semaver
Active member
Emine Deniz’in düştüğü için değil, otomobil çarptığı için öldüğü ortaya çıktı İzmir’in Karabağlar ilçesinde yürürken düştüğü nedeni öne sürülerek yaralı olarak kaldırıldığı hastanede ömrünü kaybeden Emine Deniz’e (63), komşusunun 16 yaşındaki oğlu M.K.C.’nin arabayla çarptığı ortaya çıktı. Emine Deniz’in, ölmedilk evvel tabirine başvuran polislere, M.K.C.’nin annesi S.C.’nin kendisini tehdit ettiği için ‘düştüğünü’ söylemiş olduği ileri sürüldü. Polisteki sözünde hatasını itiraf eden M.K.C., süreçlerinin akabinde isimli denetim kaidesiyle hür bırakılırken annesi S.C.’nin de ‘tehdit’ argümanıyla sözüne başvuruldu.
Olay, 22 Eylül günü saat 12.00 sıralarında Karabağlar ilçesinde meydana geldi. 3 çocuk annesi Emine Deniz, çağırılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yürürken düştüğü belirtilen Deniz, hastanede tedaviye alındı. Durumu ağır olan Emine Deniz, polise verdiği birinci tabirde yolda yürürken düştüğünü söylemiş oldu. Lakin tabipler bedeninde hayli fazla kırık olan Deniz’in düşmeye bağlı yaralanmış olamayacağını belirtti. Bunun üzerine polis grupları, Deniz’in kızlarının tabirine başvurdu.
EMİNE DENİZ, KAZADAN 32 SAAT daha sonra HAYATINI YİTİRDİ
Kızlarının konuştuğu Emine Deniz, komşusunun oğlu M.K.C.’nin, arabayla geri hareket yaparken çarpıp, duvara sıkıştırdığını söylemiş oldu. Polis gruplarının bir daha tabirini aldığı Emine Deniz, kendisine M.K.C.’nin çarptığını, annesi S.C. tarafınca tehdit edildiği için de düştüğünü dediğini tabir etti. Emine Deniz, kazadan 32 saat daha sonra hayatını yitirdi.
Emine Deniz’in eşi ve çocuklarının şikayeti üzerine soruşturmayı derinleştiren polis, kazaya niye olan araba şoförü M.K.C.’yi gözaltına aldı. Cürmünü itiraf eden M.K.C., tabirinin akabinde isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı. Polis, M.K.C.’nin annesi S.C.’nin de ‘tehdit’ savıyla tabirine başvurdu.
‘DÜŞTÜĞÜNE İNANMADIK’
Özge Deniz Taniş (27), annesinin yaşadıklarını ölümündilk evvel kendisine tüm bilgileri ile anlattığını söylemiş oldu. olaydan daha sonra düştüğünü söyleyen annelerine inanmadıklarını anlatan Özge Deniz Taniş, şunları söylemiş oldu:
“Çünkü biroldukca kemiği kırılmıştı. Olayında sıcaklığı ile epey üzerine gidemedik. 11 saat daha sonra olayın trafik kazası olduğunu öğrendik. ‘Anne sen düşmedin. Düşmeyle bu biçimde yaralanılmaz. Polis ve tabipler da dahil olmak üzere kimse sana inanmıyor. Polisler, bizim seni balkondan attığımızı düşünüyorlar. Ne olduysa anlat lütfen’ dedik. İyileşemeyeceğini, eskisi üzere ayağa kalamayacağını anlayan annem, gerçeği anlatmaya mecburiyetinde kalıp, ‘Sizleri korumak için sustum’ dedi. ‘Kazayı kimse gördü mü?’ diye sorduğumda, bütün komşuların gördüğünü söyleyip, ‘Elimi yüzümü yıkadılar, dilim dönmüştü, çıkardılar’ dedi. Kazadan daha sonra biroldukça kemiği kırılan annemi, meskene getirmişler. Ambulans gelince daha annemin bir şey söylemesine fırsat vermeden komşular, ‘Düştü o, bir şeyi yok’ demişler. Baştan kaza olduğu söylense ona nazaran bir tedavi uygulanacaktı. Belinin üst kısmında kırılmadık kemiği kalmamış. Bir de S.C. ablama, ‘Annen epey merhametli. Sen de öylesin. Annen olayın kaza olduğunu söylemez, sen de söyleme. Annen felç kalırsa gelir, altını değiştiririm. Ömür uzunluğu annene bakarım’ demiş. Araba o denli bir çarpmış ki anneme, felç kalacağından eminler yani. Bu kadar da pişkinler. Biraz olsun mahcubiyetleri yok. Bize gerçeği söyleselerdi, annemi kurtarmak için gereken şeyleri yapsalardı, kendilerinden tahminen de şikayetçi olmazdık. Kaza bu, her insanın başına gelebilir. Lakin bize hiç bir şey söylemediler.”
