semaver
Active member
Yakın Doğu Üniversitesi, 2.067 müspet hadise üzerinden KKTC’de son 1 yılda görülen SARS-CoV-2 varyantlarını incelediği raporun sonuçlarını deklare etti. Araştırma kararında, birinci kere Haziran ayı sonunda tespit edilen Delta varyantının süratle yayılarak, Ağustos-Ekim devrinde saptanan olayların yüzde 90’ına kaynaklık ettiği belirlendi.
Bütün dünyada tesiri devam eden COVID-19’a niye olan SARS-CoV-2’nin geçirdiği mutasyonlarla oluşan varyantlar pandeminin seyrini belirlemeye devam ediyor. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) tarafınca kaygı verici varyantlar (VOC) olarak tanımlanan kimi varyantlar ise virüsün karakterini değiştirerek daha kolay yayılmasına niye olabiliyor. Öbür yandan hastalığın semptomlarının şiddetinde değişiklik yaratıp tedavi edici ilaçlar ve aşılara karşı da dirence niye olarak, kullanılan teşhis hallerinin yanlış sonuçlanmasına yol açabiliyor.
Yakın Doğu Üniversitesi, Kasım 2020-Ekim 2021 tarihleri içinde KKTC’de saptanan 2.067 müspet hadiseye niye olan virüsün genetik mutasyonlarını, üniversite bünyesinde faaliyet gösteren COVID-19 PCR Teşhis Laboratuvarı’nda tahlil ederek kıymetli sonuçlara ulaştı. Buna bakılırsa KKTC’de son bir yılda en az on farklı SARS-CoV-2 varyantının görüldüğü saptandı. Birinci sefer Haziran ayının son günlerinde tespit edilen Delta varyantının ise süratle yayılarak, Ağustos-Ekim periyodunda saptanan olayların yüzde 90’ına kaynaklık ettiği belirlendi.
Alfa varyantı yerini Delta’ya bıraktı
Yakın Doğu Üniversitesi araştırmacıları daha evvel, genom tahlili çalışma neticelerinda 2020 Eylül-Aralık periyodunda KKTC’de saptanan Hollanda, ABD, Galler, Avustralya ve İtalya kaynaklı varyantlarının ülke içerisinde lokal bulaşa sebep olmadığını açıklamıştı. Aralık 2020 ortasından itibaren ise Alfa olarak isimlendirilen Birleşik Krallık kökenli üç farklı varyantın lokal bulaşta aktif olduğunu belirledi. Ocak 2021’de saptanan olumlu hadiselerin yüzde 45’inde görülen Alfa varyantı, bulaştırma suratının öteki varyantlara bakılırsa daha yüksek olmasından dolayı KKTC’de uzun bir süre baskın varyant olarak görülmeye devam etti ve Haziran ayında saptanan olumlu olaylardaki baskınlık oranı yüzde 90’lara kadar ulaştı.
Nisan ayında birinci kere Hindistan’da ortaya çıkan ve Alfa varyantından daha yüksek bulaş suratı ile dünya genelinde hayli kısa müddette faal varyant haline gelen Delta varyantı ise KKTC’de birinci kere Haziran ayının son günlerinde tespit edildi. Delta varyantı, yüksek bulaşıcılığı ile fazlaca kısa bir müddetde baskın haline gelerek, Ağustos-Ekim periyodunda görülen hadiselerin yüzde 90’ına kaynaklık etti.
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Delta varyantının bugüne kadar saptanan öteki varyantlardan daha yüksek bulaş suratı olması niçiniyle aşısız bireyler büyük risk altında.”
Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, SARS-CoV-2 varyantlarının dünya genelindeki dağılımlarına bakıldığı vakit KKTC’de de benzeri durum kelam konusu olduğunu söylemiş oldu. Prof. Dr. Şanlıdağ, tamamladıkları moleküler genetik tahlil raporunun, örnek sayısı göz önünde bulundurulduğunda, KKTC’deki COVID-19 pandemisinin yorumlanmasına ışık tutacak kuvvetli bir kaynak ve dünya literatürüne kıymetli bir katkı olduğunu lisana getirdi. “Delta varyantının bugüne kadar saptanan öbür viral suşlardan daha yüksek bulaş suratı olması niçiniyle aşısız bireyler büyük risk altında” tabirini kullanan Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, aşılanmanın değerine dikkat çekti. Prof. Dr. Şanlıdağ, Yakın Doğu Üniversitesi COVID-19 PCR Teşhis Laboratuvarı araştırmacılarını sürdürdükleri akademik, bilimsel ve inovatif çalışmalar niçiniyle de kutladı.
Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergoren: “Geliştirdiğimiz Teşhis ve Varyant Tayin Kiti ile yürüttüğümüz çalışma sonuçları, bizlere son günlerde artan COVID-19 olaylarındaki artışın niçinlerini tahlil etme talihi veriyor.”
COVID-19 PCR Teşhis Laboratuvarı sorumlularından Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ernazarann ise SARS-CoV-2 varyantlarına özel mutasyon tayini gerçekleştiren kiti tasarladıkları ve evvelki çalışmalarda dizi tahlili sistemi ile doğrulamasının yapıldığını lisana getirdi. Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ernazarann, “Geçtiğimiz Eylül ayında Avrupa Biyoteknoloji Derneği (EBTNA) tarafınca Mansiyon Ödüllü’ne layık görülen Quadruplex SARS-CoV-2 RT-qPCR Teşhis ve Varyant Tayin Kiti ile yürüttüğümüz çalışma sonuçları bizlere son günlerde artan COVID-19 olaylarındaki artışın niçinlerini tahlil etme bahtı veriyor” tabirini kullandı.
