Ankara’da FETÖ davalarına bakan 28. Ağır Ceza Mahkemesi, ankesör/büfe sınırlarından arandığı tespit edilen örgüt üyelerinin HTS kayıtlarını incelemesi sırasında farklı sınırlar tespit etti. Mahkeme, bu çizgilerin ankesörlü telefon soruşturmaları için oluşturulan ortak data havuzunda bulunmadığı ihtimali üzerine saha araştırması yaptı. Örgütün kullandığı bedellendirilen farklı kentlerdeki bin 74 yeni çizgi bulundu.
MAHKEMEDEN DİKKAT ÇEKEN RAPOR
Mahkeme, bu tespitler ışığında FETÖ mensuplarınca bağlantı metodu olarak kullanılan ankesör/büfe sınır soruşturmalarıyla ilgili dikkat çeken rapor hazırladı. 17 sayfalık raporda, soruşturmalarda tespit edilen eksikliklerin sonuçları, soruşturma ve kovuşturma evraklarına tesirleri ve bu noksanlıkları giderme formları ele alındı. Raporda, birebir büfede birden çok çizginin kontörlü sınır olarak kullanılmasına karşın iş yerindeki bir çizginin listeye alındığı, öbür çizgilerin ise listede bulunmadığı bilgisi verildi. Buna ait örnekler de raporda yer aldı.
SONDAJLAMA USUL DEĞİL
Yeni Şafak’ta yer alan habere bakılırsa, mahkemece yargılanan bir kısım sanıkların HTS kayıtlarının incelenmesi kararında Kızılay Güvenpark’ta sıralı biçimde bulunan 10 adet ankesör sınırından da yalnızca 3 adedinin soruşturmalara husus edildiği, oburlarının soruşturma dışı bırakıldığı açıklandı. Yargıtay tarafınca aksiyonların sübutu açısından periyodiklik ögesi da arandığından soruşturma makamlarınca “sondajlama suretiyle” bir kısım sınırların soruşturmaya dahil edilip büyük kısmının dahil edilmemesinin ankesör soruşturmalarında benimsenebilecek bir yol olmadığı kaydedildi.
YALNIZCA 5’TE 1’İ TESPİT EDİLDİ
Ankara geneli için tespit edilen ankesör/büfe sınır sayısının bugüne kadar 580 adet olduğu ve tahlillerin bu çizgiler üzerinden yapıldığı bildirilen raporda şu tespitler yer aldı:
“Bu eksikliklerin yalnızca Ankara’yla hudutlu olmayıp başka bütün vilayetlerimizde de benzeri oranlarda eksik tespitler olduğu değerlendirilmekte. Türkiye genelinde süreç ortasında silahlı terör örgütü tarafınca kullanılmış olan kontörlü büfe çizgilerinin lakin 5’te 1’inin tespit edilerek soruşturmalara husus edildiği, büyük çoğunluğunun çabucak hemen tespit edilememiş olduğu kanaatine varıldığı, gerçek sayının lakin sistematik bir çalışma kararı ortaya çıkarılabileceği düşünülmekte.”
HTS KAYITLARI ELE VERECEK
Raporda, örgüt üyelerinin arandığı kontörlü büfe çizgilerinin tespit edilmesi sistemi ise şöyle sıralandı:
“Emniyet nazaranvlilerinin sokak sokak gezip kontörlü büfe çizgi numaralarını tespit etmesi fiilen mümkün değil. Askeri birlikler ve askeri okullar ile polis koleji/akademisinin ağır olarak bulunduğu vilayetlerde 300 civarı, Ankara, İstanbul, İzmir üzere büyük vilayetlerde ise 600 civarı sanık yahut şüphelinin HTS kayıtları incelenerek o vilayetlerde aranılan kamuya açık tüm ankesör/büfe çizgilerinin tespiti mümkün. Türkiye genelinde yaklaşık 4 bin 500 kuşkulu yahut sanığın HTS kayıtları incelenirse terör örgütünün bağlantı için kullanılmış olduğu kontörlü büfe çizgileri, büyük sıklıkla tespit edilebilecektir.”
TESPİT EDİLMEMİŞ OLANLAR BULUNACAK
Yargıtay’ın ankesör/büfe çizgileri ile ilgili belgelerde, aramalarda ardışıklık ve periyodiklik ögelerine atıfta bulunduğuna değinilen raporda, biroldukca soruşturma ve kovuşturma belgelerinde periyodiklik ögesinin oluşmamasının temel niçininin tahlillerin eksik tespit edilen sınırlar üzerinden yapılmasından kaynaklandığına dikkat çekildi. Tüm sınırların tespit edilerek tahlillerin somut biçimde yapılması durumunda periyodiklik haricinde ardışıklık ögesi bakımından da epeyce daha net sonuçların ortaya çıkacağı, bugüne kadar tespit edilememiş biroldukça örgüt üyesine de ulaşılacağı kaydedildi.
