Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Lideri Mustafa Yılmaz, lisanssız elektrik üretim yönetmeliğiyle ilgili son günlerde ortaya atılan savların yanlışsız olmadığını belirterek, “Biz düzenlememizin sonuna kadar gerisindeyiz. Alanda olumlu sonuçlarını da kısa müddet ortasında nazaranceğiz.” dedi.
Yılmaz, yaptığı açıklamada, gazeteci Fatih Altaylı’nın lisanssız elektrik üretimi yönetmeliğine ait gündeme getirdiği tezlerin mesnetsiz olduğunu ve bu savları yargıya taşıyacaklarını bildirdi.
Söz konusu yazıların tenkit hudutlarını aştığını, EPDK ve çalışanlarını töhmet altında bıraktığını vurgulayan Yılmaz, “Fatih Altaylı isterse mesleğinin geri kalanında her gün bu yönetmelikle ilgili yazmaya devam edebilir. Bu kendi takdiridir lakin biz düzenlememizin sonuna kadar gerisindeyiz. Alanda olumlu sonuçlarını da kısa mühlet ortasında nazaranceğiz. Kendisinin kurumumuza yönelik iftira ve hakaretleriyle ilgili son sonucu ise Türk adaleti verecektir.” sözlerini kullandı.
“Piyasadaki fiyatları, elektrik üretiminin kaynağı ve talep etkiliyor”
Yılmaz, kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye kimsenin hakkı olmadığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Birileri elinize eksik sayılar verir, kulağınıza yanlış bilgiler üflerse siz de mahcup olursunuz. örneğin (Altaylı’nın) bundan evvelki yazısında hür piyasada oluşan fiyatlarla ilgili tabloda gerçek bilgilerin nasıl manipüle edildiğini açık bir biçimde nazaranbiliyoruz. Evvel yönetmeliğin 9 milyar dolar ziyana sebep olduğunu sav ediyor, yazının ortasında bu sayısı 6 milyar dolar olarak hesaplıyor. Beğenilen ikisi de yanlışsız değil ve bu biçimde bir ziyan ortada yok lakin keşke kendi yazdığı yazıyı bir defa okusaydı. Ağustos ayının ikinci 12 günlük devrindeki tüketim ölçüsü artışını tabloya eklemeden, artan tüketimlerin hangi güç kaynağından karşılandığı incelenmeden, bu kaynakların maliyetinin ne olduğu tahlil edilmeden fiyatlardaki artışı lisanssız elektrik üretim yönetmeliği değişikliğine bağlamak açıkçası bilgisizce ya da niyetli bir çıkarımdır. Yönetmelik değişikliğinden daha sonra güneş üretimlerinin düşmesini ‘ucuz ve beleş güç anında kesiliyor’ diye söz etmek ise farklı bir garabettir.”
“Lisanssız elektrik üretimindeki düşüş yüzde 1”
Yılmaz, 1-12 Ağustos tarihlerinde lisanssız elektrik üretiminin 561 bin megavatsaat, 13-24 Ağustos tarihlerinde ise 551 bin megavatsaat olduğunu bildirdi.
Bu düşüşün, yaklaşık 9 bin megavatlık güneş konseyi güç kapasitesinden 100 megavatlık anlık düşüşe karşılık geldiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu, hava durumuna bağlı olan, santrallerin bakımı, arızası ile de oluşabilecek rastgele bir manası olmayan yüzde 1’lik bir düşüştür. Yani kesilen bir güç kelam konusu değildir. Üstelik Ağustos ayının 22-23 ve 24’ünde tüketim talebinin saatlik 5 bin megavatsaat üzerinde artmış olması bile yapılan çıkarımın yanlış olduğunu gösterir. Ayrıyeten saatlik olarak özgür piyasada elektrik meblağlarında yönetmelik çıkmadan evvel de megavatsaat başına 3 bin 750 ya da 3 bin 499 lira üzere sayılar görülmüştür. 25 gigavat gücün nasıl hesaplandığı yahut 24 saat üretim yapan hangi kaynağın verisinin alındığını aslına bakarsanız bilmiyoruz. Bir de bu hesaplar güneş santrallerinin 24 saat üretim yapabileceği düşünerek yapılmışsa, sahiden bu biçimdesi bilgisizlik olacak iş değil.”
