Yener KARADENİZ
Arka arda gelen artırımların tesiri ile son aylarda süratle yükselen ve evvelki gün rekor düzeye çıkan enflasyon, geride kalan periyotta tüketici alışkanlıklarında da değerli değişikliklere yol açtı. Bu değişikliklerden biri de gelirini enflasyon karşısında korumak isteyen vatandaşların daha ucuz eserlere yönelmesi oldu. Bu durum daha evvelki senelerda düşük bir süratle ilerleyen private label (özel markalı) eserlere olan talebi de patlattı. Salgın öncesi toplam süratli tüketim eserleri cirosundan yüzde 19 hisse alan özel markalı mamüllerin bu yıl bu oranı yüzde 30’a, önümüzdeki yıl ise AB ortalaması olan yüzde 35’e ulaştırması bekleniyor. Bu durum eserleri ortasında yüzde 50’den çok özel markalı eser bulunduran discount (indirim) market sayısında da patlamaya yol açtı. A101, BİM ve Şok marketlerden oluşan üçlü, geçen yılın tamamında 3 binden çok şube açarak toplam mağaza sayısında 31 bine ulaştı.
“2022 private label yılı olacak”
Geçen hafta gerçekleştirilen seçim ile bir daha PLAT Derneği İdare Konseyi Başkanlığına seçilen M. İmer Özer de bu durumu doğruladı. Özer, 2021’in bilhassa ikinci yarısında bütün dünyanın salgının ekonomik tesirlerini epey daha sert bir biçimde hissetmeye başladığını anlattı. Emtia, lojistik üzere birfazlaca girdi maliyetinin yanı sıra kurdaki artışın da ekonomik istikrarları bozduğunu belirten İmer Özer, “Bu durum raf fiyatlarının katlanmasına yol açtı. Evvelden bildiğimiz bir marka 10 TL’ye satılırken özel markalı eser 6 TL’ye satılıyordu. Artık ikisinin fiyatı da birebir oranda arttı lakin ortadaki fark korundu. Markalı eser ile özel markalı eser içindeki makas korunduğu için private label’ı daha evvel hiç tercih etmeyen, bildiği markadan şaşmayan tüketici de bilhassa son 3 ayda bu alana kaydı. Bunun en değerli sebeplerinden biri da raflarda kimi zimin eser bulunamaması ve A ya da B segmentinden de olsa markete gittiğinde 50 TL’ye yaptığı alışverişi 100-150 TL’ye yapar hale gelmesi… Bunun karşılığında da rafta gördüğü fakat hiç denemediği fakat private eseri de denemeye karar verdi. Bu da yeni müşterilerin artmasına yol açtı. 2021 yılını uygun kapatmıştık fakat bu yılın tam private label yılı olacağını düşünüyorum. Özel markalı eserlerde yılı yüzde 22 mertebesinde kapattık. Bu yıl yüzde 30’u zorlayacak” dedi.
AB ortalaması yüzde 35
Private label mamüllerin toplam süratli tüketim eserleri cirosu ortasındaki hissesi AB’de yüzde 35 düzeyinde. Kimi Avrupa ülkesinde yüzde 45’i bulan bu oranın gelişmiş ülkeler ortalaması da yüzde 35. İmer Özer’e göre Türkiye’de olması gereken oran da yüzde 35 ve 2023’te bu sayıya ulaşılacak. Bunu tetikleyen en kıymetli etkenin eser portföyünde yüzde 50’den çok özel markalı eser bulunduran discount marketlerin süratle büyümesi ve organize perakende ortasındaki hisselerini artırması olduğunu anlatan İmer, “Marketlerin kendi markasını yapma isteği her geçen gün artıyor. Bunların hepsini üst üste topladığımızda ve enflasyonist baskıyı da düşündüğümüzde bu alanın büyümesi içten bile değil. Özel markalı eserler enflasyon için el freni bakılırsavi görüyor. Private label olmasa enfl asyon yüzde 20-30 daha üstte olurdu” tabirlerini kullandı.