‘HERKES DÜŞTÜ DİYECEK, KİMSE KONUŞMAYACAK’ DİYE SUSTURDU ARGÜMANI
hayatını kaybeden Emine Deniz’in bir öbür kızı Belgin Küçük (43) ise annesinin tehdit edildiği için kazayla değil düşerek yaralandığını söylemek zorunda kaldığını belirtip, “Anneme, kazadan daha sonra komşumuz S.C., oğlunu korumak için, ‘Düştüm diyeceksin. 3 çocuğun var, sonunu sen belirleyeceksin’ demiş. olaydan daha sonra annemin eşyalarını almak için hastaniçin meskene gelmiştim. Onlar da meskene geldiler. S.C., bana ‘Biz itiraf etmeye geldik, annen düşmedi, oğlum annene çarptı’ dedi. Duyduğum karşısında şok olmuştum. Koşarak hastaneye gittim. Kazanın üzerinden 11 saat geçmişti. Durumu hastane polisine ve hekimlere söylemiş oldum. S.C., mahalledeki komşuları da ‘Kimse konuşmayacak, herkes düştü diyecek. Benim oğlum daha 16 yaşında, mahpusa giremez’ diyerek, susturmuş” diye konuştu.
‘BU KAZA DEĞİL, CİNAYET’
“Yaşanan bu olay ‘kaza’ değil ‘cinayet” diyen Küçük, “Annem, hadiseden daha sonra tehdit edildiği için sesini çıkaramamış. S.C, kemikleri kırılan annemin acı çekmesine değil, kendi çocuğunun mahpusa girmemesinin kaygısına düşmüş. Herkes sesimizi duysun, adalet istiyoruz. Annem, öldü lakin olayla ilgili tutuklanan yok. Anneme çarpan kişi, birebir arabayla hala konutumuzun önünden geçiyor” dedi.
’50 YILLIK EŞİMİ KAYBETTİM’
Emine Deniz’in eşi Abdurrahman Deniz (71) de gözyaşları ortasında yaptığı açıklamada, “50 yıllık eşimi, hayat arkadaşımı kaybettim. Eşimin mevti kadar 40 yıllık komşularımın bu olayı saklaması beni hayli üzdü. Trafik kazası olduğunu söyleselerdi bu kadar üzülmezdim. Bize niye söylemediklerini sordum, ‘Çocuğa bir şey olur diye söylemedik’ dediler. Trafik kazasından çocuğa ne olacak ki. Doğruyu söylemiş olsalardı her yerinde kırıklar olan, iç kanaması olan eşime ona göre vaktinde müdahale edilirdi” sözlerini kullandı.
