Ankara Ticaret Odası (ATO) İdare Şurası Lideri Gürsel Baran, yazılı açıklamasında, TBMM gündeminde bulunan torba yasa teklifiyle çek konusunda yeni düzenleme yapıldığını hatırlatarak, bu yolla borçluların mağduriyeti giderilirken alacaklıların mağdur edilmemesi gerektiğini bildirdi.
Salgın şartlarında yapılan düzenlemeyle 24 Mart 2020’ye kadar işlenen karşılıksız çek düzenleme kabahatinden mahkum olanların cezalarının infazının durdurulduğunu, mahkumun tahliye tarihinden itibaren çek bedelinin yüzde 10’unu üç ay ortasında, kalanını ise ikişer ay ortayla 15 taksitte ödeyebilmesine imkan tanındığını anımsatan Baran, çabucak sonrasında yapılan ikinci düzenlemede üç aylık mühletin bir yıla çıkarıldığına dikkati çekti.
Meclis gündemindeki düzenlemeyle de kapsamın genişletildiğine, 24 Mart 2020-30 Nisan 2021 devrindeki karşılıksız çek cürümlerinin da kapsama alınmak istendiğine işaret eden Baran, “TBMM gündeminde bulunan teklifle, çek bedelinin ödenmeyen kısmının 10’da birini ödemek için öngörülen müddet 30 Haziran 2022’ye kadar uzatılacak. Kalan kısım ise bu tarihten itibaren ikişer ay ortayla 15 eşit taksitte ödenecek.” bilgisini verdi.
Baran, karşılıksız çek konusunun 10 yılı aşkın müddettir ülke gündeminde yer aldığının altını çizerek, karşılığı olmadan yüksek ölçüde çek keşide edilebilmesindeki kolaylık ve çeklerin kredi aracı olarak kullanılmasındaki yaygınlığın bu mevzuyu bir sorun olarak ülke gündeminde tuttuğunu kaydetti.
Çekte keşideci ve lehtar haricinde çek defteri veren bankaların da taraf olduğunu belirten Baran, keşidecinin de lehtarın da mağduriyetini önleyecek düzenlemeyle bahsin kökten çözümlenmesi gerektiğini bildirdi.
“Bankaların çekte sorumlu olduğu fiyat artırılmalı”
Baran, bankaların verdiği çek yaprağından sorumlu olduğu meblağın artırılması gerektiğini söz ederek, şunları kaydetti:
“Bankaların çek defteri verme konusundaki cömertliği, keşidecilerin de ticari hayatlarına uyumsuz sayılarla çek yaprağı imzalamaları kararı, çek karşılığı ticaret yapanlar mağdur oluyor. Husus mahkemelere yansıdığında ve mahpus cezası kelam konusu olduğunda keşideci de mağduriyet yaşıyor. Çek yüzünden kimse mahpus yatmasın lakin alacaklılar da gerçekleştirdiği ticari faaliyetin karşısında aldığı çeki tahsil etmek için uzun süren taksitler ve enflasyon karşısında ezdirilmesin. Karşılıksız çek yüzünden mahpus yatan ya da mahpus yatma tehlikesi bulunan kadar, yaptığı ticaretin karşılığını tahsil edemeyerek mağduriyet yaşayan binlerce vatandaşımız da var. Halihazırda TBMM gündeminde yer alan çek borçlarını öteleyerek taksite bağlayan düzenleme, bir tarafın mağduriyetini giderirken başka tarafın mağduriyetine yol açma tehlikesi içeriyor. Mevzunun tekrar yeniden gündeme gelmemesi için bankaların çek yaprağında yazan meblağın en az yüzde 10’unu garanti etmesi bu sorunun önüne geçilmesi için değerli bir adım olacaktır.”
TBMM’deki düzenlemeyle çek alacaklılarının hakkı olan meblağı tahsil etmesi için yaklaşık 3,5 yıl beklemesi gerekeceğine dikkati çeken Baran, kamunun destekleyeceği fonla alacaklıların mağduriyetinin giderilebileceğini tabir etti.
Karşılıksız çekte, lehtarın alacaklarını peşin tahsil etmesine, keşidecinin de taksitle ödeyebilmesine imkan veren, kamunun destekleyeceği fonla tahlil üretilebileceğini vurgulayan Baran, “Alacaklı parasını bu fondan peşin tahsil ederken, borçlu yasal düzenlemeyle belirtilen müddetlerde taksitler halinde ödemesini gerçekleştirebilir. Bu yapıyla salgın sürecinde mahpustan çıkan fakat kapanmalar niçiniyle borçlarını ödeyemeyen keşidecilere borcunu öteleme ve taksitle ödeme imkânı verilirken alacaklıların da tahsilatlarını yapıp, iş hayatlarına odaklanmaları sağlanabilir. Sonuçta kazanan ülke iktisadı olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Okumaya devam et...
