Merve YİĞİTCAN
İhracatçının ihracat dövizini bozdurma mecburiliği oranının yüzde 25’ten yüzde 40’a yükseltilmesi bekleniyor. Ocak ayında alınan bir kararla, ihracatla elde edilen dövizinin yüzde 25’inin Merkez Bankası’na satılması mecburî hale getirilmişti. Bu oranın önümüzdeki günlerde yapılması beklenen bir düzenlemeyle yüzde 40’a yükseltileceği konuşuluyor. Evvelki gün Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu ile TİM Lideri İsmail Gülle ve kimi ihracatçı birliklerinin liderlerinin yer aldığı görüşmede gündeme getirilen yeni orana ait hazırlıkların yapıldığı öğrenildi. Kelam konusu çalışma bilhassa döviz yükümlülüğü yüksek olan bölümlerde reaksiyon çekti. İhracatçılar döviz bozdurma mecburiliği oranının her dala özel olarak belirlenmesi gerektiğini savunurken, yüzde 25 zorunluluğa bakılırsa nakit akışını planlayan firmaların sürece hazırlık yapabilmesi ismine bir takvim ilan edilmesi gerektiğini de vurguluyor.
ÖKSÜZ: BOZDURUP tekrar ALACAĞIZ
İstanbul Dokuma ve Hammaddeleri İhracatçı Birliği (İTHİB) Lideri Ahmet Öksüz, ihracatçının kendi dövizini nasıl değerlendireceğinin sonucunı kendisinin vermesi gerektiğini söylerken, “Öyle vakit geliyor ki hepsini döviz olarak hammadde ödemesinde kullanmamız gerekebiliyor” dedi. Sistemi ihracatçılar olarak tasvip etmediklerini lisana getiren Öksüz, “Kimse yurtdışına yapacağı ödemeyi TL ile yapamaz. Mecburen ihracatçı yüzde 40’ı bozdurup tekrar döviz alacak. Bir taraftan bozdurduğunu yine talep edecek. Yurtdışı ithalat ödemelerini mecburen döviz ile yapacağımızdan dolayı bu bir deva değil. İhracatçı döviz kullanmak zorunda” tabirlerini kullandı. Dokuma kesiminin katma bedeli yüksek eserler üreten bir dal olduğunun altını çizen Öksüz, “Biz tahminen biroldukca dala nazaran daha az etkileneceğiz lakin büsbütün ithal girdi ile çalışan bölümler var onları fazlaca daha güç durumda bırakacaktır” diye konuştu.
KİLECİ: DÖVİZ KULLANIMI YÜKSEK OLAN İHRACATÇIYI KAHRA SOKAR
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Lideri Fikret Kileci de döviz bozdurma zorunluluğundan net ihracatçı olanların ziyan görmediğini, fakat döviz kullanması yüzde 90’ları bulan dallar için önemli maliyet yarattığını kaydetti. Kileci, “Ülkedeki döviz rezervinden dolayı bu biçimde bir karar alındı. Alışılmış teknik olarak ihracatçılar olarak bunu istemeyiz lakin şu durumda bu ziyanı minimize edecek enstrümanları kullanmalıyız. Riski en aza indirmeliyiz” dedi.
FAYAT: EN AZ 4 HAFTA EVVEL BİLDİRİLMELİ
TOBB Hazır Giysi ve Konfeksiyon Bölüm Meclisi Lideri Onur Fayat, bu çalışmayla ilgili Merkez Bankası’nın ihracatçılarla istişare yapmasının olumlu olduğunu söylerken, yüzde 40 oranının hazır giysi bölümü için yönetilebilir olduğunu, lakin her dalın döviz yükümlülüklerinin farklı olduğunu vurguladı. Bu noktada döviz bozdurma oranının sektörel bazda belirlenmesi gerektiğini tabir eden Fayat, beraberinde bu sonucun belli bir takvim doğrultusunda hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Fayat, “Akşam yüzde 40 oldu deyip, sabah uygulanmaya geçilirse bu firmaları zorlar. Zira bütün firmalar yüzde 25’e bakılırsa nakit akışlarını yaptılar. ötürüsıyla yeni karar bir takvimle açıklanmalı, en az 4 hafta olmalı, ideali ise 8 hafta. Şayet bu biçimde olursa firmalar yükümlülüklerini hesaplayabilirler” diye konuştu. Fayat, muhtaçlığı olanların sattığı dövizi bir daha almak zorunda kalacağını, bunun da bir kambiyo ziyanı yazacağını belirtti.
