Soğuk bir Aralık sabahı gittim ziyaretine, kıymetli dostum Hüseyin Sami Büyükgezici’nin babası Mehmet Büyükgezici’yi. Ziyaretimin niçini hem yeni çıkardığı kitabı konuşmak birebir vakitte eski anılarını şahsen kendi ağzından dinlemek.
Hüseyin ve Perver’den olma Mehmet Amca 1960 Osmaniye doğumlu. Birinci ve ortaokulu Osmaniye’de okuyup, oradan yolu İskenderun’a düşüyor. İskenderun’a gitme niçini ise sanat lisesini okumak için. Okullarda başarısı ve atikliğiyle dikkat çekiyor. Liseyi de bitirince dönüyor tekrar memleketine. Boş durmak olmaz tabi, çocukluktan beri orta ara çalıştığı açık hava sinemacılığına tekrar dönüyor. Ve macera bu dönüşüyle başlıyor.
bir süre açık hava sinemasında çalışıp daha sonra yakın bir arkadaşıyla sinema makinesi alarak düşüyorlar Çukurova’nın kuş uçmaz kervan geçmez köylerine. Tek gayeleri bu köylerde sinema oynatıp helalinden para kazanmak. O denli de oluyor tabi, hem para kazanıyorlar birebir vakitte köylere sinema gdolayıp köy halkının toplumsallaşmasını sağlıyorlar.
Mehmet Amca “Seyyar sinemacılar” isimli kitabıyla o yıllar Türkiye’sinin fotoğrafını çekmiş. Sinema merkezde olsa da insanların gündelik hayatını, cümbüş anlayışını ve birbirleri içindeki güzel muhabbeti satır ortalarında bakılırsabiliyorsunuz. Aslında sinemanın yalnızca sinema olmadığını da okudukça anlıyorsunuz. Ben kitabı fazlaca beğendim, yer yer anılarına hayli güldüm. Anılardan bahsedip büyüsünü bozmak istemem o yüzden kesinlikle alıp okuyun derim.
Efendim geldik bu haftada bana ayrılan müddetin sonuna. Hepinize memnun bir hafta sonu diliyor yaşanmış bir ateş başı kıssasını anlatıp huzurlarınızdan çekiliyorum.
Toplumsal Demokrat Halkçı Partinin rüzgar üzere estiği, peş peşe belediyelere SHP bayrağı taktığı günlerde Genel Lider Merhum Erdal İnönü memleket cinsine çıkıyor.
Erdal Beyefendisi gittiği her yerde halk yığınları karşıladığından gazeteciler de bu tipi es geçmeyip genel lideri yakından takip ediyor.
Yolları Antalya’ya niyet bir daha bir izdihamın içinde miting başlıyor, bu sırada otobüse yaklaşmak isteyen gazeteci Emin Koç’u polisler yaptıkları bariyerden öteye geçirmiyor. Durumu otobüsten fark eden Erdal İnönü mikrofondan “Arkadaşlar sayın Koç’u bırakın” diye anons edince mitingi izleyenlerden biri başkasına “Vallaha adam nasıl kibar biri, kurbanlık hayvana bile sayın koç diye hitap ediyor” diyor.
Haftaya görüşmek üzere sevgi ve saygılarımla…
Onur Düzyatanlar
Hüseyin ve Perver’den olma Mehmet Amca 1960 Osmaniye doğumlu. Birinci ve ortaokulu Osmaniye’de okuyup, oradan yolu İskenderun’a düşüyor. İskenderun’a gitme niçini ise sanat lisesini okumak için. Okullarda başarısı ve atikliğiyle dikkat çekiyor. Liseyi de bitirince dönüyor tekrar memleketine. Boş durmak olmaz tabi, çocukluktan beri orta ara çalıştığı açık hava sinemacılığına tekrar dönüyor. Ve macera bu dönüşüyle başlıyor.
bir süre açık hava sinemasında çalışıp daha sonra yakın bir arkadaşıyla sinema makinesi alarak düşüyorlar Çukurova’nın kuş uçmaz kervan geçmez köylerine. Tek gayeleri bu köylerde sinema oynatıp helalinden para kazanmak. O denli de oluyor tabi, hem para kazanıyorlar birebir vakitte köylere sinema gdolayıp köy halkının toplumsallaşmasını sağlıyorlar.
Mehmet Amca “Seyyar sinemacılar” isimli kitabıyla o yıllar Türkiye’sinin fotoğrafını çekmiş. Sinema merkezde olsa da insanların gündelik hayatını, cümbüş anlayışını ve birbirleri içindeki güzel muhabbeti satır ortalarında bakılırsabiliyorsunuz. Aslında sinemanın yalnızca sinema olmadığını da okudukça anlıyorsunuz. Ben kitabı fazlaca beğendim, yer yer anılarına hayli güldüm. Anılardan bahsedip büyüsünü bozmak istemem o yüzden kesinlikle alıp okuyun derim.
Efendim geldik bu haftada bana ayrılan müddetin sonuna. Hepinize memnun bir hafta sonu diliyor yaşanmış bir ateş başı kıssasını anlatıp huzurlarınızdan çekiliyorum.
Toplumsal Demokrat Halkçı Partinin rüzgar üzere estiği, peş peşe belediyelere SHP bayrağı taktığı günlerde Genel Lider Merhum Erdal İnönü memleket cinsine çıkıyor.
Erdal Beyefendisi gittiği her yerde halk yığınları karşıladığından gazeteciler de bu tipi es geçmeyip genel lideri yakından takip ediyor.
Yolları Antalya’ya niyet bir daha bir izdihamın içinde miting başlıyor, bu sırada otobüse yaklaşmak isteyen gazeteci Emin Koç’u polisler yaptıkları bariyerden öteye geçirmiyor. Durumu otobüsten fark eden Erdal İnönü mikrofondan “Arkadaşlar sayın Koç’u bırakın” diye anons edince mitingi izleyenlerden biri başkasına “Vallaha adam nasıl kibar biri, kurbanlık hayvana bile sayın koç diye hitap ediyor” diyor.
Haftaya görüşmek üzere sevgi ve saygılarımla…
Onur Düzyatanlar