semaver
Active member
Evlat acısı meskenini sattırdı: ‘Dayanacak gücüm kalmadı’ Bursa’da, geçen yıl hasarlı trafik kazası tartışması daha sonrasında polis memuru Oktay Yanlışsız (27) tarafınca tabancayla vurulup öldürülen İbrahim Can Asanı’nın (23) annesi Gülsevim Asanı’nın evlat acısı dinmiyor. Cinayete şahit olduğu günden beri, dışarı çıkamadığı 24 yıllık meskenini satıp mahalleden ayrılan Asanı, “9 aydır her gün oğlumla ölüyorum. Dayanacak gücüm kalmadı” dedi.
Olay, geçen yıl 9 Haziran’da, Yıldırım ilçesi Millet Mahallesi Tan Sokak’ta meydana geldi. birlikte alkol aldıktan daha sonra araçla meskene dönen Semih Tatlı (27) ve Tugay Aras’ın (21) bulunduğu araba, İbrahim Can Asanı’nın kullandığı arabaya çarptı.
Kaza daha sonrası taraflar içinde çıkan tartışmada teze göre Asanı, 2 arkadaşa silah çekip hakaret etti. Olay yerinden ayrılan Semih Tatlı ve Tugay Aras, Bursa’daki ailesinin yanına müsaadeli olarak gelen Balıkesir Vilayet Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü’nde nazaranvli polis memuru arkadaşları Oktay Doğru’yu arayıp yaşananları anlattı. Oktay Hakikat, Furkan U. (20) ile arkadaşlarının yanına gitti.
4 arkadaş, İbrahim Can Asanı’yı konutunun olduğu sokağın başında buldu. Polis memuru Gerçek, kaçmaya çalışan Asanı’ya ateş etti. Yaralanan Asanı, kaldırıldığı hastanede hayatını yitirdi.
MÜEBBET MAHPUS İSTEMİYLE YARGILANIYOR
Yakalanan polis memuru Oktay Gerçek, Semih Tatlı ve Tugay Aras tutuklandı, Furkan U. ise özgür bırakıldı. Sanıklar hakkında, Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘kasten adam öldürmek’ hatasından müebbet mahpus cezası istemiyle dava açıldı.
Duruşmaya, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBIS) ile katılıp söz veren Oktay Gerçek, arbede sırasında maktulün peşindeyken silahı kendisine doğrulttuğu için ona ateş ettiğini, yere düştükten daha sonra 155’i arayıp bilgi verdiğini, tişörtünü kaldırdığı Asanı’nın sırtından vurulmadığını anlayınca rahatladığını söylemiş oldu.
RAPOR ÜZERİNE TAHLİYE EDİLDİLER
Tutuklu sanıklar Semih Tatlı ile Tugay Aras, kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyip tahliyelerini istedi.
Asanı’nın vefatının aldığı tekme ve yumruk darbeleriyle değil, bedenine isabet eden kurşundan olduğunu içeren İstanbul İsimli Tıp Kurumu raporunu dikkate alan mahkeme heyeti, ölen kişiyi dövüp tekme attığı öne sürülen Tatlı ve Aras’ın isimli denetim koşuluyla tahliyesine, Oktay Doğru’nun ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme, eksik evrakın beklenmesi için duruşmayı erteledi.
‘OĞLUMU BURADA KUCAĞIMA ALDIM, BURADA KABRE YOLLADIM’
Cinayete şahit olduğu günden beri oğlunun öldürüldüğü yeri görmemek için pencereden bakamadığını anlatan Gülsevim Asanı, bu yüzden meskenini satışa çıkardı. Evlilik hazırlığı yapan oğlu gözlerinin önünde öldürüldüğünden bu yana, mecburî olmadıkça dışarı adım atamadığını söyleyen Asanı, konutunu satıp mahalleden ayrıldı.
Gülsevim Asanı, gözyaşlarıyla meskenine veda ederek, “Bu meskene 21 yaşında gelin geldim. Oğlumu burada kucağıma aldım, burada kabre yolladım. 9 aydan beri her gün oğlumla bir arada ölüyorum. Dayanacak gücüm kalmadı. 24 yıllık konutumu sattım, öteki yerden mesken aldım. Hayata tutunmak zorundayım. Arkamda kızım var. Katillerin en ağır biçimde cezalandırılmalarını bekliyorum. Bir anne için hayli güç. Akşam, kızım, ben, hiç kimse uyumadı. Çok ağladık. Bu meskene gelin geldim. 2022 yılında da evimden çıkıyorum. Meskenimi sattım, zira 9 aydan beri oğlum gitti gideli nefes alamıyordum. Evladım, komşumun kapısının önünde, kollarımda can verdi. Burada kucağıma geldi, burada kollarımda can verdi. Bana bunları yaşatanlara Allah en ağırını yaşatsın. Evlat acısı hiç bir şeye benzemez. Hiç yoktan yere canımızı emanet ettiklerimiz, canımızı aldı” diye konuştu.
