semaver
Active member
Halk içinde kıl dönmesi olarak isimlendirilen pilonidal sinüs rahatsızlığının küçük belirtilerle sinsi ilerleyen bir hastalık olduğunu belirten Medical Park Çanakkale Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Fehim Diker, “Kıl dönmesi rahatsızlığında başlangıç kademesinde görülen belirtiler çoklukla hayli ciddiye alınmaz. Lakin bu durum ilerleyen etaplarda şiddetli ağrıya niye olabilir” dedi.
Kıl dönmesinin sebebini; ense, sırt üzere bedenin çeşitli bölgelerinden dökülen kılların deri altına gömülmesi ve burada biriken kılların deri altından çıkamaması olarak söz eden Medical Park Çanakkale Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Fehim Diker, “Deri altında biriken kıllar vakit içinde kistik bir yapı halini alır. daha sonrasında bu yapının iltihaplanmasına bağlı olarak hastalık tablosu ilerler” formunda konuştu.
KÜÇÜK BİR KIZARIKLIK ÜZERE BAŞLAR
Kıl dönmesi olaylarının neredeyse tamamının kuyruk sokumu bölgesinde oluştuğunu ve bu bölgede kendini gösterecek belirtilerin düzgün kıymetlendirilmesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Fehim Diker, şu ayrıntıları paylaştı:
“Kıl dönmesinin başlangıç kademesindeki belirtileri genelde önemsenmez. Küçük bir kızarıklık üzere başlayan rahatsızlık hasta tarafınca bir sivilce üzere kıymetlendirilir ve sıkıştırılarak içi boşaltılmaya çalışılır. daha sonrasında berbata giden hastalık tablosu ile hasta sıhhat kuruluşuna başvurma gereği hisseder. Toplumsal baskılar ve utanma üzere durumlar da hastaların sıhhat kuruluşuna başvurmasını geciktiren niçinlerdendir. Şayet kuyruk sokumu bölgesinde kızarıklık var ise, kanlı yahut kansız akıntı ve o bölgede kaşıntı kelam mevzusuysa kesinlikle uygun bir sıhhat kuruluşuna başvurulmalıdır. Aksi durumda hastalığın gidişatı daha da berbatlaşacak ve kıl dönmesinin olduğu bölgedeki ağrı dayanılamayacak hale gelecektir. Bilhassa otururken ve yatarken ağrı artacak, bu da kişinin ömür konforunu berbat istikamette etkileyecektir.”
ERKEKLERDE DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR
Erkeklerde kıl dönmesi rahatsızlığı görülme mümkünlüğünün bayanlara nazaran daha fazla olduğunun altını çizen Op. Dr. Fehim Diker, “Kıl dönmesi rahatsızlığına ekseriyetle 15-25 yaş içindeki şahıslarda rastlanmaktadır. Kıl oranının yüksek oluşu, jiletle beden paklığı yapılması ve obezite de riski arttıran faktörlerdir. Ayrıyeten daima oturarak vakit geçirilmesi yahut çalışılması da kıl dönmesinin niçinleri içindedır” halinde konuştu.
FERDÎ HİJYENE DİKKAT EDİLEREK ÖNLENEBİLİR
Birtakım alışkanlıkların değiştirilmesiyle kıl dönmesi rahatsızlığı yaşama mümkünlüğünün azaltılabileceğine değinen Op. Dr. Fehim Diker, “Genel hijyen kurallarının yanında kuyruk sokum bölgesinin hijyenine gösterilecek ihtimam ile kıl dönmesi riski azaltılabilir. Ayrıyeten, dik bir biçimde oturmak, hareketli bir hayat biçimi ve beden kıllarının uygun paklığı bireyleri kıl dönmesi rahatsızlığından koruyacak önlemler içindedır” sözlerini kullandı.
İLAÇ ENJEKSİYONU İLE TEDAVİ EDİLEBİLİR
Kıl dönmesi rahatsızlığının tedavisi ile ilgili bilgiler veren Op. Dr. Fehim Diker, kelamlarına şöyle devam etti:
“Kıl dönmesinde rahatsızlığın kademesine göre ameliyatsız tedavi yapılması mümkündür. Burada kıl dönmesinin bulunduğu bölgeye yapılacak bakım ve banyolar, epilasyon, kristalize fenol uygulaması üzere uygulamalar tercih edilebilir. Ayrıyeten ilgili bölgeye yapılacak ilaç enjeksiyonları da bir seçenektir. şimdi her rahatsızlıkta olduğu üzere kıl dönmesi rahatsızlığına sahip şahıslar de ameliyatsız tedavi olmayı tercih eder.”
BAŞKA BİR SEÇENEK LAZER TEKNOLOJİSİ
Her alanda olduğu üzere sıhhat alanında da yaşanan teknolojik ilerlemeler yardımıyla tedavi tekniklerinin de geliştiğine değinen Op. Dr. Fehim Diker, “Kıl dönmesinin tedavisinde başvurulan usullerden biri de lazer ile tedavidir. Bu tedavi tekniği yardımıyla operasyon bölgesinde kesi ve dikiş olmadan süreç yapmak mümkündür. Süreç doku hasarını asgarî düzeye indirdiği için hastanede yatış müddetleri ve olağan hayatlarına dönüş müddeti kısalmaktadır. Bu durum yardımıyla iş gücü kaybı da azalmaktadır” diyerek kelamlarını noktaladı.