DALGAKIRAN: İHRACATÇI GÜZEL KARŞILAMAZ
Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Lideri Adnan Dalgakıran, döviz bozdurma zorunluluğunun yüzde 40’a çıkarılmasının hiç bir ihracatçı tarafınca güzel karşılanmayacağının açık olduğunu söylemiş oldu. Dalgakıran, “Ancak Türkiye dövize bu kadar sıkışmışsa biz de devletimizin aldığı kararla elimizden geleni yaparız. Lakin olmamasını dilek ederiz, zira kendi yağıyla kavrulan ihracatçı, kendi bileğinin hakkıyla dünyaya açılarak elde ettiği pahanın kendi tasarruflarında olmasını ister” diye konuştu.
Kur ziyanı rekabetçiliği etkiliyor
TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayii Meclis Lideri Yavuz Eroğlu da Hazine’nin birinci önceliğinin döviz bulmak olduğunu, bu önlemlerin şaşırtan olmadığını söylerken, “Maalesef biz döviz basan bir ülke değiliz. Direkt yatırım da fazlaca alamıyoruz, bir tek ihracat gelirimiz var. ötürüsıyla ihracat gelirleri üzerinden bu biçimde bir önlem kaçınılmaz duruyor. Bunlar epey istenen önlemler değil fakat bir de realite var, bu döviz bulunmalı” dedi. Bölümün hammaddesini büsbütün dövizle aldığını söyleyen Eroğlu, döviz muhtaçlığı olan firmaların ihracat bedelini bozdurduğunda tıpkı gün ortasında bir daha döviz aldığını, bu durumda ekstra bir bürokrasi ve kur riski oluştuğuna işaret etti. İstanbul Kimyevi Hususlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği’nde (İKMİB) geçmiş devirlerde başkanlık ve idare heyeti üyeliği yapan Akyüz Plastik İdare Konseyi Lideri Murat Akyüz de karara reaksiyon gösterdi. Uygulamanın firmalara önemli ziyan ettirdiğini lisana getiren Akyüz, “Kimya dalında TL ile dönen oranımız epey az. Döviz maliyetlerimiz yüzde 80 düzeylerinde. ötürüsıyla yüzde 40 oranı bizi daha da zorlayacaktır. Bu karar ile deniliyor ki ‘Ben sizi kardan ziyan ettireceğim, siz bunu kar marjı olarak ekleyin.’ İşte bu biçimde da rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Bizim rekabet ortasında olduğumuz hiç bir ülkede bu biçimde bir mecburilik yok” sözlerini kullandı.
İSİFED: Uygulama büsbütün kaldırılmalı
Barış SEDEF
İstanbul Endüstrici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (İSİFED) Lideri Muammer Ömeroğlu da döviz bozdurma zorunluluğunun yüzde 40’a çıkarılması çalışmalarını eleştirdi. Firmaların nakit akışını yönetebilmesi ve yeni yatırımlarını hayata geçirmesi için hali hazırdaki yüzde 25 kuralının da kaldırılması gerektiğinin altını çizen Ömeroğlu, “Yüzde 25 uygulamasının yürürlüğe girmesiyle ihracatçı firmaların döviz durumlarının planlanmasında zorluklar yaşanmaya başlandı. Son günlerde kamuoyunda bu oranın yüzde 40-50 oranlarına artırılmasının gündeme alındığını ise telaş ile takip ediyoruz. Ülkemizin ortasından geçtiği ekonomik dertler ile küresel konjonktür göz önüne alındığında; üretim ve ihracat yapan firmalarımızı destekleyerek ülke iktisadımızı büyütmemiz gereken bu vakitte döviz masraflarını kanıtlayabilen ihracatçılar başta olmak üzere bu uygulamanın revize edilmesini yahut büsbütün kaldırılmasının gerektiğini düşünüyoruz” tabirlerini kullandı.
Okumaya devam et...
