Kentlerinin ulaşım açısından kıymetli kavşak noktasında bulunduğunu kaydeden Bitlis TSO Lideri Tezcan, ortalarında demir, bakır, kurşun, altın, ponza ve nikelin de bulunduğu maden rezervlerinin zenginliğine dikkat çekiyor. Tezcan, kentte değerli yatırımlara imza atan dokumacılık ve hazır giysi bölümünün istihdama 4 bin yeni çalışan kazandırdığını lisana getirdi.
Kentimizin cevizi bir daha iktisada kazandırılmalı
Davut Tezcan / Bitlis TSO İdare Konseyi Lideri
Üye sayımız 3 bin 900 kadar. Fakat etkin üyemiz bin 500 bin-800 içinde gidip geliyor. Yaklaşık 40 yıldır bölgede yaşanan şiddet olaylarından dolayı mağdur durumdayız. Endüstrimiz gelişmemiş durumda, ticaretimiz tarım, hayvancılıkla şekilleniyor. Göç veriyoruz. Beyin ve sermaye göçü verdik. Tütüne bir devir kota geldi daha sonrasında yasaklandı. Burada 18 bin aile tütüncülük yapıyordu. Tütün meşakkatli bir iş olduğu için bu aileler 7’den 77’ye tütün işinde çalışıyorlardı. Buralarda tütün büyük topraklarda olmuyor. Bunlar yasaklanınca bu köylüler işsiz kaldı ve göç ettiler. Evvel Bitlis merkeze geldiler ondan sonrasında orada da istihdam imkanları olmayınca metropollere taşındılar. Öteki yandan cevizcilik de geriye gitti. Silah endüstrisinde dipçik olarak kullanılmak üzere cevizlerimiz denetimsiz bir biçimde katledildi. Evvelce bu mevsimde buradan 10 TIR ceviz giderdi. Çok az ceviz kaldı. Bir ceviz fidanı 25 yıl daha sonra tam verimli hale geliyor. ötürüsıyla kesilen kadar ekilmediği için bu alanda geriledi. Ceviz bir daha iktisada kazandırılmalı. Kentimize kıymetli bir ekonomik katkısı vardı. Köylüyü, ziraatçıyı epey da yormayan bir gelir kapısıydı. Meşhur bastoncularımız var. Adilcevaz’ın haricinde Hizan, Mutki ilçelerimizin de cevizi meşhurdu. Ahlat bastonumuz meşhurdur. Bitlis Büryan’ımızın ve peynirimizin tescilini aldık. Bastonun da coğrafik işaretini alacağız.
KARA KOVAN BALIMIZ ŞİFADIR
Tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda değerli bir potansiyelimiz var. İlaç endüstrinin kullandığı bitkilerimiz var. Daha öncesinden bu bitkileri toplayan firmalar vardı. Artık hareket yok lakin bu dağlardaki hoş bitki örtümüzü kıymetlendirebiliriz. Ayrıyeten karakovan balımız var. Şu anda İran’dan gelen ballar yüzünden bir düzensizlik yaşanıyor. Balımızın bedeli bilinmiyor lakin balımız şifa deposudur. Bizim burada genelde büyükbaş değil, küçükbaş hayvancılık yapılırdı. Besi değil mera hayvancılığı yapılırdı. Yeme fazla para harcanmadığı için köylü bu işte az da olsa kar edebiliyordu. Eskisine nazaran hayvancılığımızda yüzde 80 kan kaybetti. Köylerimiz neredeyse yaşlılarla dolu. Yaşlıların da tarım ve hayvancılıkla uğraşacak güçleri yok.
EREN HOLDİNG DE LİMAK DA BİTLİSLİ
İnhisar Fabrikamız vardı kapandı, Et Balık Kurumumuz vardı kapandı, yem fabrikamız vardı kapandı, arıcılık enstitümüz vardı kapandı. 6. Bölge Teşvikleri yardımıyla burada dokumacılık atölyeleri kuruldu. Yeni yeni bir istihdam alanı oluştu. Sanayi bölgemizde arıcılıkla ilgili de tesisler var, meyve kurutma firmalarımız var. Lakin en epeyce istihdamı dokumacılık sağlıyor. OSB’mizde 5-6 dokuma tesisimiz var. Bitlis genelinde 3 bin 500-4 bin kişi dokumacılıkta çalışıyor. Bu yatırımcımız Bitlisli yatırımcılar. Dışardan gelen kimse yok. Terörün en şiddetli devirlerinde bile ülkenin en huzurlu 5 kentinden bir tanesiydik. Lakin güya bütün bölgede epeyce kasvet var üzere lanse edildi. Firmalar gelmeye korktu. Bence Bitlis, İstanbul’dan daha huzurlu bir kent. Bunun için 6. Bölge Teşviklerinden daha özel kimi teşviklerle burasının iktisadı canlandırılabilir. Eren Holding hemşerimiz. Onların da burada bir iplik yatırımı oldu. Kıymetli katkıları var. Limak Holding İdare Heyeti Lideri Nihat Özdemir’de Bitlisli. Burada bir değirmen kurmuş durumda fakat ek yatırımlarla çimento fabrikasının gelişmesini umut ediyoruz.
