşadı. Beşerler çok çalıştı, bunaldı ve yoruldu. Bir ülke olarak insanlarımıza öncelik vermek ve bu müddeti dolmuş, etkisiz sistemi rafa kaldırarak ıslahat yapmalıyız. 32 hafta çalışmak iş dünyasının geleceği ve bunu benimsemeliyiz” tabirini kullandı.
Odatv.com