semaver
Active member
İzmir Büyükşehir, Nurhak, Ovacık ve Safranbolu belediyelerinden ziraî faaliyet açıklamaları İzmir Büyükşehir Belediye Lideri Tunç Soyer, havza ölçeğinde şuurlu ve planlı tarım yapılması gerektiğine vurgu yaparak “Tarım toprakta başlayıp toprakta biten bir şey değildir. Her kademede üreticinin yanında olmalıyız. Biz öteki bir tarım mümkün diyoruz” dedi.
Leyla Kılıç ve Tunç Soyer
İzmir’de üretimi ve küçük üreticiyi destekleyen tarım faaliyetlerinin gelişimi için yapılan çalışmaları anlatan Soyer, üreticilerin mağduriyetlerinin birkaç temel sebebi olduğunu belirtti:
– Birincisi, planlama yok. Üretici ne üreteceğini, ne üretirse ne kadar para kazanacağını, nereye satacağını bilmiyor. Bilinmezlik ortasında komşusu, etrafı ne ekiyorsa onu ekiyor.
– İkincisi, tarım niçinse küçük üreticilerin değil, büyük üreticilerin yapacağı bir iş olarak görülüyor. Küçük üretici yok olsun istiyorlar.
– Üçüncüsü, bunların getireceği tahribattan o kadar bihaberler ki hepimizin geleceğini karartıyorlar. Biz öbür bir tarım mümkün diyoruz. Havzaların kendi ekosistemi ortasında yağış rejimiyle, toprak tahliliyle, güneşe bakış açısıyla vs. tüm bunlarla ortaya çıkacak sonuçlar sonucunda ekim yapılmalı. Tüm dünya havza ortasında planlı ve şuurlu bir tarım yapıyor. İzmir’de planlı tarım yaparak küçük üreticiye sahip çıkıyoruz. Belediye bütçemizin yüzde 8’i yani 770 milyon lirasını tarım takviyesi için ayırıyoruz.
Üreticinin girdi maliyetlerini azaltarak satın alma garantisi verdiklerini kaydeden Soyer, “Üretici mağdur olmuyor. Bölgemizde ihracatın mümkün olduğu eserleri de belirledik. Zira biz bununla birlikte küçük üreticimizi büyük ihracatçılarla rekabet edebilen hale getirmek istiyoruz. Mera hayvancılığı, zeytin ve zeytinyağı, tahıl ve hububat, az su isteyen asma, badem, incir üzere meyve ağaçları ve kıyı balıkları. Bu beş başlıkta üreticiye ‘Ürünün kaliteli ise bunu dökme olarak satma mecburiyetinde değilsin, yurtdışına satman için yardımcı oluruz’ diyoruz. Marka oluşumu, paketlemesi, coğrafik işaretin alımı, eseri nereye satacağına kadar planlamasını yapacağız” diye konuştu.
‘POTANSİYELE İHANET’
Hayvancılık ayağında mera hayvancılığına özendirmek için teşviklerde bulunduklarını söyleyen Tunç Soyer, “15 köyde mandacılığı başlattık. Manda bu coğrafyanın en kadim çeşitlerinden biriyken son 20 yılda yüzde 80 oranında tüketmişiz. Mandayı, İtalya almış, biz vazgeçmişiz. Bunlar, topraklarımızın bize bahşettiği potansiyele ihanet manasına gelen sonuçlar” sözlerini kullandı.
ÜÇ BÜYÜK YATIRIM
Ödemiş’te et, Bayındır’da süt, Bergama’da meyve ve zerzevat kurutma şoklama fabrikası ile eser işlemelerinin yapılacağı üç büyük yatırımdan da kelam eden Tunç Soyer, “Yatırımlarımızı havza ölçeğinde artırmak istiyoruz. Bayındır’da, Ödemiş’te yapacağımız teşebbüsler, üretici ve eser açısından yarar sağlarken piyasadaki fiyatı da regüle eden bir işlev üstlenecek. Etraftaki özel dalı hizaya getirmiş olacak” diye konuştu.