Discount market sayısı 31 bini aştı
Açılan mağaza sayıları da bunu doğruluyor. Market markalarının finansal raporlarına nazaran discount market bulunmayan vilayet kalmadı. 2019’da 25 bin 493 olan discount marketlerin sayısı, 2020’de 27 bin 660’a ve 2021’de de 30 bin 955’e çıktı. Şubat ayı sonu prestiji ile kelam konusu sayı 31 bin 291’e yükseldi. Mağaza sayısına göre 11 bin 306 adet ile A101 birinci sırada yer alırken onu 10 bin 661 ile BİM ve 9 bin 324 ile de Şok izliyor. Üçlü zincirin toplam cirosu ise 2021’de bundan evvelki yıla göre yüzde 30 artarak 117 milyar TL’den 152 milyar TL düzeyine yükseldi.
“ÖZEL MARKALI ESER YÜZDE 60 DAHA UYGUN”
Private label eser, bir perakendecinin eser geliştirmeden, eserin depolanmasına ve pazarlanmasına kadar tüm sorumluluğu üstlendiği özel marka olarak biliniyor. Alternatif bir maliyet tahlilini de birlikteinde getiren eser hem de ulusal yahut bölgesel satış maksatlarına ulaşabilmek için de tesirli bir yol. İmer Özer, private label eser fiyatlarının öteki markalı eserlere bakılırsa yüzde 60 daha uygun olduğunu belirtti. Birtakım eserlerde fiyat farkı iki katına çıkabiliyor. Örneğin olağan markalı 1 litrelik sütler 10-12 TL içinde fiyat ile satılırken, özel markalı olanlarda bu sayı 6,75 TL civarında. Baklagillerde bu fark yüzde 20-30 bandında izlerken son devrin en epey konuşulan eseri olan Ayçiçek yağında ise fiyat farkı yüzde 69 düzeyinde.
Ciroda BİM, mağazada A101 birinci sırada
Türkiye’nin en büyük private label oyuncusu BİM’in 50’den çok özel markası bulunuyor. Şirketin finansal raporuna göre BİM’in özel markalı mamüllerin toplam ciro ortasındaki hissesi yüzde 64’e yükselmiş durumda. BİM’i bünyesinde 21 özel marka bulunduran ŞOK izlerken akabinde A101 geliyor. Şok private label’ı daha hayli tanınmış markaları satın alarak yapıyor. Şirketin satın aldığı ve bilinen markalar içinde Konutun, Mintax, Bizim ve Piyale bulunuyor.
Okumaya devam et...
Arka arda gelen artırımların tesiri ile son aylarda süratle yükselen ve evvelki gün rekor düzeye çıkan enflasyon, geride kalan periyotta tüketici alışkanlıklarında da değerli değişikliklere yol açtı. Bu değişikliklerden biri de gelirini enflasyon karşısında korumak isteyen vatandaşların daha ucuz eserlere yönelmesi oldu. Bu durum daha evvelki senelerda düşük bir süratle ilerleyen private label (özel markalı) eserlere olan talebi de patlattı. Salgın öncesi toplam süratli tüketim eserleri cirosundan yüzde 19 hisse alan özel markalı mamüllerin bu yıl bu oranı yüzde 30’a, önümüzdeki yıl ise AB ortalaması olan yüzde 35’e ulaştırması bekleniyor. Bu durum eserleri ortasında yüzde 50’den çok özel markalı eser bulunduran discount (indirim) market sayısında da patlamaya yol açtı. A101, BİM ve Şok marketlerden oluşan üçlü, geçen yılın tamamında 3 binden çok şube açarak toplam mağaza sayısında 31 bine ulaştı.
“2022 private label yılı olacak”
Geçen hafta gerçekleştirilen seçim ile bir daha PLAT Derneği İdare Konseyi Başkanlığına seçilen M. İmer Özer de bu durumu doğruladı. Özer, 2021’in bilhassa ikinci yarısında bütün dünyanın salgının ekonomik tesirlerini epey daha sert bir biçimde hissetmeye başladığını anlattı. Emtia, lojistik üzere birfazlaca girdi maliyetinin yanı sıra kurdaki artışın da ekonomik istikrarları bozduğunu belirten İmer Özer, “Bu durum raf fiyatlarının katlanmasına yol açtı. Evvelden bildiğimiz bir marka 10 TL’ye satılırken özel markalı eser 6 TL’ye satılıyordu. Artık ikisinin fiyatı da birebir oranda arttı lakin ortadaki fark korundu. Markalı eser ile özel markalı eser içindeki makas korunduğu için private label’ı daha evvel hiç tercih etmeyen, bildiği markadan şaşmayan tüketici de bilhassa son 3 ayda bu alana kaydı. Bunun en değerli sebeplerinden biri da raflarda kimi zimin eser bulunamaması ve A ya da B segmentinden de olsa markete gittiğinde 50 TL’ye yaptığı alışverişi 100-150 TL’ye yapar hale gelmesi… Bunun karşılığında da rafta gördüğü fakat hiç denemediği fakat private eseri de denemeye karar verdi. Bu da yeni müşterilerin artmasına yol açtı. 2021 yılını uygun kapatmıştık fakat bu yılın tam private label yılı olacağını düşünüyorum. Özel markalı eserlerde yılı yüzde 22 mertebesinde kapattık. Bu yıl yüzde 30’u zorlayacak” dedi.
