semaver
Active member
Eski SPK liderinin şirketinde tarikat ve emniyet irtibatı: ‘Soylu’nun yakın adamı işin arasında’ Eski Sermaye Piyasası Konseyi (SPK) liderlerinin yaptığı usulsüzlükler gündemdeki yerini koruyor. Gazetemiz müellifi Miyase İlknur da dün başlayan ‘Kuzu Kurda Teslim’ başlıklı yazı dizisinde Eski SPK Lideri Vedat Akgiray’ın BİMEKS üzerinden yaptığı usulsüzlükleri gündeme taşıdı. İlknur, Akgiray’ın batık şirket BİMEKS’i borsaya sokmasını ve bin 500 personelin hak edişleri dahi ödenmeden şirketin batırılmasını yazdı. İlknur’un yazı dizisiyle BİMEKS emekçileri tekrar gündeme geldi. Alacakları için uğraş eden ve aksiyonları sırasında tekraren gözaltına alınan emekçilerden Dilek Aslan ve Umut Sendikası’dan (Umut-Sen) Betül Celeb Cumhuriyet’e çarpıcı argümanlarda bulundu.
‘TAZMİNAT HARAMMIŞ’
Dilek Aslan BİMEKS’ten maaşının 3 ay ödenmemesi üzerine 2016 yılının Nisan ayında çıkışını aldığını lakin haklarının ödenmediğini söylemiş oldu. İstanbul’un farklı şubelerinde 9 yıl boyunca çalıştığını ve kendisine haklarının ödeneceği söylenerek aylarca oyalandığını aktaran Aslan süreci şöyleki anlattı: “Çıkışımı 2016 yılında aldım. Maaşlarımız 1 yıl boyunca gecikmeli ödenmişti. Durumdan rahatsızdık. Lakin daima oyalanıyorduk. 9 yılımı buraya verdim. Bize aile olduğumuzu, yönetim etmemiz gerektiği söylendi. İşimde daima hayli çalıştım. Memnundum da. Fakat artık mağazalar boşaltılmaya başlandı. Tedarikçiler ya da öbür şubelerden ayrılan çalışanlar alacak davaları açıyordu, şubelere icra geliyordu. Son olarak Haramidere Torium şubesinde çalışıyordum. İçeride dedikodular dönmeye başladı. 3 aydır maaşımızı alamamıştık. Paramızın ödenmeyeceği, işverenlerin kaçacağı söyleniyordu. Ben de artık komşularımdan yardım almaya başlamıştım zira eşim de işsizdi. Çıkışımı aldım. 25 bin lira alacağım olduğu söylendi ancak ödenmedi. daha sonra alacağım verilmedi. Bunlar aslına bakarsan Işıkçılar tarikatına gidip geliyordu. Daima duyuyorduk, toplantıları tarikatta yapıyorlardı, dedikodular vardı. Tazminat harammış. Vermediler”
‘ONLAR YERİNE BİZİ GÖZALTINA ALDILAR’
‘İLK AKSİYON ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ ÖNÜNDE’
İlk aksiyonlar Vedat Akgiray’ın yeğeni Ahmet Akgiray’ın öğretim üyesi olduğu Özyeğin Üniversitesi önünde 2020 yılı Haziran ayında yapılıyor. Ahmet Akgiray hem de BİMEKS’in batışa giden sürecinde şirketin icra şurası üyesi.
Özyeğin Üniversitesi önündeki aksiyonlarla gereğince kamuoyu oluşturulamayınca bu sefer Boğaziçi Üniversitesi önünde aksiyonlar başlatılıyor. Eski SPK Lideri Vedat Akgiray hem de Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyesi. Boğaziçi Üniversitesi’nin güney yerleşkesi kapısı önünde yapılan aksiyonda emekçiler polis ablukasına alındı. Aksiyona öğrenciler de ağır dayanak verdi. Basın açıklamasından daha sonra oturma hareketi yapmak isteyen emekçiler ve sendika üyeleri gözaltına alındı. Gözaltılar tıpkı gün hür bırakıldı.
Boğaziçi Üniversitresi önündeki aksiyonlar aralıklarlar devam etti. Bu süreçte emekçiler 15 kez gözaltına alındı.
İşçilerin bir ortaya gelerek hareketler düzenlemesini sağlayan isimlerden birisi Umut-Sen’den Betül Celeb. Aksiyonlara yapılan müdahalelerin şiddetli olduğunu belirten Celeb çarpıcı argümanlarda bulundu. Celeb şöyleki konuştu:
‘IŞIKÇILAR TARİKATIYLA YAKIN ALAKALARI VARDI’
“Bu bir aile şirketi. İdare heyetinde Vedat Akgiray’ın kardeşi Murat Akgiray da bulunuyor. Murat Akgiray, geçmişte İhlas-Acer Holding iştiraki, sonrasındasında TGRT Genel Müdürlüğü de yapmış. Akgiray’ın İhlas-Acer Holding’de bakılırsav yaptığı devir holdingin idare heyeti lideri Enver Ören’di. Ören beraberinde Işıkçılar tarikatının önderi. Işıkçılar tarikatı, Pir Abdülhakim Arvasi (Üçışık) tarafınca temelleri atılmış. çabucak sonrasındaki senelerda BİMEKS ile Işıkçılar tarikatı içindeki yakın münasebetleri buralara kadar dayanıyor.”
