ABD idarelerinin savaş hatalarını ifşa eden yüz binlerce kapalı doküman yayımlayan WikiLeaks’in kurucusu Julian Assange hakkında Londra’daki bir mahkemenin Washington’a iade talebi aleyhine ancak temyiz sürecinde mahpusta kalmaya devam etmesi tarafında karar vermesi daha sonrası iddianamedeki suçlamaların palavra olduğu ifşaatı geldi.
WikiLeaks’in eski istekli çalışanlarından biriyken aslında ABD’nin Federal Soruşturma Büros’nun (FBI) muhbiri olduğu ortaya çıkan Sigurdur Ingi Thordarson, Julian Assange hakkındaki iddianamede yer alan suçlamaların değerli kısmını kendisinin uydurduğunu itiraf etti. 2013’te ABD’nin dünya başkanları dahil global çapta yasa dışı dinleme yaptığını ifşa ettikten daha sonra Rusya’ya sığınmak zorunda kalan eski ABD’li istihbarat analisti Edward Snowden, itirafı, “Bu, Assange’a karşı davanın sonudur” diye kıymetlendirdi.
“UYDURMA İTİRAFLAR”
Sputnik’in haberine göre, davanın kilit şahidi pozisyonundaki İzlanda yurttaşı Sigurdur Ingi Thordarson’un İzlanda gazetesi Stundin’e yaptığı itiraflar içinde Assange’ın kendisine bilgisayarlara sızma ve İzlanda’yı hackleme buyruğu verdiği argümanının kendi uydurması olduğu da yer aldı. Stundin gazetesi şunları yazdı:
“Şimdi Thordarso itiraf ediyor ki, Assange hiç bir vakit ondan İzlanda milletvekillerini hacklemesini ya da telefon kayıtlarına ulaşmasını istememiş. Yeni tezi şu ki, milletvekillerinin görüşmelerini kaydettiği ve bunları Assange’la paylaşmak istediğini söyleyen üçüncü bir taraftan ortasında ne olduğunu bilmediği evraklar almış, belgelerin içeriklerini ve üçüncü tarafın ima ettiği üzere ses kayıtları içerip içermediğini hiç bir vakit denetim etmemiş.”
Buna bakılırsa, Thordarson’un Stundin’e verdiği 2010 ve 2011’e uzanan sohbet günlükleri, kendisinin hackerlardan İzlandalı varlıklara ve web sitelerine saldırmaları yahut onlardan bilgi edinmeleri için sık sık talepte bulunduğuna işaret ediyor. Lakin hiç biri WikiLeaks ortasındaki rastgele birinin Thordarson’dan bilgisayar korsanlarına başvurmasının istendiğini göstermiyor. Aksine Thordarson’ın irtibat şefi olarak tanımladığı için durumunu şişirmeye yönelik kendi inisiyatifiyle daima teşebbüslerde bulunduğunu yansıtıyor.
Stundin, eski İzlanda İçişleri Bakanı Ogmundur Jonasson’un “ABD’li yetkililer İzlanda’daki araçları kullanmaya ve ülkemizdeki insanları da Julian Assange’ı yakalayacak bir örümcek ağı örmek için kullanmaya çalışıyordu” söylemiş olduğini de aktardı.
Habere çabucak reaksiyon veren ABD’nin dinlene yapan istihbarat örgütü Ulusal Güvenlik Kurumu’nun eski çalışanı Edward Snowden, “Bu Julian Assange’a karşı davanın sonudur” diye tweetledi. 2013’te Snowden’ın sızdırdığı evrakları dünyaya duyurmuş, dünya çapında saygınlığı olan araştırmacı gazeteci Glenn Greenwald da “Öyle olmalı” diye yanıtladı.
Geçen hafta ünlü ABD’li antivirüs yazılımcısı John McAfee’nin İspanya Yüksek Mahkemesi’nin ABD’ye iadesini onaylamasından saatler daha sonra hücresinde meyyit bulunmasının akabinde, Snowden, Assange’ı uyararak, “Sıradaki sen olabilirsin” diye tweetlemişti.
ABD’nin savaş hatalarının evraklarını dünyanın gözleri önüne sermiş olan 49 yaşındaki Assange, ABD Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı iddianamede Soğuk Savaş periyodundan kalma Casusluk Yasası ve siber hücum argümanlarına dayandırılan suçlamalardan mahkum edilirse yüksek güvenlikli bir cezaevine 175 yıl mahpus cezasına çarptırılabilir.
