semaver
Active member
Karpal Tünel Sendromu el bileği seviyesinde “median sinir” ismi verilen bir hududun sıkışması kararı ortaya çıkan bir tablodur. Hasta elinde ağrı, uyuşma, karıncalanma ve hatta maharet kaybı ile gelebilir. Şikayetler bilhassa geceleri hastayı uyandırabilir. Gündüz ise ilerleyen çalışma saatlerinde dayanılmaz ağrılara niye olabilir.
Öncelikle bu “median siniri” tanıyalım. Median hudut bilek bölgemizden geçerek elimizin birinci 3 parmağının ve 4. Parmağın (yüzük parmağının) yarısının cilt duyusunu sağlayan bir sinirdir. Ayrıyeten el işlevlerinde epeyce değerli nazaranvi olan başparmağın bir hayli hareketlerini gerçekleştiren kasların beslenmesini sağlar. Bu hudut el parmaklarına giden kirişlerin içinde bilek bölgesinden geçerek ele ulaşır. İşte bu bölgede baskı altında kalırsa, iletiminde bozukluk yaşanırsa Karpal Tünel Sendromu denen hastalık gelişir.
Bu hudut niye baskı altında kalır? Birinci basamakta akla gelen çok kullanım durumlarıdır. Bileğin üst aşağı hareketlerinde hududun geçtiği alandaki basınç değişiklikleri hududun baskı altında kalmasına yol açar. Bileğini fazlaca kullanmak zorunda kalanlar, ellere zorlayıcı hareketlerde bulunan işlerde çalışanlar risk altındadır. Bilhassa bilgisayarda çalışanlarında, aşçılarda, devamlı yazı yazmak zorunda kalanlarda, dokuma, el işi üzere ellerini ve bileklerini fazlaca kullananlarda sık görülür.
Bir öbür değerli sebep hormonal sebeplerdir. Bunun en çarpıcı örneği ise gebeliktir. Gebelik sırasında hormonal niçinlerle yumuşak dokularda gerçekleşen ödem (su toplanması) tablosu sonun geçtiği alanda baskı altında kalmasına yol açar. Bunun haricinde hipotiroidi (guatr bezinin az çalışması), menopoz üzere hormonal faktörler de bu hastalığa niye olabilir.
Hormonal etkenlerin yanı sıra metabolik bozukluklar da median hudutta iletim bozukluklarına niye olabilir. Şeker hastalığında, kronik böbrek yetmezliğinde hudut kılıfında biriken birtakım hususlar, kemoterapi üzere tedaviler niçiniyle de sonun iletiminde bozukluk yaşanır ve Karpal Tünel Sendromu ortaya çıkabilir.
Bilek bölgesini ilgilendiren kırık, çıkık, yumuşak doku faydalanmaları da bir başka faktördür. kimi vakit kırık güzelleşmesinde hududun geçtiği bölgeye yanlışsız kaynama dokusunun oluşması, bu bölgedeki kemiklerin dizilim bozuklukları, yumuşak doku güzelleşmesi sırasında gelişen artmış nedbe dokuları da hududun geçtiği bölgede sıkışmasına niye olabilmektedir.
El bileğini tutan iltihaplı romatizmal hastalıklarda da (RomatoidArtrit gibi) bilek bölgesindeki eklemlerde, kirişlerde gerçekleşen şişlikler hududa baskı oluşturabilmektedir.
niçinleri bu biçimde sıralamakla birlikte hiç bir sebebin bulunamadığı da sıktır ve bu tabloya idiopatik (niçini bilinmeyen) Karpal Tünel Sendromu ismi verilir ki tabloların pek birçok da bu kümeye girer.
Karpal Tünel Sendromu toplumun yaklaşık %2 oranında saptanır, bayanlarda erkeklere nazaran daha sık görülür ve 40-60 yaşlar en sık rastlandığı yaşlardır. Dominant elde (solaklarda sol, sağ elini kullananlarda sağ taraf gibi) nispeten daha sık görülmektedir.
Bilek kanalında hareketsizlikle ödem artar ve hastalar bilhassa gece uykularından ellerinde uyuşma ile uyanırlar. Gece kalkıp ellerin sallanması ile rahatlama hissi pek tipik bir belirtidir. Elde, ön kolda hatta dirseğin üst taraflarına kadar ağrının yayıldığı hastalar görülebilmektedir. Elde ince maharet gerektiren düğme ilikleme üzere işlerde becerisizlik görülebilir ki bu durum ileri hastalık belirtisidir.
Teşhisi koyarken hududun bilekten geçtiği bölgede basıncı arttıran hareketler yaptırılarak belirtilerin ortaya çıkıp çıkmadığına bakılır. Boyun, omuz, dirsek, el bileği muayenesinin dikkatle yapılarak muhtemel öteki niçinler dışlanmalıdır. Kol ve elin nörolojik muayenesinin dikkatle yapılıp hududun beslediği kaslarda güçsüzlük olup olmadığı tespit edilmelidir. Zira bu kaslarda güçsüzlük var ise (kısmi felç) hastanın çabucak ameliyat edilip hududun geçtiği bölgedeki baskının azaltılması, hududun özgürleştirilmesi gerekir. Aksi biçimde güçsüzlük kalıcı olabilir. Kalıcı güçsüzlük olması hastanın el hünerlerinde önemli bozukluğa niye olacağından değerlidir. bir daha hududun beslediği cilt alanındaki his kayıpları da düzgün değerlendirilmelidir. Zira birinci 3 parmağın hissinin azalması da maharet kaybına niye olabilir, hasta uygun hissetmediği için elini yaralama riski artar.