İhracatçının ihracat dövizini bozdurma mecburiliği oranının yüzde 25’ten yüzde 40’a yükseltilmesi bekleniyor. Ocak ayında alınan bir kararla, ihracatla elde edilen dövizinin yüzde 25’inin Merkez Bankası’na satılması mecburî hale getirilmişti. Bu oranın önümüzdeki günlerde yapılması beklenen bir düzenlemeyle yüzde 40’a yükseltileceği konuşuluyor. Evvelki gün Merkez Bankası Lideri Şahap Kavcıoğlu ile TİM Lideri İsmail Gülle ve kimi ihracatçı birliklerinin liderlerinin yer aldığı görüşmede gündeme getirilen yeni orana ait hazırlıkların yapıldığı öğrenildi. Kelam konusu çalışma bilhassa döviz yükümlülüğü yüksek olan bölümlerde reaksiyon çekti. İhracatçılar döviz bozdurma mecburiliği oranının her dala özel olarak belirlenmesi gerektiğini savunurken, yüzde 25 zorunluluğa bakılırsa nakit akışını planlayan firmaların sürece hazırlık yapabilmesi ismine bir takvim ilan edilmesi gerektiğini de vurguluyor.
ÖKSÜZ: BOZDURUP tekrar ALACAĞIZ
İstanbul Dokuma ve Hammaddeleri İhracatçı Birliği (İTHİB) Lideri Ahmet Öksüz, ihracatçının kendi dövizini nasıl değerlendireceğinin sonucunı kendisinin vermesi gerektiğini söylerken, “Öyle vakit geliyor ki hepsini döviz olarak hammadde ödemesinde kullanmamız gerekebiliyor” dedi. Sistemi ihracatçılar olarak tasvip etmediklerini lisana getiren Öksüz, “Kimse yurtdışına yapacağı ödemeyi TL ile yapamaz. Mecburen ihracatçı yüzde 40’ı bozdurup tekrar döviz alacak. Bir taraftan bozdurduğunu yine talep edecek. Yurtdışı ithalat ödemelerini mecburen döviz ile yapacağımızdan dolayı bu bir deva değil. İhracatçı döviz kullanmak zorunda” tabirlerini kullandı. Dokuma kesiminin katma bedeli yüksek eserler üreten bir dal olduğunun altını çizen Öksüz, “Biz tahminen biroldukca dala nazaran daha az etkileneceğiz lakin büsbütün ithal girdi ile çalışan bölümler var onları fazlaca daha güç durumda bırakacaktır” diye konuştu.
KİLECİ: DÖVİZ KULLANIMI YÜKSEK OLAN İHRACATÇIYI KAHRA SOKAR
Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri (GAİB) Lideri Fikret Kileci de döviz bozdurma zorunluluğundan net ihracatçı olanların ziyan görmediğini, fakat döviz kullanması yüzde 90’ları bulan dallar için önemli maliyet yarattığını kaydetti. Kileci, “Ülkedeki döviz rezervinden dolayı bu biçimde bir karar alındı. Alışılmış teknik olarak ihracatçılar olarak bunu istemeyiz lakin şu durumda bu ziyanı minimize edecek enstrümanları kullanmalıyız. Riski en aza indirmeliyiz” dedi.
FAYAT: EN AZ 4 HAFTA EVVEL BİLDİRİLMELİ
TOBB Hazır Giysi ve Konfeksiyon Bölüm Meclisi Lideri Onur Fayat, bu çalışmayla ilgili Merkez Bankası’nın ihracatçılarla istişare yapmasının olumlu olduğunu söylerken, yüzde 40 oranının hazır giysi bölümü için yönetilebilir olduğunu, lakin her dalın döviz yükümlülüklerinin farklı olduğunu vurguladı. Bu noktada döviz bozdurma oranının sektörel bazda belirlenmesi gerektiğini tabir eden Fayat, beraberinde bu sonucun belli bir takvim doğrultusunda hayata geçirilmesi gerektiğini vurguladı. Fayat, “Akşam yüzde 40 oldu deyip, sabah uygulanmaya geçilirse bu firmaları zorlar. Zira bütün firmalar yüzde 25’e bakılırsa nakit akışlarını yaptılar. ötürüsıyla yeni karar bir takvimle açıklanmalı, en az 4 hafta olmalı, ideali ise 8 hafta. Şayet bu biçimde olursa firmalar yükümlülüklerini hesaplayabilirler” diye konuştu. Fayat, muhtaçlığı olanların sattığı dövizi bir daha almak zorunda kalacağını, bunun da bir kambiyo ziyanı yazacağını belirtti.