‘PANİK YAPTIM’
Emine Deniz’in eşi ve çocuklarının şikayeti üzerine soruşturmayı derinleştiren polis, kazaya niye olan araba şoförü M.K.C.’yi gözaltına aldı. Pedagog eşliğinde tabirine başvurulan M.K.C., kabahatini itiraf edip, “Geri hareket yaparken, bir anlık dalgınlıkla gaza bastım ve Emine Teyzenin yaralandığını gördüm. Panik yapıp, olay yerinden ayrıldım. Çok üzgünüm” dedi. M.K.C., tabirinin akabinde isimli denetim kaidesiyle hür bırakıldı. Polis, M.K.C.’nın annesi S.C.’nin de ‘tehdit’ argümanıyla sözüne başvurdu.
Olay, 22 Eylül günü saat 12.00 sıralarında Karabağlar ilçesinde meydana geldi. 3 çocuk annesi Emine Deniz, çağırılan ambulansla hastaneye kaldırıldı. Yürürken düştüğü belirtilen Deniz, hastanede tedaviye alındı. Durumu ağır olan Emine Deniz, polise verdiği birinci tabirde yolda yürürken düştüğünü söylemiş oldu. Lakin tabipler bedeninde hayli fazla kırık olan Deniz’in düşmeye bağlı yaralanmış olamayacağını belirtti. Bunun üzerine polis grupları, Deniz’in kızlarının tabirine başvurdu.
EMİNE DENİZ, KAZADAN 32 SAAT daha sonra HAYATINI YİTİRDİ
Kızlarının konuştuğu Emine Deniz, komşusunun oğlu M.K.C.’nin, arabayla geri hareket yaparken çarpıp, duvara sıkıştırdığını söylemiş oldu. Polis gruplarının bir daha tabirini aldığı Emine Deniz, kendisine M.K.C.’nin çarptığını, annesi S.C. tarafınca tehdit edildiği için de düştüğünü dediğini tabir etti. Emine Deniz, kazadan 32 saat daha sonra hayatını yitirdi.
Emine Deniz’in eşi ve çocuklarının şikayeti üzerine soruşturmayı derinleştiren polis, kazaya niye olan araba şoförü M.K.C.’yi gözaltına aldı. Cürmünü itiraf eden M.K.C., tabirinin akabinde isimli denetim kuralıyla özgür bırakıldı. Polis, M.K.C.’nin annesi S.C.’nin de ‘tehdit’ savıyla tabirine başvurdu.
‘DÜŞTÜĞÜNE İNANMADIK’
Özge Deniz Taniş (27), annesinin yaşadıklarını ölümündilk evvel kendisine tüm bilgileri ile anlattığını söylemiş oldu. olaydan daha sonra düştüğünü söyleyen annelerine inanmadıklarını anlatan Özge Deniz Taniş, şunları söylemiş oldu:
“Çünkü biroldukca kemiği kırılmıştı. Olayında sıcaklığı ile epey üzerine gidemedik. 11 saat daha sonra olayın trafik kazası olduğunu öğrendik. ‘Anne sen düşmedin. Düşmeyle bu biçimde yaralanılmaz. Polis ve tabipler da dahil olmak üzere kimse sana inanmıyor. Polisler, bizim seni balkondan attığımızı düşünüyorlar. Ne olduysa anlat lütfen’ dedik. İyileşemeyeceğini, eskisi üzere ayağa kalamayacağını anlayan annem, gerçeği anlatmaya mecburiyetinde kalıp, ‘Sizleri korumak için sustum’ dedi. ‘Kazayı kimse gördü mü?’ diye sorduğumda, bütün komşuların gördüğünü söyleyip, ‘Elimi yüzümü yıkadılar, dilim dönmüştü, çıkardılar’ dedi. Kazadan daha sonra biroldukça kemiği kırılan annemi, meskene getirmişler. Ambulans gelince daha annemin bir şey söylemesine fırsat vermeden komşular, ‘Düştü o, bir şeyi yok’ demişler. Baştan kaza olduğu söylense ona nazaran bir tedavi uygulanacaktı. Belinin üst kısmında kırılmadık kemiği kalmamış. Bir de S.C. ablama, ‘Annen epey merhametli. Sen de öylesin. Annen olayın kaza olduğunu söylemez, sen de söyleme. Annen felç kalırsa gelir, altını değiştiririm. Ömür uzunluğu annene bakarım’ demiş. Araba o denli bir çarpmış ki anneme, felç kalacağından eminler yani. Bu kadar da pişkinler. Biraz olsun mahcubiyetleri yok. Bize gerçeği söyleselerdi, annemi kurtarmak için gereken şeyleri yapsalardı, kendilerinden tahminen de şikayetçi olmazdık. Kaza bu, her insanın başına gelebilir. Lakin bize hiç bir şey söylemediler.”
