celikci
New member
Hiçbirimiz Kazanamayız Hepimiz Kazanmadıkça
Bugün sokağa çıkın ve kendi çapınızda küçük bir anket yapın. Mesela önünüze gelen ilk 50 kişiye mutlu olmak için mi yoksa başkalarını mutlu etmek için mi yaşamayı tercih ettiklerini sorun. Ortalama yüzde 95 mutlu olmak için yaşadığını söyleyecektir. İnanmazsanız deneyin ve görün. Bugün insanlık mutsuzsa sadece kendi mutluluğunu düşünen bencil insanlar yüzündendir. Başkalarının mutsuzluğunu görmezden gelerek kimse mutlu olamaz. Başkalarının gözyaşını silmedikçe kimse mutlu olamaz. Yani kendimizi insanlığın mutluluğuna adamadığımız sürece değil mutlu olmaya, mutluluğu hayal dahi etmeye hakkımız yoktur. Dünya bir zincirin halkalarından ibarettir. Bu halkalardan biri koptuğu zaman dünya düzeninin işleyişi bozulmaya başlar. Bugün insanlık düzenin bozuk olduğundan sürekli şikayet ediyorsa öncelikle görmezden geldiği kopan halkaların farkına varması ve o halkaları tekrar zincire bağlaması gerekir. Konumuza bir çiftçinin insanlığa örnek olabilecek davranışıyla devam edelim. Her sene düzenlenen en kaliteli mısır ödülü yarışmasını sürekli bir çiftçi kazanırmış. Bu çiftçi, kendisine ödül kazandıran mısır tohumlarından ekmeleri için köylülerine de verirmiş. Çiftçiye, her sene kendisiyle aynı yarışmaya katılan köy halkına kaliteli tohumlardan niçin verdiği ve bu büyük riski nasıl göze aldığı sorulduğunda çiftçi, dünyadaki bozuk düzeninde işleyişini düzeltecek şu cevabı vermiş: “Olgunlaşan mısırların polenlerini alan rüzgar, bu polenleri tarla tarla dolaştırarak diğer mısırlara dağıtır. Köylülerimin mısır tohumları kalitesiz olursa çapraz tozlaşma ürettiğim mısırların kalitesini her sene düşürür. Benim kaliteli mısır yetiştirmem için köylülerimin de kaliteli mısır yetiştirmesine ihtiyacım var. Bunun içinde onlara kaliteli mısır tohumlarından veriyorum. Yani bu çok büyük bir risk değil, tam aksine çok büyük bir kazanımdır. Çünkü onlar, benim verdiğim kaliteli mısır tohumlarını ekerek benim kaliteli mısır yetiştirmeme yardım ediyorlar.” Çitçinin bu örnek davranışı aslında hayatlarımız içinde bir yol haritasıdır. Şu hayatta mutluluğun yolu başkalarının yaşamına dokunmaktan geçer. Yaşamlarımızı anlamlı kılmak istiyorsak insanların hayatlarının zenginleşmesine de yardım etmeliyiz. Şu dünyadaki bir insanın mutsuzluğu bütün insanlığın mutsuzluğu demektir. Yani hepimiz kazanmadıkça hiçbirimiz kazanamayız. Hayatın kanunu budur. Mutluluğun tek yolu budur. Bu insanlığın gücünün ta kendisidir.
ALINTIDIR
Bugün sokağa çıkın ve kendi çapınızda küçük bir anket yapın. Mesela önünüze gelen ilk 50 kişiye mutlu olmak için mi yoksa başkalarını mutlu etmek için mi yaşamayı tercih ettiklerini sorun. Ortalama yüzde 95 mutlu olmak için yaşadığını söyleyecektir. İnanmazsanız deneyin ve görün. Bugün insanlık mutsuzsa sadece kendi mutluluğunu düşünen bencil insanlar yüzündendir. Başkalarının mutsuzluğunu görmezden gelerek kimse mutlu olamaz. Başkalarının gözyaşını silmedikçe kimse mutlu olamaz. Yani kendimizi insanlığın mutluluğuna adamadığımız sürece değil mutlu olmaya, mutluluğu hayal dahi etmeye hakkımız yoktur. Dünya bir zincirin halkalarından ibarettir. Bu halkalardan biri koptuğu zaman dünya düzeninin işleyişi bozulmaya başlar. Bugün insanlık düzenin bozuk olduğundan sürekli şikayet ediyorsa öncelikle görmezden geldiği kopan halkaların farkına varması ve o halkaları tekrar zincire bağlaması gerekir. Konumuza bir çiftçinin insanlığa örnek olabilecek davranışıyla devam edelim. Her sene düzenlenen en kaliteli mısır ödülü yarışmasını sürekli bir çiftçi kazanırmış. Bu çiftçi, kendisine ödül kazandıran mısır tohumlarından ekmeleri için köylülerine de verirmiş. Çiftçiye, her sene kendisiyle aynı yarışmaya katılan köy halkına kaliteli tohumlardan niçin verdiği ve bu büyük riski nasıl göze aldığı sorulduğunda çiftçi, dünyadaki bozuk düzeninde işleyişini düzeltecek şu cevabı vermiş: “Olgunlaşan mısırların polenlerini alan rüzgar, bu polenleri tarla tarla dolaştırarak diğer mısırlara dağıtır. Köylülerimin mısır tohumları kalitesiz olursa çapraz tozlaşma ürettiğim mısırların kalitesini her sene düşürür. Benim kaliteli mısır yetiştirmem için köylülerimin de kaliteli mısır yetiştirmesine ihtiyacım var. Bunun içinde onlara kaliteli mısır tohumlarından veriyorum. Yani bu çok büyük bir risk değil, tam aksine çok büyük bir kazanımdır. Çünkü onlar, benim verdiğim kaliteli mısır tohumlarını ekerek benim kaliteli mısır yetiştirmeme yardım ediyorlar.” Çitçinin bu örnek davranışı aslında hayatlarımız içinde bir yol haritasıdır. Şu hayatta mutluluğun yolu başkalarının yaşamına dokunmaktan geçer. Yaşamlarımızı anlamlı kılmak istiyorsak insanların hayatlarının zenginleşmesine de yardım etmeliyiz. Şu dünyadaki bir insanın mutsuzluğu bütün insanlığın mutsuzluğu demektir. Yani hepimiz kazanmadıkça hiçbirimiz kazanamayız. Hayatın kanunu budur. Mutluluğun tek yolu budur. Bu insanlığın gücünün ta kendisidir.
ALINTIDIR