DALGAKIRAN: İHRACATÇI GÜZEL KARŞILAMAZ
Türkiye Makine Federasyonu (MAKFED) Lideri Adnan Dalgakıran, döviz bozdurma zorunluluğunun yüzde 40’a çıkarılmasının hiç bir ihracatçı tarafınca güzel karşılanmayacağının açık olduğunu söylemiş oldu. Dalgakıran, “Ancak Türkiye dövize bu kadar sıkışmışsa biz de devletimizin aldığı kararla elimizden geleni yaparız. Lakin olmamasını dilek ederiz, zira kendi yağıyla kavrulan ihracatçı, kendi bileğinin hakkıyla dünyaya açılarak elde ettiği pahanın kendi tasarruflarında olmasını ister” diye konuştu.
Kur ziyanı rekabetçiliği etkiliyor
TOBB Plastik, Kauçuk ve Kompozit Sanayii Meclis Lideri Yavuz Eroğlu da Hazine’nin birinci önceliğinin döviz bulmak olduğunu, bu önlemlerin şaşırtan olmadığını söylerken, “Maalesef biz döviz basan bir ülke değiliz. Direkt yatırım da fazlaca alamıyoruz, bir tek ihracat gelirimiz var. ötürüsıyla ihracat gelirleri üzerinden bu biçimde bir önlem kaçınılmaz duruyor. Bunlar epey istenen önlemler değil fakat bir de realite var, bu döviz bulunmalı” dedi. Bölümün hammaddesini büsbütün dövizle aldığını söyleyen Eroğlu, döviz muhtaçlığı olan firmaların ihracat bedelini bozdurduğunda tıpkı gün ortasında bir daha döviz aldığını, bu durumda ekstra bir bürokrasi ve kur riski oluştuğuna işaret etti. İstanbul Kimyevi Hususlar ve Mamulleri İhracatçı Birliği’nde (İKMİB) geçmiş devirlerde başkanlık ve idare heyeti üyeliği yapan Akyüz Plastik İdare Konseyi Lideri Murat Akyüz de karara reaksiyon gösterdi. Uygulamanın firmalara önemli ziyan ettirdiğini lisana getiren Akyüz, “Kimya dalında TL ile dönen oranımız epey az. Döviz maliyetlerimiz yüzde 80 düzeylerinde. ötürüsıyla yüzde 40 oranı bizi daha da zorlayacaktır. Bu karar ile deniliyor ki ‘Ben sizi kardan ziyan ettireceğim, siz bunu kar marjı olarak ekleyin.’ İşte bu biçimde da rekabetçiliğimizi kaybediyoruz. Bizim rekabet ortasında olduğumuz hiç bir ülkede bu biçimde bir mecburilik yok” sözlerini kullandı.
İSİFED: Uygulama büsbütün kaldırılmalı
Barış SEDEF
İstanbul Endüstrici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (İSİFED) Lideri Muammer Ömeroğlu da döviz bozdurma zorunluluğunun yüzde 40’a çıkarılması çalışmalarını eleştirdi. Firmaların nakit akışını yönetebilmesi ve yeni yatırımlarını hayata geçirmesi için hali hazırdaki yüzde 25 kuralının da kaldırılması gerektiğinin altını çizen Ömeroğlu, “Yüzde 25 uygulamasının yürürlüğe girmesiyle ihracatçı firmaların döviz durumlarının planlanmasında zorluklar yaşanmaya başlandı. Son günlerde kamuoyunda bu oranın yüzde 40-50 oranlarına artırılmasının gündeme alındığını ise telaş ile takip ediyoruz. Ülkemizin ortasından geçtiği ekonomik dertler ile küresel konjonktür göz önüne alındığında; üretim ve ihracat yapan firmalarımızı destekleyerek ülke iktisadımızı büyütmemiz gereken bu vakitte döviz masraflarını kanıtlayabilen ihracatçılar başta olmak üzere bu uygulamanın revize edilmesini yahut büsbütün kaldırılmasının gerektiğini düşünüyoruz” tabirlerini kullandı.
Okumaya devam et...