Hüseyin GÖKÇE/ANKARA
E. Gelir Yönetimi Strateji Geliştirme Daire Lideri Nazmi Karyağdı, yüksek enflasyonun işletme sermayelerini eritmesini engellemek için, enflasyon düzeltmesi araçlarından olan LİFO (Son giren birinci çıkar) tekniğinin bir daha uygulanmasını önerdi. Karyağdı, 2021 yılı son çeyreğinden bu yana artış gösteren enflasyon sebebiyle oluşan gerçek olmayan kârların vergilendirilmesinin, işletmelerin sermayelerinin devlete aktarılmasına yol açtığını bildirdi. İşletmelerin ‘yerine koyma maliyeti’ni dikkate alarak fiyat belirlemelerinin de bu şartlarda enflasyonu körüklediğinin altını çizen Nazmi Karyağdı, “Her ne kadar geç kalınmış olsa da 2022’in son çeyreğinden başlayarak, 2022 yılı için ve 2023’te sanayicilere ve tüccarlara LİFO ile değerleme yapma imkanının tanınması hem işletme sermayelerinin erimesini önleyecek birebir vakitte ‘yerine koyma maliyeti’nden hareketle satış fiyatlarının artmasını engelleyebilecektir” diye konuştu.
Nazmi Karyağdı, yüksek enflasyonun topluma hayat pahalılığı ve refah kaybı olarak yansıdığını, işletmelere ise maliyet baskısı, vadeli emtia temin edememe, sermaye kaybı ya da satılan malı yerine koymak için daha yüksek bedelli satış fiyatı belirleme üzere tesiri olduğunu bildirdi. Bu durumun ise enfl asyona süreklilik kazandırdığının altını çizen Karyağdı, buna karşılık otomatik yürürlüğe girmesi gereken enflasyon muhasebesinin 2024 yılına ertelendiğini hatırlattı.
En son satın alınan mamüllerin fiyatı dikkate alınmalı
Vergi hukukuna 2004 yılında enflasyon muhasebesi teriminin girmesiyle, emtianın LİFO yoluna nazaran değerleme imkanı veren uygulamanın ise yürürlükten kaldırıldığını bildirdi. Karyağdı, bir değerleme formülü olan LİFO’nun şirketlerin satın aldıkları yahut ürettikleri emtianın maliyetini en son satın alınan mamüllerin fiyatından dikkate almalarına imkan tanıdığını vurgularken, bu biçimdece daha az vergi ödenmesine imkan sağlandığını aktardı.
İşletmelerin, meblağların daima artış halinde olduğu enflasyonist ortamlarda stokları yerine koyma maliyeti arttığı için vergi aracılığıyla sermayelerini kaybetmemeleri için LİFO’nun yaşamsal bir fonksiyona sahip olduğuna değinen Karyağdı, “Bu niçinle de işletmelerin sermayelerinin vergi yoluyla devlete aktarılıp azalmasını önlemek için Lİ- FO, yüksek enflasyon periyotlarında muhasebede ve vergide kesinlikle uygulanmalıdır” diye konuştu. Yüksek satış fiyatı ve düşük maliyet bedeli niçiniyle oluşan yüksek kârların aslında enflasyon niçiniyle şişmiş durumda olduğunu vurgulayan Nazmi Karyağdı, “Bu şişme ise gerçek bir kârı tabir etmemekte. Gerçek olmayan kârdan yüksek vergi almak ise işletme sermayesinin vergi yoluyla devlete aktarılması manasına geliyor” tabirlerini kullandı.
“LİFO’ya son çeyrekten itibaren başlanmalı”
Karyağdı, LİFO ile ilgili değerlendirmelerini şöyleki sürdürdü: “Esas itibariyle bir daha değerleme 1 Ocak 2022’de geri getirildiğinde LİFO’da geri getirilmeliydi. Bu eksiklik 2021’in son çeyreğinden bu yana artış gösteren enfl asyon niçiniyle gerçek olmayan hasılatların vergilendirilmesi, işletme sermayelerinin devlete aktarılması ve enfl asyonun yüksek seyretmesine dolaylı olarak olumsuz tarafta katkı sağlamıştır. Her ne kadar geç kalınmış olsa da 2022’in son çeyreğinden başlayarak 2022 yılı için ve 2023’te sanayicilere ve tüccarlara LİFO ile değerleme yapma imkanı getirilmelidir. ”
Okumaya devam et...
