Trabzon’da küçük kız çocuğuna cinsel istismarda bulunan S.Ü., İstanbul Sözleşmesi’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla feshedilmesinden 7 gün daha sonra, birinci duruşmada tahliye edildi. Küçük çocuğun ailesi, tahliye sonucuna isyan etti.
Trabzon’da 13 yaşındaki bir kız çocuğu, 5 Nisan 2021 tarihinde, dondurma almak için markete gitti. Burada babaannesinin komşusu olan S.Ü. ile karşılaştı.
S.Ü.’nün Boncuk isimli kedisi vardı ve küçük çocuk, S.Ü.’nün eşi meskende olduğunda kediyi sevmeye gidiyordu. Çocuk, markette gördüğü S.Ü.’ye “Boncuk ne yapıyor” dedi. S.Ü. de kedinin uygun olduğunu ve isterse kendisiyle konuta gelip kediyi sevebileceğini söylemiş oldu. S.Ü.’nün eşinin meskende olduğunu düşünen çocuk, onunla birlikte meskenine gitti.
S.Ü., konutta dokunarak küçük çocuğu istismar etti. Çocuk, elini ittiği S.Ü.’nün istismarından kurtulmaya çalışarak, konuttan çıkmayı başardı ve babaannesinin yanına giderek yaşadığı olayı anlattı.
Babaanne, “Annene anlat, fakat baban duyarsa berbat şeyler olabilir” dedi. Küçük çocuğun olayı annesine anlatması üzerine husus babaya aktarıldı ve polise şikayette bulundular.
S.Ü. 5 Nisan’da gözaltına alınırken, polisteki tabirinde olayı inkar etti ve çocuğun babasına borç para verdiğini belirterek, “Annesi ile babasının, bir sene evvel vermiş olduğum 400 lirayı ödememek için kızlarını bu türlü doldurduklarını; onların fikirleri doğrultusunda kızlarının bu türlü beyanda bulunduğunu düşünüyorum” dedi. S.Ü., 6 Nisan’da tutuklandı.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede; küçük kızın psikolog eşliğinde alınan sözü de yer aldı. S.Ü.’nün, daha evvel de 4-5 sefer kıza dokunarak cinsel istismarda bulunduğu ve buna arkadaşları ile kardeşinin de şahit olduğu ortaya çıktı. İddianamede, S.Ü.’nün bir komşusu ile küçük kızın babaannesinin şahitlikleri de yer aldı. İddianamede ayrıyeten küçük kızın S.Ü.’nün meskenine gittiği anı gösteren güvenlik kamera imgesine de yer verildi.
SAVCI, ÇOCUĞUN BEYANLARINI DENGELİ BULDU
İddianamede, küçük kızın söylemiş olduklerine ait, “Mağdur hakkında düzenlenen İsimli Görüşme Kıymetlendirme Raporu’nda isimli görüşmenin dengeli olduğu; mağdurun doğal, akıcı bir anlatımının olduğu; kâfi ölçüde ayrıntı verdiği; anlatılanlarda mantıksal bir çatının olduğunun gözlemlendiği; ayrıyeten mağdurun ön ve isimli görüşme esnasında yaşanılan olayın tesirinde olduğunun gözlemlendiğinin tespit edildiği” değerlendirmesinde bulunuldu. İddianameyi hazırlayan savcı, S.Ü.’nün, birden çok sefer işlediği çocuğa cinsel istismar kabahati niçiniyle 14 yıla kadar mahpusla cezalandırılmasını istedi.
YALNIZCA 3 AY TUTUKLU KALDI
Bu ortada Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonucu, 1 Temmuz’da yürürlüğe girdi. Mukavele yürürlükten kalktıktan 7 gün daha sonra, yani 8 Temmuz’da Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan S.Ü. yalnızca 3 ay tutuklu kalmasının akabinde birinci duruşmada tahliye edildi.
Küçük çocuğun ailesi tahliye sonucuna reaksiyon gösterdi. Anne Kübra E., S.Ü.’nün tahliyesini kabul etmediklerini vurgulayarak, “Kişinin tutuklu kalması gerekirken özgür kalması, kamu ismine vicdanı yaralayıcı. 13 yaşındaki bir kız çocuğunun hakkını bir anne, baba olarak biz aramak zorundayız. Kızımın hakkı kimsede kalmasın. Adaletse, adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Biz kızım üzere bütün çocukların ismine sesimizi yükseltiyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve milletvekillerimize, Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum. Bütün kanıtlar, bütün şahitler, kamera manzaraları elimizde mevcutken bu şahsın 3 ay tutuklu kalıp dışarı çıkmasını asla kabul etmiyoruz” diye konuştu.
Baba Kemal E. de yalnızca adalet istediklerine dikkat çekerek, “Benim boğazım düğümlenmeye başladı. Diyecek söz bulamıyorum. O şahsın tutuklu yargılanmasını istiyoruz. Bu ülkenin evlatları olarak bunu tekrar düşünmenizi bekliyoruz” dedi.