DEMİR VE KROMUMUZ İHRAÇ EDİLİYOR
Madencilik kesimindeki rezervlerimiz bakir. Demir, bakır, kurşun, altın, ponza, nikel, çinko üzere maden kaynaklarımız var. Bu potansiyelimizin harekete geçirilmesi lazım. MTA rezervleri tespit etti. Buraları pahalandırmak hem kentimizin hem ülkemizin iktisadını katkı sunar. Buradaki madenleri, İskenderun limanına taşıyorlardı. Demir konusunda bir işletmecimiz var. Kromumuz var, o da yurtdışına gidiyor. Maden varlığımızın yalnızca yüzde 5’i işleniyor.
Ulusal kayakçılar Bitlis’ten çıkıyor kayak merkezi Van Gölü’ne bakıyor
Bizim kış turizmimiz meşhurdur. Kışın tesisleri kış turizmi yazın inanç ve göl doldurur. Turizm için değerli bir yatırım yapılmalı. Zira burası 12 ay turizmin olacağı bir kent. Ulusal kayakçılarımızın birçok Bitlis’ten çıkıyor. İklim koşullarına bağlı olarak yılın neredeyse 5 ayı kayak yapma imkanı sunan Nemrut Kayak Merkezi, son yılların beğenilen kış sporları alanlarından biri. Merkez ilçe merkezinden 2 kilometre uzaklıkta. Yani epey yakın. Bir de kıymetli bir özelliği var. Süper Nemrut ve Van Gölü görünümüne karşı kayak yapma imkanı sunuyor. Kasım sonundan başlayan dönem nisan bitimine kadar sürüyor. Tesisimizde 2 bin 500 metre telesiyej sistemi bulunuyor. Saatte bin kişi taşınabiliyor. Zorluk derecelerine göre 4 pist mevcut.
Muş Havalimanı 85 kilometre yakınlıkta
İş dünyasını yatırım için çağırdığımızda bize evvel “Otelleriniz nasıl” diye soruyorlar, “Fena değil” diyorum. “Ulaşım nasıl, havalimanınız var mı” denince orada sorun başlıyor. Havalimanımız yok. Bitlis’e havalimanı istiyoruz. Bu olursa hem yatırımlar canlanır birebir vakitte turizm potansiyelimiz hayata geçer. Bitlis Havalimanı için projeler çizilmiş, yer tahsisi yapılmış. Fakat hayata geçirilmesi için bir hareket yok. Bize en yakın havalimanı Muş’ta. 85 kilometrelik bir aralık. Aslında uzak değil. Ancak beşerler çizilen berbat imaj yüzünden karayolundan seyahat etmekten korkuyor.
Bitlis inanç turizmiyle de kalkınabilecek bir kent. İnsanlık tarihi kadar eski… Nemrut Krater Gölümüz var. Bunun yanında Van Gölü var. Her ne kadar Van Gölü diyorsak da, gölün yüzde 65’i Bitlis hudutları ortasında. En hoş kıyı bizde. 5 yıldızlı otel eksikliğimiz var. Ahlat, Selçuklu tarihi için değerli bir merkez.
Kavşak noktasıyız yatırımlara açığız
Bitlis ulaşım bakımından bir kavşak noktası. Avrupa ile Asya’yı birleştiren demiryolu Tatvan’ın Tug İskelesi’nde sona erer. Tren feribotlarla Van Gölü’nü geçerek Van’dan demiryolu ile İran’a ulaşır. Orta ve Güneydoğu Anadolu’dan gelen karayolları burada kesişir. Diyarbakır ve Adıyaman’dan gelen karayolu ile Muş ve Bingöl’den gelen karayolu Bitlis’te kesişerek, Van Gölü güneyini takiben Van’a ulaşır. Bitlis Güneydoğu Toroslarının geçit verdiği tek bölgedir. Van Gölü’nde deniz nakliyeciliği yapılır. Buralar yatırım yapmaya açık. Tam bir geçiş noktasındayız.
