Gönlümüz Fakir, Cebimiz Mühürlü

celikci

New member
Gönlümüz Fakir, Cebimiz Mühürlü
Zenginliğin sadece banka hesaplarıyla algılanır olduğu bu zamanda ne kadar fakir bir yaşam sürdüğümüzün maalesef kimse farkında değil. O kadar fakir yaşıyoruz ki elimizi uzattığımızda tutacak bir dostumuz dahi yoktur. Çünkü dosta dahi iki kelam tatlı söz etmekte dilimiz o kadar fakir ki gönlümüzün çoraklığı yaşamda yalnızlık olarak kendisini hissettiriyor. Güya teknoloji çağında yaşıyoruz. İnsanlarla iletişim kurmak için bir sürü imkanımız var. Ama gönlümüzün fakirliği elimize de yansıdığı için iki tuşa basıp da insanlarla iki hasbihal etmiyoruz. Yani eşimize, dostumuza, yakınlarımıza telefonda dahi zaman ayıramayacak kadar gönlümüz fakirleşmişken, biz hala hangi zenginliğin peşinde koşuyoruz? Gönül fakirliği ekonomik düşüncelerimizi de etkilemiş. Örneğin bir fakir gördüğümüz zaman paramızdan eksilir korkusuyla sadaka dahi veremiyoruz. Üstüne vicdanımızı susturabilmek için gitsin çalışsın diyoruz. Yani gönül fakirliğinin bizi ne kadar acımasız yaptığının farkında dahi değiliz. Hatta gönül fakirliği ceplerimize öyle bir mühür vurmuş ki en sevdiklerimize dahi ya hediye almaktan aciziz, ya da alsak dahi en ucuz yoldan kapatmanın derdindeyiz. Gönül dünyamız öylesine çoraklaşmış ki hani yeşersin diye sevgi tohumları eksek yeşerir mi bilmem. Şu bir gerçek ki eski insanlar gibi sevgileri yaşayamıyoruz. Öyle ki evliliklerimiz dahi yalan olmuş. Eskiden yarım asır süren evlilikler, günümüzde yarım sene bile sürmüyor. Bize ihtiyacı olduğunu açıkça söyleyen dostlara dahi gitmekten ayaklarımız yoksun. Yani gönül fakirliği dostun yanına varıp iki kelam ederek onu teselli etmekten yoksun kılacak kadar bizleri vefasız yapmışken, parayla mutlu olacağımızı düşünmek nasıl bir gaflettir? Hayattaki en büyük zenginlik parayla satın alınamayacak sevgiye sahip olmaktır. Gönlümüz böyle bir sevgiden yoksunsa gönül fakirliği cebimize de mühür vurur, dilimize de, ayaklarımıza da...

ALINTIDIR