Okumaya devam et...
Yılmaz, yaptığı açıklamada, gazeteci Fatih Altaylı’nın lisanssız elektrik üretimi yönetmeliğine ait gündeme getirdiği tezlerin mesnetsiz olduğunu ve bu savları yargıya taşıyacaklarını bildirdi.
Söz konusu yazıların tenkit hudutlarını aştığını, EPDK ve çalışanlarını töhmet altında bıraktığını vurgulayan Yılmaz, “Fatih Altaylı isterse mesleğinin geri kalanında her gün bu yönetmelikle ilgili yazmaya devam edebilir. Bu kendi takdiridir lakin biz düzenlememizin sonuna kadar gerisindeyiz. Alanda olumlu sonuçlarını da kısa mühlet ortasında nazaranceğiz. Kendisinin kurumumuza yönelik iftira ve hakaretleriyle ilgili son sonucu ise Türk adaleti verecektir.” sözlerini kullandı.
“Piyasadaki fiyatları, elektrik üretiminin kaynağı ve talep etkiliyor”
Yılmaz, kamuoyunu yanlış bilgilendirmeye kimsenin hakkı olmadığını belirterek şu değerlendirmede bulundu:
“Birileri elinize eksik sayılar verir, kulağınıza yanlış bilgiler üflerse siz de mahcup olursunuz. örneğin (Altaylı’nın) bundan evvelki yazısında hür piyasada oluşan fiyatlarla ilgili tabloda gerçek bilgilerin nasıl manipüle edildiğini açık bir biçimde nazaranbiliyoruz. Evvel yönetmeliğin 9 milyar dolar ziyana sebep olduğunu sav ediyor, yazının ortasında bu sayısı 6 milyar dolar olarak hesaplıyor. Beğenilen ikisi de yanlışsız değil ve bu biçimde bir ziyan ortada yok lakin keşke kendi yazdığı yazıyı bir defa okusaydı. Ağustos ayının ikinci 12 günlük devrindeki tüketim ölçüsü artışını tabloya eklemeden, artan tüketimlerin hangi güç kaynağından karşılandığı incelenmeden, bu kaynakların maliyetinin ne olduğu tahlil edilmeden fiyatlardaki artışı lisanssız elektrik üretim yönetmeliği değişikliğine bağlamak açıkçası bilgisizce ya da niyetli bir çıkarımdır. Yönetmelik değişikliğinden daha sonra güneş üretimlerinin düşmesini ‘ucuz ve beleş güç anında kesiliyor’ diye söz etmek ise farklı bir garabettir.”
“Lisanssız elektrik üretimindeki düşüş yüzde 1”
Yılmaz, 1-12 Ağustos tarihlerinde lisanssız elektrik üretiminin 561 bin megavatsaat, 13-24 Ağustos tarihlerinde ise 551 bin megavatsaat olduğunu bildirdi.
Bu düşüşün, yaklaşık 9 bin megavatlık güneş konseyi güç kapasitesinden 100 megavatlık anlık düşüşe karşılık geldiğini belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
“Bu, hava durumuna bağlı olan, santrallerin bakımı, arızası ile de oluşabilecek rastgele bir manası olmayan yüzde 1’lik bir düşüştür. Yani kesilen bir güç kelam konusu değildir. Üstelik Ağustos ayının 22-23 ve 24’ünde tüketim talebinin saatlik 5 bin megavatsaat üzerinde artmış olması bile yapılan çıkarımın yanlış olduğunu gösterir. Ayrıyeten saatlik olarak özgür piyasada elektrik meblağlarında yönetmelik çıkmadan evvel de megavatsaat başına 3 bin 750 ya da 3 bin 499 lira üzere sayılar görülmüştür. 25 gigavat gücün nasıl hesaplandığı yahut 24 saat üretim yapan hangi kaynağın verisinin alındığını aslına bakarsanız bilmiyoruz. Bir de bu hesaplar güneş santrallerinin 24 saat üretim yapabileceği düşünerek yapılmışsa, sahiden bu biçimdesi bilgisizlik olacak iş değil.”
Okumaya devam et...