Mehmet KAYA
Merkez Bankası, yılın ikinci Enfl asyon Raporu’nda başta Rusya-Ukrayna savaşı temelinde bölgesel gelişmelerin cari süreçler istikrarı üstündeki mümkün tesirlerini kıymetlendirdi. Rapor bünyesinde yayımlanan bilgide, jeopolitik gelişmelerin güç fiyatlarını yükseltmesinden kaynaklı risklerin sürdüğü lakin jeopolitik gelişmelerden çok etkilenen güç fiyatlarında aşağı gidiş ihtimalinin de bulunduğu kaydedildi. Çalışmada, ihracatçıların esneklik ve Pazar çeşitlendirme imkanları niçiniyle savaşın olumsuz tesirlerini telafi ettiği; turizmde de bir daha savaş kaynaklı kayıpların telafi edilebilecek ögeler bulunduğu değerlendirildi.
“Jeopolitik Gelişmelerin Cari İstikrara Muhtemel Etkileri” başlıklı çalışmada, global olarak güç fiyatlarındaki yükselişe işaret edilerek, doğalgaz fiyatında birinci şokun akabinde düşüş eğilimi gözlendiği ve çatışma öncesi düzeyine girdiği kaydedildi. Çalışmada bir daha de üst taraflı riske işaret edilerek, “ABD’deki doğal gaz fiyatları, talebin sıvılaştırılmış doğal gaza (LNG) kayması ve arz istikametli kaygılar üzere ögelerden dolayı yükseliş eğilimi göstermiştir” denildi.
Çatışma öncesinde de besin, arz-talep uyuşmazlığı, tedarik zinciri sıkıntıları ve maliyet artışı problemlerinin bulunduğu, çatışmanın bunları derinleştirdiği belirtilen çalışmada, Türkiye’nin LNG ithalini artırmasının global fiyatlara nazaran Türkiye’yi olumlu etkilediği kaydedildi. Çalışmada, “2021 yılındaki kuraklıktan dolayı hidroelektrik üzere alternatif güç kaynaklarından güç üretimindeki düşüşün 2022 yılında gerçekleşmeyebileceği ve elektrik üretiminde doğal gazın hissesinin azalabileceği öngörülmekte; bunun da cari istikrarda güç ithalatı kaynaklı riskleri sınırlayabileceği değerlendirilmektedir” denildi.
Yüksek girdi fiyatları niçiniyle, imalat sanayindeki iş çevrimlerinin cari süreçler açığını negatif etkileyeceği kaydedilen çalışmada, ihracat kanalında ise olumlu gelişmelere işaret edildi. Merkez Bankası Çalışmasında, “İhracat tarafında, ihracatçı firmaların dinamik kapasitesi ve pazar çeşitlendirme esnekliği yardımıyla, başka ülkelere yapılan ihracattaki artışla kısa devirli kayıpların telafi edildiği gözlenmektedir” açıklaması yapıldı.
226 ülkeye 4 bin 308 eser ihracatı
İmalat sanayiinin Türkiye ihracatındaki hissesinin yakın ve emsal ülkelerden daha yüksek olmak üzere yüzde 78,1 olduğu belirtilen Merkez Bankası değerlendirmesinde, “Türkiye 226 farklı ülke ve bölgeye 4308 çeşit eser satarak benzeri ülkelere kıyasla daha yüksek bir pazar ve eser çeşitlenmesine ulaşmıştır. en çok ihracatı yapılan üç eserin toplamdaki hissesinin yüzde 29,3 üzere bakılırsace düşük oranlarda olması ise ihracatının muhakkak eserlerde yoğunlaşmadığına işaret etmektedir. Bu çerçevede, Türkiye’nin ihracattaki düşük ülke ve eser yoğunluğu yardımıyla son devirde gerçekleşen tedarik problemlerine rağmen ihracat performansını koruyabileceği değerlendirilmektedir” denildi.
Cari süreçler istikrarına katkı veren Turizmin Rusya-Ukrayna savaşının kayıplarını telafi edebilir seviyede seyrettiği belirtilen çalışmada, “Kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılmasıyla 2021 yılında turizm faaliyetleri tekrar canlanmış, seyahat gelirleri de toparlanarak 20,8 milyar dolara yükselmiştir. 2022 yılının Ocak ve Şubat aylarındaki ziyaretçi sayılarına ait açıklanan datalar turizmdeki toparlanmanın devam ettiğini göstermektedir” bilgisine yer verildi.
Savaşın turizme tesirleri mayıs itibariyle gözlenecek
Savaşın tesirlerinin Mayıs ayı itibariyle görülmeye başlandığı kaydedilen çalışmada, “Şubat ayının sonlarında patlak veren Rusya-Ukrayna çatışmasının turizm kesimine muhtemel tesirlerinin, bu ülkeden gelen ziyaretçilerin daha epey yaz aylarında ağırlaştığı dikkate alındığında, önümüzdeki periyotta bilhassa Mayıs ayı prestijiyle gözlenmeye başlaması beklenmektedir” denildi.
Okumaya devam et...