AB ortalaması yüzde 35
Private label mamüllerin toplam süratli tüketim eserleri cirosu ortasındaki hissesi AB’de yüzde 35 düzeyinde. Kimi Avrupa ülkesinde yüzde 45’i bulan bu oranın gelişmiş ülkeler ortalaması da yüzde 35. İmer Özer’e göre Türkiye’de olması gereken oran da yüzde 35 ve 2023’te bu sayıya ulaşılacak. Bunu tetikleyen en kıymetli etkenin eser portföyünde yüzde 50’den çok özel markalı eser bulunduran discount marketlerin süratle büyümesi ve organize perakende ortasındaki hisselerini artırması olduğunu anlatan İmer, “Marketlerin kendi markasını yapma isteği her geçen gün artıyor. Bunların hepsini üst üste topladığımızda ve enflasyonist baskıyı da düşündüğümüzde bu alanın büyümesi içten bile değil. Özel markalı eserler enflasyon için el freni bakılırsavi görüyor. Private label olmasa enfl asyon yüzde 20-30 daha üstte olurdu” tabirlerini kullandı.
Discount market sayısı 31 bini aştı
Açılan mağaza sayıları da bunu doğruluyor. Market markalarının finansal raporlarına nazaran discount market bulunmayan vilayet kalmadı. 2019’da 25 bin 493 olan discount marketlerin sayısı, 2020’de 27 bin 660’a ve 2021’de de 30 bin 955’e çıktı. Şubat ayı sonu prestiji ile kelam konusu sayı 31 bin 291’e yükseldi. Mağaza sayısına göre 11 bin 306 adet ile A101 birinci sırada yer alırken onu 10 bin 661 ile BİM ve 9 bin 324 ile de Şok izliyor. Üçlü zincirin toplam cirosu ise 2021’de bundan evvelki yıla göre yüzde 30 artarak 117 milyar TL’den 152 milyar TL düzeyine yükseldi.
“ÖZEL MARKALI ESER YÜZDE 60 DAHA UYGUN”
Private label eser, bir perakendecinin eser geliştirmeden, eserin depolanmasına ve pazarlanmasına kadar tüm sorumluluğu üstlendiği özel marka olarak biliniyor. Alternatif bir maliyet tahlilini de birlikteinde getiren eser hem de ulusal yahut bölgesel satış maksatlarına ulaşabilmek için de tesirli bir yol. İmer Özer, private label eser fiyatlarının öteki markalı eserlere bakılırsa yüzde 60 daha uygun olduğunu belirtti. Birtakım eserlerde fiyat farkı iki katına çıkabiliyor. Örneğin olağan markalı 1 litrelik sütler 10-12 TL içinde fiyat ile satılırken, özel markalı olanlarda bu sayı 6,75 TL civarında. Baklagillerde bu fark yüzde 20-30 bandında izlerken son devrin en epey konuşulan eseri olan Ayçiçek yağında ise fiyat farkı yüzde 69 düzeyinde.
Ciroda BİM, mağazada A101 birinci sırada
Türkiye’nin en büyük private label oyuncusu BİM’in 50’den çok özel markası bulunuyor. Şirketin finansal raporuna göre BİM’in özel markalı mamüllerin toplam ciro ortasındaki hissesi yüzde 64’e yükselmiş durumda. BİM’i bünyesinde 21 özel marka bulunduran ŞOK izlerken akabinde A101 geliyor. Şok private label’ı daha hayli tanınmış markaları satın alarak yapıyor. Şirketin satın aldığı ve bilinen markalar içinde Konutun, Mintax, Bizim ve Piyale bulunuyor.
Okumaya devam et...