Trabzon’da 13 yaşındaki bir kız çocuğu, 5 Nisan 2021 tarihinde, dondurma almak için markete gitti. Burada babaannesinin komşusu olan S.Ü. ile karşılaştı.
S.Ü.’nün Boncuk isimli kedisi vardı ve küçük çocuk, S.Ü.’nün eşi meskende olduğunda kediyi sevmeye gidiyordu. Çocuk, markette gördüğü S.Ü.’ye “Boncuk ne yapıyor” dedi. S.Ü. de kedinin uygun olduğunu ve isterse kendisiyle konuta gelip kediyi sevebileceğini söylemiş oldu. S.Ü.’nün eşinin meskende olduğunu düşünen çocuk, onunla birlikte meskenine gitti.
S.Ü., konutta dokunarak küçük çocuğu istismar etti. Çocuk, elini ittiği S.Ü.’nün istismarından kurtulmaya çalışarak, konuttan çıkmayı başardı ve babaannesinin yanına giderek yaşadığı olayı anlattı.
Babaanne, “Annene anlat, fakat baban duyarsa berbat şeyler olabilir” dedi. Küçük çocuğun olayı annesine anlatması üzerine husus babaya aktarıldı ve polise şikayette bulundular.
S.Ü. 5 Nisan’da gözaltına alınırken, polisteki tabirinde olayı inkar etti ve çocuğun babasına borç para verdiğini belirterek, “Annesi ile babasının, bir sene evvel vermiş olduğum 400 lirayı ödememek için kızlarını bu türlü doldurduklarını; onların fikirleri doğrultusunda kızlarının bu türlü beyanda bulunduğunu düşünüyorum” dedi. S.Ü., 6 Nisan’da tutuklandı.
Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede; küçük kızın psikolog eşliğinde alınan sözü de yer aldı. S.Ü.’nün, daha evvel de 4-5 sefer kıza dokunarak cinsel istismarda bulunduğu ve buna arkadaşları ile kardeşinin de şahit olduğu ortaya çıktı. İddianamede, S.Ü.’nün bir komşusu ile küçük kızın babaannesinin şahitlikleri de yer aldı. İddianamede ayrıyeten küçük kızın S.Ü.’nün meskenine gittiği anı gösteren güvenlik kamera imgesine de yer verildi.
SAVCI, ÇOCUĞUN BEYANLARINI DENGELİ BULDU
İddianamede, küçük kızın söylemiş olduklerine ait, “Mağdur hakkında düzenlenen İsimli Görüşme Kıymetlendirme Raporu’nda isimli görüşmenin dengeli olduğu; mağdurun doğal, akıcı bir anlatımının olduğu; kâfi ölçüde ayrıntı verdiği; anlatılanlarda mantıksal bir çatının olduğunun gözlemlendiği; ayrıyeten mağdurun ön ve isimli görüşme esnasında yaşanılan olayın tesirinde olduğunun gözlemlendiğinin tespit edildiği” değerlendirmesinde bulunuldu. İddianameyi hazırlayan savcı, S.Ü.’nün, birden çok sefer işlediği çocuğa cinsel istismar kabahati niçiniyle 14 yıla kadar mahpusla cezalandırılmasını istedi.
YALNIZCA 3 AY TUTUKLU KALDI
Bu ortada Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme sonucu, 1 Temmuz’da yürürlüğe girdi. Mukavele yürürlükten kalktıktan 7 gün daha sonra, yani 8 Temmuz’da Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıkan S.Ü. yalnızca 3 ay tutuklu kalmasının akabinde birinci duruşmada tahliye edildi.
Küçük çocuğun ailesi tahliye sonucuna reaksiyon gösterdi. Anne Kübra E., S.Ü.’nün tahliyesini kabul etmediklerini vurgulayarak, “Kişinin tutuklu kalması gerekirken özgür kalması, kamu ismine vicdanı yaralayıcı. 13 yaşındaki bir kız çocuğunun hakkını bir anne, baba olarak biz aramak zorundayız. Kızımın hakkı kimsede kalmasın. Adaletse, adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Biz kızım üzere bütün çocukların ismine sesimizi yükseltiyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve milletvekillerimize, Adalet Bakanlığı’na sesleniyorum. Bütün kanıtlar, bütün şahitler, kamera manzaraları elimizde mevcutken bu şahsın 3 ay tutuklu kalıp dışarı çıkmasını asla kabul etmiyoruz” diye konuştu.
Baba Kemal E. de yalnızca adalet istediklerine dikkat çekerek, “Benim boğazım düğümlenmeye başladı. Diyecek söz bulamıyorum. O şahsın tutuklu yargılanmasını istiyoruz. Bu ülkenin evlatları olarak bunu tekrar düşünmenizi bekliyoruz” dedi.