Merkez Bankası, yılın ikinci Enfl asyon Raporu’nda başta Rusya-Ukrayna savaşı temelinde bölgesel gelişmelerin cari süreçler istikrarı üstündeki mümkün tesirlerini kıymetlendirdi. Rapor bünyesinde yayımlanan bilgide, jeopolitik gelişmelerin güç fiyatlarını yükseltmesinden kaynaklı risklerin sürdüğü lakin jeopolitik gelişmelerden çok etkilenen güç fiyatlarında aşağı gidiş ihtimalinin de bulunduğu kaydedildi. Çalışmada, ihracatçıların esneklik ve Pazar çeşitlendirme imkanları niçiniyle savaşın olumsuz tesirlerini telafi ettiği; turizmde de bir daha savaş kaynaklı kayıpların telafi edilebilecek ögeler bulunduğu değerlendirildi.
“Jeopolitik Gelişmelerin Cari İstikrara Muhtemel Etkileri” başlıklı çalışmada, global olarak güç fiyatlarındaki yükselişe işaret edilerek, doğalgaz fiyatında birinci şokun akabinde düşüş eğilimi gözlendiği ve çatışma öncesi düzeyine girdiği kaydedildi. Çalışmada bir daha de üst taraflı riske işaret edilerek, “ABD’deki doğal gaz fiyatları, talebin sıvılaştırılmış doğal gaza (LNG) kayması ve arz istikametli kaygılar üzere ögelerden dolayı yükseliş eğilimi göstermiştir” denildi.
Çatışma öncesinde de besin, arz-talep uyuşmazlığı, tedarik zinciri sıkıntıları ve maliyet artışı problemlerinin bulunduğu, çatışmanın bunları derinleştirdiği belirtilen çalışmada, Türkiye’nin LNG ithalini artırmasının global fiyatlara nazaran Türkiye’yi olumlu etkilediği kaydedildi. Çalışmada, “2021 yılındaki kuraklıktan dolayı hidroelektrik üzere alternatif güç kaynaklarından güç üretimindeki düşüşün 2022 yılında gerçekleşmeyebileceği ve elektrik üretiminde doğal gazın hissesinin azalabileceği öngörülmekte; bunun da cari istikrarda güç ithalatı kaynaklı riskleri sınırlayabileceği değerlendirilmektedir” denildi.
Yüksek girdi fiyatları niçiniyle, imalat sanayindeki iş çevrimlerinin cari süreçler açığını negatif etkileyeceği kaydedilen çalışmada, ihracat kanalında ise olumlu gelişmelere işaret edildi. Merkez Bankası Çalışmasında, “İhracat tarafında, ihracatçı firmaların dinamik kapasitesi ve pazar çeşitlendirme esnekliği yardımıyla, başka ülkelere yapılan ihracattaki artışla kısa devirli kayıpların telafi edildiği gözlenmektedir” açıklaması yapıldı.
226 ülkeye 4 bin 308 eser ihracatı
İmalat sanayiinin Türkiye ihracatındaki hissesinin yakın ve emsal ülkelerden daha yüksek olmak üzere yüzde 78,1 olduğu belirtilen Merkez Bankası değerlendirmesinde, “Türkiye 226 farklı ülke ve bölgeye 4308 çeşit eser satarak benzeri ülkelere kıyasla daha yüksek bir pazar ve eser çeşitlenmesine ulaşmıştır. en çok ihracatı yapılan üç eserin toplamdaki hissesinin yüzde 29,3 üzere bakılırsace düşük oranlarda olması ise ihracatının muhakkak eserlerde yoğunlaşmadığına işaret etmektedir. Bu çerçevede, Türkiye’nin ihracattaki düşük ülke ve eser yoğunluğu yardımıyla son devirde gerçekleşen tedarik problemlerine rağmen ihracat performansını koruyabileceği değerlendirilmektedir” denildi.
Cari süreçler istikrarına katkı veren Turizmin Rusya-Ukrayna savaşının kayıplarını telafi edebilir seviyede seyrettiği belirtilen çalışmada, “Kısıtlamaların kademeli olarak kaldırılmasıyla 2021 yılında turizm faaliyetleri tekrar canlanmış, seyahat gelirleri de toparlanarak 20,8 milyar dolara yükselmiştir. 2022 yılının Ocak ve Şubat aylarındaki ziyaretçi sayılarına ait açıklanan datalar turizmdeki toparlanmanın devam ettiğini göstermektedir” bilgisine yer verildi.
Savaşın turizme tesirleri mayıs itibariyle gözlenecek
Savaşın tesirlerinin Mayıs ayı itibariyle görülmeye başlandığı kaydedilen çalışmada, “Şubat ayının sonlarında patlak veren Rusya-Ukrayna çatışmasının turizm kesimine muhtemel tesirlerinin, bu ülkeden gelen ziyaretçilerin daha epey yaz aylarında ağırlaştığı dikkate alındığında, önümüzdeki periyotta bilhassa Mayıs ayı prestijiyle gözlenmeye başlaması beklenmektedir” denildi.
Okumaya devam et...