İtalyan yetkililer, Türkiye’den hareketle İtalya’nın güneyindeki Kalabriya bölgesine daha az bilinen bir kaçakçılık rotasını kullanarak geçen göçmen sayısında keskin bir artış görüldüğünü belirtiyor.
Yetkililere yakalanmamak için yelkenli tekneler kullanan varlıklı Afganlar, Iraklılar, Kürtler ve İranlılar, aileleriyle birlikte Türkiye’den İtalya’ya geçiş için çok yüksek meblağ ödüyor.
Müfettişler, kaçakçıların çoklukla İtalyan Ndrangheta mafyası klanları ve Türk kaçakçılarla iş birliği ortasındaki Ukraynalılar olduğunu belirtiyor.
Yardım bakılırsavlilerinin lüks görünümü niçiniyle ‘birinci sınıf’ geçiş olarak tanımladığı rotayı kullanan lüks tekneler, hava yahut kıyı güvenlik devriyelerinden kaçarken güvertenin altına sıkışan 100 kadar göçmen taşıyor.
Afganistanlı hesap denetçisi Hamid (28) ve üniversite öğrencisi eşi Zekiye (24), Taliban’ın 15 Ağustos’ta idaresi ele geçirmesinin akabinde Kabil’den kaçmaya karar vermiş.
Hamid’in avukat olan kız kardeşi Tuba, hekim eşi ve Tuba’nın 3 çocuğuyla bir arada ülkeden ayrılmışlar.
İran, Türkiye ve Akdeniz’i geçerek İtalya’ya uzanan iki aylık seyahatin akabinde, 10 Kasım’da Kalabriya’da yelkenlilerinden indiler.
Aç, susuz kalmışlar lakin hala hayattaydılar ve Avrupa’da oldukları için rahatlamışlardı.
Son senelerda yüz binlerce göçmen Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya ulaşmak için Akdeniz’i aşarken, Kalabriya rotası pek ilgi gösterilen bir ‘yol’ değildi.
Bu rotadaki göçmenler daha eğitimli, daha fazla para ödeme ve aile olarak seyahat etme eğilimindeki şahıslar olarak bedellendiriliyor.
Euronews’ten Mustafa Bağ’ın aktardığına bakılırsa göçmenlerin ulaşmasından daha sonra yelkenliler, kıyıya terk ediliyor.
Bölge halkı bu teknelere ‘hayalet gemi’ diyor çünkü yelkenliler fark edilmeden içeri gerçek giriyor ve bir süre kıyıda ‘mahsur’ kalıyor, akabinde da insanlardan oluşan ‘kargo’ teslim alınıyor.
Kıyıdan epey da uzak olmayan süreksiz bir bekleme merkezinde seyahatleri hakkında bilgi veren Hamid, Taliban’ın ele geçirmesinden kısa bir süre daha sonra Kabil’den kaçtıklarını, İran üzerinden Türkiye’ye seyahat ettiklerini anlattı.
Türkiye’den Kalabriya’ya seyahat için kişi başına 8 bin 500 euro (9 bin 600 dolar) ve her çocuk başına da 4 bin euro (4 bin 500 dolar) ödemişler.
Kaçakçılara toplam 46 bin euro (52 bin dolar) ödeme yapan aile, İsveç’te yaşayan akrabalarından maddi yardım aldıklarını belirtiyor.
Aile, güvertenin altındaki 100’den çok kişinin bulunduğu kalabalığa katıldıktan daha sonra uzun ve kuvvetli yolu tamamlayabildi.
Azalan yiyecek ve su stokuyla bir hafta boyunca dalgaların ortasında kalmışlar.
Seyahatin son iki gününde içecek su kalmadığından susuzluklarını gidermek için deniz suyuna şeker katıp içmişler.
Güvertenin üstünde ise Ukraynaca yahut Rusça konuşan maskeli iki kişi bulunuyormuş.
Kalabriya kıyılarında yelkenli durmuş.