WikiLeaks’in eski istekli çalışanlarından biriyken aslında ABD’nin Federal Soruşturma Büros’nun (FBI) muhbiri olduğu ortaya çıkan Sigurdur Ingi Thordarson, Julian Assange hakkındaki iddianamede yer alan suçlamaların değerli kısmını kendisinin uydurduğunu itiraf etti. 2013’te ABD’nin dünya başkanları dahil global çapta yasa dışı dinleme yaptığını ifşa ettikten daha sonra Rusya’ya sığınmak zorunda kalan eski ABD’li istihbarat analisti Edward Snowden, itirafı, “Bu, Assange’a karşı davanın sonudur” diye kıymetlendirdi.
“UYDURMA İTİRAFLAR”
Sputnik’in haberine göre, davanın kilit şahidi pozisyonundaki İzlanda yurttaşı Sigurdur Ingi Thordarson’un İzlanda gazetesi Stundin’e yaptığı itiraflar içinde Assange’ın kendisine bilgisayarlara sızma ve İzlanda’yı hackleme buyruğu verdiği argümanının kendi uydurması olduğu da yer aldı. Stundin gazetesi şunları yazdı:
“Şimdi Thordarso itiraf ediyor ki, Assange hiç bir vakit ondan İzlanda milletvekillerini hacklemesini ya da telefon kayıtlarına ulaşmasını istememiş. Yeni tezi şu ki, milletvekillerinin görüşmelerini kaydettiği ve bunları Assange’la paylaşmak istediğini söyleyen üçüncü bir taraftan ortasında ne olduğunu bilmediği evraklar almış, belgelerin içeriklerini ve üçüncü tarafın ima ettiği üzere ses kayıtları içerip içermediğini hiç bir vakit denetim etmemiş.”
Buna bakılırsa, Thordarson’un Stundin’e verdiği 2010 ve 2011’e uzanan sohbet günlükleri, kendisinin hackerlardan İzlandalı varlıklara ve web sitelerine saldırmaları yahut onlardan bilgi edinmeleri için sık sık talepte bulunduğuna işaret ediyor. Lakin hiç biri WikiLeaks ortasındaki rastgele birinin Thordarson’dan bilgisayar korsanlarına başvurmasının istendiğini göstermiyor. Aksine Thordarson’ın irtibat şefi olarak tanımladığı için durumunu şişirmeye yönelik kendi inisiyatifiyle daima teşebbüslerde bulunduğunu yansıtıyor.
Stundin, eski İzlanda İçişleri Bakanı Ogmundur Jonasson’un “ABD’li yetkililer İzlanda’daki araçları kullanmaya ve ülkemizdeki insanları da Julian Assange’ı yakalayacak bir örümcek ağı örmek için kullanmaya çalışıyordu” söylemiş olduğini de aktardı.
Habere çabucak reaksiyon veren ABD’nin dinlene yapan istihbarat örgütü Ulusal Güvenlik Kurumu’nun eski çalışanı Edward Snowden, “Bu Julian Assange’a karşı davanın sonudur” diye tweetledi. 2013’te Snowden’ın sızdırdığı evrakları dünyaya duyurmuş, dünya çapında saygınlığı olan araştırmacı gazeteci Glenn Greenwald da “Öyle olmalı” diye yanıtladı.
Geçen hafta ünlü ABD’li antivirüs yazılımcısı John McAfee’nin İspanya Yüksek Mahkemesi’nin ABD’ye iadesini onaylamasından saatler daha sonra hücresinde meyyit bulunmasının akabinde, Snowden, Assange’ı uyararak, “Sıradaki sen olabilirsin” diye tweetlemişti.
ABD’nin savaş hatalarının evraklarını dünyanın gözleri önüne sermiş olan 49 yaşındaki Assange, ABD Adalet Bakanlığı’nın hazırladığı iddianamede Soğuk Savaş periyodundan kalma Casusluk Yasası ve siber hücum argümanlarına dayandırılan suçlamalardan mahkum edilirse yüksek güvenlikli bir cezaevine 175 yıl mahpus cezasına çarptırılabilir.