‘TÜRKİYE UZAY AJANSI’NDA MİSYONUNA DEVAM EDİYOR’
Akgiray ailesinin çok nüfuzlu olduğunun altını çizen Celeb kelamlarına şöyleki devam etti:
“Vedat Akgiray SPK başkanlığından alındıktan daha sonra BİMEKS’in imajı çizildi. Bunun üzerine Amerika’dan Murat Akgiray’ın oğlu Ahmet Akgiray çağrıldı. Bu isim şirketin icra şurası üyesi oldu. beraberinde Özyeğin Üniversitesi’nde de öğretim üyesi. Ahmed Akgiray Sanayi Bakanlığı’nın müjde olarak duyurduğu Türkiye Uzay Ajansı’nın da idare heyeti üyeliğine de devam ediyor. Şirket hissederlarından bir başkası olan Ömer Akgiray ise Marmara Üniversitesi’nde rektör yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi Dekanı.”
‘SÜLEYMAN SOYLU’NUN YAKIN ADAMI İŞİN İÇİNDE’
Betül Celeb şirketin emniyet teşkilatı ve iktidarla yakın bağlı olduğunu aktardı. Polis Bakım ve Yardımlaşma Sandığı (Polsan) Genel Müdürü Mustafa Selçuk beraberinde şirketin icra konseyi üyesi. Celeb’e nazaran Selçuk, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya en yakın isimlerden birisi ve BİMEKS’in pazarlama ve tanıtımında da misyon aldı.
Celeb şu değerlendirmede bulundu:
“Mustafa Selçuk şirketin kilit ismi. BİMEKS’in pazarlama süreçlerini de yürütüyor. Süleyman Soylu’ya en yakın isimlerden birisi. Aksiyonlarda şiddetle gözaltına alınmamızda da hissesi var. Mahkeme süreçlerinde arkadaşlarımızı da korkuttular. Savcılar dahi çalışanlara bizimle hareket etmemeleri, aksiyonları bırakmaları gerektiği konusunda ihtarlarda bulunuyordu. Personel arkadaşlarımız fazlaca ağır baskıya uğradı. Açtığımız alacak davalarını kazandık. Fakat şirketin devlete de yüklü ölçüde vergi borcu var. Küçük bir ofisi şirket merkezi olarak gösteriyorlar. Şirket üzerine yalnızca bir arsa bulunuyor. Mal varlıkları paravan şirketlere dağıtıp, borçlarını ödemeden kaçıp gittiler. Ve bu süreçte kilit isimlerden birisi de Mustafa Selçuk’tu”
‘TAZMİNAT HARAMMIŞ’
Dilek Aslan BİMEKS’ten maaşının 3 ay ödenmemesi üzerine 2016 yılının Nisan ayında çıkışını aldığını lakin haklarının ödenmediğini söylemiş oldu. İstanbul’un farklı şubelerinde 9 yıl boyunca çalıştığını ve kendisine haklarının ödeneceği söylenerek aylarca oyalandığını aktaran Aslan süreci şöyleki anlattı: “Çıkışımı 2016 yılında aldım. Maaşlarımız 1 yıl boyunca gecikmeli ödenmişti. Durumdan rahatsızdık. Lakin daima oyalanıyorduk. 9 yılımı buraya verdim. Bize aile olduğumuzu, yönetim etmemiz gerektiği söylendi. İşimde daima hayli çalıştım. Memnundum da. Fakat artık mağazalar boşaltılmaya başlandı. Tedarikçiler ya da öbür şubelerden ayrılan çalışanlar alacak davaları açıyordu, şubelere icra geliyordu. Son olarak Haramidere Torium şubesinde çalışıyordum. İçeride dedikodular dönmeye başladı. 3 aydır maaşımızı alamamıştık. Paramızın ödenmeyeceği, işverenlerin kaçacağı söyleniyordu. Ben de artık komşularımdan yardım almaya başlamıştım zira eşim de işsizdi. Çıkışımı aldım. 25 bin lira alacağım olduğu söylendi ancak ödenmedi. daha sonra alacağım verilmedi. Bunlar aslına bakarsan Işıkçılar tarikatına gidip geliyordu. Daima duyuyorduk, toplantıları tarikatta yapıyorlardı, dedikodular vardı. Tazminat harammış. Vermediler”
‘ONLAR YERİNE BİZİ GÖZALTINA ALDILAR’
‘İLK AKSİYON ÖZYEĞİN ÜNİVERSİTESİ ÖNÜNDE’
İlk aksiyonlar Vedat Akgiray’ın yeğeni Ahmet Akgiray’ın öğretim üyesi olduğu Özyeğin Üniversitesi önünde 2020 yılı Haziran ayında yapılıyor. Ahmet Akgiray hem de BİMEKS’in batışa giden sürecinde şirketin icra şurası üyesi.
