celikci
New member
En Büyük Sahtekarlık
İnsan için en büyük sahtekarlık kendi gibi olmaması ve taktığı maskelerle dışarıya karşı kendini farklı göstermesidir. Bir insanın önündeki tabakta ne varsa elindeki kaşığa da o gelir. Bu zihniyetle arkadaşlık ve dostluk yaptığımız insanların zamanla farklı kişiliklerde olduğunu anlamamız, yani tabaktakiyle kaşıktakinin farklı olması hepimizi çok üzüyor. Toplumdaki insanlar artık kronik bir şüpheci olmaya başladı. Kimse kimseye inanmamaya, güvenmemeye, hatta kimse kimseyi sevmemeye başladı. Bunun temel nedeni kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeye başlayan insanların çoğunlukta olması ve bu insanların çıkarlarına ters düşerse hiç düşünmeden en yakın dostunu dahi sırtından hançerlemesidir. Söylediğiyle davranışları tutarlı olmayan bu insanlar, toplum üstünde artık metal bir yorgunluk oluşturmaya başladı. Hatta toplumu ayakta tutan temel değerleri dinamitlemeye. Toplumun şu andaki ruhsal hali pistantrofobi olarak da tanımlanabilir. Pistantrofobi ise insanın geçmişte yaşadığı kötü tecrübeler nedeniyle insanlara karşı güven duygusunu yitirmesidir. Oysa bir insanın her şeyi olabilir. Ama sağlığı ve sırlarını paylaşabileceği bir dostu yoksa o insan hiçbir şeydir. Sevgiden ve güvenden yana yoksul olan insan, tonlarca parası olsa dahi yalnızlığa mahkum olmaktan kurtulamaz. Bireyselleştiği için yalnızlaşan, yalnızlaştığı için bencilleşen, duygusuzlaştığı için düşüncesizce yaşayarak toplumsal değerleri çiğneyen, sınırlarını ve haddini bilmediği için saygıyı hiçe sayan, dilleriyle fikirleri kirleten ve böyle oldukları içinde kendilerini bulamayan insanlar, toplumu çökme noktasına getirdi. Manevi bir çöküş sürecinde olan toplumumuzu kurtaracak formülü ise Mevlana çağlar öncesinden adeta bugünleri görerek söylemiş; “Kendine bak kendine.Özüne, sözüne, benliğine.İlgilenme kimseyle, kim ne yemiş, ne giymiş, bundan sana ne. Sen kendini besle, bilgiyle, şefkatle, sevgiyle. Ancak o zaman erersin insan olmanın erdemine.”Bizlerin insan olmanın erdemine ihtiyacımız var. Paraya, pula ve kapitalist sistemin uşağı olmaya değil.
ALINTIDIR
İnsan için en büyük sahtekarlık kendi gibi olmaması ve taktığı maskelerle dışarıya karşı kendini farklı göstermesidir. Bir insanın önündeki tabakta ne varsa elindeki kaşığa da o gelir. Bu zihniyetle arkadaşlık ve dostluk yaptığımız insanların zamanla farklı kişiliklerde olduğunu anlamamız, yani tabaktakiyle kaşıktakinin farklı olması hepimizi çok üzüyor. Toplumdaki insanlar artık kronik bir şüpheci olmaya başladı. Kimse kimseye inanmamaya, güvenmemeye, hatta kimse kimseyi sevmemeye başladı. Bunun temel nedeni kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmeye başlayan insanların çoğunlukta olması ve bu insanların çıkarlarına ters düşerse hiç düşünmeden en yakın dostunu dahi sırtından hançerlemesidir. Söylediğiyle davranışları tutarlı olmayan bu insanlar, toplum üstünde artık metal bir yorgunluk oluşturmaya başladı. Hatta toplumu ayakta tutan temel değerleri dinamitlemeye. Toplumun şu andaki ruhsal hali pistantrofobi olarak da tanımlanabilir. Pistantrofobi ise insanın geçmişte yaşadığı kötü tecrübeler nedeniyle insanlara karşı güven duygusunu yitirmesidir. Oysa bir insanın her şeyi olabilir. Ama sağlığı ve sırlarını paylaşabileceği bir dostu yoksa o insan hiçbir şeydir. Sevgiden ve güvenden yana yoksul olan insan, tonlarca parası olsa dahi yalnızlığa mahkum olmaktan kurtulamaz. Bireyselleştiği için yalnızlaşan, yalnızlaştığı için bencilleşen, duygusuzlaştığı için düşüncesizce yaşayarak toplumsal değerleri çiğneyen, sınırlarını ve haddini bilmediği için saygıyı hiçe sayan, dilleriyle fikirleri kirleten ve böyle oldukları içinde kendilerini bulamayan insanlar, toplumu çökme noktasına getirdi. Manevi bir çöküş sürecinde olan toplumumuzu kurtaracak formülü ise Mevlana çağlar öncesinden adeta bugünleri görerek söylemiş; “Kendine bak kendine.Özüne, sözüne, benliğine.İlgilenme kimseyle, kim ne yemiş, ne giymiş, bundan sana ne. Sen kendini besle, bilgiyle, şefkatle, sevgiyle. Ancak o zaman erersin insan olmanın erdemine.”Bizlerin insan olmanın erdemine ihtiyacımız var. Paraya, pula ve kapitalist sistemin uşağı olmaya değil.
ALINTIDIR