Göçmenler, güverteye çıkınca maskeli erkeklerin öteki bir gemiyle ayrıldığını görmüş.
Dalgalar yelkenliyi uzun, boş bir kumsala gerçek itmiş.
Şimdilerde göçmenlerin çoğunlukla kullandığı merkez haline gelen Kalabriya kıyısındaki, Roccella Jonica kasabasının Belediye Lideri Vittorio Zito, kaçakçıların nasıl çalıştıklarıyla ilgili sağlam bir fikir sahibi olacak kadar yelkenli gördüğünü söylüyor.
Zito’ya bakılırsa yelkenlilerin yolunu kesmek güç zira hava devriyelerine bile olağan cümbüş teknesi üzere görünüyor.
Hamid ve Zekiye’yi İtalya’ya taşıyan “Passion Dalaware” isimli teknede de plastik bir Amerikan bayrağı dalgalanıyormuş.
BM mülteci ajansına bakılırsa, bu yıl kasım ayı ortasına kadar Kalabriya’ya 9 bin 687 göçmen ve mülteci ulaştı. Bu sayı geçen yılın birebir periyoduna bakılırsa neredeyse dört kat daha fazla.
Mülteci sayısındaki artış, savcıları da harekete geçirdi.
Artık, Kalabriya’daki mafya klanları ile öbür kabahat kümeleri içindeki alaka araştırılıyor.
İtalyan polisi, yasa dışı göçe yardım ve yataklık etmekle suçlanan Ukraynalı birtakım kaçakçıları gözaltına aldı.
Soruşturmanın başında bulunan Reggio Kalabriya Başsavcısı Giovanni Bombardieri, takımının Kalabriya merkezli ‘Ndrangheta mafyasının muhtemel müdahalesini araştırdığını söylemiş oldu.
Bu ortada Hamid ve ailesinin serüveni çabucak hemen bitmiş değil.
Evvel iki hafta karantinada kalacaklar. Akabinde ya İtalya’dan sığınma talep edecek ya da İsveç’teki akrabalarına ulaşma umuduyla için yeni bir seyahate başlamaları gerekecek.
Yetkililere yakalanmamak için yelkenli tekneler kullanan varlıklı Afganlar, Iraklılar, Kürtler ve İranlılar, aileleriyle birlikte Türkiye’den İtalya’ya geçiş için çok yüksek meblağ ödüyor.
Müfettişler, kaçakçıların çoklukla İtalyan Ndrangheta mafyası klanları ve Türk kaçakçılarla iş birliği ortasındaki Ukraynalılar olduğunu belirtiyor.
Yardım bakılırsavlilerinin lüks görünümü niçiniyle ‘birinci sınıf’ geçiş olarak tanımladığı rotayı kullanan lüks tekneler, hava yahut kıyı güvenlik devriyelerinden kaçarken güvertenin altına sıkışan 100 kadar göçmen taşıyor.
Afganistanlı hesap denetçisi Hamid (28) ve üniversite öğrencisi eşi Zekiye (24), Taliban’ın 15 Ağustos’ta idaresi ele geçirmesinin akabinde Kabil’den kaçmaya karar vermiş.
Hamid’in avukat olan kız kardeşi Tuba, hekim eşi ve Tuba’nın 3 çocuğuyla bir arada ülkeden ayrılmışlar.
İran, Türkiye ve Akdeniz’i geçerek İtalya’ya uzanan iki aylık seyahatin akabinde, 10 Kasım’da Kalabriya’da yelkenlilerinden indiler.
Aç, susuz kalmışlar lakin hala hayattaydılar ve Avrupa’da oldukları için rahatlamışlardı.
Son senelerda yüz binlerce göçmen Kuzey Afrika’dan Avrupa’ya ulaşmak için Akdeniz’i aşarken, Kalabriya rotası pek ilgi gösterilen bir ‘yol’ değildi.
Bu rotadaki göçmenler daha eğitimli, daha fazla para ödeme ve aile olarak seyahat etme eğilimindeki şahıslar olarak bedellendiriliyor.