Hibya Haber Ajansı
Kıl dönmesinin sebebini; ense, sırt üzere bedenin çeşitli bölgelerinden dökülen kılların deri altına gömülmesi ve burada biriken kılların deri altından çıkamaması olarak söz eden Medical Park Çanakkale Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Fehim Diker, “Deri altında biriken kıllar vakit içinde kistik bir yapı halini alır. daha sonrasında bu yapının iltihaplanmasına bağlı olarak hastalık tablosu ilerler” formunda konuştu.
KÜÇÜK BİR KIZARIKLIK ÜZERE BAŞLAR
Kıl dönmesi olaylarının neredeyse tamamının kuyruk sokumu bölgesinde oluştuğunu ve bu bölgede kendini gösterecek belirtilerin düzgün kıymetlendirilmesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Fehim Diker, şu ayrıntıları paylaştı:
“Kıl dönmesinin başlangıç kademesindeki belirtileri genelde önemsenmez. Küçük bir kızarıklık üzere başlayan rahatsızlık hasta tarafınca bir sivilce üzere kıymetlendirilir ve sıkıştırılarak içi boşaltılmaya çalışılır. daha sonrasında berbata giden hastalık tablosu ile hasta sıhhat kuruluşuna başvurma gereği hisseder. Toplumsal baskılar ve utanma üzere durumlar da hastaların sıhhat kuruluşuna başvurmasını geciktiren niçinlerdendir. Şayet kuyruk sokumu bölgesinde kızarıklık var ise, kanlı yahut kansız akıntı ve o bölgede kaşıntı kelam mevzusuysa kesinlikle uygun bir sıhhat kuruluşuna başvurulmalıdır. Aksi durumda hastalığın gidişatı daha da berbatlaşacak ve kıl dönmesinin olduğu bölgedeki ağrı dayanılamayacak hale gelecektir. Bilhassa otururken ve yatarken ağrı artacak, bu da kişinin ömür konforunu berbat istikamette etkileyecektir.”
ERKEKLERDE DAHA ÇOK GÖRÜLÜYOR
Erkeklerde kıl dönmesi rahatsızlığı görülme mümkünlüğünün bayanlara nazaran daha fazla olduğunun altını çizen Op. Dr. Fehim Diker, “Kıl dönmesi rahatsızlığına ekseriyetle 15-25 yaş içindeki şahıslarda rastlanmaktadır. Kıl oranının yüksek oluşu, jiletle beden paklığı yapılması ve obezite de riski arttıran faktörlerdir. Ayrıyeten daima oturarak vakit geçirilmesi yahut çalışılması da kıl dönmesinin niçinleri içindedır” halinde konuştu.
FERDÎ HİJYENE DİKKAT EDİLEREK ÖNLENEBİLİR
Birtakım alışkanlıkların değiştirilmesiyle kıl dönmesi rahatsızlığı yaşama mümkünlüğünün azaltılabileceğine değinen Op. Dr. Fehim Diker, “Genel hijyen kurallarının yanında kuyruk sokum bölgesinin hijyenine gösterilecek ihtimam ile kıl dönmesi riski azaltılabilir. Ayrıyeten, dik bir biçimde oturmak, hareketli bir hayat biçimi ve beden kıllarının uygun paklığı bireyleri kıl dönmesi rahatsızlığından koruyacak önlemler içindedır” sözlerini kullandı.
İLAÇ ENJEKSİYONU İLE TEDAVİ EDİLEBİLİR
Kıl dönmesi rahatsızlığının tedavisi ile ilgili bilgiler veren Op. Dr. Fehim Diker, kelamlarına şöyle devam etti:
“Kıl dönmesinde rahatsızlığın kademesine göre ameliyatsız tedavi yapılması mümkündür. Burada kıl dönmesinin bulunduğu bölgeye yapılacak bakım ve banyolar, epilasyon, kristalize fenol uygulaması üzere uygulamalar tercih edilebilir. Ayrıyeten ilgili bölgeye yapılacak ilaç enjeksiyonları da bir seçenektir. şimdi her rahatsızlıkta olduğu üzere kıl dönmesi rahatsızlığına sahip şahıslar de ameliyatsız tedavi olmayı tercih eder.”
BAŞKA BİR SEÇENEK LAZER TEKNOLOJİSİ
Her alanda olduğu üzere sıhhat alanında da yaşanan teknolojik ilerlemeler yardımıyla tedavi tekniklerinin de geliştiğine değinen Op. Dr. Fehim Diker, “Kıl dönmesinin tedavisinde başvurulan usullerden biri de lazer ile tedavidir. Bu tedavi tekniği yardımıyla operasyon bölgesinde kesi ve dikiş olmadan süreç yapmak mümkündür. Süreç doku hasarını asgarî düzeye indirdiği için hastanede yatış müddetleri ve olağan hayatlarına dönüş müddeti kısalmaktadır. Bu durum yardımıyla iş gücü kaybı da azalmaktadır” diyerek kelamlarını noktaladı.
Hibya Haber Ajansı