NURHAK BELEDİYE LİDERİ İLHAMİ BOZAN:
ÜRETİN, BELEDİYEYE BIRAKIN DİYORUZ
Nurhak dağlık bir yer. Düzlük alanlarımızda ziraat odamızla bir arada ekim ayları başladığında belediyemizin iş makinelerini 1 ay boyunca üreticimize ayırıyoruz. Nurhak üzere bir yerde sulama ve yol konusunda önemli bir çalışma gerekiyor.
Kış daha sonrası yolları bir daha düzenliyoruz. İsteyen çiftçilerimize ziraat mühendisi dayanağı sunuyoruz. Üreticimize tohum ve gübre konusunda yardım sağlıyoruz. Bölgemizde yetişen mamüllerin çeşitliliğini artırmak istiyoruz. Tarım alanlarımız fazlaca geniş değil lakin üretici eser elimde kalır telaşı yaşıyordu. Biz bu korkuyu ortadan kaldırarak üreticinin elindeki eserleri öteki CHP’li belediyelerimizle birlikte alıyoruz. Biz “Üretin, belediyeye bırakın” diyoruz. Aracı oluyoruz. Etraf vilayetlere sevkıyatı ve satışında kolaylık sağlıyoruz. Nurhak içerisinde önümüzdeki senelerda da farklı eserler denemeyi istiyoruz.
OVACIK BELEDİYE LİDERİ MUSTAFA SARIGÜL:
KOOPERATİFTE BAYAN VAR
Her geçen gün büyüyen bayan kooperatifimiz var. Ziraî faaliyetler çerçevesinde bakliyat üretimi yapılıyor. Bir de bölgemizde kültüre alınan sarmısak projemiz var. Alanda yürütücülüğünü bayan kooperatifimiz yapıyor. Türkiye’de tek diş sarmısak olarak bilinen bir sarmısak. Üretime alıp piyasaya sürmek istiyoruz. Onun için çalışmalarımız sürüyor.
İki yıllık pandemi sürecinde yaklaşık 100 aileye mazot ve tohum dayanağı sağladık. Kent merkezinde güç şartlara sahip olanlar için 90 aileye halk bostanları yaptık. Bayan kooperatifimiz öbür üreticilerden de eser alarak ülke genelinde pazarlıyor. Biz de bu hususta dayanak sunuyoruz. Belediye bütçemizin tarım faaliyetlerine ayırdığı oranı önümüzdeki senelerda daha da artırmayı hedefliyoruz. Ayrıyeten eser çeşitliliğimizi artırmak ismine endemik bitkiler ve hayvancılık alanında da büyük adımlar atmak istiyoruz.
SAFRANBOLU BELEDİYE LİDERİ ELİF KÖSE:
SAFRAN ÜRETİMİ İÇİN YURTTAŞI TEŞVİK EDİYORUZ
Belediye olarak üreticimize fide dayanağı sağlıyoruz. İstiyoruz ki bir avuç toprak bile yeşersin, oradan bir şey kazanılsın. Belediyeye ilişkin 18 dönümlük bir toprağımız vardı. Bunu birinci bir yıl fiyatsız daha sonra fazlaca cüzi bir sayıyla kiraladık. Bu yerde 10 sera var. İki serada çiçek yetiştiriyoruz. Belediyede kullandığımız peyzaj için kullanıyoruz, beraberinde üniversite ve etraf belediyelere de satıyoruz.
Bölgemize has mamüllerin de coğrafik işaretlerini almak ve üretimlerine başlamak için çalışmalarımıza başladık. Buranın en kıymetli bitkilerinden birisi safran, neredeyse yok olmak üzereydi. Onun üretimi için yurttaşları teşvik etmeye çalışıyoruz. Safran ile mantarın üretimini artırmak için 2.5 dönümlük toprakta dikim yaptık. Yakın bir vakitte da mantar üretimine tam olarak başlayacağız. Maniye domatesinin cet tohumlarını çoğalttık ve üretmek isteyenlere dağıttık. Bayanlarımız için üretici bayan pazarı açtık.