En değerli teşhis metodu EMG (elektronöromyografi)’dir. Bu tetkikte orta ve ağır tutulum olan hastalar ameliyat açısından dikkatli değerlendirilmelidir. Üstte belirttiğimiz üzere ağır tutulum ve kas gücü kaybında mümkün el maharet kayıplarından hastanın korunması kıymetlidir. Hastada ameliyat gereği yoksa tedaviye bileği dinlendirilerek başlanır. Bileği sabit tutan bir aygıt (el bileği istirahat ateli) en az 3 hafta kullanılmalıdır. Bu 3 haftanın yarısında atel hem gece hem gündüz, öteki yarısında yalnızca gece kullanılmalıdır. Bunun yanı sıra fizik tedavimetodları, lokal ozon yahut kortizon uygulamaları, nöral terapi, akupunktur, elektroakupunktur, median hudut germe antrenmanları, kirişleri kaydırma idmanlarından oluşan tedavi kombinasyonları da pek yeterli sonuçlar sağlar.
Tüm bu tedavi eforlarının yanında günlük hayatta median hududu ve ortasında bulunduğu bölgenin baskı altında kalmaması için kimi tedbirlere de dikkat edilmelidir. Örneğin bilgisayar çalışanları yahut eli ile ince işler yapan bireyler 30 dk çalışma mühleti sonunda 3-5 dk. dinlenmeli, bileğine nazik dairesel hareketler, elleri yumruk yapıp açma idmanları yapmalıdır. Bilgisayar klavyelerinin ergonomik modellerinin kullanılması, takviyeli mousepadler de çalışma donanımına eklenebilir. Çalışırken bilek ateli kullanmak bileğin uygunsuz hareketini engelleyecektir. El aletleri ile çalışanlar aletlerin saplarını kalınlaştırmalı, farklı aletlerle çalışarak tutma ve hareket paterninin değişmesini sağlamalıdır.
Hormonal hastalığı olanlar dikkatli bir takiple hormon seviyelerinin olağan olmasını sağlamalıdır.
Umarım bu bilgiler Karpal Tünel Sendromu hastalığınız var ise hastalığın denetiminde sizlere yardımcı olmuştur.
Sıhhatle kalmanız dileğiyle.
Öncelikle bu “median siniri” tanıyalım. Median hudut bilek bölgemizden geçerek elimizin birinci 3 parmağının ve 4. Parmağın (yüzük parmağının) yarısının cilt duyusunu sağlayan bir sinirdir. Ayrıyeten el işlevlerinde epeyce değerli nazaranvi olan başparmağın bir hayli hareketlerini gerçekleştiren kasların beslenmesini sağlar. Bu hudut el parmaklarına giden kirişlerin içinde bilek bölgesinden geçerek ele ulaşır. İşte bu bölgede baskı altında kalırsa, iletiminde bozukluk yaşanırsa Karpal Tünel Sendromu denen hastalık gelişir.
Bu hudut niye baskı altında kalır? Birinci basamakta akla gelen çok kullanım durumlarıdır. Bileğin üst aşağı hareketlerinde hududun geçtiği alandaki basınç değişiklikleri hududun baskı altında kalmasına yol açar. Bileğini fazlaca kullanmak zorunda kalanlar, ellere zorlayıcı hareketlerde bulunan işlerde çalışanlar risk altındadır. Bilhassa bilgisayarda çalışanlarında, aşçılarda, devamlı yazı yazmak zorunda kalanlarda, dokuma, el işi üzere ellerini ve bileklerini fazlaca kullananlarda sık görülür.
Bir öbür değerli sebep hormonal sebeplerdir. Bunun en çarpıcı örneği ise gebeliktir. Gebelik sırasında hormonal niçinlerle yumuşak dokularda gerçekleşen ödem (su toplanması) tablosu sonun geçtiği alanda baskı altında kalmasına yol açar. Bunun haricinde hipotiroidi (guatr bezinin az çalışması), menopoz üzere hormonal faktörler de bu hastalığa niye olabilir.
Hormonal etkenlerin yanı sıra metabolik bozukluklar da median hudutta iletim bozukluklarına niye olabilir. Şeker hastalığında, kronik böbrek yetmezliğinde hudut kılıfında biriken birtakım hususlar, kemoterapi üzere tedaviler niçiniyle de sonun iletiminde bozukluk yaşanır ve Karpal Tünel Sendromu ortaya çıkabilir.