Olay, geçen yıl 9 Haziran’da, Yıldırım ilçesi Millet Mahallesi Tan Sokak’ta meydana geldi. birlikte alkol aldıktan daha sonra araçla meskene dönen Semih Tatlı (27) ve Tugay Aras’ın (21) bulunduğu araba, İbrahim Can Asanı’nın kullandığı arabaya çarptı.
Kaza daha sonrası taraflar içinde çıkan tartışmada teze göre Asanı, 2 arkadaşa silah çekip hakaret etti. Olay yerinden ayrılan Semih Tatlı ve Tugay Aras, Bursa’daki ailesinin yanına müsaadeli olarak gelen Balıkesir Vilayet Emniyet Müdürlüğü Özel Harekat Şube Müdürlüğü’nde nazaranvli polis memuru arkadaşları Oktay Doğru’yu arayıp yaşananları anlattı. Oktay Hakikat, Furkan U. (20) ile arkadaşlarının yanına gitti.
4 arkadaş, İbrahim Can Asanı’yı konutunun olduğu sokağın başında buldu. Polis memuru Gerçek, kaçmaya çalışan Asanı’ya ateş etti. Yaralanan Asanı, kaldırıldığı hastanede hayatını yitirdi.
MÜEBBET MAHPUS İSTEMİYLE YARGILANIYOR
Yakalanan polis memuru Oktay Gerçek, Semih Tatlı ve Tugay Aras tutuklandı, Furkan U. ise özgür bırakıldı. Sanıklar hakkında, Bursa 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde, ‘kasten adam öldürmek’ hatasından müebbet mahpus cezası istemiyle dava açıldı.
Duruşmaya, tutuklu bulunduğu cezaevinden Ses ve İmaj Bilişim Sistemi (SEGBIS) ile katılıp söz veren Oktay Gerçek, arbede sırasında maktulün peşindeyken silahı kendisine doğrulttuğu için ona ateş ettiğini, yere düştükten daha sonra 155’i arayıp bilgi verdiğini, tişörtünü kaldırdığı Asanı’nın sırtından vurulmadığını anlayınca rahatladığını söylemiş oldu.
RAPOR ÜZERİNE TAHLİYE EDİLDİLER
Tutuklu sanıklar Semih Tatlı ile Tugay Aras, kendilerine yöneltilen suçlamaları kabul etmeyip tahliyelerini istedi.
Asanı’nın vefatının aldığı tekme ve yumruk darbeleriyle değil, bedenine isabet eden kurşundan olduğunu içeren İstanbul İsimli Tıp Kurumu raporunu dikkate alan mahkeme heyeti, ölen kişiyi dövüp tekme attığı öne sürülen Tatlı ve Aras’ın isimli denetim koşuluyla tahliyesine, Oktay Doğru’nun ise tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme, eksik evrakın beklenmesi için duruşmayı erteledi.
‘OĞLUMU BURADA KUCAĞIMA ALDIM, BURADA KABRE YOLLADIM’
Cinayete şahit olduğu günden beri oğlunun öldürüldüğü yeri görmemek için pencereden bakamadığını anlatan Gülsevim Asanı, bu yüzden meskenini satışa çıkardı. Evlilik hazırlığı yapan oğlu gözlerinin önünde öldürüldüğünden bu yana, mecburî olmadıkça dışarı adım atamadığını söyleyen Asanı, konutunu satıp mahalleden ayrıldı.
Gülsevim Asanı, gözyaşlarıyla meskenine veda ederek, “Bu meskene 21 yaşında gelin geldim. Oğlumu burada kucağıma aldım, burada kabre yolladım. 9 aydan beri her gün oğlumla bir arada ölüyorum. Dayanacak gücüm kalmadı. 24 yıllık konutumu sattım, öteki yerden mesken aldım. Hayata tutunmak zorundayım. Arkamda kızım var. Katillerin en ağır biçimde cezalandırılmalarını bekliyorum. Bir anne için hayli güç. Akşam, kızım, ben, hiç kimse uyumadı. Çok ağladık. Bu meskene gelin geldim. 2022 yılında da evimden çıkıyorum. Meskenimi sattım, zira 9 aydan beri oğlum gitti gideli nefes alamıyordum. Evladım, komşumun kapısının önünde, kollarımda can verdi. Burada kucağıma geldi, burada kollarımda can verdi. Bana bunları yaşatanlara Allah en ağırını yaşatsın. Evlat acısı hiç bir şeye benzemez. Hiç yoktan yere canımızı emanet ettiklerimiz, canımızı aldı” diye konuştu.