Koronavirüs salgınıyla gayrette aşılamanın değerine dikkati çekerek İstanbul Ticaret Odası (İTO) Lideri Şekib Avdagiç, tahminen de aşılamadan bile kıymetli bir bahsin da “sosyal aralığın korunması” olduğunu söylemiş oldu.
COVID-19’un tesirinden ve gücünden hiç bir şey kaybetmediğini belirten Avdagiç, “Sadece bizler ona biraz daha alışıp, yol açtığı tahribatlara ve ölümlere alıştık. Maalesef gördüğümüz görüntüler, toplumsal arayı müdafaanın ikinci plana atıldığını gösteriyor. Bu mevzuya, tekrar kısıtlı günlere dönmemek için, üretimin kesintiye uğramaması için epeyce dikkat etmeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Ödenen onca bedele karşın maskeye hala gereğince ehemmiyet verilmediğini kaydeden Avdagiç, “İş yerlerimiz, işletmelerimiz ve insanımız maske takmayanların ve maskesini burnunun altına tutanların önemli tehdidi altında. Neredeyse ‘maske karşıtlığı’na dönüşen yaklaşım ve uygulamalar var. Toplumsal uzaklık tersliği, aşılama tersliğini geçmiş durumda. COVID-19 aşısı, ‘Maskeni niçin hakikat takmıyorsun?’ diyenlere ‘Ama ben aşımı oldum’ yanıtını vermeleri için yapılmıyor. Maske takmamak için mi aşı olduklarını sanıyorlar, sahiden anlamakta zorluk çekiyoruz. Maskesini burnunun altında takanlar, toplumsal araya dikkat etmeyenler bana göre maske zıddıdır. Zira, uzmanların da dediği üzere, yalnızca aşılama ile pandemiyi bitirmek mümkün değil.” diye konuştu.
COVID-19’un resmen duyurulmasının üzerinden 20 ay, Türkiye’de ise birinci hadisenin görülmesinin üzerinde 17 ay geçtiğini hatırlatan Avdagiç, “Maalesef pandemi hepimizden bir adım önde gidiyor. Ona çelme takmak, lakin aşıyla, gerçek manada maske takmakla, toplumsal aralığa dikkat etmekle ve hijyenle mümkün olacak. Salgını bu biçimde durdurup biz öne geçeceğiz. Bunun bir sefer daha vurgulamak istiyorum.” diye konuştu.
Enflasyonla topyekun çabaya vurgusu
Açıklamalarında ihracata değinen Şekib Avdagiç, Türkiye’nin ihracatta iki eşiği birden aştığını söylemiş oldu.
12 aylık toplam ihracatın temmuzda yıllık birinci sefer 200 milyar dolar sonunu geçerek 201 milyar dolara ulaştığını belirten Avdagiç, Avdagiç, “Dünya toplam mal ihracatının 19 trilyon dolar olması halinde, mevcut yıllık ihracat meblağıyla bile Türkiye’nin global ihracattan aldığı hisse, yıl bitmeden birinci sefer yüzde 1’in üzerine çıkacak görünüyor. 2020 yılında yüzde 0,96 düzeyindeydi. Bu da ikinci kıymetli eşik. Ruhsal eşiği geçtik. Artık tüm ihracatçılar olarak kısa vadeli birinci amacımız bu hissesi, yüzde 1.5’a çıkarmak olmalıdır.” değerlendirmesini yaptı.
Emtia ve navlundaki yüksek artışlar ile global faiz oranlarının bir daha yükselişe geçeceği beklentilerinin, Türkiye’de enflasyon sayılarına tesir yapacağına işaret eden Avdagiç, şunları kaydetti: “Türkiye olarak enflasyonla çabada gerekli önlemleri şimdiden almalıyız. Enflasyonla topyekun gayrete odaklanmış bir para ve maliye siyasetinin oluşturulması ve kararlılıkla uygulanmasını, muvaffakiyetin ön şartı olarak görüyoruz. Tüm toplum kısımlarının dayanağını almış bu biçimdesi bir program, sorunun daha az maliyetle daha kısa müddette tahlile kavuşturulmasının da anahtarı olacaktır.”