Bilek bölgesini ilgilendiren kırık, çıkık, yumuşak doku faydalanmaları da bir başka faktördür. kimi vakit kırık güzelleşmesinde hududun geçtiği bölgeye yanlışsız kaynama dokusunun oluşması, bu bölgedeki kemiklerin dizilim bozuklukları, yumuşak doku güzelleşmesi sırasında gelişen artmış nedbe dokuları da hududun geçtiği bölgede sıkışmasına niye olabilmektedir.
El bileğini tutan iltihaplı romatizmal hastalıklarda da (RomatoidArtrit gibi) bilek bölgesindeki eklemlerde, kirişlerde gerçekleşen şişlikler hududa baskı oluşturabilmektedir.
niçinleri bu biçimde sıralamakla birlikte hiç bir sebebin bulunamadığı da sıktır ve bu tabloya idiopatik (niçini bilinmeyen) Karpal Tünel Sendromu ismi verilir ki tabloların pek birçok da bu kümeye girer.
Karpal Tünel Sendromu toplumun yaklaşık %2 oranında saptanır, bayanlarda erkeklere nazaran daha sık görülür ve 40-60 yaşlar en sık rastlandığı yaşlardır. Dominant elde (solaklarda sol, sağ elini kullananlarda sağ taraf gibi) nispeten daha sık görülmektedir.
Bilek kanalında hareketsizlikle ödem artar ve hastalar bilhassa gece uykularından ellerinde uyuşma ile uyanırlar. Gece kalkıp ellerin sallanması ile rahatlama hissi pek tipik bir belirtidir. Elde, ön kolda hatta dirseğin üst taraflarına kadar ağrının yayıldığı hastalar görülebilmektedir. Elde ince maharet gerektiren düğme ilikleme üzere işlerde becerisizlik görülebilir ki bu durum ileri hastalık belirtisidir.
Teşhisi koyarken hududun bilekten geçtiği bölgede basıncı arttıran hareketler yaptırılarak belirtilerin ortaya çıkıp çıkmadığına bakılır. Boyun, omuz, dirsek, el bileği muayenesinin dikkatle yapılarak muhtemel öteki niçinler dışlanmalıdır. Kol ve elin nörolojik muayenesinin dikkatle yapılıp hududun beslediği kaslarda güçsüzlük olup olmadığı tespit edilmelidir. Zira bu kaslarda güçsüzlük var ise (kısmi felç) hastanın çabucak ameliyat edilip hududun geçtiği bölgedeki baskının azaltılması, hududun özgürleştirilmesi gerekir. Aksi biçimde güçsüzlük kalıcı olabilir. Kalıcı güçsüzlük olması hastanın el hünerlerinde önemli bozukluğa niye olacağından değerlidir. bir daha hududun beslediği cilt alanındaki his kayıpları da düzgün değerlendirilmelidir. Zira birinci 3 parmağın hissinin azalması da maharet kaybına niye olabilir, hasta uygun hissetmediği için elini yaralama riski artar.
En değerli teşhis metodu EMG (elektronöromyografi)’dir. Bu tetkikte orta ve ağır tutulum olan hastalar ameliyat açısından dikkatli değerlendirilmelidir. Üstte belirttiğimiz üzere ağır tutulum ve kas gücü kaybında mümkün el maharet kayıplarından hastanın korunması kıymetlidir. Hastada ameliyat gereği yoksa tedaviye bileği dinlendirilerek başlanır. Bileği sabit tutan bir aygıt (el bileği istirahat ateli) en az 3 hafta kullanılmalıdır. Bu 3 haftanın yarısında atel hem gece hem gündüz, öteki yarısında yalnızca gece kullanılmalıdır. Bunun yanı sıra fizik tedavimetodları, lokal ozon yahut kortizon uygulamaları, nöral terapi, akupunktur, elektroakupunktur, median hudut germe antrenmanları, kirişleri kaydırma idmanlarından oluşan tedavi kombinasyonları da pek yeterli sonuçlar sağlar.
Tüm bu tedavi eforlarının yanında günlük hayatta median hududu ve ortasında bulunduğu bölgenin baskı altında kalmaması için kimi tedbirlere de dikkat edilmelidir. Örneğin bilgisayar çalışanları yahut eli ile ince işler yapan bireyler 30 dk çalışma mühleti sonunda 3-5 dk. dinlenmeli, bileğine nazik dairesel hareketler, elleri yumruk yapıp açma idmanları yapmalıdır. Bilgisayar klavyelerinin ergonomik modellerinin kullanılması, takviyeli mousepadler de çalışma donanımına eklenebilir. Çalışırken bilek ateli kullanmak bileğin uygunsuz hareketini engelleyecektir. El aletleri ile çalışanlar aletlerin saplarını kalınlaştırmalı, farklı aletlerle çalışarak tutma ve hareket paterninin değişmesini sağlamalıdır.
Hormonal hastalığı olanlar dikkatli bir takiple hormon seviyelerinin olağan olmasını sağlamalıdır.
Umarım bu bilgiler Karpal Tünel Sendromu hastalığınız var ise hastalığın denetiminde sizlere yardımcı olmuştur.
Sıhhatle kalmanız dileğiyle.