Uluslararası Güç Ajansı (IEA) Lideri Fatih Birol, İsviçre’nin Davos kasabasında düzenlenen Dünya İktisat Forumu’nda (WEF) soruları yanıtladı.
Birol, “Şu anda dünya birinci küresel güç krizinden geçiyor. 1970’li senelerda petrol krizleri olmuştu. Lakin bu biçimde etkilenen tek yakıt petroldü. Artık doğal gaz, kömür, petrol hepsinde fiyatlar arttı. Hepsinde arz sıkıntıları yaşıyoruz. Rusya birkaç ay öncesine kadar bir numaralı petrol ihracatçısı, bir numaralı doğal gaz ihracatçısı ve kömür piyasalarında kıymetli bir oyuncuydu.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasının global güç arzını aksattığını belirten Birol, “Dünyada güç meblağlarının artmasının ana niçini şu an yaşadığımız kriz. Bence şayet epeyce büyük bir sürpriz şayet olmazsa, önümüzdeki aylarda hala yüksek petrol ve doğal gaz fiyatları bakılırsaceğiz ve volatilite de bizle birlikte olacak.” tabirlerini kullandı.
Rusya’nın güç kaynaklarının kullanılmaması durumunda muhtaçlığın öbür kaynaklarla ikame edilmesinin mecburî olduğunu vurgulayan Birol, “Ülkeler, Rus gazını ikame etmek için şu anda Cezayir’den, Azerbaycan’dan, Norveç’ten, ABD’den gaz ithal etmeye başladılar. Yenilenebilir güç kaynaklarına daha da kıymet vermeye başladılar. Nükleere veda eden ülkeler yinedan nükleeri gündemlerine aldılar.” dedi.
“Bazı ülkelerde panik var”
Uluslararası piyasalarda artan güç meblağlarının iklim gayelerinin riske atılmasına niye olmaması gerektiğine işaret eden Birol, “Benim devlet liderlerine yaptığım konuşmada söylemiş olduğim şuydu; kömüre hayli önemli bir eğilim gelebilir. Şu andaki mevcut durumda. Kimi ülkelerde bir panik durumu var. Kömüre ait yatırımlar iklim gayelerine ulaşmamızı etkileyebilir. O bakımdan dikkatli olmak gerekir.” diye konuştu.
İklim gayelerinin son derece kıymetli olduğunu belirten Birol, “Kömüre yapılan yatırımlar iklimin geleceğini tehlikeye atar.” ihtarında bulundu.
Gelişmekte olan ekonomiler için güç talebinin karşılanmasının mecburî olduğunu belirten Birol, “Türkiye’nin ve Hindistan’ın durumu Avrupa’dakilerden daha sıkıntı. Gücümüzün büyük bir kısmını ithal ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Birol, şunları kaydetti:
“Türkiye’deki fiyat artışlarının temel sebebi, memleketler arası piyasalardaki gelişmeler. Ben Türkiye’de bütün dünyada olduğu üzere kısa müddette bu problemlere tahlil bulunabileceğini düşünmüyorum. Zira Türkiye dünya güç piyasalarını belirleyen bir ülke değil. Dünya güç piyasalarının Türkiye’deki gelişmeleri belirleyen bir taraf var. O yüzden Türkiye’de güç meblağlarının dünyaya paralel olarak yüksek düzeyde kalacağını düşünüyorum. Ancak ileride Türkiye’nin yenilenebilir ve nükleerde attığı ve atacağı adımlar, Türkiye’nin bağımlılığını bir nebze azaltacaktır. Bu bizim dışa olan bağımlılığımızı azalttığı üzere iktisadımızı daha dirençli hale getirecektir.”
Okumaya devam et...
Birol, “Şu anda dünya birinci küresel güç krizinden geçiyor. 1970’li senelerda petrol krizleri olmuştu. Lakin bu biçimde etkilenen tek yakıt petroldü. Artık doğal gaz, kömür, petrol hepsinde fiyatlar arttı. Hepsinde arz sıkıntıları yaşıyoruz. Rusya birkaç ay öncesine kadar bir numaralı petrol ihracatçısı, bir numaralı doğal gaz ihracatçısı ve kömür piyasalarında kıymetli bir oyuncuydu.” değerlendirmesinde bulundu.
Rusya’nın Ukrayna’ya savaş açmasının global güç arzını aksattığını belirten Birol, “Dünyada güç meblağlarının artmasının ana niçini şu an yaşadığımız kriz. Bence şayet epeyce büyük bir sürpriz şayet olmazsa, önümüzdeki aylarda hala yüksek petrol ve doğal gaz fiyatları bakılırsaceğiz ve volatilite de bizle birlikte olacak.” tabirlerini kullandı.
Rusya’nın güç kaynaklarının kullanılmaması durumunda muhtaçlığın öbür kaynaklarla ikame edilmesinin mecburî olduğunu vurgulayan Birol, “Ülkeler, Rus gazını ikame etmek için şu anda Cezayir’den, Azerbaycan’dan, Norveç’ten, ABD’den gaz ithal etmeye başladılar. Yenilenebilir güç kaynaklarına daha da kıymet vermeye başladılar. Nükleere veda eden ülkeler yinedan nükleeri gündemlerine aldılar.” dedi.
“Bazı ülkelerde panik var”
Uluslararası piyasalarda artan güç meblağlarının iklim gayelerinin riske atılmasına niye olmaması gerektiğine işaret eden Birol, “Benim devlet liderlerine yaptığım konuşmada söylemiş olduğim şuydu; kömüre hayli önemli bir eğilim gelebilir. Şu andaki mevcut durumda. Kimi ülkelerde bir panik durumu var. Kömüre ait yatırımlar iklim gayelerine ulaşmamızı etkileyebilir. O bakımdan dikkatli olmak gerekir.” diye konuştu.
İklim gayelerinin son derece kıymetli olduğunu belirten Birol, “Kömüre yapılan yatırımlar iklimin geleceğini tehlikeye atar.” ihtarında bulundu.
Gelişmekte olan ekonomiler için güç talebinin karşılanmasının mecburî olduğunu belirten Birol, “Türkiye’nin ve Hindistan’ın durumu Avrupa’dakilerden daha sıkıntı. Gücümüzün büyük bir kısmını ithal ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
Birol, şunları kaydetti:
“Türkiye’deki fiyat artışlarının temel sebebi, memleketler arası piyasalardaki gelişmeler. Ben Türkiye’de bütün dünyada olduğu üzere kısa müddette bu problemlere tahlil bulunabileceğini düşünmüyorum. Zira Türkiye dünya güç piyasalarını belirleyen bir ülke değil. Dünya güç piyasalarının Türkiye’deki gelişmeleri belirleyen bir taraf var. O yüzden Türkiye’de güç meblağlarının dünyaya paralel olarak yüksek düzeyde kalacağını düşünüyorum. Ancak ileride Türkiye’nin yenilenebilir ve nükleerde attığı ve atacağı adımlar, Türkiye’nin bağımlılığını bir nebze azaltacaktır. Bu bizim dışa olan bağımlılığımızı azalttığı üzere iktisadımızı daha dirençli hale getirecektir.”
Okumaya devam et...