Salgın şartlarında yapılan düzenlemeyle 24 Mart 2020’ye kadar işlenen karşılıksız çek düzenleme kabahatinden mahkum olanların cezalarının infazının durdurulduğunu, mahkumun tahliye tarihinden itibaren çek bedelinin yüzde 10’unu üç ay ortasında, kalanını ise ikişer ay ortayla 15 taksitte ödeyebilmesine imkan tanındığını anımsatan Baran, çabucak sonrasında yapılan ikinci düzenlemede üç aylık mühletin bir yıla çıkarıldığına dikkati çekti.
Meclis gündemindeki düzenlemeyle de kapsamın genişletildiğine, 24 Mart 2020-30 Nisan 2021 devrindeki karşılıksız çek cürümlerinin da kapsama alınmak istendiğine işaret eden Baran, “TBMM gündeminde bulunan teklifle, çek bedelinin ödenmeyen kısmının 10’da birini ödemek için öngörülen müddet 30 Haziran 2022’ye kadar uzatılacak. Kalan kısım ise bu tarihten itibaren ikişer ay ortayla 15 eşit taksitte ödenecek.” bilgisini verdi.
Baran, karşılıksız çek konusunun 10 yılı aşkın müddettir ülke gündeminde yer aldığının altını çizerek, karşılığı olmadan yüksek ölçüde çek keşide edilebilmesindeki kolaylık ve çeklerin kredi aracı olarak kullanılmasındaki yaygınlığın bu mevzuyu bir sorun olarak ülke gündeminde tuttuğunu kaydetti.
Çekte keşideci ve lehtar haricinde çek defteri veren bankaların da taraf olduğunu belirten Baran, keşidecinin de lehtarın da mağduriyetini önleyecek düzenlemeyle bahsin kökten çözümlenmesi gerektiğini bildirdi.
“Bankaların çekte sorumlu olduğu fiyat artırılmalı”
Baran, bankaların verdiği çek yaprağından sorumlu olduğu meblağın artırılması gerektiğini söz ederek, şunları kaydetti:
“Bankaların çek defteri verme konusundaki cömertliği, keşidecilerin de ticari hayatlarına uyumsuz sayılarla çek yaprağı imzalamaları kararı, çek karşılığı ticaret yapanlar mağdur oluyor. Husus mahkemelere yansıdığında ve mahpus cezası kelam konusu olduğunda keşideci de mağduriyet yaşıyor. Çek yüzünden kimse mahpus yatmasın lakin alacaklılar da gerçekleştirdiği ticari faaliyetin karşısında aldığı çeki tahsil etmek için uzun süren taksitler ve enflasyon karşısında ezdirilmesin. Karşılıksız çek yüzünden mahpus yatan ya da mahpus yatma tehlikesi bulunan kadar, yaptığı ticaretin karşılığını tahsil edemeyerek mağduriyet yaşayan binlerce vatandaşımız da var. Halihazırda TBMM gündeminde yer alan çek borçlarını öteleyerek taksite bağlayan düzenleme, bir tarafın mağduriyetini giderirken başka tarafın mağduriyetine yol açma tehlikesi içeriyor. Mevzunun tekrar yeniden gündeme gelmemesi için bankaların çek yaprağında yazan meblağın en az yüzde 10’unu garanti etmesi bu sorunun önüne geçilmesi için değerli bir adım olacaktır.”
TBMM’deki düzenlemeyle çek alacaklılarının hakkı olan meblağı tahsil etmesi için yaklaşık 3,5 yıl beklemesi gerekeceğine dikkati çeken Baran, kamunun destekleyeceği fonla alacaklıların mağduriyetinin giderilebileceğini tabir etti.
Karşılıksız çekte, lehtarın alacaklarını peşin tahsil etmesine, keşidecinin de taksitle ödeyebilmesine imkan veren, kamunun destekleyeceği fonla tahlil üretilebileceğini vurgulayan Baran, “Alacaklı parasını bu fondan peşin tahsil ederken, borçlu yasal düzenlemeyle belirtilen müddetlerde taksitler halinde ödemesini gerçekleştirebilir. Bu yapıyla salgın sürecinde mahpustan çıkan fakat kapanmalar niçiniyle borçlarını ödeyemeyen keşidecilere borcunu öteleme ve taksitle ödeme imkânı verilirken alacaklıların da tahsilatlarını yapıp, iş hayatlarına odaklanmaları sağlanabilir. Sonuçta kazanan ülke iktisadı olur.” değerlendirmesinde bulundu.
Okumaya devam et...