İstanbul genelinde bir müddetdir tesirli olan lodos niçiniyle Kadıköy Caddebostan Kıyısı kırmızı yosunlara (kırmızı algler) büründü. Kırmızı yosunlar dalgalarla bir arada kayalıkları da vurdu.
Kırmızı renkle kaplanan kıyı akıllara nisan ayından beri Marmara Denizi’ni kaplayan müsilajı akıllara getirdi. ‘Kırmızı yosunlar yeni müsilaj mı?’ sorusuna Hidrobiyolog Levent Artüz, şu yanıtı verdi:
“Evet, müsilajın bir gibisi. Sucul ortamlarda kirlenmenin 3 ana safhası var. Birinci safhada kirletici ögesi ortama verirsiniz dayanabilen tipler kalırlar, dayanamayan tipler ya ortamı terk eder ya da ölürler. İkinci safhada ortamda tıp çeşitliliği azaldığı için kalan cinslerin adetlerinde olağandışı artışlar olur. Biz artık bu safhanın sonlarındayız. Kırmızı alglerin olağandışı artışı da, müsilaj olgusu da bu safhanın göstergeleri. Biz Ergene deşarjı ile bu safhaya geçiş yaptık.”
Birgün’den Dilara Şimşek’in haberine nazaran, asıl sorunun Marmara Denizi’nin kirletilmesi olduğunu lisana getiren Artüz, tedbir alınmadığı takdirde felaketin kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Artüz’e bakılırsa birinci ve hemen alınması gereken tedbir Marmara’nın alıcı ortam olarak kullanılmasından vazgeçmek:
“Bu olgular büsbütün çok kirletilmenin safhalarının temel ögeleri olarak karşımıza çıkıyor. Marmara Denizi genelinde 2020’de kasım-aralık aylarında başlayan Ergene deşarjı ile baskın kirlilik yükü karakteri kimyasal atık tarafına yanlışsız kaymaya başladı. Sorun müsilaj, alg çoğalmaları, balık vefatları, istihsal düşüşleri ve gibisi olgular değil. Sorun Marmara Denizi’nin bilerek ve isteyerek kirletilmesi. Her ne kadar Marmara Denizi’ni yine kurtaramazsak, eski haline döndüremesek de hiç değilse bize ziyan vermesini önleyebiliriz.”
HER AY ÖBÜR FELAKET
Artüz, 2021 yılında denizde meydana gelen felaketleri şu biçimde sıraladı:
• Ocak: Tekirdağ bölgesinde taban canlılarında vefat meydana geldi.
• Şubat: Tekirdağ’da yüzey balıklarda kitlesel vefatlar görüldü.
• Mart: Marmara Denizi’nde müsilaj ortaya çıktı.
• Haziran: Kumburgaz sınırında yengeç vefatları.
• Ekim: Denizanası vefatları.
Kırmızı renkle kaplanan kıyı akıllara nisan ayından beri Marmara Denizi’ni kaplayan müsilajı akıllara getirdi. ‘Kırmızı yosunlar yeni müsilaj mı?’ sorusuna Hidrobiyolog Levent Artüz, şu yanıtı verdi:
“Evet, müsilajın bir gibisi. Sucul ortamlarda kirlenmenin 3 ana safhası var. Birinci safhada kirletici ögesi ortama verirsiniz dayanabilen tipler kalırlar, dayanamayan tipler ya ortamı terk eder ya da ölürler. İkinci safhada ortamda tıp çeşitliliği azaldığı için kalan cinslerin adetlerinde olağandışı artışlar olur. Biz artık bu safhanın sonlarındayız. Kırmızı alglerin olağandışı artışı da, müsilaj olgusu da bu safhanın göstergeleri. Biz Ergene deşarjı ile bu safhaya geçiş yaptık.”
Birgün’den Dilara Şimşek’in haberine nazaran, asıl sorunun Marmara Denizi’nin kirletilmesi olduğunu lisana getiren Artüz, tedbir alınmadığı takdirde felaketin kaçınılmaz olduğunu kaydetti. Artüz’e bakılırsa birinci ve hemen alınması gereken tedbir Marmara’nın alıcı ortam olarak kullanılmasından vazgeçmek:
“Bu olgular büsbütün çok kirletilmenin safhalarının temel ögeleri olarak karşımıza çıkıyor. Marmara Denizi genelinde 2020’de kasım-aralık aylarında başlayan Ergene deşarjı ile baskın kirlilik yükü karakteri kimyasal atık tarafına yanlışsız kaymaya başladı. Sorun müsilaj, alg çoğalmaları, balık vefatları, istihsal düşüşleri ve gibisi olgular değil. Sorun Marmara Denizi’nin bilerek ve isteyerek kirletilmesi. Her ne kadar Marmara Denizi’ni yine kurtaramazsak, eski haline döndüremesek de hiç değilse bize ziyan vermesini önleyebiliriz.”
HER AY ÖBÜR FELAKET
Artüz, 2021 yılında denizde meydana gelen felaketleri şu biçimde sıraladı:
• Ocak: Tekirdağ bölgesinde taban canlılarında vefat meydana geldi.
• Şubat: Tekirdağ’da yüzey balıklarda kitlesel vefatlar görüldü.
• Mart: Marmara Denizi’nde müsilaj ortaya çıktı.
• Haziran: Kumburgaz sınırında yengeç vefatları.
• Ekim: Denizanası vefatları.