Okumaya devam et...
Kentimizin cevizi bir daha iktisada kazandırılmalı
Davut Tezcan / Bitlis TSO İdare Konseyi Lideri
Üye sayımız 3 bin 900 kadar. Fakat etkin üyemiz bin 500 bin-800 içinde gidip geliyor. Yaklaşık 40 yıldır bölgede yaşanan şiddet olaylarından dolayı mağdur durumdayız. Endüstrimiz gelişmemiş durumda, ticaretimiz tarım, hayvancılıkla şekilleniyor. Göç veriyoruz. Beyin ve sermaye göçü verdik. Tütüne bir devir kota geldi daha sonrasında yasaklandı. Burada 18 bin aile tütüncülük yapıyordu. Tütün meşakkatli bir iş olduğu için bu aileler 7’den 77’ye tütün işinde çalışıyorlardı. Buralarda tütün büyük topraklarda olmuyor. Bunlar yasaklanınca bu köylüler işsiz kaldı ve göç ettiler. Evvel Bitlis merkeze geldiler ondan sonrasında orada da istihdam imkanları olmayınca metropollere taşındılar. Öteki yandan cevizcilik de geriye gitti. Silah endüstrisinde dipçik olarak kullanılmak üzere cevizlerimiz denetimsiz bir biçimde katledildi. Evvelce bu mevsimde buradan 10 TIR ceviz giderdi. Çok az ceviz kaldı. Bir ceviz fidanı 25 yıl daha sonra tam verimli hale geliyor. ötürüsıyla kesilen kadar ekilmediği için bu alanda geriledi. Ceviz bir daha iktisada kazandırılmalı. Kentimize kıymetli bir ekonomik katkısı vardı. Köylüyü, ziraatçıyı epey da yormayan bir gelir kapısıydı. Meşhur bastoncularımız var. Adilcevaz’ın haricinde Hizan, Mutki ilçelerimizin de cevizi meşhurdu. Ahlat bastonumuz meşhurdur. Bitlis Büryan’ımızın ve peynirimizin tescilini aldık. Bastonun da coğrafik işaretini alacağız.
KARA KOVAN BALIMIZ ŞİFADIR
Tıbbi ve aromatik bitkiler konusunda değerli bir potansiyelimiz var. İlaç endüstrinin kullandığı bitkilerimiz var. Daha öncesinden bu bitkileri toplayan firmalar vardı. Artık hareket yok lakin bu dağlardaki hoş bitki örtümüzü kıymetlendirebiliriz. Ayrıyeten karakovan balımız var. Şu anda İran’dan gelen ballar yüzünden bir düzensizlik yaşanıyor. Balımızın bedeli bilinmiyor lakin balımız şifa deposudur. Bizim burada genelde büyükbaş değil, küçükbaş hayvancılık yapılırdı. Besi değil mera hayvancılığı yapılırdı. Yeme fazla para harcanmadığı için köylü bu işte az da olsa kar edebiliyordu. Eskisine nazaran hayvancılığımızda yüzde 80 kan kaybetti. Köylerimiz neredeyse yaşlılarla dolu. Yaşlıların da tarım ve hayvancılıkla uğraşacak güçleri yok.
EREN HOLDİNG DE LİMAK DA BİTLİSLİ
İnhisar Fabrikamız vardı kapandı, Et Balık Kurumumuz vardı kapandı, yem fabrikamız vardı kapandı, arıcılık enstitümüz vardı kapandı. 6. Bölge Teşvikleri yardımıyla burada dokumacılık atölyeleri kuruldu. Yeni yeni bir istihdam alanı oluştu. Sanayi bölgemizde arıcılıkla ilgili de tesisler var, meyve kurutma firmalarımız var. Lakin en epeyce istihdamı dokumacılık sağlıyor. OSB’mizde 5-6 dokuma tesisimiz var. Bitlis genelinde 3 bin 500-4 bin kişi dokumacılıkta çalışıyor. Bu yatırımcımız Bitlisli yatırımcılar. Dışardan gelen kimse yok. Terörün en şiddetli devirlerinde bile ülkenin en huzurlu 5 kentinden bir tanesiydik. Lakin güya bütün bölgede epeyce kasvet var üzere lanse edildi. Firmalar gelmeye korktu. Bence Bitlis, İstanbul’dan daha huzurlu bir kent. Bunun için 6. Bölge Teşviklerinden daha özel kimi teşviklerle burasının iktisadı canlandırılabilir. Eren Holding hemşerimiz. Onların da burada bir iplik yatırımı oldu. Kıymetli katkıları var. Limak Holding İdare Heyeti Lideri Nihat Özdemir’de Bitlisli. Burada bir değirmen kurmuş durumda fakat ek yatırımlarla çimento fabrikasının gelişmesini umut ediyoruz.