‘HERKES DÜŞTÜ DİYECEK, KİMSE KONUŞMAYACAK’ DİYE SUSTURDU ARGÜMANI
hayatını kaybeden Emine Deniz’in bir öbür kızı Belgin Küçük (43) ise annesinin tehdit edildiği için kazayla değil düşerek yaralandığını söylemek zorunda kaldığını belirtip, “Anneme, kazadan daha sonra komşumuz S.C., oğlunu korumak için, ‘Düştüm diyeceksin. 3 çocuğun var, sonunu sen belirleyeceksin’ demiş. olaydan daha sonra annemin eşyalarını almak için hastaniçin meskene gelmiştim. Onlar da meskene geldiler. S.C., bana ‘Biz itiraf etmeye geldik, annen düşmedi, oğlum annene çarptı’ dedi. Duyduğum karşısında şok olmuştum. Koşarak hastaneye gittim. Kazanın üzerinden 11 saat geçmişti. Durumu hastane polisine ve hekimlere söylemiş oldum. S.C., mahalledeki komşuları da ‘Kimse konuşmayacak, herkes düştü diyecek. Benim oğlum daha 16 yaşında, mahpusa giremez’ diyerek, susturmuş” diye konuştu.
‘BU KAZA DEĞİL, CİNAYET’
“Yaşanan bu olay ‘kaza’ değil ‘cinayet” diyen Küçük, “Annem, hadiseden daha sonra tehdit edildiği için sesini çıkaramamış. S.C, kemikleri kırılan annemin acı çekmesine değil, kendi çocuğunun mahpusa girmemesinin kaygısına düşmüş. Herkes sesimizi duysun, adalet istiyoruz. Annem, öldü lakin olayla ilgili tutuklanan yok. Anneme çarpan kişi, birebir arabayla hala konutumuzun önünden geçiyor” dedi.
’50 YILLIK EŞİMİ KAYBETTİM’
Emine Deniz’in eşi Abdurrahman Deniz (71) de gözyaşları ortasında yaptığı açıklamada, “50 yıllık eşimi, hayat arkadaşımı kaybettim. Eşimin mevti kadar 40 yıllık komşularımın bu olayı saklaması beni hayli üzdü. Trafik kazası olduğunu söyleselerdi bu kadar üzülmezdim. Bize niye söylemediklerini sordum, ‘Çocuğa bir şey olur diye söylemedik’ dediler. Trafik kazasından çocuğa ne olacak ki. Doğruyu söylemiş olsalardı her yerinde kırıklar olan, iç kanaması olan eşime ona göre vaktinde müdahale edilirdi” sözlerini kullandı.
‘PANİK YAPTIM’
Emine Deniz’in eşi ve çocuklarının şikayeti üzerine soruşturmayı derinleştiren polis, kazaya niye olan araba şoförü M.K.C.’yi gözaltına aldı. Pedagog eşliğinde tabirine başvurulan M.K.C., kabahatini itiraf edip, “Geri hareket yaparken, bir anlık dalgınlıkla gaza bastım ve Emine Teyzenin yaralandığını gördüm. Panik yapıp, olay yerinden ayrıldım. Çok üzgünüm” dedi. M.K.C., tabirinin akabinde isimli denetim kaidesiyle hür bırakıldı. Polis, M.K.C.’nın annesi S.C.’nin de ‘tehdit’ argümanıyla sözüne başvurdu.