E. Gelir Yönetimi Strateji Geliştirme Daire Lideri Nazmi Karyağdı, yüksek enflasyonun işletme sermayelerini eritmesini engellemek için, enflasyon düzeltmesi araçlarından olan LİFO (Son giren birinci çıkar) tekniğinin bir daha uygulanmasını önerdi. Karyağdı, 2021 yılı son çeyreğinden bu yana artış gösteren enflasyon sebebiyle oluşan gerçek olmayan kârların vergilendirilmesinin, işletmelerin sermayelerinin devlete aktarılmasına yol açtığını bildirdi. İşletmelerin ‘yerine koyma maliyeti’ni dikkate alarak fiyat belirlemelerinin de bu şartlarda enflasyonu körüklediğinin altını çizen Nazmi Karyağdı, “Her ne kadar geç kalınmış olsa da 2022’in son çeyreğinden başlayarak, 2022 yılı için ve 2023’te sanayicilere ve tüccarlara LİFO ile değerleme yapma imkanının tanınması hem işletme sermayelerinin erimesini önleyecek birebir vakitte ‘yerine koyma maliyeti’nden hareketle satış fiyatlarının artmasını engelleyebilecektir” diye konuştu.
Nazmi Karyağdı, yüksek enflasyonun topluma hayat pahalılığı ve refah kaybı olarak yansıdığını, işletmelere ise maliyet baskısı, vadeli emtia temin edememe, sermaye kaybı ya da satılan malı yerine koymak için daha yüksek bedelli satış fiyatı belirleme üzere tesiri olduğunu bildirdi. Bu durumun ise enfl asyona süreklilik kazandırdığının altını çizen Karyağdı, buna karşılık otomatik yürürlüğe girmesi gereken enflasyon muhasebesinin 2024 yılına ertelendiğini hatırlattı.
En son satın alınan mamüllerin fiyatı dikkate alınmalı
Vergi hukukuna 2004 yılında enflasyon muhasebesi teriminin girmesiyle, emtianın LİFO yoluna nazaran değerleme imkanı veren uygulamanın ise yürürlükten kaldırıldığını bildirdi. Karyağdı, bir değerleme formülü olan LİFO’nun şirketlerin satın aldıkları yahut ürettikleri emtianın maliyetini en son satın alınan mamüllerin fiyatından dikkate almalarına imkan tanıdığını vurgularken, bu biçimdece daha az vergi ödenmesine imkan sağlandığını aktardı.
İşletmelerin, meblağların daima artış halinde olduğu enflasyonist ortamlarda stokları yerine koyma maliyeti arttığı için vergi aracılığıyla sermayelerini kaybetmemeleri için LİFO’nun yaşamsal bir fonksiyona sahip olduğuna değinen Karyağdı, “Bu niçinle de işletmelerin sermayelerinin vergi yoluyla devlete aktarılıp azalmasını önlemek için Lİ- FO, yüksek enflasyon periyotlarında muhasebede ve vergide kesinlikle uygulanmalıdır” diye konuştu. Yüksek satış fiyatı ve düşük maliyet bedeli niçiniyle oluşan yüksek kârların aslında enflasyon niçiniyle şişmiş durumda olduğunu vurgulayan Nazmi Karyağdı, “Bu şişme ise gerçek bir kârı tabir etmemekte. Gerçek olmayan kârdan yüksek vergi almak ise işletme sermayesinin vergi yoluyla devlete aktarılması manasına geliyor” tabirlerini kullandı.
“LİFO’ya son çeyrekten itibaren başlanmalı”
Karyağdı, LİFO ile ilgili değerlendirmelerini şöyleki sürdürdü: “Esas itibariyle bir daha değerleme 1 Ocak 2022’de geri getirildiğinde LİFO’da geri getirilmeliydi. Bu eksiklik 2021’in son çeyreğinden bu yana artış gösteren enfl asyon niçiniyle gerçek olmayan hasılatların vergilendirilmesi, işletme sermayelerinin devlete aktarılması ve enfl asyonun yüksek seyretmesine dolaylı olarak olumsuz tarafta katkı sağlamıştır. Her ne kadar geç kalınmış olsa da 2022’in son çeyreğinden başlayarak 2022 yılı için ve 2023’te sanayicilere ve tüccarlara LİFO ile değerleme yapma imkanı getirilmelidir. ”
Okumaya devam et...