Özyeğin Üniversitesi önündeki aksiyonlarla gereğince kamuoyu oluşturulamayınca bu sefer Boğaziçi Üniversitesi önünde aksiyonlar başlatılıyor. Eski SPK Lideri Vedat Akgiray hem de Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde öğretim üyesi. Boğaziçi Üniversitesi’nin güney yerleşkesi kapısı önünde yapılan aksiyonda emekçiler polis ablukasına alındı. Aksiyona öğrenciler de ağır dayanak verdi. Basın açıklamasından daha sonra oturma hareketi yapmak isteyen emekçiler ve sendika üyeleri gözaltına alındı. Gözaltılar tıpkı gün hür bırakıldı.
Boğaziçi Üniversitresi önündeki aksiyonlar aralıklarlar devam etti. Bu süreçte emekçiler 15 kez gözaltına alındı.
İşçilerin bir ortaya gelerek hareketler düzenlemesini sağlayan isimlerden birisi Umut-Sen’den Betül Celeb. Aksiyonlara yapılan müdahalelerin şiddetli olduğunu belirten Celeb çarpıcı argümanlarda bulundu. Celeb şöyleki konuştu:
‘IŞIKÇILAR TARİKATIYLA YAKIN ALAKALARI VARDI’
“Bu bir aile şirketi. İdare heyetinde Vedat Akgiray’ın kardeşi Murat Akgiray da bulunuyor. Murat Akgiray, geçmişte İhlas-Acer Holding iştiraki, sonrasındasında TGRT Genel Müdürlüğü de yapmış. Akgiray’ın İhlas-Acer Holding’de bakılırsav yaptığı devir holdingin idare heyeti lideri Enver Ören’di. Ören beraberinde Işıkçılar tarikatının önderi. Işıkçılar tarikatı, Pir Abdülhakim Arvasi (Üçışık) tarafınca temelleri atılmış. çabucak sonrasındaki senelerda BİMEKS ile Işıkçılar tarikatı içindeki yakın münasebetleri buralara kadar dayanıyor.”
‘TÜRKİYE UZAY AJANSI’NDA MİSYONUNA DEVAM EDİYOR’
Akgiray ailesinin çok nüfuzlu olduğunun altını çizen Celeb kelamlarına şöyleki devam etti:
“Vedat Akgiray SPK başkanlığından alındıktan daha sonra BİMEKS’in imajı çizildi. Bunun üzerine Amerika’dan Murat Akgiray’ın oğlu Ahmet Akgiray çağrıldı. Bu isim şirketin icra şurası üyesi oldu. beraberinde Özyeğin Üniversitesi’nde de öğretim üyesi. Ahmed Akgiray Sanayi Bakanlığı’nın müjde olarak duyurduğu Türkiye Uzay Ajansı’nın da idare heyeti üyeliğine de devam ediyor. Şirket hissederlarından bir başkası olan Ömer Akgiray ise Marmara Üniversitesi’nde rektör yardımcısı ve Mühendislik Fakültesi Dekanı.”
‘SÜLEYMAN SOYLU’NUN YAKIN ADAMI İŞİN İÇİNDE’
Betül Celeb şirketin emniyet teşkilatı ve iktidarla yakın bağlı olduğunu aktardı. Polis Bakım ve Yardımlaşma Sandığı (Polsan) Genel Müdürü Mustafa Selçuk beraberinde şirketin icra konseyi üyesi. Celeb’e nazaran Selçuk, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya en yakın isimlerden birisi ve BİMEKS’in pazarlama ve tanıtımında da misyon aldı.
Celeb şu değerlendirmede bulundu:
“Mustafa Selçuk şirketin kilit ismi. BİMEKS’in pazarlama süreçlerini de yürütüyor. Süleyman Soylu’ya en yakın isimlerden birisi. Aksiyonlarda şiddetle gözaltına alınmamızda da hissesi var. Mahkeme süreçlerinde arkadaşlarımızı da korkuttular. Savcılar dahi çalışanlara bizimle hareket etmemeleri, aksiyonları bırakmaları gerektiği konusunda ihtarlarda bulunuyordu. Personel arkadaşlarımız fazlaca ağır baskıya uğradı. Açtığımız alacak davalarını kazandık. Fakat şirketin devlete de yüklü ölçüde vergi borcu var. Küçük bir ofisi şirket merkezi olarak gösteriyorlar. Şirket üzerine yalnızca bir arsa bulunuyor. Mal varlıkları paravan şirketlere dağıtıp, borçlarını ödemeden kaçıp gittiler. Ve bu süreçte kilit isimlerden birisi de Mustafa Selçuk’tu”