Okumaya devam et...
COVID-19’un tesirinden ve gücünden hiç bir şey kaybetmediğini belirten Avdagiç, “Sadece bizler ona biraz daha alışıp, yol açtığı tahribatlara ve ölümlere alıştık. Maalesef gördüğümüz görüntüler, toplumsal arayı müdafaanın ikinci plana atıldığını gösteriyor. Bu mevzuya, tekrar kısıtlı günlere dönmemek için, üretimin kesintiye uğramaması için epeyce dikkat etmeliyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Ödenen onca bedele karşın maskeye hala gereğince ehemmiyet verilmediğini kaydeden Avdagiç, “İş yerlerimiz, işletmelerimiz ve insanımız maske takmayanların ve maskesini burnunun altına tutanların önemli tehdidi altında. Neredeyse ‘maske karşıtlığı’na dönüşen yaklaşım ve uygulamalar var. Toplumsal uzaklık tersliği, aşılama tersliğini geçmiş durumda. COVID-19 aşısı, ‘Maskeni niçin hakikat takmıyorsun?’ diyenlere ‘Ama ben aşımı oldum’ yanıtını vermeleri için yapılmıyor. Maske takmamak için mi aşı olduklarını sanıyorlar, sahiden anlamakta zorluk çekiyoruz. Maskesini burnunun altında takanlar, toplumsal araya dikkat etmeyenler bana göre maske zıddıdır. Zira, uzmanların da dediği üzere, yalnızca aşılama ile pandemiyi bitirmek mümkün değil.” diye konuştu.
COVID-19’un resmen duyurulmasının üzerinden 20 ay, Türkiye’de ise birinci hadisenin görülmesinin üzerinde 17 ay geçtiğini hatırlatan Avdagiç, “Maalesef pandemi hepimizden bir adım önde gidiyor. Ona çelme takmak, lakin aşıyla, gerçek manada maske takmakla, toplumsal aralığa dikkat etmekle ve hijyenle mümkün olacak. Salgını bu biçimde durdurup biz öne geçeceğiz. Bunun bir sefer daha vurgulamak istiyorum.” diye konuştu.
Enflasyonla topyekun çabaya vurgusu
Açıklamalarında ihracata değinen Şekib Avdagiç, Türkiye’nin ihracatta iki eşiği birden aştığını söylemiş oldu.
12 aylık toplam ihracatın temmuzda yıllık birinci sefer 200 milyar dolar sonunu geçerek 201 milyar dolara ulaştığını belirten Avdagiç, Avdagiç, “Dünya toplam mal ihracatının 19 trilyon dolar olması halinde, mevcut yıllık ihracat meblağıyla bile Türkiye’nin global ihracattan aldığı hisse, yıl bitmeden birinci sefer yüzde 1’in üzerine çıkacak görünüyor. 2020 yılında yüzde 0,96 düzeyindeydi. Bu da ikinci kıymetli eşik. Ruhsal eşiği geçtik. Artık tüm ihracatçılar olarak kısa vadeli birinci amacımız bu hissesi, yüzde 1.5’a çıkarmak olmalıdır.” değerlendirmesini yaptı.
Emtia ve navlundaki yüksek artışlar ile global faiz oranlarının bir daha yükselişe geçeceği beklentilerinin, Türkiye’de enflasyon sayılarına tesir yapacağına işaret eden Avdagiç, şunları kaydetti: “Türkiye olarak enflasyonla çabada gerekli önlemleri şimdiden almalıyız. Enflasyonla topyekun gayrete odaklanmış bir para ve maliye siyasetinin oluşturulması ve kararlılıkla uygulanmasını, muvaffakiyetin ön şartı olarak görüyoruz. Tüm toplum kısımlarının dayanağını almış bu biçimdesi bir program, sorunun daha az maliyetle daha kısa müddette tahlile kavuşturulmasının da anahtarı olacaktır.”
Okumaya devam et...