Yarın: Muğla Büyükşehir, Ödemiş ve Hacıbektaş belediyeleri
Leyla Kılıç ve Tunç Soyer
İzmir’de üretimi ve küçük üreticiyi destekleyen tarım faaliyetlerinin gelişimi için yapılan çalışmaları anlatan Soyer, üreticilerin mağduriyetlerinin birkaç temel sebebi olduğunu belirtti:
– Birincisi, planlama yok. Üretici ne üreteceğini, ne üretirse ne kadar para kazanacağını, nereye satacağını bilmiyor. Bilinmezlik ortasında komşusu, etrafı ne ekiyorsa onu ekiyor.
– İkincisi, tarım niçinse küçük üreticilerin değil, büyük üreticilerin yapacağı bir iş olarak görülüyor. Küçük üretici yok olsun istiyorlar.
– Üçüncüsü, bunların getireceği tahribattan o kadar bihaberler ki hepimizin geleceğini karartıyorlar. Biz öbür bir tarım mümkün diyoruz. Havzaların kendi ekosistemi ortasında yağış rejimiyle, toprak tahliliyle, güneşe bakış açısıyla vs. tüm bunlarla ortaya çıkacak sonuçlar sonucunda ekim yapılmalı. Tüm dünya havza ortasında planlı ve şuurlu bir tarım yapıyor. İzmir’de planlı tarım yaparak küçük üreticiye sahip çıkıyoruz. Belediye bütçemizin yüzde 8’i yani 770 milyon lirasını tarım takviyesi için ayırıyoruz.
Üreticinin girdi maliyetlerini azaltarak satın alma garantisi verdiklerini kaydeden Soyer, “Üretici mağdur olmuyor. Bölgemizde ihracatın mümkün olduğu eserleri de belirledik. Zira biz bununla birlikte küçük üreticimizi büyük ihracatçılarla rekabet edebilen hale getirmek istiyoruz. Mera hayvancılığı, zeytin ve zeytinyağı, tahıl ve hububat, az su isteyen asma, badem, incir üzere meyve ağaçları ve kıyı balıkları. Bu beş başlıkta üreticiye ‘Ürünün kaliteli ise bunu dökme olarak satma mecburiyetinde değilsin, yurtdışına satman için yardımcı oluruz’ diyoruz. Marka oluşumu, paketlemesi, coğrafik işaretin alımı, eseri nereye satacağına kadar planlamasını yapacağız” diye konuştu.
‘POTANSİYELE İHANET’
Hayvancılık ayağında mera hayvancılığına özendirmek için teşviklerde bulunduklarını söyleyen Tunç Soyer, “15 köyde mandacılığı başlattık. Manda bu coğrafyanın en kadim çeşitlerinden biriyken son 20 yılda yüzde 80 oranında tüketmişiz. Mandayı, İtalya almış, biz vazgeçmişiz. Bunlar, topraklarımızın bize bahşettiği potansiyele ihanet manasına gelen sonuçlar” sözlerini kullandı.
ÜÇ BÜYÜK YATIRIM
Ödemiş’te et, Bayındır’da süt, Bergama’da meyve ve zerzevat kurutma şoklama fabrikası ile eser işlemelerinin yapılacağı üç büyük yatırımdan da kelam eden Tunç Soyer, “Yatırımlarımızı havza ölçeğinde artırmak istiyoruz. Bayındır’da, Ödemiş’te yapacağımız teşebbüsler, üretici ve eser açısından yarar sağlarken piyasadaki fiyatı da regüle eden bir işlev üstlenecek. Etraftaki özel dalı hizaya getirmiş olacak” diye konuştu.
