Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, AK Parti Gençlik Kolları Merkez Karar ve İdare Şurası (MKYK) toplantısına katılarak, ulaştırma ve altyapı projelerine ait değerlendirmelerde bulundu.
2003’ten bu yana biten ve devam eden yatırımların toplam büyüklüğünün yaklaşık 1 trilyon 580 milyar liraya ulaştığını belirten Karaismailoğlu , “Bütünsel kalkınmayla 2003-2020 devrinde gerçekleştirilen yatırımlar, GSYİH’ye yüzde 3 katkı sağladı. Ayrıyeten 1 milyon 20 bin şahsa istihdam imkanı sağladık.” tabirlerini kullandı.
“Kanal İstanbul, ekonomik katkısı olacak alternatif su yoludur”
Kanal İstanbul Projesi’ne de değinen Karaismailoğlu, “45 kilometre uzunluğunda olacak Kanal İstanbul, hem çevreci birebir vakitte ekonomik katkısı olacak alternatif su yoludur. Kanal İstanbul güzergahının yüzde 78’i doğal su yatağı. Başka kalan yüzde 22’lik kısımda da önemli bir toprak hareketi olacak.” ayrıntılarını verdi.
Gelişen dünya ticaretinden Kanal İstanbul yardımıyla alacakları hissesi artırmayı planladıklarını vurgulayan Karaismailoğlu, “Şu anda dünyadaki ticaret hacmi yük olarak 12 milyar ton. Bunun 1,7 milyar tonu Karadeniz havzasında dolaşıyor. Bu yükün ölçüsü 2030’da 25 milyar tona, Karadeniz etrafında ise 3,5 milyar tona çıkacak, akabinde 2050’de 95 milyar ton, 2100 yılında da 150 milyar tona çıkması bekleniyor. Karadeniz’deki bu ticaret ağının tek çıkış noktası İstanbul Boğazı. Bizim bu ticari hareketliliğe hazır olmamız gerekiyor. 2030’da Karadeniz’de oluşacak 3,5 milyar tonluk ve akabinde daha da büyüyecek ticarette Türkiye’nin kelam sahibi olması gerekiyor. Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı’nın güvenliği ile Uzak Doğu ve Batı içinde şu anda 710 milyar dolar olan ve daima büyüyen ticaret hacminden daha fazla hisse alabilmek için gereklidir. Zira Türkiye, bu ticaretin tam ortasındadır. Bugün onlarca gemi, Marmara Denizi’nde Boğaz’dan geçmek için sıra bekliyor. Onların Marmara Denizi’nde yarattığı kirlilik, egzoz emisyonlarıyla etraf kirliliğine niye olması, şu anda konuştuğumuz müsilajın niçinlerinden bir tanesi. Denizdeki kirlilik, hareketsizlik ve deniz suyundaki sıcaklıkta burada her gün bekleyen onlarca geminin tesiri var.” sözünü kullandı.
“Kanalın yeri doğal taban olacak”
Kanal İstanbul’un tabanının beton olacağı istikametindeki argümanlara da karşılık veren Karaismailoğlu, “Kanalın tabanı doğal taban olacak. Yalnızca muhakkak kısımlara sızdırmaz taban yapacağız. Geçmişte Boğaz Köprüsü’ne karşı çıkanlar bugün Kanal İstanbul’a da karşı çıkan zihniyetti. Bugün Boğaz Köprüsü’nden 200 bin araç, ikinci köprüden 250 bin araç, üçüncü köprüden de 100 bine yakın araç geçiyor. O köprüler yapılmasaydı İstanbul trafiğini düşünebiliyor musunuz? Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu zihniyete karşı, bıkmadan birebir iradeyi göstererek bu büyük projeleri yapmaya devam edeceğiz.” biçiminde konuştu.
Okumaya devam et...
2003’ten bu yana biten ve devam eden yatırımların toplam büyüklüğünün yaklaşık 1 trilyon 580 milyar liraya ulaştığını belirten Karaismailoğlu , “Bütünsel kalkınmayla 2003-2020 devrinde gerçekleştirilen yatırımlar, GSYİH’ye yüzde 3 katkı sağladı. Ayrıyeten 1 milyon 20 bin şahsa istihdam imkanı sağladık.” tabirlerini kullandı.
“Kanal İstanbul, ekonomik katkısı olacak alternatif su yoludur”
Kanal İstanbul Projesi’ne de değinen Karaismailoğlu, “45 kilometre uzunluğunda olacak Kanal İstanbul, hem çevreci birebir vakitte ekonomik katkısı olacak alternatif su yoludur. Kanal İstanbul güzergahının yüzde 78’i doğal su yatağı. Başka kalan yüzde 22’lik kısımda da önemli bir toprak hareketi olacak.” ayrıntılarını verdi.
Gelişen dünya ticaretinden Kanal İstanbul yardımıyla alacakları hissesi artırmayı planladıklarını vurgulayan Karaismailoğlu, “Şu anda dünyadaki ticaret hacmi yük olarak 12 milyar ton. Bunun 1,7 milyar tonu Karadeniz havzasında dolaşıyor. Bu yükün ölçüsü 2030’da 25 milyar tona, Karadeniz etrafında ise 3,5 milyar tona çıkacak, akabinde 2050’de 95 milyar ton, 2100 yılında da 150 milyar tona çıkması bekleniyor. Karadeniz’deki bu ticaret ağının tek çıkış noktası İstanbul Boğazı. Bizim bu ticari hareketliliğe hazır olmamız gerekiyor. 2030’da Karadeniz’de oluşacak 3,5 milyar tonluk ve akabinde daha da büyüyecek ticarette Türkiye’nin kelam sahibi olması gerekiyor. Kanal İstanbul, İstanbul Boğazı’nın güvenliği ile Uzak Doğu ve Batı içinde şu anda 710 milyar dolar olan ve daima büyüyen ticaret hacminden daha fazla hisse alabilmek için gereklidir. Zira Türkiye, bu ticaretin tam ortasındadır. Bugün onlarca gemi, Marmara Denizi’nde Boğaz’dan geçmek için sıra bekliyor. Onların Marmara Denizi’nde yarattığı kirlilik, egzoz emisyonlarıyla etraf kirliliğine niye olması, şu anda konuştuğumuz müsilajın niçinlerinden bir tanesi. Denizdeki kirlilik, hareketsizlik ve deniz suyundaki sıcaklıkta burada her gün bekleyen onlarca geminin tesiri var.” sözünü kullandı.
“Kanalın yeri doğal taban olacak”
Kanal İstanbul’un tabanının beton olacağı istikametindeki argümanlara da karşılık veren Karaismailoğlu, “Kanalın tabanı doğal taban olacak. Yalnızca muhakkak kısımlara sızdırmaz taban yapacağız. Geçmişte Boğaz Köprüsü’ne karşı çıkanlar bugün Kanal İstanbul’a da karşı çıkan zihniyetti. Bugün Boğaz Köprüsü’nden 200 bin araç, ikinci köprüden 250 bin araç, üçüncü köprüden de 100 bine yakın araç geçiyor. O köprüler yapılmasaydı İstanbul trafiğini düşünebiliyor musunuz? Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu zihniyete karşı, bıkmadan birebir iradeyi göstererek bu büyük projeleri yapmaya devam edeceğiz.” biçiminde konuştu.
Okumaya devam et...