Euronews’ten Mustafa Bağ’ın aktardığına bakılırsa göçmenlerin ulaşmasından daha sonra yelkenliler, kıyıya terk ediliyor.
Bölge halkı bu teknelere ‘hayalet gemi’ diyor çünkü yelkenliler fark edilmeden içeri gerçek giriyor ve bir süre kıyıda ‘mahsur’ kalıyor, akabinde da insanlardan oluşan ‘kargo’ teslim alınıyor.
Kıyıdan epey da uzak olmayan süreksiz bir bekleme merkezinde seyahatleri hakkında bilgi veren Hamid, Taliban’ın ele geçirmesinden kısa bir süre daha sonra Kabil’den kaçtıklarını, İran üzerinden Türkiye’ye seyahat ettiklerini anlattı.
Türkiye’den Kalabriya’ya seyahat için kişi başına 8 bin 500 euro (9 bin 600 dolar) ve her çocuk başına da 4 bin euro (4 bin 500 dolar) ödemişler.
Kaçakçılara toplam 46 bin euro (52 bin dolar) ödeme yapan aile, İsveç’te yaşayan akrabalarından maddi yardım aldıklarını belirtiyor.
Aile, güvertenin altındaki 100’den çok kişinin bulunduğu kalabalığa katıldıktan daha sonra uzun ve kuvvetli yolu tamamlayabildi.
Azalan yiyecek ve su stokuyla bir hafta boyunca dalgaların ortasında kalmışlar.
Seyahatin son iki gününde içecek su kalmadığından susuzluklarını gidermek için deniz suyuna şeker katıp içmişler.
Güvertenin üstünde ise Ukraynaca yahut Rusça konuşan maskeli iki kişi bulunuyormuş.
Kalabriya kıyılarında yelkenli durmuş.
Göçmenler, güverteye çıkınca maskeli erkeklerin öteki bir gemiyle ayrıldığını görmüş.
Dalgalar yelkenliyi uzun, boş bir kumsala gerçek itmiş.
Şimdilerde göçmenlerin çoğunlukla kullandığı merkez haline gelen Kalabriya kıyısındaki, Roccella Jonica kasabasının Belediye Lideri Vittorio Zito, kaçakçıların nasıl çalıştıklarıyla ilgili sağlam bir fikir sahibi olacak kadar yelkenli gördüğünü söylüyor.
Zito’ya bakılırsa yelkenlilerin yolunu kesmek güç zira hava devriyelerine bile olağan cümbüş teknesi üzere görünüyor.
Hamid ve Zekiye’yi İtalya’ya taşıyan “Passion Dalaware” isimli teknede de plastik bir Amerikan bayrağı dalgalanıyormuş.
BM mülteci ajansına bakılırsa, bu yıl kasım ayı ortasına kadar Kalabriya’ya 9 bin 687 göçmen ve mülteci ulaştı. Bu sayı geçen yılın birebir periyoduna bakılırsa neredeyse dört kat daha fazla.
Mülteci sayısındaki artış, savcıları da harekete geçirdi.
Artık, Kalabriya’daki mafya klanları ile öbür kabahat kümeleri içindeki alaka araştırılıyor.
İtalyan polisi, yasa dışı göçe yardım ve yataklık etmekle suçlanan Ukraynalı birtakım kaçakçıları gözaltına aldı.
Soruşturmanın başında bulunan Reggio Kalabriya Başsavcısı Giovanni Bombardieri, takımının Kalabriya merkezli ‘Ndrangheta mafyasının muhtemel müdahalesini araştırdığını söylemiş oldu.
Bu ortada Hamid ve ailesinin serüveni çabucak hemen bitmiş değil.
Evvel iki hafta karantinada kalacaklar. Akabinde ya İtalya’dan sığınma talep edecek ya da İsveç’teki akrabalarına ulaşma umuduyla için yeni bir seyahate başlamaları gerekecek.