NURHAK BELEDİYE LİDERİ İLHAMİ BOZAN:
ÜRETİN, BELEDİYEYE BIRAKIN DİYORUZ
Nurhak dağlık bir yer. Düzlük alanlarımızda ziraat odamızla bir arada ekim ayları başladığında belediyemizin iş makinelerini 1 ay boyunca üreticimize ayırıyoruz. Nurhak üzere bir yerde sulama ve yol konusunda önemli bir çalışma gerekiyor.
Kış daha sonrası yolları bir daha düzenliyoruz. İsteyen çiftçilerimize ziraat mühendisi dayanağı sunuyoruz. Üreticimize tohum ve gübre konusunda yardım sağlıyoruz. Bölgemizde yetişen mamüllerin çeşitliliğini artırmak istiyoruz. Tarım alanlarımız fazlaca geniş değil lakin üretici eser elimde kalır telaşı yaşıyordu. Biz bu korkuyu ortadan kaldırarak üreticinin elindeki eserleri öteki CHP’li belediyelerimizle birlikte alıyoruz. Biz “Üretin, belediyeye bırakın” diyoruz. Aracı oluyoruz. Etraf vilayetlere sevkıyatı ve satışında kolaylık sağlıyoruz. Nurhak içerisinde önümüzdeki senelerda da farklı eserler denemeyi istiyoruz.
OVACIK BELEDİYE LİDERİ MUSTAFA SARIGÜL:
KOOPERATİFTE BAYAN VAR
Her geçen gün büyüyen bayan kooperatifimiz var. Ziraî faaliyetler çerçevesinde bakliyat üretimi yapılıyor. Bir de bölgemizde kültüre alınan sarmısak projemiz var. Alanda yürütücülüğünü bayan kooperatifimiz yapıyor. Türkiye’de tek diş sarmısak olarak bilinen bir sarmısak. Üretime alıp piyasaya sürmek istiyoruz. Onun için çalışmalarımız sürüyor.
İki yıllık pandemi sürecinde yaklaşık 100 aileye mazot ve tohum dayanağı sağladık. Kent merkezinde güç şartlara sahip olanlar için 90 aileye halk bostanları yaptık. Bayan kooperatifimiz öbür üreticilerden de eser alarak ülke genelinde pazarlıyor. Biz de bu hususta dayanak sunuyoruz. Belediye bütçemizin tarım faaliyetlerine ayırdığı oranı önümüzdeki senelerda daha da artırmayı hedefliyoruz. Ayrıyeten eser çeşitliliğimizi artırmak ismine endemik bitkiler ve hayvancılık alanında da büyük adımlar atmak istiyoruz.
SAFRANBOLU BELEDİYE LİDERİ ELİF KÖSE:
SAFRAN ÜRETİMİ İÇİN YURTTAŞI TEŞVİK EDİYORUZ
Belediye olarak üreticimize fide dayanağı sağlıyoruz. İstiyoruz ki bir avuç toprak bile yeşersin, oradan bir şey kazanılsın. Belediyeye ilişkin 18 dönümlük bir toprağımız vardı. Bunu birinci bir yıl fiyatsız daha sonra fazlaca cüzi bir sayıyla kiraladık. Bu yerde 10 sera var. İki serada çiçek yetiştiriyoruz. Belediyede kullandığımız peyzaj için kullanıyoruz, beraberinde üniversite ve etraf belediyelere de satıyoruz.
Bölgemize has mamüllerin de coğrafik işaretlerini almak ve üretimlerine başlamak için çalışmalarımıza başladık. Buranın en kıymetli bitkilerinden birisi safran, neredeyse yok olmak üzereydi. Onun üretimi için yurttaşları teşvik etmeye çalışıyoruz. Safran ile mantarın üretimini artırmak için 2.5 dönümlük toprakta dikim yaptık. Yakın bir vakitte da mantar üretimine tam olarak başlayacağız. Maniye domatesinin cet tohumlarını çoğalttık ve üretmek isteyenlere dağıttık. Bayanlarımız için üretici bayan pazarı açtık.
Yarın: Muğla Büyükşehir, Ödemiş ve Hacıbektaş belediyeleri