semaver
Active member
İstanbul Havalimanı devre dışı kaldı, bakanlar Atatürk Havalimanı’na indi Cengiz, Mapa, Limak, Kolin, Kalyon Ortak Teşebbüs Kümesi (OGG) tarafınca, 22 milyar 152 milyon Avro artı KDV ile 2018’de inşa edilen İstanbul Havalimanı, ağır kar yağışı niçiniyle devre dışı kaldı. Hava trafiği dururken yolcular da metro olmadığı için havalimanında mahsur kaldı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatı üzerine İstanbul’a giden İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu ile AFAD Lideri Yunus Sezer de İstanbul Havalimanı’na değil, erken kapatıldığı için tazminat ödenen ve hastane yapılması için iki pisti tahrip edilen Atatürk Havalimanı’na indi.
Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT), işletme mühletinin 2005’te 20 yıllığına 500 milyon dolar bedelle uzatılmak istenmesini önlemesi kararı o günün döviz kuru üzerinden 4 milyar 455 milyon liralık kamu ziyanı önlenen Atatürk Havalimanı’nın (AHL), erken kapatılması kararı kamu ziyanı ortaya çıkmıştı. Periyodun döviz kurlarıyla yapılan hesaplamaya göre, şirket 4 milyar liraya işletmesini üstlendiği havalimanı 1.5 yıl erken kapatılınca, 2.5 milyar liralık tazminat almıştı. Diğer bir sözle, şirketin 15.5 yıl için kamuya ödediği paranın 3’te 2’si, tazminat olarak şirkete geri verildiği kamuoyuna yansımıştı. AHL’nin iki pisti ise kapatıldıktan daha sonra kırılarak kullanılamaz hale getirilmiş ve salgın için hastane inşa edilmişti.
İKAZLAR DİNLENMEDİ
İstanbul Havalimanı’nın ihalesi ise tüm tenkitlere rağmen 2013’te yapıldı. OGG kazandı. “İktidarın gözdesi” olarak bilinen bu şirketler, beraberinde dünyada kamudan en epeyce ihale alan şirketlerden kimilerini da oluşturuyor. İsim tartışmaları yaşanan ve imal basamağında emekçilerin, makus çalışma şartlarını protesto etmesi de gündeme gelen İstanbul Havalimanı’nın yeri de uzun mühlet tartışılmış ve uzmanlar tarafınca eleştirilmişti.
ÇATI ÇÖKTÜ
Ağır kar yağışı niçiniyle havalimanının uçuşları durduruldu, bir kargo terminal binasının çatısı da çöktü. THY Basın Müşaviri Yahya Üstün, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İstanbul Havalimanı’nda Turkish Cargo’ya hizmet sunan tesisimizin çatısında biriken kar kütleleri ve fırtına niçiniyle çöküntü meydana gelmiştir. Oluşan durumdan hiç bir çalışma arkadaşımız ziyan görmemiştir, süreç yakından takip edilmektedir” dedi. Üstün, çabucak sonrasında ise “Olumsuz hava şartlarının tesiriyle çatısında kısmı çökme yaşanan kargo binamız süreksiz kullanım (uydu tesis) emeliyle inşa edilmiştir” tabirlerini kullandı.
“RİSK DAHA YÜKSEK”
TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Lideri Fırat Çukurçayır, İstanbul Havalimanı’nın pozisyon prestijiyle Karadeniz’den etkilenen bir yapısı olduğunu belirterek “Denize yakın olan tüm havaalanları için risk daha yüksek. Zira deniz tesirine daha fazla maruz kalma durumları var. Karayla denizlerin birleştiği yerler, termodinamik yapı olarak her vakit daha farklı bir yapı gösterir. Kara ve deniz meltemleri dediğimiz rüzgâr yapısından dolayı o bölgeler, iç bölümlerden daha farklıdır. Elinizde imkân, uygun arazi, iç kısımlara yapma talihiniz varken oraya taşıdıysanız, o sorgulanır. Bu tip havaalanlarında termodinamik yapıdan dolayı atmosferik etkileşimleri farklıdır” tabirlerini kullandı.
Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT), işletme mühletinin 2005’te 20 yıllığına 500 milyon dolar bedelle uzatılmak istenmesini önlemesi kararı o günün döviz kuru üzerinden 4 milyar 455 milyon liralık kamu ziyanı önlenen Atatürk Havalimanı’nın (AHL), erken kapatılması kararı kamu ziyanı ortaya çıkmıştı. Periyodun döviz kurlarıyla yapılan hesaplamaya göre, şirket 4 milyar liraya işletmesini üstlendiği havalimanı 1.5 yıl erken kapatılınca, 2.5 milyar liralık tazminat almıştı. Diğer bir sözle, şirketin 15.5 yıl için kamuya ödediği paranın 3’te 2’si, tazminat olarak şirkete geri verildiği kamuoyuna yansımıştı. AHL’nin iki pisti ise kapatıldıktan daha sonra kırılarak kullanılamaz hale getirilmiş ve salgın için hastane inşa edilmişti.
İKAZLAR DİNLENMEDİ
İstanbul Havalimanı’nın ihalesi ise tüm tenkitlere rağmen 2013’te yapıldı. OGG kazandı. “İktidarın gözdesi” olarak bilinen bu şirketler, beraberinde dünyada kamudan en epeyce ihale alan şirketlerden kimilerini da oluşturuyor. İsim tartışmaları yaşanan ve imal basamağında emekçilerin, makus çalışma şartlarını protesto etmesi de gündeme gelen İstanbul Havalimanı’nın yeri de uzun mühlet tartışılmış ve uzmanlar tarafınca eleştirilmişti.
ÇATI ÇÖKTÜ
Ağır kar yağışı niçiniyle havalimanının uçuşları durduruldu, bir kargo terminal binasının çatısı da çöktü. THY Basın Müşaviri Yahya Üstün, toplumsal medya hesabından yaptığı açıklamada, “İstanbul Havalimanı’nda Turkish Cargo’ya hizmet sunan tesisimizin çatısında biriken kar kütleleri ve fırtına niçiniyle çöküntü meydana gelmiştir. Oluşan durumdan hiç bir çalışma arkadaşımız ziyan görmemiştir, süreç yakından takip edilmektedir” dedi. Üstün, çabucak sonrasında ise “Olumsuz hava şartlarının tesiriyle çatısında kısmı çökme yaşanan kargo binamız süreksiz kullanım (uydu tesis) emeliyle inşa edilmiştir” tabirlerini kullandı.
“RİSK DAHA YÜKSEK”
TMMOB Meteoroloji Mühendisleri Odası Lideri Fırat Çukurçayır, İstanbul Havalimanı’nın pozisyon prestijiyle Karadeniz’den etkilenen bir yapısı olduğunu belirterek “Denize yakın olan tüm havaalanları için risk daha yüksek. Zira deniz tesirine daha fazla maruz kalma durumları var. Karayla denizlerin birleştiği yerler, termodinamik yapı olarak her vakit daha farklı bir yapı gösterir. Kara ve deniz meltemleri dediğimiz rüzgâr yapısından dolayı o bölgeler, iç bölümlerden daha farklıdır. Elinizde imkân, uygun arazi, iç kısımlara yapma talihiniz varken oraya taşıdıysanız, o sorgulanır. Bu tip havaalanlarında termodinamik yapıdan dolayı atmosferik etkileşimleri farklıdır” tabirlerini kullandı.