DEMİR VE KROMUMUZ İHRAÇ EDİLİYOR
Madencilik kesimindeki rezervlerimiz bakir. Demir, bakır, kurşun, altın, ponza, nikel, çinko üzere maden kaynaklarımız var. Bu potansiyelimizin harekete geçirilmesi lazım. MTA rezervleri tespit etti. Buraları pahalandırmak hem kentimizin hem ülkemizin iktisadını katkı sunar. Buradaki madenleri, İskenderun limanına taşıyorlardı. Demir konusunda bir işletmecimiz var. Kromumuz var, o da yurtdışına gidiyor. Maden varlığımızın yalnızca yüzde 5’i işleniyor.
Ulusal kayakçılar Bitlis’ten çıkıyor kayak merkezi Van Gölü’ne bakıyor
Bizim kış turizmimiz meşhurdur. Kışın tesisleri kış turizmi yazın inanç ve göl doldurur. Turizm için değerli bir yatırım yapılmalı. Zira burası 12 ay turizmin olacağı bir kent. Ulusal kayakçılarımızın birçok Bitlis’ten çıkıyor. İklim koşullarına bağlı olarak yılın neredeyse 5 ayı kayak yapma imkanı sunan Nemrut Kayak Merkezi, son yılların beğenilen kış sporları alanlarından biri. Merkez ilçe merkezinden 2 kilometre uzaklıkta. Yani epey yakın. Bir de kıymetli bir özelliği var. Süper Nemrut ve Van Gölü görünümüne karşı kayak yapma imkanı sunuyor. Kasım sonundan başlayan dönem nisan bitimine kadar sürüyor. Tesisimizde 2 bin 500 metre telesiyej sistemi bulunuyor. Saatte bin kişi taşınabiliyor. Zorluk derecelerine göre 4 pist mevcut.
Muş Havalimanı 85 kilometre yakınlıkta
İş dünyasını yatırım için çağırdığımızda bize evvel “Otelleriniz nasıl” diye soruyorlar, “Fena değil” diyorum. “Ulaşım nasıl, havalimanınız var mı” denince orada sorun başlıyor. Havalimanımız yok. Bitlis’e havalimanı istiyoruz. Bu olursa hem yatırımlar canlanır birebir vakitte turizm potansiyelimiz hayata geçer. Bitlis Havalimanı için projeler çizilmiş, yer tahsisi yapılmış. Fakat hayata geçirilmesi için bir hareket yok. Bize en yakın havalimanı Muş’ta. 85 kilometrelik bir aralık. Aslında uzak değil. Ancak beşerler çizilen berbat imaj yüzünden karayolundan seyahat etmekten korkuyor.
Bitlis inanç turizmiyle de kalkınabilecek bir kent. İnsanlık tarihi kadar eski… Nemrut Krater Gölümüz var. Bunun yanında Van Gölü var. Her ne kadar Van Gölü diyorsak da, gölün yüzde 65’i Bitlis hudutları ortasında. En hoş kıyı bizde. 5 yıldızlı otel eksikliğimiz var. Ahlat, Selçuklu tarihi için değerli bir merkez.
Kavşak noktasıyız yatırımlara açığız
Bitlis ulaşım bakımından bir kavşak noktası. Avrupa ile Asya’yı birleştiren demiryolu Tatvan’ın Tug İskelesi’nde sona erer. Tren feribotlarla Van Gölü’nü geçerek Van’dan demiryolu ile İran’a ulaşır. Orta ve Güneydoğu Anadolu’dan gelen karayolları burada kesişir. Diyarbakır ve Adıyaman’dan gelen karayolu ile Muş ve Bingöl’den gelen karayolu Bitlis’te kesişerek, Van Gölü güneyini takiben Van’a ulaşır. Bitlis Güneydoğu Toroslarının geçit verdiği tek bölgedir. Van Gölü’nde deniz nakliyeciliği yapılır. Buralar yatırım yapmaya açık. Tam bir geçiş noktasındayız.
Okumaya devam et...