EKSİK VAR DEYİP BERAAT VERDİLER
Haklarında dava açılan epeyce sayıda FETÖ şüphelisinin, ardışıklık ve periyodiklik ögelerinin oluşmaması, ankesör/büfe aramalarının epey az tespit edilmiş olması niçiniyle beraat etmiş olabileceği bedellendiriliyor. Örgütün kullandığı öbür çizgilerin tespit edilmesi durumunda bu eksikliğin giderileceği belirtiliyor.
MAHKEMEDEN DİKKAT ÇEKEN RAPOR
Mahkeme, bu tespitler ışığında FETÖ mensuplarınca bağlantı metodu olarak kullanılan ankesör/büfe sınır soruşturmalarıyla ilgili dikkat çeken rapor hazırladı. 17 sayfalık raporda, soruşturmalarda tespit edilen eksikliklerin sonuçları, soruşturma ve kovuşturma evraklarına tesirleri ve bu noksanlıkları giderme formları ele alındı. Raporda, birebir büfede birden çok çizginin kontörlü sınır olarak kullanılmasına karşın iş yerindeki bir çizginin listeye alındığı, öbür çizgilerin ise listede bulunmadığı bilgisi verildi. Buna ait örnekler de raporda yer aldı.
SONDAJLAMA USUL DEĞİL
Yeni Şafak’ta yer alan habere bakılırsa, mahkemece yargılanan bir kısım sanıkların HTS kayıtlarının incelenmesi kararında Kızılay Güvenpark’ta sıralı biçimde bulunan 10 adet ankesör sınırından da yalnızca 3 adedinin soruşturmalara husus edildiği, oburlarının soruşturma dışı bırakıldığı açıklandı. Yargıtay tarafınca aksiyonların sübutu açısından periyodiklik ögesi da arandığından soruşturma makamlarınca “sondajlama suretiyle” bir kısım sınırların soruşturmaya dahil edilip büyük kısmının dahil edilmemesinin ankesör soruşturmalarında benimsenebilecek bir yol olmadığı kaydedildi.
YALNIZCA 5’TE 1’İ TESPİT EDİLDİ
Ankara geneli için tespit edilen ankesör/büfe sınır sayısının bugüne kadar 580 adet olduğu ve tahlillerin bu çizgiler üzerinden yapıldığı bildirilen raporda şu tespitler yer aldı:
“Bu eksikliklerin yalnızca Ankara’yla hudutlu olmayıp başka bütün vilayetlerimizde de benzeri oranlarda eksik tespitler olduğu değerlendirilmekte. Türkiye genelinde süreç ortasında silahlı terör örgütü tarafınca kullanılmış olan kontörlü büfe çizgilerinin lakin 5’te 1’inin tespit edilerek soruşturmalara husus edildiği, büyük çoğunluğunun çabucak hemen tespit edilememiş olduğu kanaatine varıldığı, gerçek sayının lakin sistematik bir çalışma kararı ortaya çıkarılabileceği düşünülmekte.”
HTS KAYITLARI ELE VERECEK
Raporda, örgüt üyelerinin arandığı kontörlü büfe çizgilerinin tespit edilmesi sistemi ise şöyle sıralandı:
“Emniyet nazaranvlilerinin sokak sokak gezip kontörlü büfe çizgi numaralarını tespit etmesi fiilen mümkün değil. Askeri birlikler ve askeri okullar ile polis koleji/akademisinin ağır olarak bulunduğu vilayetlerde 300 civarı, Ankara, İstanbul, İzmir üzere büyük vilayetlerde ise 600 civarı sanık yahut şüphelinin HTS kayıtları incelenerek o vilayetlerde aranılan kamuya açık tüm ankesör/büfe çizgilerinin tespiti mümkün. Türkiye genelinde yaklaşık 4 bin 500 kuşkulu yahut sanığın HTS kayıtları incelenirse terör örgütünün bağlantı için kullanılmış olduğu kontörlü büfe çizgileri, büyük sıklıkla tespit edilebilecektir.”
TESPİT EDİLMEMİŞ OLANLAR BULUNACAK
Yargıtay’ın ankesör/büfe çizgileri ile ilgili belgelerde, aramalarda ardışıklık ve periyodiklik ögelerine atıfta bulunduğuna değinilen raporda, biroldukca soruşturma ve kovuşturma belgelerinde periyodiklik ögesinin oluşmamasının temel niçininin tahlillerin eksik tespit edilen sınırlar üzerinden yapılmasından kaynaklandığına dikkat çekildi. Tüm sınırların tespit edilerek tahlillerin somut biçimde yapılması durumunda periyodiklik haricinde ardışıklık ögesi bakımından da epeyce daha net sonuçların ortaya çıkacağı, bugüne kadar tespit edilememiş biroldukça örgüt üyesine de ulaşılacağı kaydedildi.
EKSİK VAR DEYİP BERAAT VERDİLER
Haklarında dava açılan epeyce sayıda FETÖ şüphelisinin, ardışıklık ve periyodiklik ögelerinin oluşmaması, ankesör/büfe aramalarının epey az tespit edilmiş olması niçiniyle beraat etmiş olabileceği bedellendiriliyor. Örgütün kullandığı öbür çizgilerin tespit edilmesi durumunda bu eksikliğin giderileceği belirtiliyor.