Günden kazanmak için uykusundan kısanlardan mısınız? bu biçimde size makus bir haberim var; uykunuzdan çaldığınız her saat vücudunuzun 24 saatlik uyku ritmini olumsuz bir biçimde etkileyecek demektir. Daha sağlıklı ve uzun bir hayat için uykunuzu ve uykuya ayırdığınız müddetleri önemsemeniz gerekmektedir.
Farkında olmasak da bağışıklık sistemimiz sıhhatimizin “tasarruf hesabı” üzeredir. Sağlıklı beslenmek, etkin bir ömür, huzurlu olmak, vücut için ziyanlı olduğunu bildiğimiz toksin içeren eser yahut unsurlardan uzak durmak, alkol ve sigara kullanmamak, sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olmak, olumlu bir ruh hali ve olağan olarak kaliteli bir uyku tertibi, bu hesaba tertipli olarak yatırılan para manasına gelir.
Hesabımızda muhakkak bir birikim var ise, yani bağışıklık sistemimiz yeterli çalışıyorsa kendimizi şanslı sayabiliriz. Zira hesaptan para çekilmesini gerektiren bir durum olduğunda, hastalıkla uğraş etmek için gereken muhtaçlığı birikimimizden karşılayabiliriz. Daha doğrusu lakin bu biçimde bir birikimimiz var ise bağışıklık sistemimiz hastalıklarla çaba edebilir. Şayet hesabımızda rastgele bir birikim yoksa yahut çok para çekerek geride hiç bir şey bırakmamışsak hastalıklara taban hazırlamış oluruz.
Günlük hayatımızda her an bizi hasta edecek mikroorganizmalarla karşı karşıya kalırız. Şayet sıhhat hesabımızda birikim var ise birçok sefer maruz kaldığımız mikroorganizmalara karşı verdiğimiz savaşın farkına bile varmayız. Fakat bağışıklık sistemimiz zayıfsa yani onu hoyratça kullanmışsak bir hayli beşerde hastalık yaratmayacak mikroorganizmalar bizde fazlaca önemli hastalıkları tetikleyebilir.
Bilhassa sistemsiz şartlar, alkol, sigara, hareketsizlik, çok kilo, çok hayvansal besin tüketimi, mutsuz bir hayat, kalitesiz uyku ve ağır gerilim içeren bir ömür tablonuz var ise, hastalık sırasında kredi alma seçeneğiniz de olmadığından iflas etmek ve sıhhat açısından tabana vurmak an problemidir.
Bu noktada uykunun kritik bir ehemmiyet arz ettiğinin altını bir sefer daha çizmek gerekir. Zira birtakım bağışıklık hücreleri lakin uyku sırasında artış gösterir. Bu yüzden gece bakım tamir ve düzgünleşme açısından en eksiksiz vakittir. Ayrıyeten uyku sırasında salgılanan, uyku hormonu olarak da bilinen melatonin hür radikaller ve başka toksinlerle savaşan harika bir antioksidandır. Bu sebeple kaliteli bir uyku sağlıklı bir bağışıklık sisteminin yapıtaşlarının başında gelir.
UYKUNUZ DÜZENLEYEN SİRKADİYEN RİTMİMİZİ NASIL KORURUZ
Gün boyunca uyanık olun: Gün ışığı sirkadiyen ritmimiz üzerinde tesirli olan faktörlerin başında gelir. Uyanık kalmanız gereken saatlerde doğal güneş ışığından faydalanın.
Karanlıkta uyuyun: Uyku hormonlarınızdan daha fazla yaralanmak için perdelerinizden yahut uyku sırasında takabileceğiniz göz bantlarından yardım alın.
Günbatımını takip edin: Güzel bir uyku için en ülkü saat akşam 21.00’dır. Günbatımından yaklaşık iki saat daha sonra uyumayı alışkanlık edinin.
Uyku saatlerinizi sisteme koyun: Akşam öğünlerinizi yavaşça tutmaya, gerilim dolu televizyon programlarından kaçınmaya, yorgunluğunuzu geride bırakmaya ve UYGUN bir uyku sistemi kurmaya ihtimam gösterin.
Güne hoş başlayın: Her yeni güne başlarken perdelerinizi açın ve güneşi içinize çekin. Şayet imkanınız var ise birkaç dakika dışarıda kalarak pak hava almaya çalışın.
Bu hususta ve misal konularda daha fazla bilgi edinmek için “Nöralterapi-Başka Bir Tedavi Mümkün” kitabımdan faydalanabilirsiniz.
Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul’un öteki tedavi formlarına ulaşmak için tıklayınız
Hüseyin Nazlıkul
Farkında olmasak da bağışıklık sistemimiz sıhhatimizin “tasarruf hesabı” üzeredir. Sağlıklı beslenmek, etkin bir ömür, huzurlu olmak, vücut için ziyanlı olduğunu bildiğimiz toksin içeren eser yahut unsurlardan uzak durmak, alkol ve sigara kullanmamak, sağlıklı bir cinsel yaşama sahip olmak, olumlu bir ruh hali ve olağan olarak kaliteli bir uyku tertibi, bu hesaba tertipli olarak yatırılan para manasına gelir.
Hesabımızda muhakkak bir birikim var ise, yani bağışıklık sistemimiz yeterli çalışıyorsa kendimizi şanslı sayabiliriz. Zira hesaptan para çekilmesini gerektiren bir durum olduğunda, hastalıkla uğraş etmek için gereken muhtaçlığı birikimimizden karşılayabiliriz. Daha doğrusu lakin bu biçimde bir birikimimiz var ise bağışıklık sistemimiz hastalıklarla çaba edebilir. Şayet hesabımızda rastgele bir birikim yoksa yahut çok para çekerek geride hiç bir şey bırakmamışsak hastalıklara taban hazırlamış oluruz.
Günlük hayatımızda her an bizi hasta edecek mikroorganizmalarla karşı karşıya kalırız. Şayet sıhhat hesabımızda birikim var ise birçok sefer maruz kaldığımız mikroorganizmalara karşı verdiğimiz savaşın farkına bile varmayız. Fakat bağışıklık sistemimiz zayıfsa yani onu hoyratça kullanmışsak bir hayli beşerde hastalık yaratmayacak mikroorganizmalar bizde fazlaca önemli hastalıkları tetikleyebilir.
Bilhassa sistemsiz şartlar, alkol, sigara, hareketsizlik, çok kilo, çok hayvansal besin tüketimi, mutsuz bir hayat, kalitesiz uyku ve ağır gerilim içeren bir ömür tablonuz var ise, hastalık sırasında kredi alma seçeneğiniz de olmadığından iflas etmek ve sıhhat açısından tabana vurmak an problemidir.
Bu noktada uykunun kritik bir ehemmiyet arz ettiğinin altını bir sefer daha çizmek gerekir. Zira birtakım bağışıklık hücreleri lakin uyku sırasında artış gösterir. Bu yüzden gece bakım tamir ve düzgünleşme açısından en eksiksiz vakittir. Ayrıyeten uyku sırasında salgılanan, uyku hormonu olarak da bilinen melatonin hür radikaller ve başka toksinlerle savaşan harika bir antioksidandır. Bu sebeple kaliteli bir uyku sağlıklı bir bağışıklık sisteminin yapıtaşlarının başında gelir.
UYKUNUZ DÜZENLEYEN SİRKADİYEN RİTMİMİZİ NASIL KORURUZ
Gün boyunca uyanık olun: Gün ışığı sirkadiyen ritmimiz üzerinde tesirli olan faktörlerin başında gelir. Uyanık kalmanız gereken saatlerde doğal güneş ışığından faydalanın.
Karanlıkta uyuyun: Uyku hormonlarınızdan daha fazla yaralanmak için perdelerinizden yahut uyku sırasında takabileceğiniz göz bantlarından yardım alın.
Günbatımını takip edin: Güzel bir uyku için en ülkü saat akşam 21.00’dır. Günbatımından yaklaşık iki saat daha sonra uyumayı alışkanlık edinin.
Uyku saatlerinizi sisteme koyun: Akşam öğünlerinizi yavaşça tutmaya, gerilim dolu televizyon programlarından kaçınmaya, yorgunluğunuzu geride bırakmaya ve UYGUN bir uyku sistemi kurmaya ihtimam gösterin.
Güne hoş başlayın: Her yeni güne başlarken perdelerinizi açın ve güneşi içinize çekin. Şayet imkanınız var ise birkaç dakika dışarıda kalarak pak hava almaya çalışın.
Bu hususta ve misal konularda daha fazla bilgi edinmek için “Nöralterapi-Başka Bir Tedavi Mümkün” kitabımdan faydalanabilirsiniz.
Nöralterapi ve Hüseyin Nazlıkul’un öteki tedavi formlarına ulaşmak için tıklayınız
Hüseyin Nazlıkul