Hibya Haber Ajansı
Bütün dünyada tesiri devam eden COVID-19’a niye olan SARS-CoV-2’nin geçirdiği mutasyonlarla oluşan varyantlar pandeminin seyrini belirlemeye devam ediyor. Dünya Sıhhat Örgütü (DSÖ) tarafınca kaygı verici varyantlar (VOC) olarak tanımlanan kimi varyantlar ise virüsün karakterini değiştirerek daha kolay yayılmasına niye olabiliyor. Öbür yandan hastalığın semptomlarının şiddetinde değişiklik yaratıp tedavi edici ilaçlar ve aşılara karşı da dirence niye olarak, kullanılan teşhis hallerinin yanlış sonuçlanmasına yol açabiliyor.
Yakın Doğu Üniversitesi, Kasım 2020-Ekim 2021 tarihleri içinde KKTC’de saptanan 2.067 müspet hadiseye niye olan virüsün genetik mutasyonlarını, üniversite bünyesinde faaliyet gösteren COVID-19 PCR Teşhis Laboratuvarı’nda tahlil ederek kıymetli sonuçlara ulaştı. Buna bakılırsa KKTC’de son bir yılda en az on farklı SARS-CoV-2 varyantının görüldüğü saptandı. Birinci sefer Haziran ayının son günlerinde tespit edilen Delta varyantının ise süratle yayılarak, Ağustos-Ekim periyodunda saptanan olayların yüzde 90’ına kaynaklık ettiği belirlendi.
Alfa varyantı yerini Delta’ya bıraktı
Yakın Doğu Üniversitesi araştırmacıları daha evvel, genom tahlili çalışma neticelerinda 2020 Eylül-Aralık periyodunda KKTC’de saptanan Hollanda, ABD, Galler, Avustralya ve İtalya kaynaklı varyantlarının ülke içerisinde lokal bulaşa sebep olmadığını açıklamıştı. Aralık 2020 ortasından itibaren ise Alfa olarak isimlendirilen Birleşik Krallık kökenli üç farklı varyantın lokal bulaşta aktif olduğunu belirledi. Ocak 2021’de saptanan olumlu hadiselerin yüzde 45’inde görülen Alfa varyantı, bulaştırma suratının öteki varyantlara bakılırsa daha yüksek olmasından dolayı KKTC’de uzun bir süre baskın varyant olarak görülmeye devam etti ve Haziran ayında saptanan olumlu olaylardaki baskınlık oranı yüzde 90’lara kadar ulaştı.
Nisan ayında birinci kere Hindistan’da ortaya çıkan ve Alfa varyantından daha yüksek bulaş suratı ile dünya genelinde hayli kısa müddette faal varyant haline gelen Delta varyantı ise KKTC’de birinci kere Haziran ayının son günlerinde tespit edildi. Delta varyantı, yüksek bulaşıcılığı ile fazlaca kısa bir müddetde baskın haline gelerek, Ağustos-Ekim periyodunda görülen hadiselerin yüzde 90’ına kaynaklık etti.
Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ: “Delta varyantının bugüne kadar saptanan öteki varyantlardan daha yüksek bulaş suratı olması niçiniyle aşısız bireyler büyük risk altında.”
Yakın Doğu Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, SARS-CoV-2 varyantlarının dünya genelindeki dağılımlarına bakıldığı vakit KKTC’de de benzeri durum kelam konusu olduğunu söylemiş oldu. Prof. Dr. Şanlıdağ, tamamladıkları moleküler genetik tahlil raporunun, örnek sayısı göz önünde bulundurulduğunda, KKTC’deki COVID-19 pandemisinin yorumlanmasına ışık tutacak kuvvetli bir kaynak ve dünya literatürüne kıymetli bir katkı olduğunu lisana getirdi. “Delta varyantının bugüne kadar saptanan öbür viral suşlardan daha yüksek bulaş suratı olması niçiniyle aşısız bireyler büyük risk altında” tabirini kullanan Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, aşılanmanın değerine dikkat çekti. Prof. Dr. Şanlıdağ, Yakın Doğu Üniversitesi COVID-19 PCR Teşhis Laboratuvarı araştırmacılarını sürdürdükleri akademik, bilimsel ve inovatif çalışmalar niçiniyle de kutladı.
Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ergoren: “Geliştirdiğimiz Teşhis ve Varyant Tayin Kiti ile yürüttüğümüz çalışma sonuçları, bizlere son günlerde artan COVID-19 olaylarındaki artışın niçinlerini tahlil etme talihi veriyor.”
COVID-19 PCR Teşhis Laboratuvarı sorumlularından Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ernazarann ise SARS-CoV-2 varyantlarına özel mutasyon tayini gerçekleştiren kiti tasarladıkları ve evvelki çalışmalarda dizi tahlili sistemi ile doğrulamasının yapıldığını lisana getirdi. Doç. Dr. Mahmut Çerkez Ernazarann, “Geçtiğimiz Eylül ayında Avrupa Biyoteknoloji Derneği (EBTNA) tarafınca Mansiyon Ödüllü’ne layık görülen Quadruplex SARS-CoV-2 RT-qPCR Teşhis ve Varyant Tayin Kiti ile yürüttüğümüz çalışma sonuçları bizlere son günlerde artan COVID-19 olaylarındaki artışın niçinlerini tahlil etme bahtı veriyor” tabirini kullandı.
Hibya Haber Ajansı